Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/979 Esas
KARAR NO : 2019/369 Karar
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 31/08/2016
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Kooperatife 05/12/2005 tarihinde üye olduğunu, görev ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak kooperatifin kendi üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirmediğini, haksız olarak çeşitli dava ve takiplere maruz kaldığını, kooperatifin tasfiye halinde olduğunu ve borca batık olduğunu, 20/01/2016 tarihinde noter vasıtası ile koopretafit ortaklığından istifa etmiş olduğunu, istifanın aynı zamanda 22/04/2016 tarihinde koopertafit tasfiye memuruna da bildirildiğini, kooperatif üyeliğinden 20.01.2016 tarihi itibariyle çıkmış olduğunun tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tüm üye kayıtlarının Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyasında bulunduğunu, bu dosyada davacı …’in davalı olduğunu, davacının kooperatif üyesi olarak daire almış olduğunu, almış olduğu daireyi daha sonra sattığını, …’in kooperatif ile ilgili mevcut davalardan haberdar olduğunu, kooperatifin eski kayıtlarının kendisine teslim edilmediğini açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, Davacının kooperatiflik üyeliğinin sona erdiğinin tespiti talebinin yerinde olup olmadığı,Davacının kooperatif üyesi olarak tüm borçlarını (aidat vb) yerine getirip getirmediği, Davalı kooperatifin savunmasına istinaden delil olarak belirtilen dosyaların koopertaif üyeliğinin sona ermesini engelleyici mahiyett olup olmadığı noktalarında toplandığı belirlendi.
Dosya konusunda uzman kooperatif alanında uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır.Bilirkişi raporunda; davacı …’in davalı kooperatifin eski ortağı olduğunu ve bu ortaklıktan 02/02/2016 tarihinde istifa suretiyle ayrılmış olduğunun değerlendirilmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
24.04.1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ” Ortaklıktan çıkma serbestisi” başlıklı 9. maddesinde; Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı bulunduğu, çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabileceği,
Aynı Kanunun “Ortaklıktan çıkmanın sınırlandırılması” başlıklı 11. maddesinde; kooperatiften çıkma hakkının kullanılmasının, anasözleşme ile en çok 5 yıl için sınırlandırılabileceği, haklı ve önemli sebeplerle bu süreden evvel çıkabileceği hususunda anasözleşmeye hüküm konulabileceği, bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamıyacağına dair bağlamaların hükümsüz olduğu,
Kanunun “Ortaklıktan çıkmayı kabulden kaçınma” başlıklı 13. maddesinde; yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildireceği, bildiri tarihinden itibaren çıkmanın gerçekleşeceği,
Kooperatifler Kanunun “Ortağın ölümü ve ortaklığın devri” başlıklı 14. maddesinde; ortağın ölümü ile ortaklık sıfatının sona ereceği, anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmalarının sağlanabileceği, ortaklığın devredilebileceği, yönetim kurulunun, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul edeceği düzenlenmiştir.
Konut Yapı Kooperatifleri Anasözleşmesinin “Ortaklığın Devri” başlıklı 17. maddesinde; ortaklığın, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirmek suretiyle 10’uncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebileceği, yönetim kurulu, bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamayacağı, devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçeceği, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmalarının istenemeyeceği, hususu yer almaktadır.
Somut olayda davacı davalı kooperatiften aldığı taşınmazı bir başkasına satmış ve ——— tarihli istifa dilekçesini kooperatif tasfiye memuruna ——-.Noterliğinin ——–tarih ve —-yevmiye numaralı İhtarnamesi ile göndermiştir.
Her ne kadar davalı tarafça davacının kooperatiften daire sahibi olduğunu, bu dairenin bir başka şahsa satıldığını, davacının kooperatifin borçlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de belirtilen hususlarının dava konusu ile ilgili bulunmadığı, bunların davacının davalı kooperatifin üyeliğinden istifa etmesine ve kooperatif üyeliğini devretmesine engel teşkil etmediği değerlendirilmiş ve bu kapsamda davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ; Davacının 20/01/2016 tarihi itibariyle, davalı Tasfiye Halinde———– üyesi bulunmadığının tespitine,
2- Alınması gerekli 44,40 – TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 29,20- TL peşin harcın toplamı olan 58,40- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 742,30-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı lehine için takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı ve davalı kooperatif yöneticilerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/04/2019