Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/96 E. 2022/339 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/96 Esas
KARAR NO : 2022/339 Karar
DAVA : Tazminat ( Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2016
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket ——– arasında birlikte çalışma hususunun kararlaştırıldığını, sözleşme ile davacı tarafın—- hizmetlerinin ücretsiz yapmayı kabul ettiği, davalının ise bunun karşılığında—- satışlarının davacı tarafından yapılmasını sağlayacağını taahhüt ettiğini, davacının üzerine deşen edimi yerine getirmesine rağmen davalının ———kendisi yaparak, davacının satış yapmasını engellediği, davacının hiçbir ücret almadan bugüne kadar davalı tarafından gönderilen ——- hizmet verdiği, bunların——yapabildiği, davacının işyerine gelen müşterilerin—— davalı———- aldıklarını söylediklerini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığı, davacının zararına sebep olduğu, davacının maddi ve manevi zararlarının davalı tarafindan karşılanmasını talep ettiklerini, davanın açıldığı tarihte zararının miktarı tam ve kesin olarak belirlenemediğinden şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkil şirket arasında imzalanan “Taahhütname” başlıklı —– arasında, müvekkili şirket adresinde faaliyet gösteren—— yapılması, bunun karşılığında —- satışlarının davacı tarafça yapılması hususlarının yazılı olduğu, aynı belge de————-bulunmadığını,———— için çekilecek——-dava——– sözleşme de——tarafından yapılacağı hususu yazılı olduğunu, varılan——– gereğince,davalıdan ——- müşterilerin davacı işyerine yönlendirilmeye başlandığını, müvekkili şirketin kendisinden—- alan ya da —- müşterileri zorla davacıya göndermek gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı gibi bu konuda bir zorlaması da olamayacağını, ancak tavsiyede bulunup, yönlendirme yapabileceğini, piyasada ortalama—— işlemlerini, davacının kendisine yönlendirilen müşterilere sözleşme metinine—— civarında fahiş ücretler talep ederek yaptığı, yine davacının kendisine yönlendirilen müşterilere ———– fiyatlarla sattığı hususlarında müşterilerden şikayet gelmesi üzerine davalının —- uyarıldığını, davalı bu uyarılara rağmen, müşterilere yönelik haksız uygulamalarını sürdürdüğünü, davacının manevi tazminat isteminin de hukuken tutarlı bir yanı olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Eldeki davada, davacı—— davacının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından davanın genel görevli Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Dava konusu 6102 sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca kararın kesinleşmesi ve kararın kesinleşmesini müteakip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli olan Nöbetçi —Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilm-esine,
3-HMK 331/2 uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, süresinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde, 331/2. madde uyarınca dosya resen ele alınarak karar oluşturulmasına,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.