Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/919 E. 2022/54 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/919 Esas
KARAR NO : 2022/54Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/12/2015
BİRLEŞEN —- DOSYASINDA
DAVA:Menfi Tespit ve Alacak( Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/05/2016
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-sayılı takip dosyasında takibe vaki itirazının iptali ile davacı lehine— az olmayacak inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiğini, taraflar arasında —- depolama konusunda sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye göre taraflar arasında ticari ilişkinin cari hesap şeklinde yürütüldüğünü, davacının üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, depolama ücretlerini ödediğini, depolama hizmeti karşılığında sözleşme eki ücretlendirme tablosunda ardiye ücretinin — olarak—belirlendiğini, — tarihine kadar saklanan —– saklama bedelleri üzerinden hesabın tam çıkarıldığını, —hesaplamasında hata yapıldığı, davalı tarafça gün sonundaki stokların toplam kalan — gün içerisindeki her ürün hareketinden sonra tüm stokların — üzerinden hesaplama yapıldığının anlaşıldığını, bu hatadan kaynaklı tutarın hesap edilerek davalıya bildirildiği ve ödemesinin talep edildiğini, — düzenlenmediği, kalan farkın davalı tarafça ödenmediği, davalı tarafından depolama ücretinin düşük olduğundan bahisle bundan sonra depolama hizmet bedelinin —çıkarıldığının bildirildiğini, haksız alınan farkı da ödemeden davalının fesih yoluna gittiğini, davacının — alacağının olduğunu, alacak hakkında —- icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu, iptali gerektiğini, yıllık — faizi ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine — oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada yetkili Mahkemenin —– olduğunu, davalının bakanlık izni ile çalışan; antrepoculuk ve ticari saklama faaliyetinde bulunan yetkili bir şirket olduğunu, davacının ürünlerinin özel saklama şartlarına uygun saklanması gereken, nitelikli emtialardan olduğunu, davacıya —– tahsis edildiğini, —- yükseklikte deponun sadece davacı yana hizmet verdiğini, davacının ürünlerinin saklanması, sarflara yerleştirilmesinin —- oluşturduğunu, davacı yana düzenlenen tüm faturaların davacının oluru veya ve onayı ile düzenlendiğini, hata olması söz konusu ise bunun sebebinin davacı olacağını, depo sahasında özel elleçleme faaliyetleri yürütüldüğünü, bunun için ayrıca zaman kaybı ve malzeme sarfı olduğunu, bunun da fatura konusu edildiğini, ilave hizmetler için hizmet bedeli alınması gerektiğini, davacı yanda düzenlenen faturalarda ek hizmetleri kabul ettiğini, faturalar ve ödemeler konusunda —- hususları teyit ettiğini, davalının davacı yandan irsaliyelerle teslimi yapılan emtia için sağladığı palet, elleçleme ve sair hizmetler için ayrıca bedel talep edebileceğini, bunun da hesaplanarak dava konusu edileceğini, davacının iddia ettiği gibi — dönemi için fatura düzenlenmeyeceği yönünde bir anlaşma bulunmadığını, perakende hizmetlere katkı talep ediyorsa aylık — saklama hizmeti bedeli talep edildiğini, bunun uyarlama amacı güttüğünü, zira talep edilen hizmetlerin sırf saklamadan ibaret olmadığını, —oranında icra inkar tazminat talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini, davacı aleyhine — aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin antrepo hizmeti sunan bir firma olduğunun, müvekkili ile davalı firma arasında —tarihinde karşılıklı olarak davalı firmaya ait emtiaların depolanması için sözleşmesi imzaladıklarını, ticari ilişkisinin devamı sırasında iki yıl sonra ücretlendirme hesaplanmasında davalı firma tarafından hesaplamada hata yapıldığını iddia edilerek talepte bulunulduğunu, —dosyası ile takip başlattıklarını, ancak müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu ve —-dosyası ile itirazın iptali davasının açıldığını, davlının taraflar arasındaki sözleşmeyi bir kaç ay sonra feshetmesi ile müvekkilinin yapmış olduğu masrafların lüzumsuz bir yatırıma dönüştüğünü, sözleşme ile davalının ödemesinin kararlaştırıldığı ücretin verilen hizmeti karşılamayacağını, davalı tarafa bir kısım faturalar kestiklerini ancak — İhtarname ile faturanın iade edildiğini beyan ederek, müvekkilinin— alacaklı olduğunu tespitine, bu tutar içerisinde bulunan — miktarlı fatura tutarının davalıdan tahsiline, bakiye kısım yönünden faturalar ile tahsil edilmiş olduğunun kabulü ile — dosyasında talep edilen alacak bakımından borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine %40 oranında tazminata hükmedilmesine, aksi kanaatte ise —alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık — tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki depolama sözleşmesinde sözleşmenin konusunun firmaya ait eşyaların yüklenici tarafından paletli veya paletsiz olarak teslim alınması, boşaltılması, depolanması, stok kaydının tutulması ve tekrar yüklenmesi olduğunu, davacının deposuna aldığı rafların faturasına dayanmasının yerinde olmadığı, yükleme yapılırken işçi yollanmadığı, elleçleme yapıldığı iddialarının dava konusu ile alakasız olduğunu, davacının haksız kazanç elde ettiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını,— tarihli tutanakla durumun tespit edildiğini, sağlık koşullarına aykırı olarak kimyasal ürünlerin de aynı depoda muhafaza edildiğini, sözleşmede taraflara yüklenen yükümlülüklerin ve ücretin net olduğunu, — tarihinde aradaki ilişkiye son verildiğini, alacaklarının tahsili için icra takibi yapıldığını, davacının itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davası açıldıktan sonra davacının—miktarlı faturayı müvekkiline gönderdiğini, bu faturanın — —yevmiye nolu İhtarnamesi ile davacıya yasal süresinde iade edildiğini, davacı tarafın elleçleme hizmetine ilişkin ——- alacaklı olduğuna dair iddialarının yasal destekten yoksun olduğunu, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, müvekkili alacağını engelleme ve yargılamayı uzatmak amacıyla hukuki süreç yürüttüğünü, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; Hukuki niteliği itibariyle ——icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Birleşen dava: Dava hukuki niteliği itibari ile, ticari ilişkiden ve hizmet bedelinden kaynaklanan alacak davası ile karşı tarafın başlatmış olduğu icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
—– aralarında fiili ve hukuki bağlantı nedeniyle HMK 166/2 maddesi gereğince birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Asıl dosyada —– Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş, dosyanın talep üzerine mahkememize gönderilmesi üzerine yukarıdaki esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı/birleşen dosya davalısı —- tarafından, davalı/birleşen dosya davacısı —- tahsili amacıyla takip tarihinden itibaren yıllık —-talebiyle, icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin—-tarihli dilekçesi ile; takibe konu borç ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya lojistik alanında uzman bilirkişiye verilerek — tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda özetle; asıl davada, davacının fazla ödeme iddiasının fatura ve davacının ödemeleri bazında ortaya koyması gerektiği, birleşen davada; davacının—- tarihine kadar süregelen saklama kaynaklı yine sözleşme hükümlerine uygun saklamasını ispat etmesi kaydıyla —– dönemi saklama miktar ve gün esasına göre alacağını ortaya koyması gerektiği, icra inkar tazminatı talep edilemeyeceği eklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece dosyanın bir mali müşavir ve bir gümrük müşaviri bilirkişiden oluşturulacak heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. —–tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; tarafların kaydi olarak birbirinden alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle dosyanın bir mali müşavir ve bir nakliye alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.— tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacının —- bakımından; Davalının kesmiş olduğu faturaların toplamı,—tuttuğu, hizmet bedelinin; “gün bazında kalan stok” durumuna göre yani gün sonunda depoda kalan stok miktarına göre —–olarak hesaplandığı, aradaki fark üzerinden, davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının—–birleşen davadaki talepleri bakımından; davalının elleçleme hizmeti olarak kesmiş olduğu faturalar dışında, talep etmiş olduğu elleçleme bedeline ilişkin olarak detay liste sunmadığı, ayrıca palet bedellerinin davacı veya davalı tarafından karşılanacağına ilişkin olarak sözleşmede bir açıklamaya rastlanmadığı, birleşen davada ——- talep edebileceği alacağı olduğunu denetime elverişli bir şekilde söyleyebilmenin için mümkün görünmediği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmiş, bilirkişi—- tarihli raporunda kök rapordaki görüşünü koruduğunu beyan etmekle, birleşen dava bakımından davalı/birleşen dosya davacısı tarafından düzenlenen —– miktarlı faturaya süresinde itiraz edilmediğinden davalı birleşen dosya davacısının bu fatura tutarı kadar alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece tarafların itirazları da dikkate alınarak dosyanın —– alanında uzman farklı bir bilirkişi heyetine verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacının —- davadaki talepleri bakımından; Davalının kesmiş olduğu faturaların toplamı, —- tuttuğu, hizmet bedelinin; “gün bazında kalan stok” durumuna göre yani gün sonunda depoda kalan stok miktarına göre — olarak hesaplandığı, aradaki fark üzerinden, davacının davalıdan —— birleşen davadaki talepleri bakımından; davalının elleçleme hizmeti olarak kesmiş olduğu faturalar dışında, talep etmiş olduğu elleçleme bedeline ilişkin olarak detay liste sunmadığı, ayrıca palet bedellerinin davacı veya davalı tarafından karşılanacağına ilişkin olarak sözleşmede bir açıklamaya rastlanmadığı, birleşen davada———–olduğunu, denetime elverişli bir şekilde söyleyebilmenin için mümkün görünmediği, davacının fazla ödeme yapıldığı yönündeki iddiasına ilişkin olarak defter kayıtlarında kaydi herhangi bir alacağının mevcut olmadığı görülmekle, fazlalık olduğu iddia edilen ödemenin davacı tarafından davalı yana faturalandırılmadığı ve bu işleme ilişkin herhangi bir kayıt olmadığı, davacının ticari defterlerinde kaydi alacağının mevcut olmadığı, davacının sonraki aylarda düzenlenecek eksik fatura ile davalıdan alacağı oluşacağı iddiasının ise faturanın gerçekliği ilkesine —– aykırı olacağı, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı/birleşen dosya davalısı asıl davada, davalı tarafça düzenlenen faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun düzenlenmediği ve davalı tarafça fazla tahsilat yapıldığı iddiasıyla fazla yapılan ödemenin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmektedir.
Davalı/birleşen dosya davacı ise birleşen dosyada; karşı tarafın sözleşme ile belirlenen ücretin dışında sunulan elleçleme ücretinin ve palet sarf malzemesi ücretinin de ödemesi gerektiğinden bahisle karşı tarafça girişilen icra takibine konu borç yönünden borçlu olmadığının tespitini ve bu kapsamda ödenmeyen tutarın ödenmesini talep etmektedir.
Davacı kayıtlarında davacının davalıdan bir alacağı görünmekte, davalı kayıtlarında, davacıdan—— alacak görülmektedir. Davalı/birleşen dosya davacısı tarafından düzenlenen fatura davacı /birleşen dosya davalısı tarafından iade edildiği anlaşılmaktadır. Salt fatura düzenlenmesi tarafı alacaklı konumuna getirmemektedir. Fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin de ispat edilmesi gerekir.
Taraflar arasında düzenlenmiş—–şeklinde düzenleme yapılmıştır. —- tarihinden itibaren bir yıl süreli olduğu, sözleşme süresinin sonundan —– önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğinin yazılı olarak bildirilmemesi halinde başka bir bildirime gerek olmaksızın kendiliğinden aynı hizmet koşulları ile yenileneceği kararlaştırılmıştır.
—maddesinde davalı yüklenicinin yükümlülükleri sıralanmış,—–şeklindedir.
Sözleşmenin——– olacağı belirtilmiştir. Taraflar anılan sözleşme hükümleri ile bağlı bulunmaktadır.
Süreklilik arz eden depolama hizmeti söz konusu olduğunda, ardiye ücretinin “gün bazından kalan stok” durumuna göre, somut olayda taraflar arasında sözleşmenin —–maddesinde de bahsi geçen ——- göre hesaplanmasının mutat uygulama olduğu teknik bilirkişi tarafından mütalaa edilmiş olup mahkememizce de bilirkişinin bu tespiti yerinde bulunmuştur. Buna göre; gün sonunda depoda kalan —– —çarpılmak suretiyle hesaplama yapıldığında —hizmet bedeli oluştuğu, davalının kesmiş olduğu faturalar toplamının —- alacaklı olduğu tespit edilmektedir.
Davalı taraf birleşen davada, elleçleme hizmet bedeli ——- alacağı bulunduğunu, bu tutarın da dikkate alınarak icra takibi ile istenen tutar dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini yani kendisi tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen faturalardan mahsubunu talep etmektedir. Eğer asıl davada davacı alacağına karar verilecek ise de anılan tutarın mahkemece hüküm altına alınarak karşı taraftan tahsiline hükmedilmesini istemektedir.
Davacının sunmuş olduğu detay listede, her faturaya ilişkin günlük dökümde, elleçleme hizmeti bedeli olarak——–bedel, faturaya dahil edilmiştir. Ancak fatura münderecatında bu açıklamanın yer almadığı, faturaların ayda bir tane kesildiği, tüm aya ilişkin depolama ve elleçleme hizmetlerini barındırdığı belirlenmiştir. Taraflar arasında sözleşmede davacı/birleşen dosya davalısına ait eşyaların serbest depolama sahasına veya antrepoya——— suretiyle depolanacağı ve ardiye ücretine ilaveten sözleşme ile kararlaştırılan paletleme ücretinin de karşı taraftan talep edileceğine dair bir düzenleme yer almamaktadır.
Davanın tarafları tacir olup TTK 18.madde hükmü uyarınca basiretli bir iş insanı gibi davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu bakımdan davalının taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı olarak ve sözleşmede belirlenen bedelden ayrık olarak elleçleme bedeli ve sarf malzemesi talep etmesinin yerinde bulunmadığı, davalı/birleşen dosya davacının birleşen dosyadaki taleplerinin yerinde bulunmadığı, bu bakımdan birleşen davanın reddi gerektiği, bu kapsamda davalı tarafça faturaya bağlanarak davacı/birleşen dosya davalısından fazladan tahsil edildiği anlaşılan —–alacağın davalı/birleşen dosya davalısından talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Bu bakımdan davalı tarafça dosyaya bir sureti sunulan —– tarihli mutabakat formunun da anılan fazla ödeme fark edilmeksizin cari hesap bazında düzenlendiği sözleşme hükümleri karşısında dikkate alınamayacağı değerlendirilmiştir.
Belirtilen sebeplerle davalı/birleşen dosya davacısının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin — asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar —– uyarınca işleyecek faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu alacak yargılama neticesi belirli hale geldiğinden, takip öncesinde likit/belirli bir alacaktan bahsedilemeyeceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Asıl davada; alınması gerekli 4.8631,55- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.400,61-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.430,94‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a)Asıl davada; davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70- TL. başvurma harcı, 1.400,61- TL peşin harcın toplamı olan 1.428,31‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Asıl davada; davacı tarafından sarfedilen toplam 3.323,85-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.315,93-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada; davalı tarafından sarf edilen 3.315,65-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 7,90-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Asıl davada; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.994,86-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Asıl davada; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 168,85-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen ——- sayılı davasının REDDİNE,
10-Birleşen davada; Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.535,22-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.454,52‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-Birleşen davada; Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
14- Birleşen davada; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 12.486,59-TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak davalısına verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
18/01/2022