Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/879 E. 2021/212 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/879 Esas
KARAR NO : 2021/212
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2016
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde ————-adresinde davalı ekiplerince yapılan inşaat kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait kabloların hasara uğratıldığını, bu hasarın verilmesi akabinde, müvekkili şirket personeli tarafından olay yerinde tutanak düzenlenmek ve fotoğraf çekilmek suretiyle hasarın tespit olunduğunu, söz konusu hasar ile ilgili müvekkili şirketin —- zararı meydana geldiğini, davalının haksız fiili neticesinde oluşan —— zararın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsedilen hasarın olduğunun kısmen doğru olduğunu, ancak hasarın meydana geldiği yerde davacı şirket tarafından döşenen kabloların dava konusu taşınmazla ilgisinin olmadığını, komşu taşınmaza giden hatta ait kablolar olduğunu, bu kabloların hasarın meydana geldiği yerde korsan olarak herhangi izne ve bir projeye dayalı olmadan döşenmiş olan kablolar olduğunu, bu sebeple taşınmazda yapılan kazı sırasında davacı şirketin taşınmaz malikinin izni olmadan kaçak olarak döşediği kabloları bilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen hasarın abartılı olduğunu bu hasarın davacı şirketin kusurundan meydana gelen bir hasar olduğu için müvekkilinin sorumlu olmasının söz konusu olmadığını bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya ait kabloların davalının kazı çalışmaları sırasında —— tarihinde hasara uğradığı iddiasıyla açılan maddi tazminat davasıdır.
Eldeki davada, davalı vekili cevap dilekçesinde hasarın meydana geldiğini kabul etmiş ancak hasarın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunduğunu iddia etmiştir. Davalının cevap dilekçesinden kazı çalışmalarının davalı tarafça yapıldığı anlaşıldığından davalının pasif husumetinin bulunduğu hususu ihtilaf dışıdır. Mahkememizce hasarın meydana geldiği yerde davacının tesislerine ait projeler celp edilmiş, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında değerlendirme yapılması amacıyla elektrik mühendisi ve harita mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin —— tarihli raporunda özetle: “Yapılan incelemede zemindeki kablo hatları ile projede gösterilen kablo hatlarının birebir örtüşmediğinin anlaşıldığı, dosya kapsamına sunulan fotoğraflar ile yapılan kazı çalışması ve hasarın varlığının belgelendiği,hasarın olduğu bölgede —— bulunduğu, dolayısıyla kazı çalışmasının davalı tarafça yapıldığının delili olduğu, olayda kazı çalışmaları için alt yapı kazı çalışma izni aldığına dair dosyada bir belge veya bilgi sunmadığı, şayet kazı müsaadesi alınmış olsa idi, ilgili belediyece bölgede alt yapısı olabilecek kuruluşlara yönlendirilerek kazı yapacağı bölgede alt yapısı olan kuruluşlar haberdar edileceği ve davalıların uyarılacağı, alınacak olan kazı müsaadesi belgesi ile kazı yapılacağı esnada —- gözcü talep edilmesi veya önceden——— yetkilileri ile güzergahın incelenmesi gerektiği, hasara kazı yapan firmanın ihmali ile %100 kusuru ile sebep olduğuna kanaat getirildiği,hasar içeriğinin haddi layığında olduğu,davacı kurumca hasarın onarımında özel olarak adam tutup çalıştırdığına dair bilgi dosyaya sunulmamış olması sebebiyle işçilik dahil edilmeyerek sadece malzeme bedeli olarak —-talep edilebileceğinin tespit edildiği” içeriğiyle raporunu ibraz etmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı yanın işçilik hesabına ilişkin itirazları için ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin ——— tarihli ek raporunda özetle: “Kullanılan malzeme davalı tarafından yapılan hasarı gidermek için gerekli malzemeler ve işçilik birim fiyatları serbest piyasa rayiçlerine göre haddi layıkın da olduğunu, toplam şirket zararının—— olarak hesaplandığı görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğindedir.
Davaya konu olan tazminat alacağına ilişkin benzer mahiyette ————– eylem sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davacı bir şirkettir. Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Davacının kendi işçileri ve araçlarına ilişkin giderleri, şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamındadır. Şu durumda, dosyanın uzman bilirkişi heyetine tevdi ile taraflarının kusur durumunun belirlenmesi ve davacı şirketin dava konusu hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup, araç temin ederek harcama yapıp yapmadığının araştırılması, bu konuda davacı tarafın delilleri sorulup toplanması gerekirken anılan hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesini haizdir. Eldeki davada kök raporda işçilik ücreti hesaplanmadan rapor tanzim edilmiş, davacının rapora itirazları kapsamında alınan ek raporda dava dilekçesinde talep edilen bedelin tamamının davalıdan istenebileceği hususunda görüş bildirilmiştir. Gerçekten de davacı tarafça dosyaya sunulan delillerden hasarın giderilmesi için dava dışı ——– anlaşıldığı, hasarın 3. Kişi tarafından giderilerek davacıya fatura edildiği, işçilik ücretinin davacının gerçek zararlarından olduğu anlaşılmış ek rapor hükme esas alınmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde hasarın davacının kusuru ile meydana geldiğini iddia etmiş ise de; bilirkişinin davalı tarafça kazı yapılacağına ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmaması, izin alınmamış olması sebebiyle %100 kusurlu olduğu yönünde görüş bildirmiş olması, davalı tarafın kazı çalışmasına ilişkin bir bildirimde bulunması/izin alması halinde bu çalışmaların davacı gözetiminde yapılabileceği ve hasarın hiç doğmayabileceği göz önüne alınarak, yine davalı tarafça rapora itiraz edilmeyerek davacı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu anlaşılmakla, rapordaki kusur oranı aynen benimsenmiş, tüm zarardan davalının haksız fiil sorumlulukları uyarınca hasar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte sorumluluğunun olduğuna kanaat getirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —-hasar bedelinin —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 242,54-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 60,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 181,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 60,64-TL peşin harç toplamı olan 89,84-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.819,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 3.550,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/02/2021