Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/875 E. 2021/267 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/875 Esas
KARAR NO : 2021/267
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı site yönetimi arasında —— düzenlendiğini, sözleşme gereğince davacı tarafından davalı siteye gerekli tüm hizmetlerin verildiğini ve toplam — bedelli faturaların gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine ——– sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz neticesinde takibin durduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, faturaların davalı şirkete tebliğ edilmediğini, davalının cari hesap ilişkisi içerisinde kendi parselinde yer alan bloklara ilişkin ödemelerini yaptığını, gerek faturalarda açıkça blok numaralarının gösterilmesi, gerekse davacının delilleri arasında da sunulan keşide — ihtarnamesinde açıkça ———— yöneticili ayrı ayrı muhatap gösterildiğini, iki ayrı yöneticilik adresine yer verildiğini, dolayısıyla davacının iki ayrı parselin ve iki ayrı yönetimin varlığından haberdar olduğunu, buna rağmen sadece davalıya karşı dava ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki icra takibine de iki ayrı borçlu gösterildiğini, birinde —- ifadesi kullanıldığını, diğerin de ise —- denildiğini, buna rağmen itirazın iptali davasının sadece ——- ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, haksız davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ———– dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularından birinin mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura bakiye alacağına dayalı olarak toplam —–tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Davacı şirket ile davalı arasında —– hizetli personel alımı sözleşmesi imzalanmış olduğu ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davacı tarafından düzenlenen —- adet fatura bedelinden davalının sorumlu olup olmayacağı, site yönetiminin ayrılması nedeniyle davalının sorumluluğunun devam edip etmediği hususunda oluğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirildiği deliller toplanmış, —- tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınmıştır. Raporda özetle; davacının kendi defter kayıtlarına göre davalıdan —- alacaklı göründüğü, davalının defterlerine göre de davacıya —– borçlu göründüğü rapor edilmiştir. Tarafların itirazları dikkate alınarak bilirkişi heyetine hukukçu hesap bilirkişisi eklenerek ——- tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda özetle; dava konusu faturaların davalının defterinde kayıtlı olduğu, bu nedenle hizmetin verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, aksini davalının ispat etmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında hizmet sözleşmesinin olduğu, dava konusu faturalardan davalının sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı, site yönetiminin——– yılında ikiye bölündüğünü kendilerinin bu borçtan sorumlu olmadığını, borcun diğer site yönetimine ait olduğunu belirtmiş ise de; dava konusu hizmet sözleşmesinin her ne kadar ———- olarak imzalanmış ise de, daha sonraki dönemlerde de sözleşme ilişkisinin devam ettiği, sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı, sözleşmenin fesih edilmediği, sözleşmenin —- Maddesinde de hak ve yükümlülüklerin karşı tarafın rızası olmadan devredilemeyeceği düzenlendiği, davalının site yönetimin bölünmesi nedeniyle sorumluluğun diğer site yönetiminde olduğu savunmasının geçersiz olduğu, dava konusu döneme ilişkin davacının hizmeti sunduğunun sabit olduğu, davalının bu dönem borcu için ödeme yaptığını ispat edemediği, bilirkişi raporlarının da bu hususu doğruladığı anlaşılmıştır. Davacı vekiline —– tarihli celse —–nolu ara kararı ile davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtarname tebliğ şerhinin sunması için süre verilmiş, süreye rağmen davacı vekilince ihtarname tebliğ şerhi sunulmamış olup davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilememiş, takip öncesi faiz talebi reddedilerek kalan kısmın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
—— sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin—- asıl alacak, — ihtar masrafı olmak üzere toplam —- üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen 12.395,38 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 846,73 TL harçtan davacının yatırmış olduğu 146,36-TL harcın mahsubu ile kalan 700,37-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 146,36 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı toplamı 174,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında yapılan 2.908,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.867,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 175,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/02/2021