Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/869 E. 2021/242 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/869 Esas
KARAR NO : 2021/242
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2016
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı şirketin, davalıya aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının bulunduğunu açıklayarak cari hesaplarında, —— alacaklı olduğunu, bu alacağının 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği, davalının, bu ihtarnameye rağmen borcunun bir kısmını ödeyip takip konusu olan—– ödemediği, bunun üzerine icra takibi başlatıldığı, ancak davalı şirketin bu icra takibine kısmı itirazda bulunarak, borcun —- kabul ettiklerini, kalan —– borca itiraz, faize ve diğer ferilere itiraz ettiklerini açıklayan dilekçelerini yasal sürede ilgili icra müdürlüklerine sundukları, davacının davalı taraftan alacaklı olduğu, bu alacağın likit bir alacak olduğu, alacağın miktarının ve kaynağının belli olduğu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında mevcut tüm ticari ilişki nedeniyle var olan bakiye borcun icra dosyasına fer’ileriyle birlikte ödendiği, davalının başka bir borcunun bulunmadığı, davacının taraflar arasında akdedildiği ve ticari ilişkinin dayanağı olan yazılı sözleşmelere aykırı davrandığı, sözleşmelere uygun fatura düzenlemediği, davalının düzenlediği prim, iade vs faturaları muhtemelen işlemediği ve ticari kayıtlarını tutmadığı, davalıyı asıl alacak ve ferileri yönünden halen borçlu gösterecek hukuken geçerli hiçbir sözleşme ve belgenin mevcut olmadığını bildirdiği, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, davacı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili —- Dilekçesinde Özetle; davalının usule ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, davalı şirket aleyhine ——– dosyası ile icra takibi yapıldığı, bu dosyaya takip konusu belgelerin suretleri sunulduğu ayrıca davayla ödeme emri ekinde gönderildiği, dava konusu alacak cari hesap alacağı olduğu, dava konusu alacağın kaynağını taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişkiye dayalı kesilen faturaların oluşturduğu, alacağın konusu olan faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı icra takibine konu edilene kadar davalı tarafından kabul edildiği, davacı şirket tarafından davalıya keşide edilerek gönderilen ve bu güne kadar davalı tarafından yasal sürede iade edilmeyen faturalara ve fatura içeriklerine bu aşamada itiraz etmek yasal olarak mümkün olmadığı, davalının cevap dilekçesinde açıkladığı ihtilafın halli konusunda sadece kendi defter kayıtlarının esas alınması yönünde herhangi bir delil sözleşmesinin mevcut olmadığını, davalıya icra dairesinden gönderilen ödeme emri ve eklerinde alacak, alacak miktarı ve kaynağının açıkça bildirildiği, bu nedenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——— dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak toplam ——–ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde kısmi itirazı doğrultusunda takibin bu kısım yönünden durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacı şirket ile borçlu davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup davacının cari hesap alacağının olup olmadığı, icra inkar tazminatını koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, taraflarca defterler ibraz edilmiştir. Mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen ——tarihli rapor dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişi kök raporunda “…Davacı yan tarafından davalı firma adına gönderilen ———- yevmiye nolu ihtarnamesi içeriğinde; mal satışından kaynaklı davalı firmaya teslim edilen mallara ait mal bedeli faturalarının e-fatura olarak davalı şirkete gönderildiği, bu faturaların yasal sürede iade edilmediği ve herhangi bir itiraza konu edilmediği, bu faturalardan kaynaklı davacı şirket——— tarihi olan toplam —– borcun ödenmediği, iş bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde davacı şirket banka hesabına ödemenin yapılması hususlarını ihtaren bildirdiği, ihtarname sonrasında davalı tarafından ödemeler yapıldığı, Bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibi ile —– üzerinden takip başlattığı, davalı firmanın —- tutarında borcu bulunmadığı üzere borca itiraz ettiği, Davalı yan tarafından icra dosyasına ——- ödeme yapıldığı, Yine davalı yanın dosyaya sunulu beyanlarında; davacı yanın taraflar arasında akdedilen ve ticari ilişkinin dayanağı olan yazılı sözleşmelere aykırı davrandığını, sözleşmeye uygun fatura düzenlemediğini, davalı yanın düzenlemiş olduğu pirim, iade vs. Faturalarını işlemediğini ve ticari kayıtlarını tutmadığını itirazları yönünden, incelenen ticari defter kayıtlarında davalı tarafından düzenlenen ve davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan herhangi bir kayda rastlanılmamıştır.
Uyuşmazlık konusu davacı faturalarının davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta olup, davacının bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, T.T.K.’nın 21/2. maddesinde yazılı —– günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, davalı tarafta olacağı, Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır, itirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir.———- uyuşmazlık konusu, davacı kayıtlarında olan, davalı kayıtlarında olmayan faturaların teslimine ilişkin sunulacak belgelerin sayın mahkemenin kabulünde olması, davalı yanın da davacı faturalarının sözleşme uygun olmadığın belgelendirememesi halinde, davacı yanın davalı yandan ——— şeklinde,
—-tarihi bilirkişi ek raporunda ise;—— beyanlarının fatura adet ve miktarı yönünden örtüştüğü, —- davacı tarafından ——–yapıldığının beyan edildiği, her ne kadar aynı dönemde davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamışsa da davalı yana ait —- cari hesap incelemesinde beyan sınırını aşan davacı faturalarının bulunduğu görülmüştür. —— satış beyan edildiği, aynı dönemde davalı tarafından —– beyan edildiği, —- satış beyan edildiği, aynı dönemde davalı tarafından —- göre her iki yan arasındaki farkın toplamda —– olduğu, incelenen yıllara ilişkin taraf BA-BS Formlarında uyuşmazlıkların olmakla birlikte, yoğun fatura alışverişi olan firmalarda bu gibi durumların normal olabileceği, kaldı ki BA-BS form incelemesini mevcut uyuşmazlığın çözüme kavuşmasında herhangi bir etkisinin bulunmadığı, —-yer alan davacı faturaların incelenmesi neticesinde ; Davalı tarafından davacı yan adına fatura içeriğinin — olduğu —– fatura düzenlendiği, bu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, sonrasın davacı tarafından davalı yana fatura içeriğinin —- faturanın tanzim edildiği, Yine davalı tarafından davacı yan adına fatura içeriğinin— olduğu ——- fatura düzenlendiği, bu faturaya istinadan davalı tarafından fatura içeriğinin ——— faturanın düzenlenmiş olunduğu, Davalı tarafından——— bedelli faturanın düzenlendiği, bu fatura karşılık davacı tarafından —— faturanın düzenlendiği, Davalı tarafından davacı adına ——– ürünlere ilişkin fatura düzenlendiği, bu faturaya karşılık davacı tarafından ——– sayılı aynı bedelli ——- açıklamalı faturanın düzenlendiği, Kısaca davalı tarafından davacı adına düzenlenen —— şeklinde düzenlenen faturalara karşılık davacı tarafından bir kısım faturalarda fatura bedelinin tamamına ilişkin fatura düzenlendiği ——– bir kısım faturalarda ise bir kısmını kabul edip kabul edilmeyen kısmı için fatura düzenlendiği. ——-Faturaların içerğinin —-olması sebebiyle teslime ilişkin herhangi bir sevk irsaliyesinin bulunmayacağı, Davacı yanın rapora ilişkin———davacı tarafından arasında akdedilmiş ve ticari ilişkinin dayanağı olan yazılı sözleşmelere aykırı davranmış, sözleşmelere uygun fatura düzenlenmemiş, müvekkilin düzenlediği prim, iade vs faturaları nuhtemelen işlememiş, ve ticari kayıtlarında tutmamıştır. Davacı iddalarını, faturalarını sözleşmeye ve gerçeğe uygun düzenlediği, ürünlerin yetkili kişilere teslim ettiğni ispatlamadır…” şeklinde beyanları olduğu, Tüm dosya mevcudu, kök rapor her iki tarafa ait ——— yılına ait ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporumuz içinde tespit edildiği üzere; —– davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan ancak davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan, davalı tarafından davacı adına düzenlenen ———— ilişkin düzenlenen faturaların davacı tarafından aynı bedelle veya kısmi kabulle birlikte bir kısmı için düzenlenen faturalardan kaynaklandığı, ispat yükünün hangi tarafın üzerinde olduğu tespiti ile, sözleşme hükümlerinin de değerlendirmesi sonucu durumun netlik kazanabileceği, bu hususun uzmanlık konumuzun dışında olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından cari hesaba dayalı bakiye kısmın ödenmesi için takip başlatıldığı, davalı tarafından takip miktarının bir bölümünün icra dosyasına yatırıldığı, kalan kısıma ise itiraz ettiği, davanın itiraz edilen bu kısma ilişkin olduğu, davalının ———- ilişkin fatura keşide ettiği ve keşide edilen bu faturanın davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından ise bu faturalara karşılık fiyat farkı faturası düzenlediği, ancak bu faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının düzenlemiş olduğu bu faturalar ile ilgili ispat yükünün kendisinde olduğu ancak davacı tarafından iddiasının ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davalı her ne kadar kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına da hükmedilmeden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 351,99 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın mahsubu ile kalan 292,69 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre Davalı vekili için takdir olunan 7.817,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/02/2021