Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/856 E. 2021/143 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/856 Esas
KARAR NO : 2021/143
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine nakliyat sigortası ile sigortalı olan ——- cinsi emtiaların nakliyeleri sırasında hasar gördüğünü, meydana gelen bu hasarlanma olayı sonucu —- abonman sözleşmesine istinaden tanzim edilen —— sayılı nakliyat poliçesi ile sigortalı olan dava dışı sigortalı —- müvekkili tarafından —- tarihinde poliçe limiti dahilinde, ———– marjı ilavesiyle birlikte —– hasar tazminatı ödendiğini, bu ödeme ile müvekkilini TTK m.14732 ve sair kanun maddeleri icabı sigortalısının haklarına halef olduğunu ve zarar sorumlusu olduğu tespit edilen davalı firmaya %10 poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen —– için rücu hakkının doğduğunu, müvekkilinin doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla davalı şirket aleyhine ——— dosyasının ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içeresinde borçlu olmadığı iddiasıyla borca itiraz ederek takibin durdurduğunu, durdurulan takibin devamına, ———- asıl alacağa ve bu asıl alacağın takip öncesi işleyen döviz faizine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhtalafa konu emtianın fiili taşımasının —— gerçekleştiğini, davanın———— adresine ihbarını talep ettiklerini, sigorta ekspertiz raporunda alt taşıyıcının —— olduğundan bu şirkete de davanın ihbarının yapılmasını talep ettiklerini, sorumluluğunun acente sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkil şirkete hasara ait bildirimin TTK madde 889’a göre süresi içinde bildirilmediğini, hasarın kara taşıması sırasında meydana gelmiş olduğunun ispatlanamadığını, hangi anda ve ne şekilde meydana geldiği ispatlanamayan hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kabulü anlamına gelmemekle birlikte davada bir hasar varsa bile TTK ve CMR gereği emtiaların ambalajlanması ve yüklenmesindeki sorumluluğun göndericiye ait olduğunu, söz konusu emtiaların müvekkili şirketin zilyetliğinde olduğu sırada hasarın meydana gelmediğini, malların taşınması sırasında bir hasar ve zarar meydana gelmiş ise bu zararın tazmini için ———– husumetin yöneltilmesini, sigorta sözleşmesinin geçerliliği ve dosya kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, poliçede yer alan branda klozu nedeniyle hasarın teminat dışı sayılması gerektiğini, bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı —– sigortalı dava dışı —- tarafından satın alınan emtiaların ——- getirilmesi sırasında hasar görerek davalı taşıyıcı tarafından hasarlı teslim edildiği iddiasıyla sigortalıya ödenen bedelin rücuen tahsili istemli başlatılan ——— dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce hasar dosyası celp edilmiş, icra dosyası — üzerinden istenilmiş olup, incelenen icra dosyasına göre davacının —- asıl alacak—– işlemiş faiz üzerinden davalı aleyhine takip başlattığı, eldeki davada ise %10 poliçe marjı çıkarılarak ——— üzerinden dava açıldığı, işlemiş faizin harçlandırılmayarak davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında ibraname mevcut olup, davacının sigortalısının ödeme miktarı kadar haklarını davacıya temlik ettiği, sigorta poliçesi kapsamında hasarın teminat dışı olması halinde dahi temlik gereği davacının aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf husumet itirazında bulunmuş ise de; dosyada mübrez —–tarafından tanzim edilmiş e-faturada taşıyıcı firmanın ———— olarak belirtildiği, davalının taşıyıcı olarak sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin taşımacılık konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin ——tarihli raporunda özetle: “TTK’nın 879. Maddesi ve CMR’nin 3. Maddesi gereği eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği an ile alıcısı emrine teslim edildiği an arasında hasarlanmanın ortaya çıktığı, CMR belgesi üzerine düşülen şerh, hazırlanan tutanak ve ekspertiz raporu ile belgelendiği, CMR 17/1 hükmü uyarınca taşıyıcının eşyayı taşımak üzere teslim aldığı andan teslim edeceği ana kadar gelecek hasarlardan sorumlu olduğu, ispat yükünün taşıyıcıya ait olduğu, dava dosyasında davalının ispat şartını yerine getirdiklerine dair bir belge bulunmadığını, taşıyıcının yükü alırken sevk mektubuna itirazi kayıt düşmemişse yükü hasarsız,noksansız ve nevine uygun bir şekilde teslim almış denilmekte olduğunu, navlun faturasını düzenleyen firma ile emtianın hasarlanmasına sebebiyet veren firma farklı olsa dahi davalı———- meydana gelen hasarda sorumluluğunun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” içeriğiyle raporunu ibraz etmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafın rapora itirazları ve talep edilen bedelin uygun olup olmadığı hususunda sektör bilirkişisinin de değerlendirme yapması gerektiği anlaşılmakla taşımacılık uzmanı bilirkişi yanına sektör bilirkişisi de eklenerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ——- tarihli raporunda özetle; “Hasar ekspertiz raporu ve ekinde bulunan hasarlı ürün fotoğraflarından paletler üzerine yüklenen karton kolilerin ıslanarak hasarlandığı ve karton kolilerin ıslaklığı içine çekerek kutu içindeki ürünlerin metal aksamlarının oksidasyona, paslanmaya başladığının tespit edildiği, hasar ekspertizinin bu görüşüne iştirak edildiği, olayın mamullerin karayolunda taşıması sırasında meydana geldiği kanaatine varıldığı, zira ürünlerin ambalajlarının ıslak olduğu yönünde taşıyıcı görevlilerin sevk mektubu üzerine hiçbir notu,itirazının bulunmadığı, hasarların tespiti davaya konu emtiaların alıcıya teslimi esnasında ortaya çıktığı, burada yapılan ambalajların su geçirmeyeceği gibi korumalı olacağı anlamının çıkarılmaması gerektiği, bu normal bir nakliyat paket davranışı olduğu, kolilerin yağmurlu, sulu ortamlardan uzak tutmanın taşıyıcının sorumluluğu altında olduğu, dava dosyasında yükün hasarlanan yükün taşıyıcıya hasarsız teslim edilmiş olduğunun sabit olduğu, talep edilen bedelin kadri maruf olduğu” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmişlerdir. Davalı taraf rapora itiraz etmiş ise de aşağıda belirtilen gerekçelerle rapora itirazları yerinde görülmemiş ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Eldeki davada CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği açıktır. Bilirkişi raporunda belirtildiği gibi yük teslim alınırken yükün hasarlı olduğuna ilişkin bir çekince konulmamıştır. Bu durumda karine gereği yükün taşıyıcı tarafından hasarsız teslim alındığı kabul edilmelidir. Davalı tarafın rapora itirazları ise süresinde ihbar yapılmadığı bu nedenle hasarın kara taşımacılığında meydana geldiğinin ispat edilemediği yönündedir. Dosyada mübrez CMR senedinde 23 kabın hasarlı alındığı şerh edilmiştir. CMR Konvansiyonu’nun 30. Maddesinde düzenlenen ihbara ilişkin süreler ise karine olup aksi her zaman ispat edilebilir. ———— Dava konusu hasara ilişkin CMR’de şerh bulunması, bilirkişilerce de emtianın taşıma sırasında su ile temas etmesinde taşıyıcının yetersiz önlem aldığının ve hasarın bu sebeple meydana geldiğinin tespit edilmesi göz önüne alınarak davalının bu savunmalarına itibar edilememiş, hasarın taşıyıcı sorumluluğunda meydana geldiği anlaşılmıştır. Bilirkişilerce emtiaların karton kolide taşınmasının normal bir nakliyat paleti davranışı olduğu tespit edilmiş, davalının %100 kusurlu olduğu ve talep edilen hasar bedelinin kadri maruf bulunduğu anlaşılmış, hükme esas alınan rapor doğrultusunda karar vermek gerekmiştir. Bilirkişilerce sınırlı sorumluluk gereği hesaplama yapılmamış ise de; Mahkememizce yapılan hesaplamada hasarlanan emtiaların brüt ağırlığı olan ——- olarak tespit edilmiş olup, yetkisiz olarak başlatılan takibin takip tarihi itibariyle —– olduğundan davacının davalıdan talep edebileceği miktarın üst sınırının — olduğu anlaşılmış, takip tarihinde —- olduğundan davacının toplam talep edebileceği hasar bedelinin ———- olduğu, bu hesabın davalı aleyhine olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının talebi uygun bulunmuş, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı tarafın davaya dahil etmediği takipte talep ettiği diğer kalemler ve bakiye miktar yönünden ise itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, CMR konvansiyonu 27. maddesine göre takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %5 faiz oranından faiz yürütmek suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—— sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —-asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık —-oranından faiz yürütülmek sureti ile devamına,
2-Alınması gerekli 2.216,42-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 368,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.847,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 368,47-TL peşin harç toplamı olan 397,67-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.809,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.866,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/01/2021