Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/850 E. 2019/120 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/850 Esas
KARAR NO: 2019/120
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 19/07/2016
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, özellikle ——— çalıştığını, ancak ——-yılında ülke genelinde yaşanan piyasalardaki ekonomik durumdan etkilendiğini, banka kredilerindeki daralmalar nedeniyle nakit akışında sıkıntı çekildiğini, artan faizlerle birlikte şirketin borca batık hale geldiğini belirterek ekte sunulan iyileştirme projelerine göre faaliyetlerine devam etmeleri halinde borca batıklıktan kurtulabileceklerini belirterek sonuçta İİK 179 ve devamı maddeleri uyarınca her iki davacı şirketin bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK.377.ve İİK.179.vd.maddeleri uyarınca açılmış bir iflasın ertelenmesi davasıdır.
İİK’nun 166. Maddesine göre gerekli ilanlar yapılmış, usulüne uygun müdahale dilekçeleri kabul edilerek davaya devam olunmuştur.
Dava tarihinin 19/07/2016 olduğu (ohalden bir gün önce açılmış olduğu); uzatma davasının mevcut olmadığı görülmüştür. İİK 179/b-4 maddesi gereğince iflasın ertelenme süresi azami 1 yıl olup bu sürenin kayyumun verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabileceği ancak uzatma sürelerinin toplam 4 yılı geçemeyeceği, kayyumun mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflası ertelenen şirketin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor vereceği hükmü yer almaktadır.
Davacı şirketler iflas avansını yatırmış, iyileştirme projesini sunmuş, vekilin vekaletnamesinde iflas erteleme davası açma yetkisi bulunduğu anlaşılmış, yönetim kurulunca iflas erteleme davası açılmasına ilişkin karar verildiği görülmüş, ——dan sicil dosyası celp edilmiş, şirketin stokları, tesis, makine, demirbaşları ile gayrimenkulleri üzerinde teknik bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılarak rayiç değer raporu alınmış, şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılarak, Taahhüt edilmiş sermayenin tamamen ödenmiş olup olmadığı, şirketin aktif ve pasifleri değerlendirilip TTK’nun 376/3. Maddesi uyarınca aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre, hem de gerçek piyasa değerlerine göre şirketin borca batık durumda olup olmadığı, şirket borca batık ise özellikle davacı tarafça dosyaya sunulan iyileştirme projesindeki verilerin ve yapılacak iyileştirme çalışmalarının gerçekçi olup olmadığı, iyileştirme projesinin TTK’nun 377. Maddesinde istenen teknik koşulları içerip içermediği, İyileştirme projesinin şirketin durumuna ve piyasa koşullarına göre şirketin mali durumunu düzeltmesi sağlayıp sağlayamayacağı, borca batıklık halinden kurtulup kurtaramayacağı, sermaye artışı gerekiyorsa miktarının ne olduğu ve ne zamana kadar ödenmesi gerektiği, sonuç olarak, iflasın ertelenmesine dair İİK’nun 179. Maddesine göre borca batıklık halinin gerçekleşip gerçekleşmediği, projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, iyileştirme ümidinin bulunup bulunmadığı iflas ertelemenin alacakların durumunu kötüleştirip kötüleştirmeyeceği, tüm bu tespitlere göre davacı yönünden iflas ertelemenin teknik koşullarının oluşup oluşmadığı konularında rapor alınmıştır.
Kayyımlar, toplamda 14 kayyım raporu ibraz etmiş olup, raporlarında özetle, sermaye artışı öngörüldüğünü, bir kısmının ödendiğini, kalanının henüz tescil aşamasında olduğunu, şirketlerin ön projelerindeki hususları sağlayıp sağlayamayacaklarına ilişkin olarak şirketlere süre verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Son kayyım raporu Ocak 2018 de sunulmuştur. Kayyım heyeti mart 2018 yılında, şirketten mali tablolar istendiği halde sunulamaması nedeniyle kayyım raporu düzenlenemediğini bildirmişlerdir. Her ne kadar davacı şirketlerin mali tablolarını karar tarihine kadar 1 yıl boyunca kayyımlara sunmaması, kayyım onayı almadan faaliyetine devam etmesi davanın başlı başına red sebebi ise de, yargılama devam etmiş, dosya ancak bilirkişiden döndüğünde heyetimizce incelenebilmiştir. Davacı şirketler vekili 5. celseden sonra ki duruşmalara katılmamışlarsa da, TTK.nun 376. maddesine göre borca batıklık incelemesi için yargılamaya resen devam olunmuş, mali bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 04/08/2016 tarihli ilk mali bilirkişi heyetinin raporunda —— Şirketinin borca batık olmadığı, Kırkpınar şirketinin ise devir olunan şirketlerin alacaklılarının , devrolunan şirketlerin varlıkları bilinmediğinden borca batıklık değerlendirmesi yapılamadığı, rayiçler tespit edilmeden değerlendirme yapılamayacağının mütalaa edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce rayiçlerin tespit edilmesi ile dosyanın mali bir bilirkişi heyetine verilmesi sağlanmıştır. Dosyaya sunulan mali bilirkişi raporlarından ——- tarihli olan raporda, gelinen aşama itibariyle davacı şirketlerin borca batıklıktan çıkmış olduklarını,——— şirketinin öz varlığının rayiçlere göre —–TL olduğunu; ———-şirketinin öz varlığının rayiçlere göre ——— olduğunu, (kaydi olarak da) her iki şirketin borca batık olmadıklarını mütalaa etmişlerdir.
Uzman bilirkişi heyetinin raporu dosya mündericatına uygun göründüğünden mahkememizce aynen benimsenmiş, davacı şirketlerin borca batıklık durumundan kurtulduğu ———– şirketinin belki de başından beri borca batıklık koşulunu sağlamadığı) kanaatine varılmıştır. Bu durumda iflas erteleme şartlarından ön şartı olan borca batıklık durumu sona erdiğinden iflas erteleme talebinin reddi gerekmiştir. Borca batıklık durumu ortadan kalktığından şirketlerin iflasına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların (her iki şirketin de) iflas erteleme taleplerinin reddine,
2-Davacılar borca batıklık olmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
3-Tedbirlerin derhal kaldırılmasına, kayyımların görevlerine son verilmesine,
4——–Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak tedbirlerin kaldırıldığı, kayyımların görevlerinin sona erdiği hususunun bildirilmesine, sicil kayıtlarına işlenmesinin istenmesine,
5-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 29,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 15,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere huzurda bulunan asli müdahillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/02/2019