Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/848 E. 2021/53 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/848 Esas
KARAR NO: 2021/53
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ithalatçı firma tarafından ——– tarihli uygunluk belgesi ve özel tüketim beyannamesi ithal edilen——şaşe numaralı —- motor numaralı aracın — tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi ——- tarafından davacı şirket adına satın alındığını ve —- tarihli irsaliyeli fatura karşılığı —- satış bedelinin davalı tarafa nakden ödendiğini, söz konusu aracın —plaka ile davacı şirket adına —- tarihinde trafik tescilinin yapıldığını; araç üzerinde ——– sayılı yakalama kararı olduğu gerekçesiyle araca el konulduğunu ve yediemin olarak otoparka teslim edildiğini beyan ederek; aracın yediemin otoparka alındığı tarihteki rayiç bedeli olduğunu beyan ettiği —- tazminat bedelinin el koyma tarihi olan ——— tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ayrıca yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanarak açmış olduğu dava zaman aşımına uğradığı, Türk Borçlar Kanunun 231. Maddesi “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanının ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zaman aşımına uğrar” hükmü gereği, davacının beyanına göre davaya konu araca satışından yaklaşık —- tarafından el konulduğu, eğer aracın — yıl önce ithalatının gerçekleşmesine izin verilip, —– yıl sonra bu ithalat kanunu aykırıdır denmesinin kabul edilemeyeceği, burada devletin sorumluluğu söz konusu olduğu, olayda ithalatçı firma davalı olmadığı, burada sorumluluğuna gidilecek olan ithalatçı firma olduğu, dilekçesi ekinde sunulan faturalardan da anlaşılacağı üzere davaya konu araç ithalatçı firma olan ———– satın aldığı, dolayısıyla davanın ithalatçı firmaya yönetilmesi gerekirken, davalı firmaya açılmış olması hukuka aykırı olduğu, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerekli olduğu, davanın öncelikle zaman aşımı yönünden incelenerek reddi, davalı bu davada konumu itibariyle taraf olamayacağından davanın husumetten yokluğunun reddi ile davanın esas bakımından davalı firmanın sorumluluğuna gidilemeyeceği nedeni ile reddini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan maddi tazminat isteğidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 214/1 maddesi,”Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 217 maddesi,”Satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1. Satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini….” şeklindedir.
Somut olayda; davacının, —- plakalı, —- marka aracı davalıdan satın aldığı, araç davcının eline iken aracın üzerinde yakalama kararı olması nedeniyle ———– sayılı yakalama kararı ile araca el konulması üzerine işbu zapta karşı tekeffül nedeniyle tazminat davasını açtığı sabittir.
Kanunda zapta karşı tekeffül davalarına ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi sözleşme ilişkilerindeki —- yıllık genel zamanaşımı süresidir. Araç —- tarihinde satın alınmış, araca —- tarihinde gümrük müdürlüğünce el konulmuş, dava —- tarihinde açılmıştır. Somut olayda —- yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı sabittir.
Türk Borçlar Kanunu 217 (e.BK.m.192) maddesi, satılanın tamamen zaptolunması halinde satımın münfesih addolunacağını hükme bağlamış olup alıcı aynı yasanın ilk 4 bendinde açıklanan giderleri talep edebilir. Yasanın bu hükümleri menfi zarara ilişkin olup bu nedenle davalının kusursuz bulunması davacının az yukarda açıklanan yasa maddeleri gereği alacağını istemesine engel teşkil etmez. Başka bir anlatımla satıcı kusursuz olsa bile aracın alıcının elinden alınmasından kaynaklanan menfi zararını karşılamakla yükümlüdür.
Ayrıca davacı taraf tam zapt halinde müspet zararını da talep edebileceğine göre TBK 217/son hükmü gereğince davacının dava dilekçesindeki talebinin müspet zarar olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ——- tarihli bilirkişi heyet raporu dosyaya alınmıştır raporda özetle; taraflar arasında satış sözleşmesinin olduğu, dava konusu araca —- el konulması nedeniyle zaptta karşı tekeffül şartlarının oluştuğu, araca el konulan tarihte ikinci el piyasa rayiç değerinin — olduğu, davacının dava dilekçesindeki talebinin müspet zarar olduğu ve —– el koyma tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edebileceği rapor edilmiştir.
Somut olayda, zamanaşımı gerçekleşmediği gibi aracı yurt dışından yurt içine girişini sağlayan davalı zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumludur. Davacının talebi müspet zarar olduğundan ve bilirkişi raporunda araca el koyma tarihinde araç rayiç değerinin ——–olduğu belirlendiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
———- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 8.880,30-TL harçtan davacı tarafından tamamlama harcı olarak yatırılan 2.561,00-TL tamamlama harcın mahsubu ile kalan 6.319,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.561,00-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.053,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%86,67 kabul %13,33 ret) 1.779,27-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 16.300,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/01/2021