Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/814 E. 2019/887 K. 02.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/466 Esas
KARAR NO : 2019/889

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile ——– plakalı aracın ruhsat sahibi olan —— arasında, araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu —- plakalı aracın — tarihinde —- plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, temliğe konu aracın ticari gelir elde etmesi söz konusu olduğundan dolayı kazanç kaybına uğradığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ‘A-6 Teminat Dışı kalan Haller’ maddesinde kazanç kaybı teminat kapsamı dışında bırakıldığını, kazanç kaybına ilişkin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi sebebiyle bu hususta yapılacak tespit sonucu artırılmak üzere kazanç kaybı talep ettiğini, 17.06.2016 tarihinde davalı yanın kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile müvekkilinin uğradığı kazanç kaybına ilişkin 500,00 TL tutarındaki maddi tazminat miktarının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yanlardan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —————. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirket ——— uzun dönem araç ve ——- kiralama işiyle iştigal ettiğini, mülkiyeti kendisine ait olan araçları 3. Kişilere kiralayarak gelir elde ettiğini müvekkili olan şirkete ait ——- plakalı araç dava dışı ——— kiralandığını, bu aracında ——— nolu kasko sigorta poliçesi ile —–. Tarafından sigortalandığını, bu nedenle davanın ——– ihbarlarını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; davacıya kazanç kaybı, değer kaybı alacak hakkı temlik edilen ——- ‘ye ait —- plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu —- plakalı aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle uğranılan kazanç kaybı istemli maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili 08/07/2019 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduğunu, sulh protokolu doğrultusunda yargılama gideri ve vekalet ücretinin taraflar üzerinde bırakılmasını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Davacı vekilinin beyan dilekçesi ile tarafların sulh oldukları, tarafların vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, sulh protokolü kapsamında vekalet ücreti ve yargılama giderleri tarafların üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar sulh olmakla dava konusuz kaldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 29,60-TL harçtan peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 6,30 TL’nin talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
5-Tarafların avukatlık ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi