Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/807 E. 2020/755 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/322 Esas
KARAR NO : 2020/757 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/04/2016
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– tarihinde, —– sigortalandığını ve bugüne kadar sigortalılığının devam ettiğini, bu poliçenin müvekkilinin tüm ailesini kapsadığını, Sigorta teminatının halen devam ettiğini, Poliçe kapsamı için ömür boyu yenileme garantisi verildiği, Müvekkilinin — yılında kalp rahatsızlığı nedeniyle —- olduğunu, ve bununla ilgili tüm tıbbı raporları ve ödeme makbuzlarının Davalı —- ibraz edildiğini, bedelin kendisine ödenmesini talep ettiği, Müvekkilinin bu isteğinin davalı tarafından —- tarihli yazısı ile rededildiğini, bunun üzerine davalıya ihtarname gönderildiği, ancak cevap verilmediği, Davalı — gönderilen — tarihli yazıda ret gerekçesi olarak Poliçe öncesine dayanan rahatsızlık olduğunun belirtildiğini, Daha önce müvekkilinin benzer rahatsızlık nedeniyle benzer ameliyatlar geçirdiğini, bu ameliyata ilişkin tüm tedavi giderlerinin Davalı ——ödendiğini, poliçe başlangıcı öncesi bir rahatsızlığın varlığının tespit etmek gayesiyle sigorta yaptığı kişileri, sağlık kontrolü yaptırmayan davalının, poliçe kapsamında teminat altına alınan tedavi giderlerinin poliçe öncesi rahatsızlığa dayandırılacak ödemeden kaçınmasının yasaya ve usule aykırı olduğunu, ayrıca davacı şirketin daha önce poliçe süresi içerisinde müvekkilinin benzer bir rahatsızlıkla ilgili olarak geçirdiği ameliyata ilişkin tedavi giderlerinin ödemeleri yaptığını, ancak daha önce kabul etmiş olduğu bir rahatsızlıkla ilgili ödemeleri bu sefer poliçe öncesi rahatsızlık diyerek ödemekten kaçındığını, —- tutarındaki sigorta tazminatının ihtarname tarihi olan —– tarihinden itibaren bankaların dövize uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki —- satış kuru üzerinden —- ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı——— müvekkili sigortacı şirket nezdinde sigortalı olduğu, mezkur sigorta poliçesinin başvuru formundaki beyanların esas alınmak sureti ile akdedildiğini, bu can sağlığı sigorta poliçesine ait bulunan özel hükümlerin bu poliçenin ayrılmaz bir parçası teşkil ettiğini, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi düzenlemekte olan——- çerçevesinde düzenlenmiş bulunduğunu, Davanın tarafları arasındaki poliçe ve sigorta ilişkisi bakımından, bağlayıcı ve geçerli bir hukuki düzenleme olan söz konusu poliçe şartında çok açık şekilde, anılan özel şartların teminat kapsamında genetik hastalıkların poliçe teminatı dışında bulunacaklarının ifade edildiğini, davacı vekilinin, dava konusu kalp rahatsızlıklarının poliçe teminatı kapsamı içinde bulunduğunu, poliçe süresinde benzer bir rahatsızlığa ilişkin giderlerin sigorta şirketi tarafından karşılandığını bu nedenle söz konusu hastalığın teminat kapsamında olduğunun kabul edildiğini, söz konusu ——– incelendiğinde, bu beyanlara katılmadıklarını uygulanan operasyon ile yapılan harcamaların uyumlu olup olmadığı hususlarının bilirkişi heyetince incelenmesine karar verilmesini, açıklanan gerekçelerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı ve davalı —– yapılmış — kapsamında davacı taraf tedavi giderlerinin tahsili taleplidir.
Dosyanın ————–görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizdeki yukarıdaki esasa kaydı yapılarak, Mahkememizde yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya konusunda uzman sigortacı bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, yapılan tüm bu değerlendirmelere göre ———— hastane hizmetleri teminatı başlıklı maddesinde tedavinin —– yapılamadığı durumlardan, özel şartlarda detayı belirtilen sağlık kurulu kararı ile bu teminat kapsamında gerçekleşen giderlerin toplamı —– sınırlıdır şeklinde olduğu görüldüğünden, davacının daha önce benzer rahatsızlık nedeniyle geçirmiş olduğu ameliyat bedelleri ödenen ve poliçede yenileme garantisi bulunan ve halen devam etmekte olduğu bildirilen ——- sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilerek, —–tutarındaki sigorta tazminatının ihtarname tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte talep edilebileceği kanaatine varılmış olup, şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya davalı itirazları ve talep konusu harcamaların gerçekleşen tıbbi müdahale kapsamında yapılan harcamalar bulunup bulunmadığı, uygulanan operasyonla yapılan harcamaların uyumlu olup olmadığı yönlerinde bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda, Davacı —— yetmezliği tedavisi nedeniyle yapılan tedaviler hastalığı ile uyumlu ve uygun olduğu, faturaların değerlendirilmesi için dosya içeriğindeki faturaların — çevirilerinin olması gerektiği, Davacının ——-sendromuna uygun olmadığı, kök raporda yapılan değerlendirmeler kök rapordaki kanaatte bir değişiklik olmamakla birlikte, talep konusu harcamaların gerçekleşen tıbbi müdahale kapsamında yapılan harcamalar olup olmadığı, tıbbi müdahale ile ilgili ve illiyet bağı olmayan harcamalar bulunup bulunmadığı, uygulanan operasyonla yapılan harcamaların uyumlu olup olmadığı yönünden, talep edilmesi üzerine heyette görevli doktor bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu, davacı————– tedaisi nedeniyle; yapılan tedavilerin hastalığı ile uyumlu ve uygun olduğu, faturaların değerlendirilmesi gerektiği, şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
Dosya —— tarihli ara kararı gereğince ; davalı itirazlarının değerlendirilmesi ve talep konusu tedavi gideri harcamaların gerçekleşen tıbbi müdahale kapsamında yapılan harcamalar olup olmadığı, tıbbi müdahale ile ilgili ve illiyet bağı olmayan harcamalar bulunup bulunmadığı, uygulanan operasyonla yapılan harcamaların uyumlu olup olmadığı yönünde bilirkişiye verilerek, ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi ek raporunda; davacının —— mitral kapat yetmezliği tedavisi nedeniyle; —- uygun olmadığı, Vakaların—– bilinmeyen bir nedenden dolayı yeni bir gen bozulması sonucu da hastalığın meydana gelebileceği, bu nedenle oğlunun —- olmasına rağmen davacının —- olduğunu söyleminin ——tıbben mümkün olmadığı , yapılan tedavilerin davacının hastalığı ile uyumlu ve uygun olduğu, talep konusu tedavi gideri harcamaların gerçekleşen tıbbi müdahale kapsamında yapılan harcamalar olduğu, yapılan harcamaların tıbbi müdahale ile ilgili ve illiyet bağı olan harcamalar olduğu, şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Mahkemece —– tarihli Celsede dosyanın Mahkemece resen görevlendirilecek —- uzmanı ve sigorta bilirkişisine verilerek, rapor alınmasına karar verilmiş ve —– tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; sigorta şirketinin, sigorta konusu olan husus ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadığı, karşı tarafın vermiş olduğu bilgiye güvenmek durumunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketi hasar/tazminatı yüklenme konusunda karar verebilmek için sigorta konusu risk ile ilgili her türlü bilgiye sahip olmak isteyeceği, Sigortacının kendisi için önemli olan bir hususun bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğunu riziko gerçekleştikten sonra öğrenmişse ve de ihlal ile gerçekleşen riziko veya ortaya çıkardığı zarar arasında illiyet söz konusu ise sigortacının tazminat ödeme borcunun ortadan kalkacağı, bu kapsamda tıbbi değerlendirme neticesinde poliçe kapsamında davalı —– sorumluluğundan bahsedileceği; Raporda tıbbi yönden yapılan değerlendirmede; ——— taburculuk tarihli epikriz raporunda, kişinin ilk defa —— açık kalp ameliyatı ile —– genetik olarak —– olmadığı, ancak oğlunun —— yılında tekrar adı geçen kliniğe başvurduğu, göğüs ağrısı, nefes darlığı ya da çarpıntı şikayetinin olmamasına rağmen aort yetersizliği ileri olduğundan ikinci kez ameliyat edildiğinin belirtildiği, söz konusu epikrizde davacının oğlunda ——- Sendromu olduğu bilgisine yer verilmesi nedeniyle davacıda da —- bulunduğunun söylemenin —— mümkün bulunmadığı, Dava dosyasına sunulu belgeler arasında davacı ve iki çocuğunda —– bulunmadığına dair yapılmış bir genetik incelemeye ait bilgi ve bulguya rastlanmadığı, bu nedenle de davacının ilk poliçe düzenleme tarihinde kendisinde —- olduğu yönünde beyanda bulunmadığının da iddia edilemeyeceği, —– sebebi olarak bildirilen kollajen hastalıklarında kalbin mitral kapağının da hastalabileceği, bu durumun da ameliyat gerektirebileceği, nitekim — yapılan ——- ameliyatında mitral yetersizliğine de bu nedenle müdahale edilmesi gerektiği, netice olarak konulan teşhisin doğru olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alının bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ve davalı — arasında yapılmış——kapsamında davacı taraf tedavi giderlerinin tahsili şartlarının bulunup bulunmadığı, uygulanacak faizin ne olduğu, davacı —– bildirim yükümlüğünü yerine getirip getirmediği, noktalarında toplanmaktadır.
TTK 1423.maddesinde sigortacının aydınlatma yükümlülüğü düzenlenmiştir. Kanun hükmünde sigortacının , sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildireceği, aydınlatma açıklamasının yapılmaması halinde sigorta ettirenin ondört gün içersinde itiraz etmemiş ise sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağın, düzenlenmiştir .
TTK 1435. maddesi sigorta sözleşmesinin yapılması esnasındaki beyan yükümlülüğüne ilişkin olup; “Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır” hükmünü içermektedir.
TTK 1439. maddede de açıkça belirtildiği üzere; “(l)Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı —- maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur, önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.” hükmü gereği, beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa sigortacının tazminat veya bedel ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmaktadır.
Somut olayda dosya kapsamında alınan bilirkişi tespiti ile davacıda da —– bulunduğunun söylemenin ——- mümkün bulunmadığı, Dava dosyasına sunulu belgeler arasında davacı ve iki çocuğunda —— bulunmadığına dair yapılmış bir genetik incelemeye ait bilgi ve bulguya rastlanmadığı, bu nedenle de davacının ilk poliçe düzenleme tarihinde kendisinde —– olduğu yönünde beyanda bulunmadığının da iddia edilemeyeceği, —–yılında aort anevrizmasının sebebi olarak bildirilen kollajen hastalıklarında kalbin mitral kapağının da hastalabileceği, bu durumun da ameliyat gerektirebileceği, nitekim —– yapılan —– ameliyatında mitral yetersizliğine de bu nedenle müdahale edilmesi gerektiği, netice olarak konulan teşhisin doğru olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi tespiti ile de ortaya konulduğu üzere davacıda —- —– bulunup bulunmadığına ilişkin bir genetik inceleme bulunmadığına göre teknik bir konuda böyle bir teşhis olmaksızın davacının bu hususta bir bilgisinin olabileceğini söylemek ve bildirim yükümlüğünü ihlal ettiğinden bahsetmek mümkün değildir.
Davalı tarafça ——- Bendinde ——- türlü giderlerin teminat dışında olduğu, davacının da bu kapsama girdiği iddiasının yerinde olmadığı dosya kapsamında alınan bilirkişi tespitleri ile ortaya konulmuştur. Nitekim görevsiz Mahkemece, ——- raporda dosya kapsamındaki bilirkişi tespit ve görüşleri ile uyuşmaktadır.
Dolayısıyla davacı ve her iki çocuğuna ait — —- olup olmadıklarına dair yapılmış bir genetik incelemeye ait bilgi, belge ve bulguya rastlanmadığı, bu çerçevede davacının ilk poliçe düzenleme tarihinde kendisinde —– olduğu yönünde beyanda bulunmadığının da iddia edilemeyeceği, Davacı ——– tarihlerini kapsayan—- nolu poliçe ve —- zeyilname ile sigortalanmak üzere —— içeren, sigorta sözleşmesini imzalayarak sigortalı olduğu ve davalı tarafından poliçe ile ilgili olarak davacıya ömür boyu yenilenme hakkı verildiği, söz konusu poliçenin davacının kendisini, eşi ve çocuklarını kapsadığı, dava dosyasında davacıya ait —— arası poliçe örneklerinin mevcut olduğu, davalı Sigortanın davacı ile poliçe yapmaya devam ettiği, davacının ilk kez—– kalp kapak ameliyatı geçirdiği ve bu tedaviye ait tedavi giderlerinin davalı —- ödenmiş olduğu, bu tarihten sonra davalı —– yenilenen müteakip yıllara ait sigorta poliçelerinde; davacının geçirmiş olduğu ameliyat dikkate alınarak davacı açısından —– sigorta kapsamı dışına alınmadığı, gerekçeleri ile davacının —- yılında geçirmiş olduğu 2. ameliyata ait tedavi giderlerinin davalı —- tarafından ödenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça çıkartılan —–yevmiye nolu İhtarnamesi davalı tarafa — tebliğ edilmiştir. Buna göre davalı taraf —- tarihi itibariyle temerrüte düşmüş bulunmaktadır.
Belirtilen sebeplerle davacı tarafça sarfedildiği belirlenen —– tutarındaki tedavi giderlerine ilişkin tazminatının, sigorta poliçesi limitiyle sınırlı olmak üzere ve —- tarihindeki —– satış kuru üzerinden —–karşılığına bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —- tutarının tazminatının —— tarihindeki—– bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gerekli 13.941,29-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.485,33- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10.455,96- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL. başvurma harcı, 3.485,33-TL peşin harcın toplamı olan 3.514,53- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.381,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 22.736,20- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2020