Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/802 E. 2019/1172 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/802 Esas
KARAR NO: 2019/1172
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/06/2016
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan —– adada bulunan —– arsanın ve arsada bulunan — adet sosyal tesi ve sosyal tesis üzeri – adet ——– satın aldığını, taraflar arasında yapılan —- tarihindeki sözleşmeye göre davalının bu villaları eksiksiz olarak ——tarihine kadar teslim edileceğinin belirtildiğini, sözleşmede belirtilen tarihe kadar inşaatın tamamını teslim etmediğini, sözleşmede belirtildiği üzere işin eksikliz olarak tamamlanmaması halinde alıcının her türlü zararının villa bedellerinden mahsup edileceğinin kabul edildiğini, Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —–D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte belirtilen eksikliklerin masrafı uzman bilirkişi marifetiyle hesaplandığını, bunun üzerine davalının sözleşmeye konu inşaat üzerindeki eksikliklerin bazılarını tamamladığını, ancak kalitesiz işçilik ve teknik bilgi yetersizliği gibi nedenlerden dolayı gayrimenkullerin çürümeye başladığını, inşaatta tuzlu su kullanıldığını, belediyeden ve diğer resmi kurumlardan gerekli altyapı çalışmalarının eksiksiz olarak tamamlanmadığını, su, elektrik gibi diğer altyapı ünitelerinin tamamlanmadığını, tüm bağımsız bölümlerin eksiksiz olarak tamamlanabilmesi için, eksikliklerin tespit edilmesini, inşat malzemesi giderlerinin tespiti ile kalitesiz ayıplı işçilik ve malzeme nedeniyle fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik — TL, — tarihinde iş bu dava tarihi itibariyle müvekkilinin yoksun kaldığı kazanç kaynı için fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla —- TL olmak üzere toplam —– TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, sözleşmenin ifa edileceği yer ve müvekkilinin adresinin Didim olması nedeniyle Didim mahkemelerinin yetkili olduğunu, inşaatın tamamlanmasının davacının yapacağı ödemeler doğrultusunda olduğunu, davacının ödemelerini düzenli ve zamanında yapmadığını, bundan dolayı inşaatta gecikmeler olduğunu, ödemelerde eksiklik yaşanması halinde davacının sebep olduğu gecikmelerin tamamlanma tarihine ekleneceğinin ihtarname ile bildirildiğini, inşaatın 90 gün geç tamamlanmasının sebebi davacının ——- TL lik çekinin geç ödemesi olduğunu, sitede altyapı bağlantılarının tam olduğunu, davacının ayıp ve eksik imalat taleplerinin kötüniyetli olduğunu, inşaatın gecikmesinde müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacı, —— tarihli protokole göre davalının —– dubleks bağımsız bölümün —– tarihine kadar eksiksiz şekilde teslim etmesi gerekirken, eksik ve ayıplı halde teslim edilmiş olduğnu ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerin tamalanması için yapıtğı masrafları ve —–tarihinden dava tarihien akdar olan kazanç kaybını talep etmiştir.
Bu iddialara göre, dava, eser sözleşmesi nedeniyle işveren tarafından yükleniciden talep edilen müspet zararlara ilişkindir.
Davalı taraf, tüketici mahkemesinin görvli olduğunu, yetkili mahkemenin —– olduğunu, davalının ödemeleri geç yapması, yapı kullanma başvurusunda bulunmaması nedeniyle işin geç teslim edildiğini, yüklenen işin——— tarihinde bitirildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Hir iki tarafın sermaye şirketi ve tacir olması nedeniyle davannı nisbi ticari dava olduğu, mahkememizin görevli oludğu, ayrıca——-tarihli protokolün 8. maddesien göre İst. Anadolu Mahkemeleri yetkili kılınmış olmakla, davanın yetki itirazının da isabetsiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacının, dava açmadan evvel Didim Sulh Hkuk Mahkemesinin —- D İş sayılı dosyasında tespit yaptırdığı,— tarihli rapora göre inşaatın %72,87 sinin bitirildiği, tüm işlerin bitirilmesi için — TL masraf yapılması gerektiği, bitirilmiş işlerin bedelinin —— TL olduğu, eksik işlerin —- TL olduğu görülmüştür. İş bu değişik iş dosyası —– üzerinden celp edilmiştir.
Davacının iddialarına göre söz konusu yapılarnı bulunduğu ——- adada inceleme yapılması gerekitği, yapılan işlerin ve varsa eksik ve ayıplı işlerin olup olmadığının tespit edilmesi, bu eksikliklerin davalıdan kaynaklı sebeplerle olup olmadığının, kazanç kaybı oluşmuş ise ne kadar olduğunun araştırılması gerekecektir. Bu bakımdan önce inşaat üzerinde teknik, sonrasında ticare defter ve kayıtlar üzerinde mali incelemeler yapılacaktır. Didim Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmişse de, bilirkişi ücretinin ispat yükünü taşıyan davacı tarafça yatırılmadığı görülmüştür.
Davacı, üç bilirkişi için —— TL olarak takdir edilen bilirkişi ücretinin yüksek olduğunu ileri sürmüşse de, bilirkişiler tarafından ——- adet dublekz dairenin inceleneceği nazara alınmış, —- tarihli ara kararla bilirkişi ücretine ilişkin ara karadan dönülmesi talebinin reddine karar verilmiştir. —– tarihli celseye kadar da bilirkişi ücretinn yapıtırlmadığı görülmüş, yapılan ihtara uygun şekilde davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmiştir.
Davacı şirketin konkordato sürecinde olması davacnın aktif dava ehliyetini etkileyen bir husus değildir. Konkordato tedbirlerinin verilmesi durumunda davacı şirket konkoddato komiserleri nezaretinde her tür ticari faaliyetine devam edecektir. Davacı şirketin tasarruf yetkisi sınırlanmadığı, yönetim yetkilerinin komisere veya kayyıma verilmediği sürece, davacı şirket tüzelkişiliğini koruyacak ve açılan davalarda kendini temsil edebiecektir. Gerçekten de uyap üzerinden yapılan inceleme ile Gebze ATM.nin – E sayılı dosyasında davacı şirketi için — tarihli celsede geçici mühletin 2 ay süreyle uzatılmasına karar verildiği, duruşmanın ——- tarihine bırakıldığı; geçici mühlet ile birlikte davacı şirketin tasarruf yetkilerini kısıtlayan bir tedbirin de olmadığı görülmüştür. Bu bakımdan davacı şirketin konkordato sürecinde olmasının mahkememizin dosyasında esasa etki eder bir yanı bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle ispatlanamyan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL peşin harcın mahsubu ile artan 1.663,35 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 29.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/11/2019