Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/782 E. 2020/238 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/782 Esas
KARAR NO: 2020/238
DAVA: İtirazın İptali ( Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/05/2015
KARAR TARİHİ: 04/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; eski eşiyle birlikte yardım amacıyla kendisine ait taşınmazı tapuda davalıya bila bedel devrettiğini, bu sayede davalının kredi çektiğini, kredi borcu bitince evi iade edeceğini, davalıdan üç adet ——— vadeli senet aldığını, taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre taşınmazın tapu kaydı davalı tarafa devredileceğini ancak devir karşılığı bir bedelin alınmayacağını, bankadan alınacak kredi de davalı tarafça alınıp borçlarına harcanacağını, banka borcu da davalı tarafça ödeneceğini, daire ise müvvekkiline iade edileceği konusunda anlaştıklarını, bu işlemden dolayı davalı müvekkiline taşınmazın devir tarihi olan —— tarihli — adet senet düzenlediğini, tüm borçlar ödenip taşınmaz iade edildiğinde veya taşınmaz iade edilmez ise bu kere senet bedellerinin ödenmesi suretiyle bu senetlerin davalı tarafa iadesi hususunda anlaşıldığın, böylelikle taraflar arasında toplam ——- tutarlı bir borç alacak ilişkisinin doğduğunu, davacı-alacaklı müvekkili tarafından davalı-borçlu aleyhine—— senetten kaynaklanan alacağın tahsili amaçlı ——- İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı-borçlunun yapılan takibe itiraz ederek takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek —– İcra Müdürlüğünün ———— esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senedin güvene dayalı teminat senedi olduğunu, karşı tarafın bu güveni kötüye kullandığını, senet üzerindeki tarihin sonradan atıldığını, bankadan çektiği ——– TLsini davacının eski eşine verdiğini, bankaya da toplamda ——TL ödediğini, davacının bir üsre sonra kendesinden toplamda ——- bedelli –senet aldığını, bu senetleri aslında kendisine ait olmayan dairenin teminatı olarak verdiğini, taşınmazın satışından da davacı tarafa para verildiğini, müvekkilinin aldığı bedelden daha fazlasını ödediğini, davacının eve alıcı bulması üzerine evi —–na devrettiğini, evin parasını da davacının eski eşi ————- aldığını, senetlerini geri iade etmediklerini davacının mail delilinde hileli davrandığını, bu delillerin kabul edilemez olduğunu, davacı taraf haksız çıkar sağlama amacına yönelik bedelsiz senedi icra takibine koyduğunu belirterek, açılan davanın reddini, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava zamanaşımına uğramış iki adet bono nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava ilk olarak ——– Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin ———— K sayılı kararıyla davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay –HD.nin ——— K sayılı kararıyla onanmış ve dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
Davacı, eski eşiyle birlikte yardım amacıyla kendisine ait taşınmazı tapuda davalıya bila bedel devrettiğini, bu sayede davalının krde çektiğini, kredi borcu bitinceevi iade edeceeğini, davalıdan üç adet ———- vadeli senet aldığını, ödenmediğini belirterek iki senet yönünden icra takibi başlattığını ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, savunmalarında senedin teminat senedi olduğunu, senetler nedeniyle borcu bulunmadığını, bankadan çektiği —– davacının eski eşine verdiğini, bankaya da toplamda —— ödediğini, davacının bir üsre sonra kendesinden toplamda ——- bedelli – senet aldığını, bu senetleri aslında kendisine ait olmayan dairenin teminatı olarak verdiğini, davacının eve alıcı bulması üzerine evi …’na devrettiğini, evin parasını da davacının eski eşi ——- aldığını, senetlerini geri iade etmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, zamanaşımına uğramış bonodan dolayı temel ilişkiden doğan alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu bonoda davacı lehdar, davalı ise keşideci konumundadır. Somut davada ispat yükü davacıdadır. Bu durumda davacı, davalı ile aralarındaki temel ilişki bulunduğunu ve alacağını, tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Taraflar keşideci ve lehdar olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanma alanı olmayacak, temel ilişkiye göre alacağın ispatlanıp ispatlanmadığına bakılacaktır.
Bankalara yazılan müzekkere cevaplarından davalının evi davacılardan devralmakla evi ipotek göstererek— yılında konut kredisi kullandığı sabittir. Davalı karşılığında senetleri imzalayıp verdiğini de kabul etmektedir. Yine tapu kayıtlarına göre taşınmazın davalı tarafından —– tarihinde dava dışı …’na satış ve devrinin yapıldığı da sabittir. Bu bakımdan davacının iddiaları ispatlanmış durumdadır.
Davalı, icra takibine yaptığı itirazda senet bedellerini ödendiğini, ayrıca savunmalarında senetlerin taşınmazın devrine kadar teminat amacıyla imzaladığını ileri sürdüğüne göre, ya taşınmazı geri iade ettiğini ya da taşınmaz bedelini davacının aldığını ortaya koymalıdır. Senet metninden veya başkaca sunulan yazılı bir sözleşmeden bu senetlerin teminat senedi olduğu anlaşılmamaktadır. Ne var ki dinlenen tanıklar ve davalı sacunmalarına göre davalı taşınmazı davacıya devretmediği gibi taşınmazın satışı nedeniyle …’nun ödediği parayı da davacıya verdiğini ispat edememektedir. Neticede davacı taşınmazını davalının kabulüned olduğu gibi bila bedel devretmiş, çekilen krediyi kendi kullanmamış, evin satış bedelini de kendisine verilmemiş görünmektedir.
Davalı cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olup, yemin deliline dayanıp dayanmadığı hatırlatılmış, dayandığını beyan etmesi üzerine davacıya belirlenen şekilde davacı yemin edası için meşruhatlı davetiye ile çağrılmıştır. Davacı asil de, icra takibine konu iki adet senet nedeniyle davalıdan alacağını tahsil edemediğini ve alacaklı olduğunu, senetlerin teminat senedi olmadığını beyanla yemini eda etmiştir.
Takibe konu edilen iki senet de—- vadeli olup takip tarihi itibariyle zamanaaşımına uğraımıştır. Bir başka ifadeyle yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu yönüyle, yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunan bir evraktaki vadenin, kesin vade olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. —————— Davacının icra takibinden önceki dönem için işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için davalıyı temerrüde düşürmesi gerekir. Olayda davacının takip tarihinden önce davalıyı—— norterliğinin —- tarihli ——– içinde borcun ödenmesi için süre vermekle temerrüde düşürdüğü, davalının ——- tarihinde ihtanameyi tebliğ aldığ ve———- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmelidir. Bu durumda davacı bu taripten takip tarihine kadar işlemiş faiz isteyebilecek olup bunun da ———– TL olduğu anlaşılmaktadır. Yemin kesin delil ise de, temmerrüt tarihi yeminle ispatlanabilecek maddi vakıalardan olmadığından, işlemiş faiz talebi bu nedenle kısmen kabul edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1——İcra Müdürlüğü’nün ——E sayılı dosyada takibin —- TL asıl alcak ve – TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda ———TL üzerinden devamına,
2-Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE;
3-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yasal faiz uygulanmasına;
4-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Alınması gerekli 16.640,13TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.127,78TL peşin harcın mahsubu ile bakiye12.512,35TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70TL başvurma harcı, 4.127,78TL peşin harcın toplamı olan 4.155,48TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen toplam 338,80TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren——– olmak üzere 241,48TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarfedilen toplam 45,50TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%71,28 kabul,%28,72 ret oranında) olmak üzere 13,07TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
9- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
10-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden davacı vekili için takdir olunan 25.501,81TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 13.276,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içinde Temyiz yolu açık olmak üzere (kısa kararda sehven 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere yazılmıştır) davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/03/2020