Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/772 E. 2021/946 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/772 Esas
KARAR NO : 2021/946
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– ticari ilişin nedeniyle —- —– çeki çaldırdığını, bu nedenle —esas sayılı dosyası üzerinden — aldırıldığını ve ödeme yasağı konulduğunu,—– davalıya her —- aleyhine — senetlerine mahsus takibe başladığını, keşideci olarak bu olayda kusurlu olmadığını, çek hesabında çekin karşılığının olduğunu, —— ödeme yasağı nedeniyle davalının parasını tahsil edememesi üzerine —– kendisinden istediğini, bu takibin yapılmasında kendisinin kusurunun olmadığını, davalının çalınmış bir çeki icraya koyduğunu, o nedenle meşru hamil olmadığını, meşru hamile paranın ödenmesi halinde kendisinin borçtan kurtulma olasılığının olmadığını, davalının önce ——– çözmesi gerektiğini belirterek; davalının meşru hamil olmadığının tespitine, —- esas sayılı dosyası üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, dosyaya yatacak paranın davalıya ödenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;— davaya bakmakla yetkili olduklarını, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, davaya konu çekin —— cirolar ile yasal olarak müvekkilinin eline geçmiş olduğunu, —-olduğunu, müvekkili şirketin çekin yasal hamili olduğunu, çekin —–karşılığında alındığını, müvekkili şirketin dava konusu çekin çalıntı olduğunu bilmediğini ve bilebilecek durumda da olmadığını, müvekkilinin çeki aldığı zaman muhatap bankaya sorduğunu ve çeklerin ödendiğini öğrenince çekleri aldığını, müvekkilinin çeklerin çalıntı olduğunu bilmesi halinde tahsil için bankaya götürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mahkemece verilen tedbir kararının müvekkili şirketi mağdur edeceğini, bu nedenle tedbir kararından rücu edilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Hukuki niteliği itibariyle; davacının iddiasının,—– meblağlı çekin yetkili hamil tarafından çaldırılması nedeniyle— dosyasında ödeme yasağı konulması nedeniyle karşılığını hazır bulundurduğu halde ödeme yasağından dolayı ödemenin gerçekleşmediği, aleyhine icra takibi yapılan —- halinde borçtan kurtulmuş olmayabileceği gerekçesiyle takibi yapan davalının meşru hamili olmadığının tespitine ilişkin açılmış menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava—– Karar sayılı kararı ile —kararı verildiği ve dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
TTK’nın 818.maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 677. maddesi uyarınca, poliçe, poliçe ile borçlanmaya —– kimselerin imzasını, — imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebep dolayısıyla bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. İmzaların bağımsızlığı —- tanımlanan—- atılan her geçerli imzanın —– kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz — sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek ——- “İmzaların —- (—–göre, senedin lehtarının imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin (keşideci veya diğer cirantaların) senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Çek üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir.
TTK 757/2. maddesi ” Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir” şeklindedir. Dava konusu çek hakkında tedbiren ödemeden men kararı verilmesi halinde tevdi mahallininde belirlenmesi gerekmektedir. Mahkeme tevdi mahalli belirlememiş olması halinde ise ödeme yapacak keşidecinin mahkemeden ödemenin yapılacağı tevdi mahallini belirlemesini isteyebilir.
Somut olayda yukarıda belirtildiği üzere dava konusu çek hırsızlanmış olsa dahi, imzaların ——gereğince dava konusu çek nedeniyle borcu devam etmektedir. Dava konusu çek hakkında ödeme yasağının olması halinde ise, davacı tarafından mahkemeden tevdi mahallinin belirlenmesi istenilmeli ve ödeme tevdi mahalline yapılmalıdır. Davacı tevdi mahalli talep etmiş olsa ve bu tevdi mahalline ödeme yapmış olsa ide dava konusu çek nedeniyle borcundan kurtulmuş olacaktı. Davacı belirtilen bu hususa uygun hareket etmediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 42,70-TL harçtan mahsubu ile kalan 16,60-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadğına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —— göre belirlenen 2.500,00 -TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, miktar itibariyle KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.