Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/676 E. 2019/1008 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/676 Esas
KARAR NO: 2019/1008
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların ——. Noterliği’nde——- tarih,—– yevmiye numaralı sözleşme ile kendilerinin ve 1. derece yakınlarının ve bu kişilerin ortak oldukları veya olacakları tüzel kişililiklerin o tarihe kadar ve o tarihten sonra üretecekleri takviye edici gıda, kozmetik ürün, bitkisel ve aromatik suları münhasıran tek satıcı olarak dava dışı ———- vermeyi taahhüt ettiklerini, davalıların aynı zamanda sözleşme konusu ürünlerin reklam yüzü olmayı da kabul ettiklerini,——- tarihli protokolle bu hakkını dava dışı ———— devrettiğini bunun üzerine davalıların anılan ürünleri —-kurulu ———–. aracılığıyla üretip, davalı … aracılığıyla, dava dışı ——- vermeye başladıklarını, müvekkilinin dava dışı tek satıcı ———- tarihli sözleşme imzalayarak, davalıların ürettiği ürünlerin perakende satışını üstlendiğini, müvekkilinin bir merkez işyeri haricinde yedi tane daha şube açtığını, müvekkilinin çok yüksek miktarlarda kar etmeye başlayacakken, davalıların usul, yasa ve ticari icaplara uymayan davranışları nedeniyle, müvekkilinin satışlarının düştüğünü bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ve tüm şubelerini kapatmak zorunda kaldığını açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, —-TL menfi ve ——TL de müspet zarar olmak üzere toplam ———— TL’nin işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … cevap dilekçesinde özetle, davada taraf olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, kendi adresinin ve bahsedilen ürünlerin üretim yerinin ——– olduğunu, ———–herhangi bir bayi ile iddia edildiği gibi doğrudan bir anlaşması olmadığını, iki sene öncesine kadar sahibi olduğu ancak ———–gerçekteki sahibi ——–ve vekili tarafından zorla elinden alınan ——— firması ile fason anlaşması olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediğini, fabrikalarının ——- tarihinde zorla verilen vekaletname ile gasp edildiğini,—— bütün hisselerinin ——tarihinde——— geçtiğini ticaret odasından öğrendiklerini, söz konusu olayda herhangi bir kusuru olmadığını açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekil tayin edildiği takdirde ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, ——- tarihinde kurulan ———– bir bölümünü —— ile birlikte geliştirdiği, değişik isim ve markalar niteliğindeki ürünlerin üretimini gerçekleştirdiğini,——-olarak isimlendirilen firmaların ise —— distribütörü olarak bu ürünlerin satışını üstlendiğini,——- sahibi olduğu ürünlerin önce—- fason üretildiğini, —- tarihinden itibaren ise yönetim kurulu başkanlığını …’in yaptığı,——–ünvanıyla tescil edilen ——— tarihinde————-ünvanını alan firmanın kendi tesisini kurmasıyla üretimin——– nakledildiğini, distribütörlük sözleşmesi’ne konu olan ve üretim izni ——- tarafından alınan ürünlerin çok sayıda marka altında üretildiği ve ———- aynı zamanda bu markaların da sahibi olmasına karşın, ——- sahip olduğu markaların önemli bir bölümünü herhangi bir bedel ödemeden aldığını, marka devirlerinin iptali için açılan davanın devam ettiğini, bu dava ile İstanbul Anadolu 1.Ticaret Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyası arasında bağlantı olması nedeniyle birleştirilmesini, davanın sıfat yokluğundan ve zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini açıklanan nedenlerle kötüniyetli açılan ve dava şartlarını taşımayan davanın reddine aksi takdirde İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen dosya kapsamına göre dava, davalıların dava dışı kişilerle imzalamış oldukları sözleşmeye aykırı fiilleri nedeniyle, davacının zarara uğradığı iddiasıyla, davacı tarafından müspet ve menfi zararların tazmini talebi ile açılan tazminat davasıdır.
Tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalılar … ve … ile dava dışı ————- arasında ——. Noterliği’nde yapılan ——— yevmiye numaralı sözleşmeyle, davalılar … ve … tarafından üretilen bazı ürünlerin satış ve dağıtımı konusundaki hakların dava dışı ——– devredilmiş olduğu, ——– ile ———arasında imzalanan ——- tarihli sözleşme ile ——— tarafından —— Noterliği’nde —–tarih, ———yevmiye numarası ile yapılan sözleşmeyle devralınan bütün hakların———- devredilmiş olduğu, davacı ile dava dışı ———–. arasında——- tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşme ile sözleşme ekinde yer alan ürünlerin satışı ile ilgili olarak davacıya ———— tarafından bayilik yetkisi verildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde, davalıların dava dışı ———- yapmış oldukları sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunduklarını, bu durumun———– bayisi durumunda olan davacıya zarar verdiğini iddia etmiş, ——– imzalamış olduğu sözleşmede, zararlarını üreticiden talep edebileceğine dair hüküm bulunması nedeni ile zararını davalılardan talep ettiğini beyan etmiştir.
Davacı tarafa, davalılarla davacı arasında imzalanmış bir sözleşme bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş, davacı taraf davalılar ile davacı arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Borçlar Hukukuna hakim olan ilkelerden biri olan sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca, kural olarak edimler ve yükümlülükler bu sözleşmenin tarafları arasında karşılıklı olup, üçüncü kişilere herhangi bir yükümlülük getirmez. ———–Bu kurala istisna olarak üçüncü kişi yararına sözleşmeler, vekalet sözleşmeleri ve bazı kira sözleşmeleri sayılabilir.
Tüm dosya kapsamı bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davalı gerçek kişiler tarafından üretilen bazı ürünler ile ilgili satış haklarının en son————tarafından devralındığı, davacı ile ———–. arasında imzalanan sözleşmenin satış ve dağıtım haklarının devri niteliğinde olmadığı, sözleşmenin satış ve dağıtım haklarının devrine ilişkin sözleşmeden bahsedilmeksizin imzalanan bayilik sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği sözleşmenin, ancak sözleşmenin tarafları arasında hak ve borç doğurarak hüküm ifade edeceği, sözleşmeden doğan talep hakkının ancak sözleşmenin tarafı olan kişilerce yine sözleşmenin tarafı olan kişilere karşı ileri sürülebileceği, somut olayda sözleşmenin nispiliği ilkesinin istinası olabilecek bir husus bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde, davalılar … ve … ile dava dışı ——- arasında imzalanan ve —— tarafından ————-devredilen sözleşme hükümleri gereği davalıların, ancak dava dışı——- veya ———- karşı sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin bulunduğunun söylenebileceği, davacının dava dışı ——–ile imzalamış olduğu sözleşme nedeniyle uğramış olduğu zararın tazmini hususunda davalılara husumet yöneltemeyeceği sonucuna varılmış, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harcın peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 71,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-Davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ne verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/10/2019