Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/655 E. 2020/472 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/655 Esas
KARAR NO : 2020/472 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının —— tarihinde kiraladığı iş yerinde kaçak elektirk kullanıldığı gerekçesiyle hakkında —– icra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığını, müvekkilin iş yerinde kozmetik ürünler imalat ve satışını yaptığını, —— bulunan işyerini —- yılında dava konusu faturanın düzenlendiği adrese taşıdığını,—– tarihinde kiraladığı iş yerini ——— ayına kadar doğalgaz, elektrik ve su gibi hiçbir abonmanlık sözleşmesi olmaksızın kirasını ödediğini, kaçak kullanımın olduğunu ancak bu kullanımın önceki kiracı tarafından gerçekleştirildiğini, ————- ayına kadar hiçbir faaliyeti olmadığından kaçak kullanımı da olmadığını, takibin haksız olduğunu, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini, avalının %40 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli Mahkemede açılmadığını, kaçak tespiti yapılarak tutanak tutulduğunu, davacının sözleşme olmaksızın kaçak elektrik kullandığını, dava dilekçesi ile kaçak elektrik kullanıldığının ikrar edildiğini, müvekkili şirketin yaptığı işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak başlatılan icra takibi dolayısıyla, takip konusu alacak bakımından borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına ilişkindir.
Dosya ——Tüketici Mahkemesinin —————- tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize gelmiş ve yukardaki esasa kaydı yapılmıştır.
Dosya konusunda uzman bankacı bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 doğrultusunda, davacı tarafça abonelik sözleşmesi yapılmaksızın tüketilen elektriğin kaçak elektrik enerjisi tüketimi sayılacağı, davalı kurumca, davacı şirketin — tarihinden —- tutanak tarihine kadar mahalde ticari faaliyette bulunduğu kabul edilerek bu tarihler arasında sayaç tarafından kayıt altına alınan —- üzerinden kaçak tahakkuk hesaplaması yapıldığı, oysa ki, dosya kapsamına sunulan —- tarihli “Tutanak” örneğinde; davacı öncesinde mahalde ticari faaliyet sürdüren ————–kira bedelini ve —– ayına ait——günlük kira bedelini ödemediği hususu mal sahibi ve —- yetkisi tarafından imza altına alındığı, üstelik dosya kapsamına sunulan —-örneklerinde; —- isimli şirket imzalı ——- başlangıç tarihli ktra kontratları bulunmaktadır. Dolayısıyla davacı şirketin —– tarihinden öncesinde mahalde ticari faaliyette bulunmadığına kanaat getirilerek, davacı şirketin mal sahibi ile yapmıs olduğu kira kontratı baslangıc tarihi —ile tutanak tarihi —- arasındaki —- süreden sorumlu tutulması gerektiği, buna göre tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan EPDK 622 Sayılı Kurul Karar hükümleri doğrultusunda; (güç – süre – tahakkuk – çalışma saati ) davacı şirketin kira kontratı başlangıç tarihi —-ile tutanak tarihi — arasındaki ————tüketime tekabül eden —— kaçak elektrik faturasından sorumlu tutulması gerektiği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine dosya aynı bilirkişiye verilerek Ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, tarafların itirazları değerlendirilerek, kök rapordaki görüş korunmuştur. İlgili yerlerden resmi kurum kayıtları getirtilerek bilirkişiden tekrardan ek rapor alınmasına karar verilmiş ise de bilirkişi tarafından gelen kayıtlar değerlendirilerek kök rapordaki kanaatinin aynen devam ettiği yönünde mütalaada bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davacı tarafından —– tarihli Tutanak dayalı olarak sözleşmesiz olarak kaçak elektrik enerjisi kullandığı gerekçesiyle ——–İcra Müdürlüğünün —Esasında başlatılan —- alacak, —— geçikme faizi, —–geçikme faizi —olmak üzere toplam —– üzerinden başlatılan icra takibine konu alacak dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
— tarihli Tutanak içeriğinde; davacı— adına —————- kullandığı gerekçesiyle —- seri nolu tutanak tanzim edilmiştir.
Davalı kurumca, davacı şirketin—-tarihinden —— tutanak tarihine kadar mahalde ticari faaliyette bulunduğu kabul edilerek bu tarihler arasında sayaç tarafından kayıt altına alınan ——— üzerinden kaçak tahakkuk hesaplaması yapılmıştır.
Ancak dosya kapsamında toplanan kayıtlardan belirtilen adreste ———- faaliyette bulunduğu, mahalde ticari faaliyet sürdüren — isimli şirketin —- bedelini ve —– —-ayına ait —günlük kira bedelini ödemediği hususu mal sahibi ve —– yetkisi tarafından imza altına alındığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça icra takibi ile kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili talep edilmekte olup haksız fiil hükümlerine dayanılmaktadır. Her ne kadar davalı şirket yetkililerince tutanak tutulmuş ise de bu davacının iddiasını ispat eder nitelikte bulunmamakta olup ancak tutanak tarihi itibariyle davalının anılan adreste faaliyette bulunduğunu göstermektedir.
EPDK 622 Sayılı Kurul Kararı B) Süre 1- b “Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullamlmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre —– ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davacı tarafça söz konusu adresin —– tarihinden itibaren kiralandığı, ancak bu adreste herhangi bir abonmanlık sözleşmesi yapılmadığı, faaliyete başlanılmadığı, kira bedellerinin ödendiği, ————— ayında faaliyete başlanıldığı belirtilmiş ise de bir iş yeri kiralandıktan sonra uzun süre boş bırakılarak kiralarının ödenmesi gerçekçi ve hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır. Davacı taraf bu iddiasını ispat edecek bir delil de sunmamıştır. Belirtilen hususlar çerçevesinde davalı tarafça tahakkuk ettirilen kaçak kullanım tutarından —- tarihinden sonrası için davacının sorumlu bulunduğu, tutanak tarihi olan —- tarihine kadarki———- süreden sorumlu tutulması gerektiği, belirtilen tarihten öncesine ilişkin kaçak elektrik kullanımın ispata muhtaç olduğu değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede; davacı tarafça dava konusu taşınmazın kiralandığı tarih —-ile dava konusu tutanak tarihi —- arasındaki —– günlük sürenin değerlendirmeye alınması gerektiği, Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 doğrultusunda, davacı tarafça abonelik sözleşmesi yapılmaksızın tüketilen elektriğin kaçak elektrik enerjisi tüketimi sayılacağı, buna göre, tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan EPDK 622 Sayılı Kurul Karar hükümleri doğrultusunda;——- davacı şirketin kira kontratı başlangıç tarihi —- ile tutanak tarihi— arasındaki –günlük süre için —– tüketime tekabül eden ————kaçak elektrik faturasından sorumlu tutulması gerektiği, bunun üzerinde talep edilen tutardan sorumlu olmayacağı, değerlendirilmekle, davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya —İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında takibe konu borçtan dolayı —- ana para alacağı yönünden borçlu bulunduğunun, bakiye ——miktar ana para borcu yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, takibin —- yönünden iptaline, —– asıl alacak ve ferileri ile devamına, davacı tarafça davalının kötüniyetli olarak takip yaptığı ispat olunamadığından kabul edilen tutar üzerinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
G.D. : Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davacının davalıya —–İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında takibe konu borçtan dolayı —- ana para alacağı yönünden borçlu bulunduğunun, bakiye —- miktar ana para borcu yönünden talebin kabulü ile borçlu bulunmadığının TESPİTİNE, takibin ———– ana para borcu yönünden iptaline, ———— asıl alacak ve ferileri ile takibin DEVAMINA,
2-Kabul edilen tutar üzerinden kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gerekli 4.463,67- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.036,15-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre (%89,98 Kabul %10,02 Red) 932,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.294,77- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 14/07/2020