Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/653 E. 2018/182 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/653
KARAR NO : 2018/182
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2013
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TA.: 09/04/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Endüstriyel ürünleri ticaret adı altında şahıs şirketi işlettiğini, davalı şirket ile ticari ilişkileri olduğunu ve fatura karşılığı mal verdiğini, takibe konu 24/08/2013 tarih 12607 nolu 4.989,04 TL, 27/08/2013 tarih 12609 nolu 3.741,78 TL, 02/10/2013 tarih 12649 nolu 3.741,78 TL bedelli fatura toplamı olan 12.472,60 TL nin ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı, borca ve tüm ferilerine itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip ve dava konusu fatularla ilgili malların ayıplı çıktığını ve yasal süre içinde bu durumun davacıya bildirildiğini, söz konusu malzemelerin davacı tarafından davalı şirket yerine dava dışı /////////// şirketine teslim edildiğini, bu teslimden sonra malzemelerin montajı yapılarak kullanılması denendiğinde malların ayıplı olduğunun anlaşıldığını, yapılan toplantı sonucu tamburların değiştireleceğini, davacı tarafın bildirdiğini, davacının tamamını teslim etmediğini, 6 tanesinin eksik teslim edildiğini, işbu tamburların bedellerini davalı şirkete fatura ettiğini bunun üzerine tamburların orjinal mümessirleri bulunarak 7 adet tambur yurtdışından ve EURO bedeli üzerinden ithal edildiğini, davacı ile yapılan e-mail yazışmalarında dava konusu faturalar ile ilgili teslim edilen ayıplı çıkan malların iade edileceği, iade faturası kesileceği, davacıya müteadit defa bildirildiğini, davalı şirketin tamburlar nedeni ile ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin ciddi zarara uğradığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine İİK 67. madde uyarınca yapılan olan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin olup, İst. Anadolu 6. İcra Md. …….. E. sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında 3 adet faturaya dayalı olarak 23/10/2013 tarihinde 12.472,60 TL alacağın tahsili için başlatılan takibe yasal süre içinde açılan itirazın iptali davasında davacı, dava dilekçesini tekrarlamış, ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile ayıplı mal savunmasında bulunarak davanın reddini savunmuş, kendi ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi talep etmiş, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarını delil olarak bildirmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin davalının irsaliyeli faturaların teyidi yönünden değerlendirmesi de TTK 21 maddesi uyarınca ve bu konudaki yargıtay kararları ile ayıplı mal savunması yönünden de BK 219-223 ve TTK 23/c maddesi yönünden bilirkişi tarafından değerlendirilmiş, sonuç olarak her 2 tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği bulunmadığı, takip konusu 3 adet faturanın davacının işletme defterinde kayıtlı olduğu, takip konusu 3 adet faturadan 8.730,82 TL bedelli 2 adet faturanın davalı şirket defterlerine kayıtlı olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü talep etmiş, davalı vekili de 31/10/2014 günlü dilekçe ile rapora itiraz etmiş, mahkememizce davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra takibi 10 adet elektrik tamburu satışı nedeniyle davacı tarafından davalı adına tanzim olunmuş, 3 adet irsaliyeli faturadan kaynaklanan takip ve itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali davasında yapılan ticari defter incelemesinde 3 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu 2 adet toplam 8.730,82 TL bedelli faturanın da davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Bunlardan 02/10/2013 tarihli 3.741,78 TL bedelli 12649 nolu fatura ile 24/08/2013 tarihli ….. nolu fatura konusu mallar davalı tarafından imza karşılığı teslim alınmıştır. 02/10/2013 günlü ……. nolu 3.741,78 TL bedelli fatura davalı ticari defterlerine kayıtlı olmayıp davalı tarafından davacıya 08/10/2013 günü g.mail ile 8 günlük ihbar süresi içinde ayıplı olduğu ihbar edilmiş, diğer 2 fatura konusu 8.730,82 TL bedelli mallar teslim alınarak yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmamış olmakla, davacının tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporu karşısında davanın kısmen kabulü ve itirazın kısmen iptali ile İstanbul Anadolu 5. icra Dairesi …….. E. sayılı takip dosyasında davalı hakkındaki takibin takip tarihi itibarı ile 8.730,82 TL ye takip tarihinden itibaren %11 faizle birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesi sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İtiraz haksız olmakla, kabule göre davacı yararına taktir olunan %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen 18/11/2014 gün 2014/672-482 sayılı hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01/02/2016 gün 2015/9128 E. 2016/1280 K. sayılı kararı ile ” Uyuşmazlık, icra takibine konu olan 02.10.2013 tarihli, …….. numaralı faturadan kaynaklanmaktadır .Mahkemenin de kabulü olduğu şekilde bu malların davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Ayıp ihbarının mail suretiyle süresinde yapıldığı kabul edilmiş ise de ayıbın varlığı konusunda mahkemece bir inceleme yaptırılmamıştır.Mahkemece mail suretiyle davacıya süresinde ihbar yapılıp yapılmadığı, davacı savunmasını da değerlendirip süresinde ise davalıda olduğu bildirilen fatura konusu mallarda ayıbın varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” denilerek hüküm bozulmakla, bozma sonrası yapılan açık yargılamada davacı vekili bozmaya uyulmasını, davalı vekili direnme kararı verilmesini talep etmiş, Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur.
Bozma sonrası verilen ara karar uyarınca dava konusu yapılan tanburların monte edilip edilmediği hakkında Metroport AVM yönetimine yazı yazılarak bilgi istenmiş, ////////////////AVM yönetiminden gelen 29/06/2016 günlü cevabi yazıda “Davalı ……… Ltd. Şti. 3. şahıs müvekkil şirket işyerinde toplam 18 adet tambur monte etmiş, monte edilen 18 adet tamburdan 10 tanesi arızalı/ayıplı çıkmış, davalı Trako … Ltd. Şti. ile yapılan görüşme sonrasında arızalı/ayıplı 10 adet tampuru yenisi ile değiştirmiştir. Bu şekilde sorun çözülmüştür.” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyeti oluşturularak ve yerinde inceleme yapma yetkisi de verilerek uzman bilirkişiler Elektrik Müh. ///////////////////ve Mak. Müh. ///////////’dan alınan 23/05/2017 günlü raporda : “
1- Davaya konu tamburların…………………” adresindeki Davalı ………. Elektrik İth. ihr. Müh. San. Tic. Ltd. Şti/nin deposunda bulunduğu,
2- Düzenlenen faturalarda 10 adet 4×1 mm2 kablo kesitli tambur görünmesine rağmen, davalı ……Elektrik îth. İhr. Müh. San. Tic. Ltd. Şti.’nin deposundaki tamburların 3×1 mm1 kablo kesitli olduğu,
3- Tamburların kablo sanlı ve açık haldeki maksimum güç değerlerinin belli olmadığı,
4- Tamburların otomatik geri sarmalarının verimli çalışmadığı,
5- Tambur kablosunun yerli “Anadolu Kablo 3x l mm2” marka kablo ile değiştirilmiş olduğu, tespit edilmiştir.
Tamburların yukarıda inceleme bölümünde teferruatlı olarak incelendiği üzere ayıplı olduğu anlaşılmışdığı” rapor edilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan olarak “Bilirkişileri tamburların bulunduğu yere biz götürdük, tespitlerini yaptılar. Başoğlu firması müvekkilinden 17 adet tambur almıştır ve davalı şirkete teslim etmiştir. Aynı tamburlar gösterildiği için biz o tamburlar olduğu zannıyla … ” diyerek tamburlardaki ayıbın gizli ayıp olup olmadığının tespiti için ek rapor talebinde bulunulmuş, davalı vekili ise davacıdan alınan tamburlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, 17 adet tamburun ayıplı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ayıp ihbarını davacıya mail yazışmaları ile bildirdiklerini, davanın tümden reddi gerektiğini, ancak Yargıtay bozma sonrası vekalet aldıkları için temyiz edilmeyen kısım yönünden müvekkili hakkındaki hükmün kesinleştiğini, tamburların gizli ayıplı olduğunu raporla tespit edildiğini, davacı tarafın ek rapor talebini kabul etmediklerini belirterek bozma konusu fatura yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma kararı öncesindeki şekliyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Delillerin taktiri ve kısmen kabul gerekçesi : Davalının dosyaya sunduğu ve davacıya gönderdiği 08/10/2013 günlü saat :12:36 itibarı ile gönderdiği mailde “Sizden almış olduğumuz 10 adet tamburun hiçbirinden verim alınamamıştır. Bunları taktığımız yerlerden çıkarıyoruz ve bundan dolayı doğan zararı tarafınıza fatura edilecektir. Tamburları iade edeceğimiz kargo adres….”
Aynı gün saat :13:06 da gönderdiği mailde bize göndermiş olduğunuz 24/08/13-12607, 27/08/13-12609 ve 02/10/13-12649 nolu faturalarınıza istinaden iade faturası kesip mallarınızı size kargo edeceğiz.” denildiği,
Davacının da 08/10/2013 günü saat :13:18 itibarı ile davalıya keşide ettiği mailde “Kusura bakmayın o faturaları iade edemezsiniz. …. 08/10/2013 gün saat :14:34 itibarı ile davacının keşide ettiği 2. mailde “iyi de ürünler 2 aydır asılı grilerden çok memnunuz diyordunuz. Bizde yardım yada deneme şirketi değiliz ki şimdi bu şekilde ürün iadesi olmaz… ” denildiği,
Bunun üzerine davacının davalıya “…………..’ÜN DİKKATİNE” ile başlayan 08/10/2013 gün saat:12:36 da gönderilen mailde “Sizden almış olduğumuz 10 adet tamburun hiçbirinden verim alınamamıştır. Bunları taktığımız yerlerden çıkarıyoruz ve bundan dolayı doğan zararı tarafınıza fatura edilecektir.”
Davalının da davacıya 08/10/2013 gün saat :14:55 itibarı ile keşide ettiği mailde “Tamamdır o zaman yasal yollar ile konuşuruz. Size iyi günler” diyerek mail gönderdiği görülmüştür. Maillerden anlaşıldığı üzere tamburlardan 10 adedinin ayıplı olduğu tartışmasızdır.
Davacı satıcı davalı hakkında İst. Anadolu 5. İcra Md. ………… E. sayılı takip dosyası ile 3 fatura karşılığı 10 adet tamburla ilgili toplam tutarı KDV dahil 12.472,60 TL için ilamsız takibe geçmiştir. Davalı, davacıya gönderdiği mailde 10 adet tamburun ayıplı olduğunu bildirmiştir. Ancak davacının bu 10 adet tambur dışında davalıdan başka tamburlarda aldığı ancak onlar için ayıp ihbarında bulunmadığı 18/11/2014 günlü davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün sadece davacı tarafından temyiz edilmiş, davalı 8.730,82 TL lik kısımla ilgili hükmü temyiz etmediğinden davalı yönünden kesinleşmiştir.
Oysa, takip konusu olan ve ayıplı olduğu için davalının ödeme yapmadığı faturaların toplamı (10 adet tambur için) 12.472,60 TL dir. Yargıtay bozma sonrası Elektrik-Makine Mühendis bilirkişi heyetinden alınan 23/05/2017 günlü raporda, 10 adet tamburun ayıplı olduğu detaylı şekilde açıklanmıştır. Bilirkişileri tamburların bulunduğu yere götüren ve bilirkişiler inceleme yaparken gösteren yanlarında bulunan davacı taraf olup, bilirkişi heyetinin vermiş olduğu bu rapor 08/10/2013 tarihindeki davalı mailleri ile de örtüşmekle, davacı tarafın rapora itirazla yeniden ek rapor alınma talepleri samimi bulunmadığı gibi yerinde görülmemiştir.
Davacının bedeli ödenmeyen 10 adet tambur ile ilgili takip konusu alacak talebi 12.472,60 TL ise de, ayıplı tamburlar nedeniyle davalının takip konusu alacağı ödememekte haklı olmakla birlikte, ayıplı olduğu sübut bulun 10 adet ayıplı tambur ile ilgili Mahkememizin davanın kısmen kabulüne dair 18/11/2014 günlü karar davalı tarafından temyiz edilmeyerek davalı yönünden kesinleşmiş olmakla, yukarıdan beri açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamı karşısında davanın kısmen kabulüne, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile itirazın KISMEN İPTALİ ile İst. Anadolu 5. İcra Md. 2013/8644 E. sayılı takip dosyasında davalı hakkındaki takibin, takip tarihi itibarı ile 8.730,82 TL ye, takip tarihinden itibaren %11 faiz yürütülmek sureti ile davalıdan tahsil ile davacıya ödenmek üzere takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtiraz haksız olmakla, kabule göre davacı yararına taktir olunan %20 inkar tazminat tutarı olan 1.746,16 TL nin davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 596,40 TL harçtan peşin alınan 150,75 TL harcın ve icraya yatan 62,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 383,35 TL harcın davalıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
4-Kabule göre kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Reddedilen tutar üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davalı yararına 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının peşin yatırdığı 150,75 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacının bozma öncesi yaptığı 623,05 TL ve 92,20 TL dosya Yargıtay’a gidiş dönüş ve Yargıtay aşaması ve sonrası tensip tebligat giderleri, 1.200,00 TL bilirkişi ücretleri 36,20 TL bozma sonrası tebligat ve yazı gideri ki cem’an 1.951,45 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.366,01 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden fazlaya ilişkin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalının yatırdığı 10,00 TL tebligat olarak kullanılmış bulunmakla, reddedilen tutara göre davanın kabulüne tekabül eden 3,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
10-Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansından artan tutarın davacıya iadesine,
Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı hükmün tebliğden itibaren15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/03/2018