Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/641 E. 2020/377 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/641 Esas
KARAR NO : 2020/377 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirket aleyhine———- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın takip dosyasına yaptığı hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli itirazının iptali ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin ticari faaliyeti gereği davalı ile pirinç, bulgur, yağ vs. gıda malzemelerinin satımı için anlaşıldığını, işbu gıda ve temizlik malzemelerinin detayları, adedi ve fiyat bilgisinin irsaliyeli faturalarda mevcut olduğunu, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi anlaşmaya vararak davalı yanın borcunun belli olduğu, irsaliyeli faturanın eksiksiz teslim alındığına dair davalı şirket yetkilisinin kaşesi imzasının ve ayrıca davalı şirket bünyesinde çalışanların imzasının bulunduğunu, dava konusu borcun davalı tarafından irsaliyeli faturalara eksiksiz teslim alındığına dair imza atarak iş bu malların tesliminin ve borcun kabul edildiğini, ancak davalı yanca teslimatı yapılan gıda malzemelerinin bedellerinin ödemesinin gerçekleşmediğini, davalı taraf ile müvekkili şirket arasında anlaşma gereği sözleşme konusu malların tesliminin gerçekleştirilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine ——— İcra Müdürlüğü’nün—————- sayılı dosyası ile aleyhlerinde başlatılan icra takibine hiçbir gerekçe göstermeden kötü niyetli ve hukuken mesnetsiz itirazın iptali ile müvekkili şirketin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiği tarih itibariyle ödediği bedellere faiz işletilerek tahsili gerektiğini belirterek; davanın kabulü ile davalı tarafın takip dosyasına mesnetten yoksun ve kötü niyetli itirazın iptal edilmesine ve takip konusu alacağa ————– olan temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, davalı hakkında alacağın %40’ından az olmamak kaydı ile kötü niyet ve yine alacağın %40’mdan az olmamak kaydı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın usul ve esasa aykırı olduğunu, müvekkilinin adresinin ———— olduğundan yetkili icra dairesinin—————— İcra Daireleri ve yetkili Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep ettiğini, davacı tarafından müvekkili şirketin gıda malzemeleri bedellerinin ödemediğinin iddia edildiğini, ancak bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketçe alınan tüm malzemelerin bedellerinin ödendiğini, bu nedenle yapılan takibin hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, davacının ———– tarihli —-sıra nolu faturasında eksiksiz teslim alan olarak imzası ve adı bulunan ——– isimli şahsın müvekkili şirket yetkilisi yahut çalışanı olmadığını, müvekkili şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacı taraf alacağının %40’ından az olmayacak şekilde icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, hukuken bu oranda tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, kötü niyetli ve haksız olarak takip başlatan tarafın davacı olduğundan taleplerinin kabulü için elverişli şartlar oluşmadığını, müvekkili şirketin davacıya borcu olmaması nedeniyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın yetki itirazıyla usulen reddinin gerektiğini belirterek; hukuki mesnetten yoksun davanın öncelikle yetki yönünden usulden reddi ile mahkeme aksi kanaatte ise açıklanan ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle esastan reddine karar verilerek mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine ve davacı taraf hakkında kötü niyetle takip başlattığından bahisle İİK madde 67 gereğince dava konusu değerin %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ——– İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça, davalı/takip borçlusu aleyhine — tarihinde ——-İcra Müdürlüğü —– Esas sayılı dosyası ile, ———— açıklaması ile ——-toplam alacağın icra gideri, vek. ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık——- tahsili talebi ile takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna——– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihli Dilekçe ile; icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, davalıya toplam ——– borcunun olduğu, takip talebinde belirtildiği şekilde ve miktarda borcunun olmadığı, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirdiği, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davalı tarafın icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK 50.maddesi, TBK 89.maddesi hükmü ve HMK 10. maddesi hükmü uyarınca yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında ticari nitelikte mal satımı söz konusu olup davalı tarafta bu ticari ilişkiyi kabul etmektedir. Uyuşmazlık konusu para alacağı olduğundan ve TBK 89.maddesi uyarınca para borçları götürülecek nitelikte borçlardan olduğundan ve ifa yerinin, davacı takip alacaklısının yerleşim yeri olması sebebiyle genel yetki kuralının yanı sıra sözleşmenin ifa yeri icra müdürlüğü ve mahkemeleri yetkili bulunmaktadır. Belirtilen sebeple davalı tarafın icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine yönelik itirazı yerinde bulunmamıştır.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, Sayın Mahkeme tarafından tayin edilen inceleme günü itibariyle davacı tarafın incelemeye İştirak ettiği; davalı yanın incelemeye katılmadığı, İncelenen davacı şirket ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olmadığı, İncelenen davacı şirket ticari defter kayıtlan ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte değerlendirildiğinde davacımn davalıdan takip tarihi itibariyle ——— tutarında alacaklı olduğu, Mahkeme tarafından davacı lehine alacağa hükmedilmesi durumunda konu alacak İçin takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre avans faizi talep edilebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalıya ait ilgili döneme ilişkin ba-bs formları getirtilerek ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafın incelemeye iştirak ettiği; davalı yanın incelemeye katılmadığı, incelenen davacı şirket ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olmadığı, incelenen davacı şirket ticari defter kayıtlan ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ——– tutarında alacaklı olduğu, mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için — Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalının ——- yıllarına ait ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılmış, bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; İncelenen davalı şirketin——–yıllarına ait ticari defterlerin, yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını ve lehine delil olma vasfına sahip olduğu, davacı tarafından düzenlenen —— ile teslim edilen ——- bedelli faturanın, davalının —— dönemi Ba bilgi formuna dahil edilmediği ve ticari defterlerine mal alışı olarak kaydedilmediği, davalı şirketin cari hesap kayıtlarına göre, davacı tarafa — ticari borcu olduğu, davacının defter kayıtlarına göre tespit edilen — cari hesap alacağı ile davalı tarafın kayıtlarında görülen borcu arasındaki — cari hesap bakiyesi farkının —– davalı tarafın deftere kaydetmediği alış faturasızından, —– yılından devreden cari hesap bakiyesi farkından, —davalının cari hesabından mahsup edilen, ancak davacının defterinde yer almayan banka havalesi ile yapılan ödemeden, kalan —– de davalı tarafın davacının cari hesabından mahsup ettiği mal iadesi ve fiyat faturalar kayıtlarından kaynaklandığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememiz dosyası —–bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, inceleme konusu——– tarihli —- sıra nolu irsaliyeli fatura karbonlu suretinin sağ alt kısmında bulunan– ————— isim ve soyisim el yazısı ile imzanın , mevcut mukayese yazı ve imzalarına kıyasla, tanık —— eli mahsulü olmadıkları şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkemece davacı ve davalının —- yıllarına ilişkin vergi dairesi cevapları getirtilerek dosya, dosyaya sunan mali müşavir bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda, İncelenen davacı şirket kayıtlarına göre tüm dosya ve deliller ile birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- tutarında alacaklı olduğu, davacı lehine alacağa hükmedilmesi durumunda konu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı 2.maddesine göre avans faiz talep edebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususundadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Davacı ticari defterlerinin kendisi lehine delil vasfını taşımadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan — tutarlı fatura haricindeki tüm davacı faturalarının davalı tarafından ilgili vergi dairesine bildirildiği anlaşılmış olup, bu faturalar davalı tarafın kabulünde bulunmaktadır. Anılan—————miktarlı faturanın teslim alan kısmında yer alan imzanın davalı çalışanı eli mahsulü olmadığı grafoloji alanında uzman bilirkişi tespiti ile ortaya konulmuştur. Esasen bu fatura davalı kayıtlarında da yer almamaktadır. Belirtilen sebeplerle anılan faturaya konu malların davalıya teslim edilmediği, mezkur faturaya dayalı olarak davacının davalıdan bir alacak talebinde bulunamayacağı değerlendirilmiştir.
—– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-Talimat nolu Raporunda; davalının ticari defterlerinin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davalının cari hesap kayıtlarına göre davacı tarafa —- ticari borcu olduğunu belirtmiştir.
Ancak — fatura numaralı — tutarlı iade faturası, — fatura numaralı –tutarlı ve — fatura numaralı — tutarlı fiyat farkı faturaları davacı kayıtlarında yer almamaktadır.— tutarlı iade faturası ve faturaya konu malların davacıya iadeten teslimin gösterir bir belge dosyaya sunulmamıştır. ——— tutarlı fiyat farkı faturalarının davacı tarafa teslimi/tebliğini gösterir bir belge de dosyada bulunmamaktadır. Taraflar arasında fiyat farkı uygulanabileceğini gösterir bir sözleşme bulunmamaktadır. Fiyat farkı yönünden taraf ticari defter kayıtlarında teamül halini almış bir uygulamaya da rastlanmamıştır. Herhangi bir dayanağı bulunmayan toplam — davalı adına tahakkuk etmiş alacak olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. — tarihli — tutarlı faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı, —tarihli, —–nolu tahsilat makbuzunun davalı kayıtlarına —-gönderilen havale açıklaması ile kaydedildiği ancak tahsilat makbuzunda nakit işlem olarak yapıldığı, ancak davacı kayıtlarında yer almadığı, bilirkişi tespiti ile ortaya konulmuştur.
Belirtilen tüm hususların birlikte değerlendirilmiesinde ———- tutarlı irsaliyeli faturanın teslim alan kısmındaki imzanın davalı çalışanına ait olmaması, bu faturanın davalı kayıtlarında ve vergi beyanlarında yer almaması, davacı tarafın ticari defterlerinin kendisi lehine delil vasfını taşımaması sebebiyle netice itibariyle davacının davalıya teslimi yapıldığı davalı kayıtları ile belirlenen faturalar ve buna karşılık davalı kayıtlarında yer almakla birlikte davcıya teslim ve iade edildiği ispatlanayan iade faturaları dikkate alınarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —– tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, buna karşılık takip öncesinde davacı tarafça davalının temerrüte düşürülmesi söz konusu olmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, Davalının ——İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Alınması gerekli 664,38-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 315,75- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 348,63- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 315,76- TL peşin harcın toplamı olan 344,96- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.498,70-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 918,13-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından 700,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 442,80-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı taraf için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı taraf için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/06/2020