Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/637 E. 2019/487 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/637 Esas
KARAR NO : 2019/487

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza 09/04/2016 günü müteveffa ——– sevk ve idaresinde bulunan ——–plakalı araç ile —– mahallesinden —– mahallesine seyir halinde iken trafik kaza meydana geldiğini, müteveffa —— bu trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davacı tarafça —– tarihinde davalı … şirketine başvuruda bulunulduğunu, Sigorta 23/05/2016 tarihli yazıları ile taleplerini reddettiklerini, bu nedenle davayı açmak zorunda kaldıklarını, müteveffa —- kaza tarihinde 33 yaşında olduğunu, müteveffanın eşi ve müşterek 4 yaşında çocuklarının olduğunu, çocuğun ve müteveffa eşinin maddi ve manevi destekleri bir anda yok olduğunu, müteveffanın ölümü ile anne babasının da geride kalan aile bireylerine destek olduğunu, maddi zorluk içerisine girdiklerini, kazaya karışan— plakalı araç davalı şirket … sigortalandığını, zorunlu sigorta koşulları çerçevesinde işletenin ve sürücünün sorumluluğunu üstlenen davalı …, müvekkillerin zararından sorumlu olduğunu, müteveffa serbest çalışan olmakla dönemlik toplu gelir elde ettiğini, aylık 2.000,00 TL civarında kazancı olduğunu, her halükarda müteveffanın hizmet dökümü, gelirinin sigortadan sorulmasını talep ettiklerini , şimdilik Davacı eş … adına 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminata, davacı … velayeten … adına 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminata, davacı … adına 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminata, davacı … adına 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminata hükmedilmesine, müvekkillerin yoksun kaldığı desteğin tespitine, tespit edilen ve yoksun kalınan tazminata haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren ticari faiz uygulanarak davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——– plakalı araç, ZMMS Poliçesi ile müvekkil şirketçe teminat altına alınmış olup kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık/ölüm teminat limiti 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, mütteveffanın kazada asli kusurlu olması sebebiyle tazminat hakları bulunmadığını, davacılar murisi, kazaya karışan müvekkil şirkete sigortalı aracın sürücüsü olduğunu ve kazada asli kusurlu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu md.86/2 gereğince davacılara tazminat ödenmesi mümkün olmadığını, mirasçıların ve destekten yoksun kalanların da vefat edenin kusurundan faydalanarak bir menfaat elde etmesinin mümkün olmadığını, bu durumun kötü niyetle kullanıma da çok açık olduğunu, destek, vefat etmeyip de yaralansa idi bu durumda kusuru nispetinde bir indirim yapılacak idi ise, destek görenlerin talepleri açısından da bu aynen geçerli olduğunu, davacıların murisi kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza sonucu ölümü nedeniyle davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından dava dışı işletenin, dolayısı ile onun sorumluluğunu üstlenmiş zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, keza 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Karayolları ZMS Sigortası Genel Şartları’nda yapılan değişiklik ile tek taraflı kazalarda vefat etmesi sonucu destek görenlerin tazminat talep edebilmesi hukuken de mümkün olmayacağı, Genel Şartlara ilişkin düzenlemenin “6.a teminat dışında kalan haller” başlıklı maddesinin (d) bendinde; “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” nin teminat dışı olduğu da açık olduğunu, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsünün külli halefi konumundaki davacı mirasçılarını üçüncü kişi kabul ederek kusursuz üçüncü kişi sıfatıyla tazminat ödemesi de mümkün olmadığını, destekten yoksun kalma talebinde bulunan davacı, müvekkil sigorta şirketi ile arasındaki ilişki ticari nitelik arz etmemekte ve davaya konu tazminat talebi de haksız fiilden kaynaklandığını, KTK’nın tazminatın biçimi ile ilgili konularda Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlere yollama yaptığı ve haksız fiillerde uygulanacak faiz türünün de yasal faiz olduğu dikkate alındığında davacı vekilinin avans faiz isteminin reddi gerekmektiğini, derdestlik ve zamanaşımı itirazlarımızın kabulu ile haksız ve mesnetsiz ileri sürülen tazminat isteminin reddine, davaya sebebiyet vermediklerinden yargılama giderleri, faiz ve avukatlık ücretinden müvekkil şirketin sorumlu tutulmamasına, davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; 09/04/2016 tarihinde müteveffa —- sevk ve idaresindeki ———- plakalı aracın karışmış olduğu tek taraflı kazada müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davasıdır.
Mahkememizce ilgili emniyet müdürlüğünden aracın trafik kayıtları istenilmiş olup gelen yazı cevabından ———- plakalı aracın sahibinin davacı … olduğu ve dosya içerisinde bulunan evraklardan sigorta poliçesinin 18/08/2015 başlangıç tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın tek taraflı trafik kazası olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a maddesinde düzenlenen: “Kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak” kuralının ihlal edildiği, başkaca herhangi bir kimsenin kural ihlalinin olmadığı kanaati ile tutanak tanzim edildiği, yine Malkara C.Başsavcılığı’nın ————————- Karar numaralı dosyasında kazanın meydana gelmesinde başkasının dahili ve kusuru bulunmadığı, olayın bütünü ile müteveffanın almış olduğu alkolün etkisindeyken kendi kusurlu davranışı sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği anlaşıldığından kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6. maddesinin (d) bendinde düzenlenen: “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat dışı bırakılmıştır. Nitekim Yargıtay ——-. Hukuk Dairesi’nin 2017/4323 E. 2018/4743 K. Sayılı ilamı da benzer mahiyette olup:”Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nunda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber desteğin kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığına göre, davacının davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” hükmünü haizdir.
Davalı tarafın sorumluluğunun dayanağı olan poliçenin, ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra, 18/08/2015 tarihinde tanzim edilmiş olduğu görülmektedir. Bu nedenle olaya yeni ZMSS Genel Şartları’nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Meydana gelen kazanın tek taraflı trafik kazası olduğu müteveffanın tam kusurlu olduğu, başkaca kusurlu kimsenin bulunmadığı dosya içerisinde bulunan belgelerden anlaşılmaktadır. Davacıların desteğinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri yeni genel şartlara göre teminat dışı bırakılmış olup; poliçe ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereği davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakları bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Davacılar desteğinin 09/04/2016 tarihinli tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiği, kazanın ve poliçe başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olduğu, müteveffanın %100 kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği, yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları göre destekten yoksun kalanların desteğin kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu bu nedenle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış açılan davanın reddine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esastan reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı