Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/623 E. 2020/112 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/623 Esas
KARAR NO : 2020/112
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/05/2016
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
ahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;———-bulunan ——ilgili olduğu —– plakalı araç, davalının ilgili olduğu — plakalı iş makinesinin çarpması sonucu hasara uğradığını, bu olay sebebiyle müvekkili olan şirketin, eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırarak hasar ilgililerine sigorta tazminatı ödediğini, taraflar arasında düzenlenen hasar tutanağı ve mezkur olay nedeniyle hazırlanan ekspertiz raporuna göre, —–plakalı iş makinesi manevra yapmak istediği esnada park halinde olan ——- plakalı sigortalı araca çarpması sonucu hasar gördüğünü, davalı araç maliki sürücüsü işbu olayın oluşumunda kusurlu olduğunu, müvekkili olan sigorta şirketinin TTK. 1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan, davalının kusur/kusursuz sorumluluğunu karşılayan alacak için rücu hakkı doğduğunu, ayrıca işbu ödeme ile sigortalısından dava, alacak talep haklarını temellük ettiğini, huzurdaki dava açılmadan önce davalılar aleyhine ——İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla ——- TL hasar bedelinin, ödeme tarihi olan ——— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar kesinleşinceye kadar davalı adına kayıtlı araç ve gayrimenkullerinin üzerine teminatsız ihtiyati tedbir- ihtiyati haciz konulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——— tarihinde müvekkili şirkete ait terminal işletmesinde, ihracat —— karşılama operasyonu sırasında, —— iş makinası altına gelen davacı şirkete sigortalı — plakalı aracın ——- —- kilidi ve araç sürücü kabini ön tamponu, sürücünün —- sırasında —– kilitlerini açmaması ve olayın cereyan ettiği sırada sigortalı araç sürücüsünün panikle sürücü kabininden dışarıya çıkmaya çalışması neticesinde araç kabini sol kapısının hasara uğradığını, söz konusu hasarın davacı şirketçe sigortalı aracın sürücüsünün kusur ve ihmali sonucunda meydana geldiğini, müvekkili şirkete atfedilecek bir kusurun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı — şirketine———– plakalı araç ile davalıya ait — plakalı iş makinesinin karışmış olduğu kazada davacı … şirketine sigortalı araçta meydana gelen hasarın ödenmesi sebebiyle ödenen bedelin kusuru oranında davalıdan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Dosya kapsamında olay tarihinde her iki aracın sürücüsü ve görgü tanıkları tarafından tutulmuş tutanak mevcut olup, yine ekspertiz raporu ve davacı … şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemenin banka dekontu mevcuttur. Ödeme dekontuna göre davacının aktif husumetinin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf vekillerinin dinlenmesini talep ettikleri tanıkların beyanlarının alınması için ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi, —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi, — Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tutanakta belirtilen görgü tanıklarından tanık ———- beyanları alınmıştır. Tanık beyanında özetle; Olay tarihinde kaza mahallinde———- olarak görev yaptığını, — alanına giren araçların ——— kilitlerinin açık olması gerektiğini, kaza yapan araçta da ——- kilidi kapalı olarak giriş yaptığını, araç ——- —- altına yanaştığını, ——- metre yükseklikte çalıştığını, ——— aşağıdaki —- kilidinin kapalı olduğunu görmesinin imkansız olduğunu, —- almak için ——- üzerine geldiğini, —kaldırırken kilitlerin kapalı olduğu için aracın devrildiğini, aslında kendilerinin kilitleri kontrol ettiklerini ve bu kazada da şoförün uyarıldığını bizzat gördüğünü, araç yana yatarken şoförün de sürücü kabininden atladığını beyan etmiştir.——–Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ise araç şoförü tanık …’ün beyanları alınmıştır. Tanık beyanında özetle; ——– olarak çalıştığını, daha sonra şirketten ayrıldığını, dava dilekçesinde belirtilen ——– plakalı aracın şoförünün kendisi olduğunu, olay günü; —— limanına gelerek kilitlerini açtığını, — altına yanaştığını, ————– alırken sağ kilidin takılı kaldığını, ve kendisinin aracın içerisinde olduğunu, aracı ——– kaldırmaya başladığını bu beyan da araçta yani tırında kalkmaya başladığını, kendisinin heyecandan aşağı inerek ———- bastığını ve bağırmaya başladığını, 2 metre kadar araçla beraber kaldırdığını, bu sırada aracın ön tarafının sol kapıyla beraber hasar gördüğünü, olay esnasında olay mahalinde tanık olabilecek herhangi birisinin olmadığını, olsaydı zaten müdahele edebileceklerini,—- yukarıda bir çivi deliği olsa gördüğünü, görmemesinin dikkatsizlik olduğunu, kilitleri açık unuttuklarında çoğu zaman ——– uyardığını,———– birlikte aracı kaldırmasının dikkatsizlik olduğunu, dosyadaki mevcut tutanaktaki isim ve imza kendisine ait olduğunu ancak tutanakta isimleri yazılan görgü tanıkları olay esnasında orda da olmadığını, ismi yazılı kişilerin tutanağı hazırladıklarını, kendisinin imzalamasını istediklerini kendisininde okuyarak imzaladığını” beyan etmiştir.
Tanık beyanları alındıktan sonra tarafların kusur durumunun tespiti için dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş olunup, bilirkişinin ——tarihli raporunda özetle:————- için —-kabininden aşağı —- açmaları veya açılıp açılmadığını kontrol etmelerinin mümkün olmadığını, bu görevin sürüclere ait olduğunu, Dava dışı sürücü …’ün yönetimindeki——– aracı ile limanda aracın Üzerindeki — alınması için ———- altına girdiğinde aracından inerek ————— açmadığı ve —— kaldırılırken aracın zarar görmesine neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini, kazanın meydana gelmesinde aslı ve %100 kusurlu olduğunu, dava dışı —— yönetimindeki —- ile çalışırken bulunduğu kabinden inerek ————- araçlara kilitleyen——- açmaları veya açılıp açılmadıklarını kontrol etmeleri mümkün olmadığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, davalı …’nin sahibi olduğu ———– kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığı için Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi gereğince de hukuki sorumluluğunun olmadığını, davalı—- işlettiği ———– kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığı için tazminat talep edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır” görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Mahkememizce kusur raporu alınmadan önce sigortacı bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporunda; dosyada kusur raporu olmadığından davalının tam kusurlu olduğuna karar verilir ise, davacının ödediği bedeli davalıdan isteyebileceği görüş ve kanaati ile rapor tanzim ettiği anlaşılmış, ancak alınan bilirkişi raporunda sigortacılık yönünden değerlendirilme yapılmış olması ve herhangi bir kusur tespiti yapılmaması nedeniyle her iki bilirkişi raporu arasında çelişki olmadığı anlaşılmış, her ne kadar araç şoförü tanık beyanında kilitleri açtığını ve tutanakta görgü tanıklarının olay olduğu esnada olay yerinde olmadıklarını, ismi yazılı kişilerin tutanağı hazırlayıp kendisinin imzalamak zorunda kaldığını beyan etmiş ise de; talimat mahkemesince dinlenen tutanak tanığı olayı bizzat gördüğünü ve araç şoförünün ———kapalı şekilde giriş yaptığını, bu esnada uyarıldığını beyan etmiş öte yandan yine araç şoförü … de kendi tanık beyanında tutanağı okuduğunu beyan etmiş olup, tutanağı çekince koymaksızın imzalamakla ve dinlenen tanık beyanı ile tutanağın birebir uyumlu olması sebebiyle kazanın tutanaktaki oluş şekline uygun davacı … şirketine sigortalı araç şoförünün ———– açmaması sebebiyle meydana geldiği anlaşılmış, yine araç şoförü tanık beyanında limana gelerek kilitleri açtığını beyan ederek kilit açma görevinin(kontrol yükümlülüğünün) araç sürücülerine ait olduğunu belirtmiş, nitekim dinlenen tanık ve alınan bilirkişi raporunda da kilitlerin açılıp açılmadığını kontrol etme yükümlülüğünün araç sürücülerine ait olduğunu belirtilmiş, buna rağmen davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün olay tarihinde araç kilitlerini açmadığı, davalı şirkete ait iş makinesi operatörünün ise hasarın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı anlaşılmış, davacının rapora itirazları bu nedenle yerinde görülmemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı … şirketine sigortalı araç ile davalıya ait aracın terminal işletmesinde operasyonu sırasında, davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün —– açmaması nedeniyle ———– plakalı araçta hasar meydana geldiği anlaşılmış, bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun bulunmuş, tanık beyanları, tutanak ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalıya ait —– hasarın meydana gelmesinde kusurunun olmaması, kusurun ——— plakalı araçta olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esastan reddine
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 25,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/02/2020