Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/616 E. 2020/138 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/616 Esas
KARAR NO: 2020/138
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2016
KARAR TARİHİ: 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin iş makinası onarımı ve tamiratı işi yapmakta olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma gereği davalı şirkete ait araçların tamirat ve onarım, bakım işleri yapıldığı, davalı tarafla ———— tarihli cari hesap mutabakatını düzenlediği ve tebliğ ettiği, cari hesap mutabakatında davalı tarafın ——– tarihi itibariyle davacı şirkette cari hesabının bulunduğunu bu hesapta düzenlenmiş olan — adet fatura toplamının ———TL borç bulunduğu, davalının, hakkında başlatılan —.İcra Müd.’nün — Esas sayılı icra takibine kötü niyetli olarak mal kaçırmak amacı ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve icra takibinin durdurulduğu, davalının ihtiyati haciz kararına itiraz etmeksizin doğrudan icra takibine itiraz etmesi, üstelik kendilerinden sadır olan mutabakatnameye rağmen salt icra takibini ve işbu icra takibinden evvel yapılmış olan ihtiyati haciz aleyhlerine sonuçlarından kurtulmak amacıyla yapılmış kötü niyetli ve haksız bir işlemden başka bir şey olmadığı, borçlunun özellikle ——– olan alacağına, ——— tarihli yazı ile konulan ihtiyati hacze ilişkin bloke nedeniyle konulan ——– — kaldırılması için yetkiye itiraz doğrultusunda başkaca biri icra müdürlüğüne sevki halinde başta yukarıda belirtilen bloke olmak kaydıyla ihtiyati haczin kaldırılacağının bildirilmesi üzerine işbu davayı açarak tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla davacının haklı alacağının tahsili talebinde bulunmak zarureti hasıl olduğu, —— cari hesap ekstresi sonrası davalı tarafa gönderilen ——– tarihli borç-alacak mutabakatı sağlandığına dair davacının alacağı olan kdv dahil toplam ————TL bedelin mutabık kalındığı tarihten işleyecek en yüksek oranlarda ticari faizi ile davacı tarafa tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine açılan işbu davanın yetkisiz yer mahkemesinde açıldığı, HMK’nın ilgili maddeye göre; genel yetkili mahkeme, davalının gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalı şirket adresinin, tebligat adresinden de anlaşılacağı üzere —– olduğu, bu nedenle yetkili mahkemenin —- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, yetkiye itiraz edildiği, davalı şirketin borçlu olmadığı, cari hesap konusunda mutabakat sağlanmadığı, iddia edildiği üzere bakım onarım işi yapılmadığı, makina parkı bakım onarıma gitmeden önce bakım ve onarım yapılacak araç ve parçaların liste halinde öncelikli olarak şirket yetkilisine bildrildiği ve onayı dahilinde ilgili yere gönderilip bakım ve onarım yaptırıldığı, onaysız yapılan bakım ve onarımdan davalı şirkete fatura kesilemeyeceğini davacı şirket yetkilisinin bildiği, davalı şirketin şantiyesini kapatmak üzere olduğu bir dönemde ——-TL tutarında bakım yaptırmasının imkasız olduğu, davalı şirket merkezinin ———–olduğu, davalı şirketin, makina parkı ile ilgili son bakımları şantiyeyi kapattıktan sonra —- nakliyelerini gerçekleştirip son bakımlarını ——-yaptırmakta olduğu, şirketin bakım onarım prensibinin bu şekilde olduğu, konu ile ilgili şahitlerin de mevcut olduğu, yetki konusunda karar verildikten sonra delil ve tanık listesinin mahkemeye sunulacağı, davacının ——.İcra Müdürlüğünün ———-E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı ve davalı tarafından borca ve yetkiye itiraz ile takibin durduğu, ayrıca ihtiyati haciz kararının davalı tarafa tebliğ edilmediği için takip ile birlikte ihtiyati haciz kararından haberdar olunduğu, kötü niyetli ve haksız olarak yapılan bir itirazın söz konusu olmadığı, borç olmadığı için itiraz etme zorunluluğu doğduğu, bu nedenlerle ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafça tanzim edilen faturalara dayalı cari hesaptan kaynaklı açılan alacak davasıdır.
Dosya kapsamında davalı tarafın kaşe ve imzasını taşıyan mutabakatname mevcuttur. Mahkememizce —– İcra Dairesi’nin ———– E. Sayılı icra dosyası celp edilmiş, dava konusu cari hesap alacağının icra takibine konu edildiği anlaşılmıştır. Yine dava konusu alacak ile ilgili — Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ————- D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi için taraflara gün verilmiş, her iki tarafın defterlerini sunduğu görülmüştür. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişinin ——tarihli raporunda özetle: “Her iki tarafa ait—— yıllarına ait ticari defterlerinin takdiri mahkemeye ait olmak üzere sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı defter ve kayıtlarına göre davalı yanın——- borç bakiyesi olduğu, davacı yan tarafından düzenlenen toplam — tutarlı – adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın borç devir bakiyesinin ——— olduğu, tarafların defter ve kayıtlarında uyumsuzluk olmadığı, incelenen her iki yana ait ticari defter kayıtlarına göre davacı yanın davalı yandan ———–TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Davalı bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebilir. Bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davalı taraf davaya konu tüm faturaları defterlerine kaydetmiş olup, her iki tarafın defter kayıtları birbiriyle örtüşmektedir.Davalı tarafça fatura konusu hizmetin alınmadığı yönünde beyanda bulunulmuş, ancak defterlere kaydedilen faturalara itiraz edildiği ya da iade faturası düzenlendiği yönünde her hangi bir savunmada bulunulmamış, davalı defter kayıtlarında, bu yönde bir bilginin de yer almadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle teslim olgusunun eksiksiz gerçekleştiği kabul edilmiştir. Hal böyle olunca ispat yükü davalı taraf üzerinde kalmış ve davalı taraf borçlu olmadığını, hizmet almadığını ispatlayamamıştır. Yine davalı tarafından imzalanan mutabakatname de birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davacı taraf mutabakatname tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş ise de; mutabakatnamenin davalı yanı, -bir ödeme talebi/ihtarı içermediğinden- temerrüde düşürmeyeceği anlaşılmış, aynı alacağa ilişkin —– İcra Dairesi’nin ————- E. Sayılı icra dosyasında davalı yan temerrüde düşürüldüğünden bu takip tarihinden itibaren faiz işletilmiş, yine tahsilde tekerrür olmamak üzere karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında ———— düzenlendiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından eldeki davanın açıldığı anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle malın/hizmetin davalı tarafça teslim alındığı kabul edilmiş, bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —- İcra Müdürlüğü’nün———–E. Sayılı icra dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; —-TL’nin ——– tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.012,87-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 503,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.509,65-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 503,22-TL peşin harç toplamı olan 532,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 953,70-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.420,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/02/2020