Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/615 E. 2019/1006 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/355 Esas
KARAR NO : 2019/970

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ——- vefat ettiğini, kaza anında aracın sevk ve idaresinden sorumlu olan ——— isimli şahıs —–plakalı araç ile —- semtinde yer alan ışıklardan hızlı bir şekilde ve dikkatsizce sağa dönüş yaparak, bu sırada yaya kaldırımında karşı yaya kaldırımına geçmekte olan ————–sağ taraftan çarparak altına aldığını ve ölümüne sebep olduğunu, henüz 13 yaşında bir ilköğretim okulu öğrencisi olan —- çocuk denebilecek yaşta yaşamım yitirerek geride büyük acılar çeken ve paramparça olmuş bir aile bıraktığını, savcılık soruşturmasında alınan bilirkişi raporunda ve ceza yargılamasının yapılmakta olduğu İstanbul Anadolu —- Asliye Ceza Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda sürücü —- nun kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, ceza davasındaki bilirkişi incelemesinde de, —-plakalı araç sürücüsü ve işleteni davalı —–da aracını hatalı park ederek kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu tespit edildiğini, bilirkişi incelemelerinin mobese kayıtları esas alınarak yapıldığını mobese kayıtları kazanın oluş şeklini hiçbir tereddüte mahal bırakmaksızın ortaya koyduğunu, — sevk ve idaresindeki aracın maliki ise davalı — olduğu araç ruhsatından anlaşılmakta olduğunu, müvekkillerinin söz konusu olay nedeni ile telafisi imkansız bir şekilde manen yıprandıklarını, aile bireylerinin olay nedeniyle yaşadıkları büyük acılar psikolojilerinin bozulmasına ve psikiyatri desteği almalarına neden olduğunu, kazaya karışan araç—- numaralı poliçe ile davalılardan —-. tarafından sigortalandığı tespit edildiğini Yasal zorunluluk gereği adı geçen sigorta şirketine 25.07.2016 tarihinde başvurulduğunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatları dahilinde ailenin maddi ve manevi zararlarına mahsuben ödeme yapılması talep edildiğini ve sigorta şirketi tarafindan, 19.08.2016 tarihinde toplam 41.659,00-TL ödeme yapıldığını, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren günümüze kadar davalıların müvekkillerinin zararının karşılanması için hiçbir yaklaşımda bulunmadığını, acılarını paylaşmadığını, bu tavır nedeniyle çocuklarını kaybeden müvekkillerinin manevi sıkıntılarının artmasına sebep olduğunu, yargılama neticesinde davacı baba — için 50.000,00 TL, davacı anne —————————– için 50.000,00 TL, davacı kardeş—- için 25.000,00 TL, davacı kardeş — için 25.000,00 TL ve davacı kardeş —- için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği 27/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılardan ——–. ve — müşterek ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketi poliçe teminatları ile sınırı olmak üzere ve dava öncesinde ödenen tutar mahsup edilmek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 1000,00 TL’nin, davalı sigorta şirketi bakımından, sigorta şirketine müracaat tarihi olan 25.07.2016 tarihinden 15 gün sonrasına tekabül eden 10.08.2016 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise haksız fiilin meydana geldiği 27/01/2016 tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı————. vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevli olmadığı,her ne kadar davalı — Asliye Ceza Mahkemesinde sanık olarak yargılandığı —. Sayılı dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda asli kusurlu olduğu gösterilmiş ise de hukuk hakiminin bu tespitle bağlı olmadığı, söz konusu raporun bu davada hükme dayanak teşkil edecek nitelikte olmadığı, müteveffanın kısmen de olsa kusursuz olduğu, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat tutarlarının çok yüksek olduğu, davacıların tüm taleplerinin ve davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —————, vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde — tarihinde tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazasına karıştığını belirttiği — plakalı aracın —tarihleri arasında geçerli olmak üzere — numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile diğer davalı —, adına ölüm halinde kaza tarihi İtibarıyla şahıs başına 310.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile sigortalı olduğunu, poliçe limitiyle ve sigortalılarının kusuru oranında sorumlu olduklarını, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına dahil olmadığını,—ölümü sebebiyle davacı annenin 23.166,69 TL ve davacı babanın 18.493,18 TL destekten yoksun kalma maddi tazminat alacağı olduğu tespit edilerek 19.08.2016 tarihinde toplam 41.659,87 TL maddi tazminatın avukat —–hesabına ödendiği, müvekkili sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğunun kalmadığından davanın reddine karar verilmesi kanaatında olduklarını, davacıların taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikle kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin ödeme yaptığından temerrüde düşmediğini, ancak dava tarihinden İtibaren yasal faiz talep ile sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine, aksı halde belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, kardeşler yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine, temerrüd tarihinden itibaren faiz talebin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle 27/01/2016 tarihinde meydana gelen ve — plakalı aracın karışmış olduğu,– plakalı aracın ise hatalı park nedeniyle kusuruna dayalı meydana gelen trafik kazasında — vefatı nedeniyle davacı anne-baba ve kardeşlerin açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizde görülmekte olan dava ilk olarak İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2016/423 E. numarasını almış, Mahkemece ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiştir. Mahkememizce ceza dosyası ve hasar dosyası celp edilmiş, ardından hesap raporu alınması için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişinin 20/05/2018 tarihli raporunda özetle: “Davacı anne ——————- sürücünün %100 kusur oranına göre destekten yoksun kalma maddi tazminatının, anne — yönünden 63,184,03-TL olarak hesaplanmış olduğu,—. tarafından 19,08.2016 tarihinde yapılan ödeme olan 23.166,09-TL’nin güncel değeri 26.867,57-TL’si düşüldükten sonra bakiye miktarın 36.316,46-TL olduğu,Baba—-yönünden destek tazminatının 57.687,62-TL olarak hesaplandığı, —–. tarafından 19.08.2016 tarihinde yapılan ödeme olan 18.493,18-TL’nin güncel değeri 21.447,47-TL’si düşüldükten sonra bakiye miktarın 36.240,15-TL olduğu, hesaplanan maddi tazminat tutarının sigorta potiçe limitleri dahilinde bulunduğu” görüş ve kanaatiyle raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya kusur incelemesi yapılması amacıyla bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişinin 15/09/2019 tarihli raporunda özetle: “Davalı sürücü —-, yönetimindeki — plakalı kamyoneti ile kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı; sağa dönüşte kurallara uygun olarak geçiş yapan yaya —- ilk geçiş hakkını vermediği; kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymadığı; karşıdan karşıya geçen yaya—- çarparak ölümüne neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 52/a – 53 – 84/h ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a – 102/b/4 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; müteveffa yaya—————- kurallara uygun olarak karşıdan karşıya geçerken —— plakalı kamyonetin çarpması sonucu kazaya karıştığı ve hayatını kaybettiği için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı;Davalı —-.’nin Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu — plakalı aracın sürücüsü — kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu; —- aracının araç görüşü kapatmayacak kadar geride olduğu bu nedenle kusursuz olduğunu, İşbu rapordaki kusur değerlendirmesinin,Ceza dosyasındaki İstanbul ATK’nın — tarihli raporu ile —olduğu; İstanbul Anadolu ————– Asliye Ceza Mahkemesinin — sayılı kesinleşmiş kararı ile —olduğu” görüş ve kanaati ile raporunu Mahkememize sunmuştur. Mahkememizce kusur konusunda alınan bilirkişi raporu kesinleşmiş Ceza Mahkemesi kararı ile ve ATK raporu ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu 16/10/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinden, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmış olması nedeniyle feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden, manevi tazminat davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında vefat eden —– kaza tarihinde henüz 13 yaşında olması, Mahkememizce alınan kusur raporu ve ceza mahkemesinde alınan bütün kusur raporlarında davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edilmesi, tarafların sosyal ekonomik durumları ve dava konusu kaza tarihi dikkate alınarak takdiren, baba —— için 40.000,00-TL , anne——-için 40.000,00-TL, kardeş — için 12.500,00-TL, kardeş ———————————- için 12.500,00-TL, kardeş— için 12.500,00-TL’nin davalılardan araç işleteni ve sürücüsü ————————— müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, —- kusurunun bulunmaması sebebiyle ——————–yönünden talebin reddine karar verilmiş, dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamış, davalı — vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadığı anlaşılmakla sigorta şirketi lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemiş, neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne;
1-Maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne;
a-Davacı ——— için 40.000,00-TL
b-Davacı ———— için 40.000,00-TL
c-Davacı———- için 12.500,00-TL
d-Davacı ———- için 12.500,00-TL
e-Davacı——– için 12.500,00-TL olmak üzere toplam 117.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine; fazlaya ilişkin istemin ve ——talep edilen manevi tazminat isteminin reddine;
3-Alınması gerekli 8.026,43-TL harçtan peşin yatırılan 601,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.425,30-TL harcın davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 601,13-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 630,33-TL harcın davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından harç dışında harcanan 1.956,10-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 66,76 kabul %33,24 ret) 1.305,89-TL’sinin davalılar —————- A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden —- vekalet ücretinin davalılar ————————– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı—— manevi tazminat talebi yönünden —- göre hesaplanan 6.675,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı——- verilmesine,
8-Davalı ——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden —- gereğince hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Artan gider avansı bulunduğu takdirde karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
11-Davalı —– yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin, Davalı ——– yüzüne karşı davalı sigorta şirketi ve ———–okluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı