Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/537 E. 2020/621 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/352 Esas
KARAR NO : 2020/644 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine——–sayılı dosyasından —- tutarındaki alacaklarının tahsiline amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın alacağı zımni olarak kabul etmekle birliklikte müvekkili şirketin de kendisine —- borcu olduğuna ilişkin açıklama yaparak icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun ——başlıklı takibe itirazında —- üzerinden ödeme yapılması istenmektedir. Bahsi geçen —— alacağı bulunmaktadır.— tarihindeki —- durumda bahsi geçen şirketten — alacaklı bulunmaktayız.” ifadelerine yer verilerek takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazında bir an için haklı olsa bile müvekkili şirketin ———- üzerinden ödeme yapması gerektiğini, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Yetkilisi olduğu şirket ile davacı firmanın ticari ilişkisi olduğunu,—- sayılı takibi ile şirketinden —- alacaklarının olduğu gerekçesi ile takip başlatıldığını, oysaki kendilerinin alacaklı gözükene böyle bir borçları olmamakla birlikte, davacı şirketten —– alacaklarının olduğunu, davacıya borçlarının —— olduğunu, neticede alacak-borç kalmadığını, açılmış icra takibi ve davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu sebeple şirket adına başlatılmış icra takibinin iptali ile açılmış olan itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminat taleplerinin reddine, mahkeme ve icra masrafları ile vekalet ücretlerinin de davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle , Taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına, Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesine yönelik bulunmaktadır.
—– sayılı dosyası getirtilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı/takip alacaklısının ——— cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili talep ettiği, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —-tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusunun —- ile icra müdürlüğüne hitaben gönderdiği — tarihli İtiraz Dilekçesinde; takip alacaklısı şirketten — alacaklı olduğunu,—- olduğu, bu durumda takip alacaklısı şirketten ——alacaklı olduklarını bildirmiştir.
Mahkemenizce ön inceleme duruşması yapılarak ——- tarihli Celsede tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek, Mahkemece belirlenen bilirkişi ücretini yatırması için davacı tarafa iki haftalık süre verilmiştir. Belirlenen sürede davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmaması üzerine—— tarihli Celsede mahkemece belirlenen bilirkişi ücretini yatırılması aksi halde bu delile dayanılmaktan vazgeçilmiş sayılacağı yönünde ihtaratla birlikte her iki tarafa iki haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede her iki tarafçada bilirkişi ücreti yatırılmamıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile dava değerini ——– göstermiş ve takibe yönelik itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf icra takibine yönelik itiraz dilekçesinde davacıya borcu bulunup bulunmadığını belirtmeksizin davacıdan —- alacağı bulunduğunu belirtmiştir. Ancak Davalı şirket temsilcisi Mahkememizde görülmekte olan iş bu davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde de davacıdan — alacaklı olduğunu, davacıya borcunun—- olduğunu beyan etmiştir. Davalı şirket temsilcisi bu beyanı ile davacıya—– borcu olduğunu kabul etmiş durumdadır. Davacı taraf talebi ve davalı taraf kabulüne göre davacının davalının kabulünde olan tutarın üstü için ve davalı tarafın borç bulunmadığı aksine alacaklı olduğuna ilişkin iddialarının değerlendirilmesi bakımından tarafların ticari defterlerinin incelenmesi gerekmekle birlikte taraflarca Mahkemece verilen ihtaratlı süreye rağmen bilirkişi ücreti yatırılmamış ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelenememiştir.
Davacı taraf yemin deliline dayandığından, davalı tarafın kabulünde olan kısım dışındaki alacak iddiasının ispatı bakımından yemin deliline başvurup başvurmayacağı Mahkemenin ——- tarihli Celsesinde davacı vekilinden sorulmuş ise de davacı vekili yemin deliline başvurmayacaklarını beyan etmiştir.
HMK 188.maddesinde, tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıaların çekişmeli olmaktan çıkacağı ve ispatının gerekmeyeceği belirtilmiş, ancak ikrarın tanımı yapılmamıştır. Öğretideki tanımlamalara göre ise, ikrar, görülmekte olan bir davada, taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen ve kendisi aleyhine hukuki sonuç doğurabilecek nitelik taşıyan maddi vakıanın doğruluğunu kabul etmesidir. Yargıtay uygulamasında da, ikrara bu anlam yüklenmektedir. İçeriği itibariyle ikrar ya ——– nitelikte olabilir. —— tarafça ileri sürülen bir vakıanın doğru olduğunun, herhangi bir kayıt veya şart bildirilmeksizin kabul edilmesidir. Basit ikrarda, onun konusunu oluşturan vakıalar artık tartışmalı olmaktan çıkarlar; dolayısıyla bunların ayrıca kanıtlanmasına gerek kalmaz. Vasıflı ikrarda, (gerekçeli inkarda) karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığı kabul edilmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının) ileri sürülenden başka olduğu bildirilir. Bileşik ikrarda ise, bir tarafın ileri sürdüğü vakıa karşı tarafça bütünüyle kabul edilmekle; eş söyleyişle, vakıanın doğru olduğu ve bildirilen vasıfta bulunduğu kabul edilmekle birlikte, ikrara öyle bir vakıa eklenir ki, eklenen bu vakıa, ya ikrar edilen vakıanın hukuksal sonuçlarının doğmasını engeller ya da onu hükümsüz kılar. Bileşik ikrar, ikrara konu olan vakıa ile ona eklenen vakıa arasında bir bağlantı bulunup bulunmamasına göre, bağlantılı bileşik ikrar ve bağlantısız bileşik ikrar olarak ikiye ayrılır.
Somut olayda davalı taraf davaya cevap dilekçesinde davacıya —– borçlu olduğunu beyan etmekle davacı alacağının bu kısmı çekişmeli olmaktan çıkmıştır. Bununla birlikte davalı taraf, iddia ettiği üzere bu borca karşılık davacıdan olan alacağını ispat yükü altına girmiştir. Bu halde ispat yükü davalı tarafa düşmekte olup davalının davacıdan iddia ettiği tutarda alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Bu hususta davalı tarafça somut bir delil sunulmamış olup verilen sürede bilirkişi ücreti de yatırılmamıştır. Mevcut dosya kapsamına göre ve yukarıda anılan gerekçelerle davacının davasının, davalı taraf temsilcisinin ikrar ettiği tutarla kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile; Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin — asıl alacak ve asıl alacağın fiili ödeme tarihindeki—– karşılığına takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 295,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 259,40- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından sarfedilen toplam 147,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 134,01-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 419,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2020