Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/522 E. 2020/445 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/522 Esas
KARAR NO: 2020/445
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirkete davalı şirket tarafından —- İcra Müdürlüğü’nün ————— Sayılı icra takip dosyasından gönderilen ödeme emri usulüne uygun olarak tebellüğ edilmemiş olmasına rağmen, ödeme emrinin şirket yetkilisi şahıslarına ulaşmaması sebebi ile takibin kesinleştiğini ve müvekkili şirketin, taşınır malı üzerine uygulanan haciz sonrasında, ticari itibari gereği, icra baskısı altında anılan dosya borcunu ödediğini, daha sonra yapılan incelemede, davalı şirketin icra takibine konu edilecek bir borcunun bulunmadığını,—- Noterliği’nin —————- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa ihtar edildiğini ve hesaplara ilişkin doküman istenerek, aksi halde istirdat davası açılacağının bildirildiğini, ihtarname sonrasında davalı tarafça müvekkili şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, bu nedenle icra baskısı altında ödemek zorunda kaldıklarını, diğer her türlü konuya ilişkin tazminat taleplerinin ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile, davalı taraftan istirdatı ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini, icra takip dosyasına ödenen ———– davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatı ile kendilerine ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ————-bedelindeki alacağı için —- İcra Müdürlüğü’nün ———– Sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, icra dosyasından davacıya yapılan icra takibinin kesinleştiğini, davacı yan tarafından icra takibine itiraz edilmediğini, kesinleşen icra dosyası sonrasında dava yanca ödeme yapıldığını, dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaların tümünün gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin alacağının olması nedeniyle icra takibinin başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, takibe itiraz etmeyen davacının kötü niyetli olarak iş bu davayı ikame ettiğini, davanın haksız olduğunu, yapılacak incelemede müvekkilinin alacaklı olduğunun tespit edileceğinin bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ; davalı tarafından davacı şirket aleyhine başlatılan ——İcra Müdürlüğü’nün —— Sayılı icra dosyasında davalı yanın ödeme emrine süresinde itiraz etmemiş olması ve takibin kesinleşmesi sebebiyle haciz tehditi altında ödenen takip kapak hesabı bedeli olan ———– davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecak avans faizi ile tahsili istemli istirdat davasıdır.
İİK 72. Madde uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davacının davalı yana ödemeyi ——- tarihinde gerçekleştirdiği, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için gün verilmiş, davacı taraf belirlenen gün ve saatte defterlerini ibraz etmiş, davalı ise ihtaratlı tebligata rağmen defterlerini ibraz etmemiştir. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişinin —— tarihli bilirkişi raporunda özetle: “İncelenen davacı yan ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre davalı şirkete takip tarihi itibariyle —– borcunun olduğu, davalı tarafın, davacı hakkında ———- tutarında takip başlatmasına rağmen, inceleme günü davalı tarafın incelemeye katılmadığından ve davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediğinden takibe konu olan alacak kaleminin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediğinden ve davacı tarafın inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip,—— takip tarihi itibariyle davalı şirkete ———- tutarında borcunun raporlandığının görüldüğünden, davacının davalıdan ———— dava tarihinden itibaren istirdatını talep edebileceğini, bu alacağa dava tarihinde yıllık %10,50 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur. Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora karşı beyanda bulunmamıştır.
Dava, İİK’nın 72. maddesi gereğince açılan istirdat davasıdır. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur(TMK’nın 6. maddesi). İspat yüküne ilişkin genel kural menfi tespit davalarında da geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borcunu ödediğini ileri sürebilir. Alacağın varlığını yönelik uyuşmazlık halinde ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Yine 6100 sayılı HMK.nın 190.maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Menfi tespit davalarında bu yük lehine hak doğan taraf olan davalı alacaklı olduğunu iddia eden tarafa aittir. Eldeki davada davalı taraf ticari defterlerini sunmamış, takip tarihi itibariyle takip miktarı kadar davacıdan alacaklı olduğuna ilişkin somut hiçbir delil sunamamıştır. Bilirkişi raporu uyarınca davacının takip tarihinde davalı yana yalnızca ——– borcunun bulunduğu tespit edilmiş, davacı tarafından takip dosyasına bakiye ———— fazla ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı şirket yetkilisine yemin teklifinde bulunup bulunmayacağına ilişkin beyanda bulunması için ihtaratlı tebligat çıkarılmış, belirlenen süre içerisinde yemin deliline dayandığını bildirmediğinden davalı taraf yemin delilinden de vazgeçmiş sayılmıştır. Hal böyle olunca davalının takip miktarı kadar davacıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Nitekim benzer mahiyette ilk derece mahkemesince verilen karar —————- Sayılı ilamı ile onanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın; İİK 72 uyarınca açılan istirdat davası olduğu, davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalıya ——- fazla ödeme yapmış olduğu, alacaklı olduğunu ispat yükü davalıda olup, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, dosya kapsamında davalının alacaklı olduğuna dair başkaca da delil bulunmadığı anlaşılmış, davalı yemin teklif etmediğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, taraflar tacir olduğundan ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile fazla ödenen bedelin istirdatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, davacı tarafından takip nedeniyle davalı yana ödenen —- ödeme tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 335,46-TL harçtan peşin alınan 92,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 243,23-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 92,23-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 121,43-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.193,30-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%90,93 Kabul %9,07 Ret) hesaplanan 1.085,07-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/07/2020