Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/517 E. 2020/829 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/517 Esas
KARAR NO: 2020/829
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/07/2007
BİRLEŞEN—— DAVASINDA
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 16/11/2007
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili ana davadaki dava dilekçesinde özetle: Davalının taahhüdü altında bulunan ———— tesisleri inşaatı işinde müvekkili ile davalı müteahhit arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin davalının taşeronu olarak inşaatta çalıştığını ve imalatlar yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre müvekkili ile davalı arasında —— hakedişler imzalandığını, davalının hakediş tutarlarını sözleşme hükümlerine göre süresinde ödemediğini ve küçük taksitler halinde ödemeler yaptığını, bakiye alacağın ödenmemesi üzerine —- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başladıklarını, ———- nolu hakedişlere konu edilmemiş başkaca imalatlar bulunduğunu, bunların hakedişe bağlanmadığını, davalının hakediş düzenlenmelerine yanaşmadığını, bu hususta —- hakedişle ilgili ayrıca dava açılacağını, iş bu davaya konu icra takibinde ilk —- tutarının bakiyesinin talep edildiğini, davalının icra takibine verdiği itiraz dilekçesinde, ——– sayılı dosyalarından alacaklara haciz konulduğunu beyan etmiş ise de anılan icra dosyalarında da ——— hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını beyan ettiklerini, bilahare İİK.89. madde hükmüne aykırı beyanın ceza tehdidi altında anılan icra dosyalarına 6 ay kadar sonra ödemede bulunduklarını, davalının kabul etmediği araç kirası bedelinin sözlü anlaşmaya dayalı olduğunu, davalının müvekkilinden araç kiralayıp araç kira borcunun müvekkili tarafından davalıya fatura edildiğini ve bu faturanın da davalı defterlerine kaydedildiğini, hakediş bedelleri gibi kira faturasının da ödenmediğini, davalının itiraz tarihi olan —— tarihi itibariyle alacaklarının bulunduğu ve itirazının haksız olduğunu, hakediş raporları ile alacağın likit hale geldiğini, itiraz tarihi itibariyle —- ana para üzerinden takibin iptali gerektiğini belirterek, sonuçta ——— sayılı ilamsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili savunmasında özetle: Davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takip dosyasına verdikleri itiraz dilekçesini aynen tekrar ettiklerini, davacının alacağı üzerine İİK 89/1.maddesi uyarınca hacizler konulduğunu, bu icra dosyalarına ———– henüz kabulü ve kesin hesabının yapılmadığı, adı geçenin kayıtları üzerine haciz şerhinin işlendiği ve işin kesin kabulü ve kesin hesabının neticelenmesini müteakip işlem yapılacağını bildirdiklerini, bilahare işin kabulü ve kesin kabulü davacının beyan ettiği ve mühendisin yurtdışında olduğu ve döndüğünde yapılabileceği mazereti nedeniyle yapılamadığını ve davacının alacaklı veya borçlu olduğu belli olmamasına rağmen üçüncü kişilerce gönderilen haciz ihbarnameleri karşısında haciz baskısı altında ——–sayılı dosyasına ————– ödemeler yaptıklarını, davacının hesabına konulan hacizleri ve durumu bilmesine rağmen kötü niyetli olarak iş bu takibi yaptığını, mükerrer tahsilat amaçladığını, iddianın aksine müvekkili tarafından imzalanmış bir hakediş bulunmadığını, işin teslimine dair bir belge bulunmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini ve %40 oranında kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN ————-DAVASINDA:
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle: Ana davaya konu edilen taşeronluk ilişkisinde, ana davada talep edilmeyen ve ilk —— dışında kalan alacakları olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete ödeme yapmadığını, ayrıca yine sözleşmeye göre akaryakıt göndermesi gerekirken göndermemesi üzerine işi bırakmak zorunda kaldıklarını ve davalının davacının olurunu almadan işi başka taşeronlara yaptırmaya başlaması ile sözleşmenin fiilen feshedilmiş olduğunu, —- sonra yapılan imalatların toplam tutarının —– olduğunu, ayrıca sözleşme hükümlerine göre ödemelerin yapılmaması nedeniyle müvekkilinin bonolarının protesto edildiğini, çeklerinin yazdırıldığını ve icra takiplerine maruz kaldıklarını, bu zararların faiz ile karşılanamayacağını, munzam zararlarının oluştuğunu, ayrıca davalının ödemelerini yapmaması nedeniyle davacının darda kaldığını, işlerini finanse edemediğini, elde edeceği kârlardan yoksun kaldığını, sözleşme konusu işlerin tamamlanması halinde %40 oranında kâr elde edebilecek iken bu kârdan mahrum kaldığını, yaklaşık——- kârdan yoksun kaldığını belirterek, sonuçta hakediş dışında kalan işler nedeniyle şimdilik — munzam zarar nedeniyle şimdilik — mahrum kalınan kâr nedeniyle şimdilik — olmak üzere toplam —— davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili savunmasında özetle: Davanın haksız olduğunu, sözleşme ilişkisinin bulunduğunu, davacının iddiasının aksine ödemelerin zamanında yapıldığını, — kadar olan alacak talebinin Mahkememizin —- sayılı dosyasında yargılama konusu olduğunu, davacının —- kadar olan alacak talebine müvekkili tarafından yapılan itirazın —– imzalanmasından sonra ortaya çıkan usulsüzlüklerin bir sonucu olduğunu, müvekkilinin haberi olmaksızın davacının daha fazla para tahsil etmek üzere bilgisayar çizimlerinde bilinçli olarak çalışılan arazinin topografin ölçümlerini değiştirdiğini ve buna göre fazla miktarda iş gösterilerek —— hakedişlerin düzenlendiğini, bu durumu özellikle mühendisin yurtdışında olduğu gerekçesi ile müvekkilinin oyalanması sonucu geç teslim edildiğini,—-hakedişin imzalanmasından sonra bu hususun ortaya çıkarıldığını, davacının sözleşme konusu işleri eksik bıraktığını, kesin hesap yapılmasına yanaşmadığını, daha sonra da işi bıraktığını, bilahare sözleşme ve eki olan—– uyarınca kesin hesabın müvekkili tarafından yapıldığını ve davacının bakiye bir alacağının çıkmadığını,—- sonrası yapılan imalatlara ilişkin alacak tutarı olarak talep edilen ve listede gösterilen işler bedellerinin hatalı ve fahiş olmakla birlikte aslında kesin hesaptan önce —-hakedişlerde davacı tarafından fazladan talep ve tahsil edilmiş işler ve bedeller olduğunu, —-sonrası yapılan imalatlar nedeniyle ve kesin hakedişlere göre davacının bakiye bir alacağını bulunmadığını, munzam zarar ve kâr mahkumiyeti taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Ana dava, hukuki niteliği itibari ile eser sözleşmesinden doğan ve—- nolu hakedişlere bağlanmış işlerden bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.67 maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
Birleşen dava hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden doğan ve hakedişe bağlanmayan iş bedeli alacağının tahsili, alacağın zamanında ödenmemesi nedeniyle oluşan munzam zararın ve mahrum kalınan kârın tahsili isteklerine ilişkindir.
Asıl davaya konu icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Buna göre —— dosyasının yapılan incelemesinde, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine — asıl alacak —- işlemiş temerrüt faizi, —- araç kirası olmak üzere toplam —- alacağın takipten işleyecek %29 faiz ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine girişildiği, takip borçlusunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile cevap dilekçesindeki gerekçeler ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davanın da yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında eser sözleşmesinin imzalandığı ve davacının bu sözleşme uyarınca —– inşaatında bir takım işler yaptığı hususu ihtilafsızdır. Yapılan işlerle ilgili olarak —– düzenlendiği davacı tarafından iddia edilmekte olup ve hakedişlerin düzenlendiği birleşen dosyadaki cevap dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davalının da kabulündedir. Ancak davalı hakedişlerin tanziminde davacının usulsüzlük yaparak işi fazla gösterdiğini, fazla tahsilat yapmak istediğini savunmaktadır. Birleşen dosyada ise —-düzenlenmesinden sonra yapılmış olan ve hakedişe bağlanmayan işlerin bedeli istenmektedir. Davalının cevap dilekçesine göre —- sonrası davacının bir takım işler yaptığı, davalının da kabulünde olmakla birlikte bu işlerin bedellerinin —–kapsamında ödendiğini ve kesin hakedişe göre davacının bakiye alacağının kalmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık davacı tarafından ne kadar iş yapıldığı, davalının ne kadar ödeme yaptığı ve davacının bakiye iş bedeli alacağını bulunup bulunmadığı ve ayrıca davacının davalıya araç kiralama nedeniyle tanzim ettiği — tarihli kira faturasından dolayı —- alacaklı olup olmadığı noktalarındadır. Hakedişlerin örnekleri dosyaya sunulmuştur. Fatura örnekleri dosyaya sunulmuştur. Delillerin toplanmasından sonra mahkememizce resen seçilen inşaat Mühendisi, mali müşavir ve Hukukçudan oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulu eşliğinde dosyadaki deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak —- tarihli kök rapor, —- tarihli ek rapor alınmıştır. Ayrıca hesap uzmanı bilirkişiden —- tarihli rapor alınmıştır.
İlk dört hakedişi davalı adına — imzalamıştır. —- tarihli sözleşmenin
4.maddesinde, davalı şirketin bu şahıs tarafından temsil edileceği belirtildiğinden, hakedişlerin davalı yetkili elemanınca imzalandığının kabulü gerekir.
Bilirkişi kurulunun kök ve ek raporlarındaki hesaplamalar hüküm vermeye yeterli görülmediğinden, hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Taraflarca imzalanan hakedişler, yapılan işin bedeli ve davalı tarafça yapılan ödemeler düşülmek suretiyle davacının icra takip tarihi itibariyle ana davaya konu ettiği alacağının bulunup bulunmadığının tespiti hususu hesap raporunda değerlendirilmiştir.
Asıl dava —, birleşen dava — tarihlidir. Yargılama —— dosyası üzerinden yürütülmüş, alınan bilirkişi raporları neticesinde, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararı,—— tarili ihtarname ile davacının davalıyı —- nolu hakedişler için temerrüde düşürdüğü, icra takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin 818 sayılı BK nun 84. maddesi hükmü uyarınca kısmi ödeme niteliğinde olup öncelikle faiz ve icra masraflarından düşülmesi gerektiği, birleşen dava yönünden davacının — nolu hakediş sebebiyle —–hakediş alacağının olduğunun davalının kabulünde olduğu, bu itibarla mahkemece işlemiş faiz tutarının hesaplanması için ek rapor alınması, birleşen davada —– az olmamak üzere bilirkişilerce ilave imalat ve işlerin hesaplanması, yapılan kısmi ödemelerin tarih ve miktarları belirtilerek BK.nun 84. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması şeklinde hüküm kurulması” gerekçeleriyle bozulmuştur. Karar düzeltme talebi reddedilmiş; dosya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yargılamaya bozma ilamı doğrultusunda devam edilmiştir.
Asıl davada davacının sözleşme kapsamındaki hakedişler ve kira bedelleri sebebiyle —tarihli ihtarname ile—- günü içinde ödenmesini talep ettiği, bu ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edildiği, bilirkişilerden ek rapor alındığı, bilirkişi heyetinin —- tarihli ek raporda, — asıl alacağın kaldığı, bu tutara kira bedeil olan — eklendiği, toplam tutar olan — temerrüt tarihinden takip tarihine kadar — işlemiş faizinin olacağı mütalaa edilmiştir.
Davalının, önceki bozulan karar istinaden —- tutarlarında ödemeler yapıldığını ve bunların nazara alınması gerektiğini, ayrıca —- nolu hakedişin yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek itiraz etmiştir.
Yapılan ödemelerin netleştirilmesi için bir mali müşavir vasıtasıyla inceleme yaptırılmıştır. Buna göre davalının icra takibinden sonra —-tarihinde — tarihinde — tarihinde — tarihinde — tarihinde —- tarihinde —- tarihinde —- tarihinde —- tarihinde — tarihinde — tarihinde — kısmi ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. —- ödeme yapıldığını belirtmişse de maddi hata yapılmıştır, ödeme belgelerine göre davalının —- ödeme yaptığı sabittir.
Bozma ilamında asıl davada ilk dört hakedişten bakiye kalan — bunun işlemiş faizi ve — araç kira bedeli toplamı üzerinden hüküm kurulması gerektiği belirtilmiş, bu nedenle bilirkişi heyetinin—-tarihli raporundaki işlemiş faiz hesabı değil, mali müşavir bilirkişinin —- tarihli raporundaki işlemiş faiz hesabı esas alınmıştır. Yapılan ödemelerin tarihleri ve miktarları belirtilerek infaz aşamasında nazara alınacağı da hükme bağlanmıştır.
Birleşen dava yönünden ise — yönünden davacının en azından —- alacağı olduğu sabittir. Ne var ki bozmadan sonra davacı, fazlaya ilişkin kısmın zamanaşımına uğradığını, ıslah etmeyeceklerini, —- üzerinden kabul hükmü kurulmasını talep etmiştir. Bu itibarla birleşen davanın kısmen kabulü ile —–birleşen dava tarihinden itibaren avans faizi tahsiline karar verilmiş, fazlaya ilişkin istemler reddedilmiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl davanın KISMEN KABULÜNE;
1————sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
2-Takibin — asıl alacak, — işlemiş temerrüt faizi,– araç kirası olmak üzere toplam —- olarak DEVAMINA;
3-İcra takibinden sonra, davalı tarafça yapılan— tarihli —tarihli —-tarihli — tarihli —- tarihli —- tarihli —- tarihli — tarihli — tarihli —tarihli —–tarihli —– kısmi ödemelerin, 818 sayılı BK nun 84. maddesi hükmü uyarınca öncelikle faiz ve icra masraflarından düşülmek üzere icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına;
4-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanmasına;
5-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine;
1- Alınması gerekli 25.460,04 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.857,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.602,72TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 13,10TL. başvurma harcı,3.857,32 TL peşin harcın toplamı olan 3.870,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.435,70TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%82,13 kabul %17,87 ret oranında) olmak üzere 2.000,50TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen toplam 87,00TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%82,13 kabul %17,87 ret oranında) olmak üzere 15,54TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 34.539,92TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 11.340,78 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafça —– dosyasına — tarihinde yapılan —- ödemenin davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden mahsubuna;
B- Birleşen —– dosyada davanın kısmen kabulüne;
—- maddi tazminatın birleşen davanın dava tarihi olan — tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
1- Alınması gerekli 341,55 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 94,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 247,05TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 13,10TL. başvurma harcı, 94,50TL peşin harcın toplamı olan 107,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
4- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.000TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/10/2020