Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/495 E. 2021/1201 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/495 Esas
KARAR NO : 2021/1201

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …—— ile seyir halinde iken yolda çalışma yapan —— hızla gelerek aracın yanındaki müvekkilinin —— çarpması ve ardından da çalışma——-fırlayıp düşerek her ikisinin de ölümüne sebep olduğunu, kazanın oluşumunda kusurun davalı …’unda olduğunu, davalı sürücü hakkında —- dosyasıyla — ölüme sebebiyet vermekten cezalandırılması istemiyle dava açıldığını, müvekkilinin —– eşi olduğunu, —–emekli olduğunu, ancak çalışmaya devam ettiğini, gelirinin bu nedenle yüksek olduğunu, anılan olay neticesinde hayatını kaybeden—— davacının destekten yoksun kaldığını, bu nedenle tazminat talebi zorunluluğu doğduğunu, müvekkilim hayattaki en büyük dayanağı,———-davalı sürücünün keyfi davranışıyla kaybettiğini, kazanın sıradan bir kusurlu davranışla gerçekleşmediğini, davalının yüksek oranda alkollü araç kullandığını, davacının manevi zararı nedeniyle tazminat talebinin bulunduğunu, davalı … —– uzun süreli olarak —- olduğundan işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, bilirkişi raporları sonucu zararın belirlenmesini müteakip taleplerini artıracaklarını belirterek talep arttırım hakları saklı kalmak üzere —- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …——cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ——— karıştığı trafik kazasında vefat ——vefatı sebebi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de dava konusu taleplerin haksız, fahış ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirketin davaya konu kaza sebebi ile hiçbir kusuru bulunmadığını, zarar görenin ağır kusuru bulunması sebebiyle müvekkil şirket bakımından davanın reddi gerektiğini, zira gerek tanık ifadeleri gerekse olayın oluş biçimi değerlendirildiğinde ve kaza sebebi ile açılan —– dosyası kapsamında sunulan ekli bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere, davaya konu kaza sonucu vefat eden davacının—– işvereni olan diğer davalı —- oluşumunda asli kusurlu bulunduğunu, söz konusu raporda yer alan kazanın oluşumunda, bakım ve —- plakalı aracın ve yapılan çalışmanın —- ile ilgili —- bulunmamasının etkili olduğu, çalışmanın yapılmasından —–kusurlu olduğunun tespit edildiği, kazanın oluşumunda —— ispatlandığını, davacının murisi —– asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, —– tarafından gerekli önlemler alınmış olsa—– hayatını kaybetmeyeceğini, iş bu sebeplerle diğer davalı —– ve çalışanlarının ağır kusurundan dolayı meydana gelen davaya konu kazadan Müvekkil Şirket’in sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, kaldı ki, dava konusu kazaya karışan, Müvekkil —– çalışanı, davaya konu trafik kazasına karışan ….—— tahsis edilmiş şirket aracı olduğunu, şirket kuralları gereği tüm çalışanların uygun davranmakla yükümlü olduğunu,——- dışında aracı başka bir kişinin kullanma yetkisinin ancak bu kişiye şirket tarafından izin verilmiş olması halinde mümkün olduğunu,—-izin verilmediği gibi, ilgilinin de bu yönde bir talebi olmadığını, dava konusu kaza sırasında aracın, müvekkil şirketin eyleminden sorumlu— kullanılmaması nedeni ile müvekkil — Trafik Kanunu 86. madde çerçevesinde bir sorumluluğu bulunmadığını, kusur durumunun bilirkişilerce tespitinin gerektiğini, davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın——- ödemelerin tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, belirtilen sebeplerle haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—- dilekçesinde özetle; Davaya ——– kullanılan——— yapılması sırasında ——– görevi olmamasına rağmen çalışma bölgesinde —— çarpması ve bir anda neye çarptığını anlamayan davalı —- çalışma yapan araca arkadan çarpması ile meydana geldiğini, sözkonusu çalışmanın—- üzerinde ve —- —– yolun ortasında gerekli tedbirler—-, iş bu çarpmanın etkisiyle——— eşinin kusuruyla düşmüş ve hayatını kaybetmiş olduğunu, olayın en başından sorumlulukların belirlenmesi gerektiğini, sol şeritte çalışma yapan araçların ciddi önlemlerle trafiği kontrol etmesi gerektiğini, sol şerit araçların hızlarının yüksek seyrettiği ve bir aracın diğerini geçmeye çalıştığını, başka bir aracın uygun ——– yapılacak bu çalışmada, çalışmayı yapan dava dışı şirketin bahsi geçen önlemleri almamış olması —-sorumluluklarını doğurduğunu, gece yapılan bu çalışmada——— ayrıca çalışmayı yapan—- nitekim —- kullanılması gereken —- şekillerini —– yayınladığı ve bu tür çalışmaları yapması gereken şirketlere tebliğ edildiğini, bu standartların yapılacak bütün çalışmalarda uygulanması gereken standartlar olduğunu, ayrıca aynı olay — annesi ve babası —– ile aynı olayı konu alan ve aynı talepleri içeren dava açıldığını, öncelikle işbu davanın—- müteveffanın ağır kusuru ve ihmali nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … —- dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde 25.04.2015 tarihinde yaralamalı ve ölümlü trafik kazasına karıştığını iddia ettiği ———- adına maddi hasarda şahıs başına 290.000,00TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, destekten yoksun kalma maddi tazminat talebi bakımından kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davalı müvekkili sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse dahi sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, mahkemece sebepsiz zenginleşmeye mahal vermeyecek şekilde öncelikle kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi ve bilahare de maddi tazminat miktarının tespitinin gerekli olduğunu, davacı vekilinin manevi tazminat talebini müvekkili —- yasal isabet bulunmadığını, zira gerek trafik poliçesi genel şartlarına ve gerekse Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre manevi tazminat talepleri trafik poliçesinin teminatı kapsamında olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin müvekkiline yönelttiği manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekilinin avans faizi talep etmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira olayın haksız fiilden ibaret olduğunu, haksız fiiller sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlar bakımından yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla —– aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkil şirketinin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, zira müvekkilinin davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiği ve hesaplanan maddi tazminatı davacı tarafa ödendiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin davacılara karşı temerrüde düştüğünün kabulü hakkaniyete aykırı olacağını, belirtilen sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazasında davacı— hayatını kaybetmesine dayalı olarak açılan destekten yoksun kalmaya davalı maddi ve manevi tazminat istemine ilikindir.
Tarafların—- araştırılmış, — davacıya kaza dolayısıyla rücuya esas bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuştur. —– sigortalıya ait tahkikat işlemleri devam etmekte olup, geçici iş göremezlik ödemesi ödenmemiş ve hak sahiplerine gelir bağlanmadığı yönünde cevap vermiştir.
—- meydana gelmesinde, davalı sürücü ….——- %70 oranında kusurlu olduğu, Müteveffa ———–%15 oranında kusurlu olduğu, Olay mahallinde —– almayan sorumlu kişi, kişiler, kurum ve kuruluşların %15 oranında kusurlu olduğu, yönünde mütalaada bulunulmuştur—- davalı … vekili, davalı … vekili ve ihbar olunan şirket vekili tarafında itiraz edilmiş ise de kusur raporundaki teknik değerlendirme ve tespit yeterli bulunmakla tarafların itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosya ——Raporu alınmış olup bilirkişi raporunda; davacı maddi zararının —-, diğer davalılar —– olan kaza tarihi olduğu, davacı alacağına avans faizi uygulanacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili ve davalılar vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, Mahkemece tarafların itirazları değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi —- tarihli —- Raporunda; davacının maddi zararının—- ödeme yapılmış ise—– gerekeceği, yönünde mütalaa verilmiştir.
—– yazılan müzekkereler ile kaza dolayısıyla davacıya rücuya esas bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş,——– tarafların itirazları da dikkate alınarak dosya tekrardan bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan —- davacının maddi zararının 134.712,75-TL olduğu yönünde görüş verilmiş ise de bu raporunda hatalı tespitler içerdiği dikkate alınarak tekrardan bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 17.05.221 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; davalı araç sürücüsünün kusur oranı ve indirilmesi gereken tutarlar düşülmek suretiyle davacının maddi zararının 175.391,18-TL olduğu, yönünde görüş verilmiştir. Davalılar vekilleri farklı gerekçeler ile bu rapora da itiraz etmişler ise de bilirkişinin davalı—-kusur oranı dikkate alınarak —– verdiği kararlar doğrultusunda hesaplama yapılarak —– tarafından yapılan ödeme düşülmek suretiyle hesaplama yapıldığı görülmekle davalı tarafların itirazları yerinde bulunmamıştır.
Davacı vekili — Dilekçesi ile; 100,00-TL olan maddi tazminata ilişkin taleplerini 175.391,18-TL’ye çıkardıklarını beyan etmiş ve aynı tarihte arttırılan tutarın harcı yatırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı eş tarafından, davacı eşinin — kazasında hayatını kaybetmesine bağlı olarak açılan destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat istemine, ve davacının söz konusu kazada eşini kaybetmesi dolayısıyla uğradığı manevi üzüntüye bağlı olarak manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında alınan kusur— Bilirkişi ek raporu olayın oluş şekline ve denetime uygun bulunmakla mahkemece de hükme esas alınmıştır.
Somut olayda davalı .— kazanın oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğu tespiti edilmiştir. Nitekim davalı sürücü— Esasında görülen davada mahkumiyet cezası almış ve mahkemece verilen bu karar kesinleşmiştir. Davalı sürücünün bu kusurlu eyleminden davalı .—- 2918 sayılı Kanunun 85.maddesi uyarınca işleten sıfatıyla kendi kusuruymuş gibi sorumlu bulunmaktadır. Aynı şekilde davalı … şirketi de davalı sürücünün bu eyleminden 2918 sayılı Kanunun 91 vd.maddeleri uyarınca sigorta poliçesi limitiyle sorumlu bulunmaktadır. Davacının destekten yoksun kalmaya dayalı maddi zararının 175.391,18-TL olduğu bilirkişi raporu ile ortaya konulmuş olup Mahkemece bu tespit hesaplama yöntemi ve miktar olarak yerinde görülmüştür.
Davalı …—- davacının kanunda öngörülen yasal sürede davasını ıslah etmediğini, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, arttırılan kısma ilişkin talebin zamanaşımına uğradığını, beyan ederek itiraz etmiş ise de davalı vekilinin itirazları yerinde değildir.—– altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve —belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise — sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Belirtilen hususlar çerçevesinde davacının davasının belirsiz alacak davası niteliğinde bulunduğu görülmektedir. Davacı vekilince —- tarihli Dilekçe dava değerinin arttırılması mahiyetinde olup zamanaşımının eğerlendirilmesinde dava tarihinin esas alınması gerekir. Davalı vekili davaya cevap süresi içerisinde zamanaşımı defiinde bulunmamış olup süresinden sonra ileri sürülen bu hususun dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki davacının——- tarihli Dilekçesi ıslah olarak değerlendirilecek olsa dahi mahkemece verilen sürede talepte bulunulduğundan ve zamaaşımı bakımından ise dava konusu olay aynı zamanda suç teşkil ettiğinden ve konuya ilişkin ceza zamanaşımı süreside dikkate alındığından zamanaşımına uğrayan bir talep bulunmamaktadır. Yargıtay’ın son dönemde benimsediği yöntem uyarınca bilirkişi tarafından hesaplama yapıldığı da göz önüne alındığında davalının itirazlarının yerinde oladığı görülmektedir.
Belirtilen sebeplerle davacının destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat isteminin kabulü ile; 175.391,18-TL maddi tazminatın, davalı sigortadan sigorta poliçesi teminat limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden,—- işleyecek faiziyle tahsiline davacıya verilmesine, dava konusu aracın ticari şekilde işletildiği —-araç olduğu da gözetilerek davacı alacağına avans faizi uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı kazada müteveffa—– ölmesi sebebiyle 100.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
TBK 56.maddeinde; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınların da manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi—- tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, —- hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli —- 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. —- bu takdir hakkını kullanırken, —- kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektmektedir. —-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların —ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin—- hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu trafik kazasında davacı —- %15 oranında kusurlu olduğu, davalı …—-%70 oranında kusurlu olduğu, davalının—- davalı … —- ise — olarak davacı zararından sorumlu bulunduğu, anlaşılmıştır. Davalılar davacı zararından haksız fiil faili ve araç işleten olarak sorumlu bulunmaktadırlar. Belirtilen sebeplerle tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak takdiren Davacı— tazminat olay tarihi olan 24.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Davalı sigortaya karşı açılan manevi tazminat davasının ise davalının aracı —– poliçede ve genel şartlarda bu yönde bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının destekten yoksun kalmaya dayılı MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KABULÜ ile; ——-, davalı —- poliçesi teminat limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılardan ———– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;—-davalılar …———— tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının davalı … hakkında açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
4-Alınması gerekli 16.762,67-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 940,61- TL peşin (ıslah harcı dahil ) —- tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 4.513,40 TL’sinin davalılar … ve —– müştereken ve müteselsilen,—- tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 341,90 TL peşin harç ile 598,71 TL ıslah harcı toplamı olan 969,81 TL’nin, tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 276,65 TL’sinin davalılar … ve …—— müştereken ve müteselsilen, bakiye ‬693,16‬ TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.050,00 TL yargılama giderlerinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 935,60 TL’sinin, tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan— davalılar ..— müştereken ve müteselsilen, — davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı …—– 140,75 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan — davacıdan tahsili ile davalı ——- verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Maddi tazminat davası yönünden, —- göre davacı vekili için takdir olunan 16.473,47- TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Manevi tazminat davası yönünden, —- göre davacı vekili için—– vekalet ücretinin davalılar …— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Manevi tazminat davası yönünden, — göre davalılar ….——– alınarak davalılar … ve …—– verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden,— göre davalı … vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı … vekilinin, davalı … vekilinin , —- vekilinin yüzlerine karşı, sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.