Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/468 E. 2021/901 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/468 Esas
KARAR NO: 2021/901
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/04/2016
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——üzerinde meydana gelen ve müvekkillerinin oğlu —- hayatını kaybettiği ölümlü trafik kazasında, —- plaka sayılı aracı ile —üzerinde bulunan —- numaralı ışıklı kavşağa aşırı süratli girdiğini, maktul —— plaka sayılı —-çarptığını, çarpışmanın etkisi ile maktulün ————— sürüklendiğini ve park halindeki araca çarptığını ve kazanın davalı — ağır kusuru nedeniyle gerçekleştiğini, ——- Sayılı dosyası ile ceza yargılaması devam eden dosyanın içerisinde mevcut kaza anını gösterir kamera kayıtlarında, davalı——- aşırı süratli olduğunun açıkça görüldüğünü, ayrıca kaza yerini gösterir yine ceza dosyası içerisinde mevcut fotoğraflarda da şüphelinin aşırı sürati nedeniyle maktulü —— ile birlikte metrelerce sürüklediğini, park halindeki bir araca çarpması nihayetinde durabildiğini ve maktulün feci bir şekilde hayatını kaybettiğinin görüldüğünü, murisin vefatı ile anne ve baba evladının kendisine sağlayacağı destekten yoksun kaldığını, murisin ailenin geçimine yardımcı olduğunu, bu nedenle şimdilik ve fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkilleri için maddi tazminat talep ettiklerini, müvekkillerinin ağır surette maddi ve manevi zarara uğradığını dava neticesinde tahsil edilebilmesi amacıyla kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren ————plakalı aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren araca ait, sigorta şirketinin müvekkillerinin uğradığı zararları karşılaması gerektiğini, bu nedenle sigorta şirketi aleyhine de maddi tazminat taleplerinin tahsili için iş bu davayı ikame ettiklerini, müvekkili— maddi tazminat, müvekkili —– manevi tazminatın tahsili, kazaya sebebiyet veren—— plakalı aracın trafik kaydı üzerinde teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——— cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde kazada kusurun tarafıma ait olduğunu iddia ettiği, dava konusu kazaya ilişkin ikame edilen kamu davasının halen ——- dosyasıyla derdest olduğunu ve dosyada mevcut bilirkişi raporunda ——– tali kusurlu maktulün ise asli kusurlu olduğu yönünde rapor alındığını, maktulün olayda asli kusurlu olduğu gerçeği karşısında davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırılık arz edeceğini, maddi tazminat belirlenirken maktulun asli kusurlu olduğu hususunun dikkate alınmasını ve kendisinin kusur oranı düşülerek karar verilmesi gerekliliğinin de ortada olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya ilişkin ikame edilen kamu davasının halen —– dosyasıyla derdest olduğunu ve dosyada mevcut bilirkişi raporunda —— tali kusurlu maktulün ise asli kusurlu olduğu yönünde rapor alındığını, raporda oğlu ——-isnat edilen tek kusurun yeşil ışık yanmasına rağmen hızını düşürüp——– uyarmamış olması yönünde olduğunu, gerek kendisinin gerekse oğlu ——– yaşananlardan dolayı üzüntü duyduğunu ve davacıların acısını anlamaya çalıştıklarını ancak olayın tüm yükünün oğlu —– bırakılmasının kabul etmesinin mümkün olmadığını, bir kişinin zarara kendi kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiğinin genel hukuk ilkelerinden olduğunu, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, maktulün olayda asli kusurlu olduğu gerçeği karşısında davacılar lehine manevi tazminat hükmedilmesinin hukuka aykırılık arz edeceğini, bu sebeple manevi tazminat talebinin reddinin gerektiğini, bununla birlikte maddi tazminat oranının da belirlenirken maktulün asli kusurlu olduğu hususunun dikkate alınması ve kendisinin kusur oranı düşülerek karar verilmesi gerekliliğinin de ortada olduğunu, maktulün üniversite öğrencisi olduğu yönündeki beyanlarının da ispatlanması gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsedilen — aracın, müvekkili şirkete — tarihleri arasında geçerli olmak üzere——- olduğunu, bu poliçeden dolayı müvekkili sigorta şirketine müracaat edilerek ihbarda bulunulduğunu ve müvekkili sigorta şirketi tarafından —-vefatı için ———–numaralı hasar dosyası açıldığını, tüm evrakların müvekkili şirkete ibraz edilmesini takiben destekten yoksun kalan davacılar için aktüer hesabı yaptırıldığını, —vefatı sebebiyle — numaralı hasar dosyası kapsamında davacı anneye — davacı babaya —olmak üzere toplam —— ödeme yapıldığını, yapılan ödemeler ile müvekkili şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan davanın reddinin gerektiğini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek üzere, doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için ——— kusur raporu alınmasını, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için de destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücret baz alınması gerektiğini, davacı tarafa ——— tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme veya gelir bağlama işleminin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davaya konu olayla ilgili mükerrer ödemenin ve sebepsiz zenginleşmenin önlenebilmesi için —– tarafından herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğinden temerrüde düşmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağını, davacıların reeskont faizi isteminin yasaya aykırı olmadığını, davaya konu uyuşmazlık tamamen haksiz fiilden kaynaklandığını, haksız fiilden kaynaklanan taleplerde de uygulanacak ancak kanuni faiz olacağını, bu nedenle talep edilen reeskont faiz talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, reeskont faizine ilişkin talebin reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacılara hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatını ödemiş olduğundan müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihinde davacıların oğlu müteveffa —- sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile davalı —sevk ve idaresindeki ———— plakalı aracın karıştığı kazada müteveffanın ölümü sebebiyle araç sürücüsü,işleteni ve sigorta şirketine karşı açılan destekten yoksun kalmaya dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce hasar dosyası, —— hizmet döküm cetvelleri ve rücuya tabi ödemelere ilişkin kayıtlar celp edilmiş, davalı sigorta şirketinin davadan önce davacılara toplam — ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Celp edilen —– dosyasında Mahkemece davalı ———– tali kusur sebebiyle adli para cezasına mahkum edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur raporu alınmak üzere dosya ——– gönderilmiş, —– raporunda özetle; davalı sürücü —- %10 oranında, müteveffa — %90 oranında kusurlu olduğunu tespit etmişlerdir. —- taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça kusur raporuna itiraz edilmiş ise de; alınan raporun ceza dosyası ve kazayla uyumlu, İş Mahkemesinde alınan raporla da çelişkili olmadığı anlaşıldığından rapora itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce hesap raporu alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişinin — tarihli raporunda özetle:”Müteveffanın —-aylık net ücretinin aynı dönemdeki net asgari ücretin — katı olduğu, —– dosyası ile davalı aleyhine açılan rücu davasında davacı hak sahiplerine bağlanan gelirlen ———– olduğunu belirterek rücu davası açtığını, davacı —- indirimsiz maddi zararının — olduğu, kusur indirimi yapıldığında — bakiye zararın olduğu, —- ve sigorta şirketince yapılan ödemenin güncel tutarının indirimi yapıldığı durumda bakiye zararın kalmadığı, davacı — indirimsiz maddi zararının — olduğu, kusur indirimi yapıldığında — bakiye zararın olduğu, —- indirimi ve sigorta şirketince yapılan ödemenin güncel tutarının indirimi yapıldığı durumda bakiye zararın kalmadığı, yapılan ödemenin davacı maddi zararlarını fazlası ile karşıladığından poliçede manevi tazminat teminat dışı olduğundan davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatina varılmıştır.” içeriğiyle raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacının itirazları doğrultusunda Mahkememizce İş mahkemesine —- müzekkere yazılmış, —– numaralı celsede davacı taraf mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesini, araştırılmasını talep ettikleri bir husus olmadığını, —– göre rapor alınması taleplerinin olmadığını, emsal ücret araştırmasına da gerek olmadığını beyan etmiş olup, davacının talebi doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre karar vermek gerekmiş, emsal ücret araştırması yapılamamış ve talep doğrultusunda lehine olacak —– göre rapor alınması için ek rapor almaya gerek görülmemiştir.
Davacı vekili müvekkillerine —- tarafından bir ödeme yapılmadığını beyan ederek rapora itiraz etmiş olup, her ne kadar bilirkişice her iki davacı yönünden maddi tazminat miktarı kalmadığı belirtilmiş ise de; İş Mahkemesi’nde alınan rapor ve verilen kararda davacılardan — yönelik yapılan —– ödemesinin hükme bağlandığı, diğer davacı —— tarafından bağlanan bir gelir olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Mahkememizce —yazılan müzekkere cevabı eklerinden de bağlanan gelirin anne — yönelik olduğu açıktır. Bu durumda davacı ——- indirimsiz maddi zararından kusur oranının mahsubu neticesinde kalan — davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş değeri olan — mahsubu neticesinde halen ———-alacaklı olduğu tespit edilmiş ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davalıların kullandığı aracın kullanım türünün hususi olduğu da nazara alınarak dava dilekçesindeki talep gibi kaza tarihinden itibaren tüm davalılar yönünden yasal faize hükmedilmiştir. Diğer davacı —- yönünden açılan davanın; dosyada mübrez rapor doğrultusunda davacının desteğinin kusuru, ödeme ve —– indirimi neticesinde bakiye zararının bulunmadığı anlaşılmış, maddi tazminat davasının reddi gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.——————— Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında vefat eden ———- %90, davalının %10 oranında kusurunun bulunması, tarafların sosyal ekonomik durumları ve dava konusu kaza tarihi dikkate alınarak takdiren anne ve baba için ayrı ayrı — olmak üzere toplam ———— davalı gerçek kişilerden talep gibi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamış, neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacı —- yönünden toplam — bakiye maddi tazminatın davalı —yönünden ödeme tarihi olan — tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihi olan ———— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve—– tarafından açılan maddi tazminat davasının esastan reddine,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Anne — yönünden –, baba — yönünden —olmak üzere toplam — manevi tazminatın davalılar ——– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 827,56-TL harçtan peşin alınan 409,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 417,70-TL harcın (dava dilekçesinde maddi tazminat talebi yönünden yatırılan peşin harcın kabul edilen maddi tazminat tutarında alınması gerekli harçtan fazla olması sebebiyle bakiye alınması gerekli harç yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğundan sigorta şirketinin sorumluluğu yoktur.) davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 409,86-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 439,06-TL harç giderinin ———- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından harç dışında harcanan toplam 1.105,75-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre ——– hesaplanan toplam 111,68-TL’sinin davalılardan ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —- tarafından harcanan toplam 114,30-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan — davacılardan alınarak davalı —- verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı ——– tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Maddi Tazminat talebi yönünden davacı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 114,78-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı—— verilmesine,
9-Reddedilen Maddi Tazminat talebi yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 114,78-TL vekalet ücretinin davacı ——- alınarak davalılara verilmesine,
10-Reddedilen Maddi Tazminat talebi yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı—— alınarak davalılara verilmesine,
11-Manevi tazminat talebi yönünden davacı ——– kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar ——-müştereken ve müteselsilen alınarak davacı——- verilmesine,
12-Manevi tazminat talebi yönünden davacı ——– kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- verilmesine,
13-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalılar ——kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı——- alınarak davalı—— verilmesine,
14-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalılar —— kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı———– alınarak davalı ——– verilmesine,
15-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar —- vekilinin yüzüne karşı davalı————vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/07/2021