Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/437 E. 2019/1021 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/437 Esas
KARAR NO: 2019/1021Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2016
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin —— İli ve yurt genelinde vinçli nakliye işi ile iştigal ettiğini, davalı firmanın sayısız defalar tahhakuk eden ücretlerin davacı müvekkili tarafından faturalandırılarak davalıya gönderildiğini, davacının ticari kayıtlarında ——- tarihinden itibaren cari hesap ekstresi olarak tutulan kayda göre davalı yana verilen vinç hizmetlerinin faturalandırıldığını, davalı tarafından verilen —- vadeli ve —–TL bedelli çekin teslim alındığını ve akabinde —- tarihinde —-TL, —- tarihinde de —–TL lik hizmet verilerek faturalandırıldığını,—– vadeli çekin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 22.İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin davalının borcu itirazsız ödemesi ile sona erdiğini, —- tarih, —-TL ve —- tarih —-TL tutarındaki faturaların yapılan tüm uyarılara rağmen ödenmemesi nedeniyle bu kez İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin davalının haksız itirazı ile durdurulduğunu, cari hesaba ilişkin tüm faturaların süresi içerisinde tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini ve hiçbirine karşı 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, TTK uyarınca muhteviyatına itiraz edilmediğinden kesinleşen faturaların tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı müvekkilinin alacağının tahsiline engel olma amacına matuf olduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve tüm yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu İstanbul Anadolu 22.İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasının ödenerek infaz olmasının davanın konusuyla herhangi bir ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirket için İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin——— Esas sayılı dosyası ile iflas erteleme başvurusunda bulunulduğunu, ——– tarihinde anılan dosyadan müvekkil için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu kararı dilekçeleri ekinde sunduklarını, bu tedbir kararına göre müvekkil lehine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve yapılmış olan takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini savunarak, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasındaki cari hesaba dayalı olarak davacının fatura alacağına istinaden başlattığı takipte itirazın iptali talebinin, alacak iddiasının yerinde olup olmadığı, icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, davalı şirket hakkında iflas erteleme davasında verilen tedbir kararının davanın görülmesine engel nitelikte olup olmadığı, noktalarında toplandığı belirlendi.
İcra dosyası getirtilmiş ve tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Dava konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır.Bilirkişi raporunda; davacının ——– yıllarına ait sahibi lehine delil vasfına haiz olan incelenen resmi defter ve belgerinde kayıtlı, cari hesap bakiye alacağının ——-TL olduğu, davacının ——TL lik alacak talebinin yerinde olduğu, icra takip tarihi itibariyle asıl alacağa işleyecek ticari temerrüt faizi talep edebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı şirkete ait —– yıllarına ilişkin Ba-Bs formalarının ——– yazılarak istenilmiş ve dosyanın bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda; Davalının —- Ba formunun —-sırasına – adet belge karşılığı —-TL. lik (KDV hariç) —- formunun—sırasına – adet belge karşılığı ——— TL. lik (KDV hariç) alış yaptığını bildirmiş olduğu, davalı yanın incelenen ——- yıllarına ait Ba formunda alış yaptığı, Bs formunda herhangi bir işlemin olmadığı, davalının inceleme gününde resmi defter ve belgelerin—vacı ve davalı yanın kaşe ve imzasını barındıran — tarihi itibarıyla —-TL. tutarlı davacının davalıdan alacağının olduğunu gösteren ” Mutabakat Mektubunun” olduğunu, kök raporumu değiştirecek herhangi bir hususa rastlanmadığı, davacının —– yıllarına ait, sahibi lehine delil vasfına haiz olan incelenen resmi defter ve belgelerinde kayıtlı, cari hesap bakiye alacağının —- TL.olduğu, davacının —— TL. lik alacak talebinin yerinde olduğu, icra takip tarihi itibarıyla, asıl alacağa işleyecek ticari temerrüt faizi (avans faizi) talep edilebileceği,şeklinde mütalaa vermiştir.
İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu 3.icra İflas Müdürlüğü ——- İflas dosyası ile yapılan yazışmada; davalı şirket hakkında açılan iflas erteleme davasında, Mahkemesince —- tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği, Mahkemece verilen iflas kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin —- tarih ve ——– Karar sayılı kararı ile kaldırıldığı bildirilmiştir. Buna göre Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının görülüp sonuçlandırılmasına engel bir hal bulunmadığı görülmüş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirdiğinde; Takibe konu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, ayrıca davalının BA formalarında vergi dairesine bildirildiği kayıtlar ile davacı kayıtlarının uyumlu olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir. Buna göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında fatura düzenlendiği anlaşılmıştır.
Faturanın davalı tarafça vergi dairesine bildirilmiş olması ve BA formunda yer alması, yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere ———- fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil edeceği, bu karinenin aksi yönünde davalı tarafından herhangi bir iddia ileri sürülmediği, fatura konusu tutarın ödendiğine ilişkin bir iddiada da bulunulmadığı ve davalı kaşe ve imzasını taşıyan mutabakat mektubu birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——– alacak talep edebileceği sonucuna varılmış, ayrıca davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyaya sunulu kayıt bulunmadığından, davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde bulunmadığı, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği,
Davalının takibe yapmış olduğu itiraz haksız olduğundan ve alacak likit olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen sebeplerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü ——— Esas sayılı dosyasının yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin——— TL asıl alacak ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen miktarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsile ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 362,73- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 95,41- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 267,32- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 95,41- TL peşin harcın toplamı olan 124,61- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.104,05-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.049,41-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 276,48- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne Davalı Vekilinin yokluğun da gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/10/2019