Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/407 E. 2020/893 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/407 Esas
KARAR NO : 2020/893
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/07/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan—-ait sürücü belgesi olmayan —sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın —- ölümüne sebep olduğu, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre —- asli, müteveffanın tali kusurlu olduğu, kaza sebebi ile davacılardan — destekçisi—– tarihinde vefat etmesi nedeniyle, desteğinden yoksun kalan eşi —- talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilsen ve davacıların her biri için ayrı ayrı — olmak üzere, toplam —manevi tazminatın davalılar —-kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafa —- tazminat ödemesi yapıldığını, davanın açılma tarihi ile arasında — bir sürenin bulunduğunu ve zamanaşımına uğradığını, —tarihli kazaya karıştığı belirtilen — plaka sayılı aracın, —- vadeli —olduğunu ve——— teminat limitinin ise —– olduğunu, dosyanın kusur incelemesi için —– gönderilmesini, hesaplama yapılırken ödenen tazminatın güncel değerinin tenzilini, manevi tazminat talepleri yönünden sorumluluklarının bulunmadığını, temerrüt tarihinin sigorta şirketi yönünden ödeme tarihi olan —– olarak kabulünün gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalılar———usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermedikleri görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıların murisinin kullandığı —plakalı araç ile davalıların işleteni,sürücüsü ve sigortacısı olduğu —- plakalı aracın —- tarihinde karıştığı kaza nedeniyle vefat eden —– geride kalan eşinin destekten yoksun kaldığı, eşi ve çocuklarının manevi zarara uğradığından bahisle açılan maddi manevi tazminat davasıdır.
Eldeki dava öncelikle —— Sayılı dosya numarasını almış olup, Mahkemece —-Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle ——–tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiş yargılamaya mahkememizce devam edilmiştir.
Tarafların sosyal ekonomik durum araştırmalarının yapılması için ilgili emniyet müdürlüklerine müzekkere yazılmış, hasar dosyası celp edilmiş, davacı —-dava açılmadan önce ——– tarihinde ödeme aldığı ancak herhangi bir ibraname tanzim edilmediği, KTK’nın 111. Maddesinin uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş olup, kazanın ölümlü trafik kazası olması göz önüne alındığında 15 yıllık uzamış zamanaşımının uygulanması gerektiği, davanın —– tarihinde zamanaşımına uğrayacağı anlaşıldığından zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların kusur oranlarının tespiti amacıyla — rapor alınmıştır. —- tarihli düzenlemiş olduğu raporda özetle; davalı sürücü — %80 oranında kusurlu olduğunu, müteveffa sürücü — %20 oranında kusurlu olduğunu, sürücüler ——- kusursuz olduğu tespit edildiği görülmüştür. Alınan kusur raporu ceza davasında alınan her iki rapor ile ve kazayla uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Dosya hesap raporu alınmak üzere sigorta ve aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin —-tarihli raporunda özetle: “Müteveffanın pasif dönem içerisinde olduğu, şayet müteveffa yaşıyor olsa idi — tablosuna göre —- yıl bakiye ömrünün olacağı, bu nedenle rapor tarihi itibariyle bilinen dönem içerisinde bulunacağı,— tarihinde ödenen —-rapor tarihindeki güncel değerinin — olduğunu, davacının talep edebilecekleri maddi tazminat hesaplanmasında — tarihinde destekçi — vefatı sonrası, davacı ——– eşini kaybetmesi sonucu toplam —- olduğunu—- zarardan —- tarihili ödemenin güncel değerinin—– tenzili ile, davacı müteveffanın eşi —- davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının ——-olacağı, bu zararın poliçe limitleri dahilinde kaldığını, davalı sigorta şirketi dışında bulunan diğer davalılar araç maliki ve sürücü için, temerrüt tahinin —– kaza tarihi haksız fiil tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz işletebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, manevi tazminat talebinin, toplam —- manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan rapora tarafların itiraz etmesi sonucu bilirkişiden ek rapora alınmıştır. Bilirkişinin —- tarihli ek raporunda özetle: ” Ödenen tazminatın ek rapor tarihi itibariyle güncel değerinin, —- tarihinde ödenen —–ek rapor tarihindeki güncel değerinin —- olduğunu, davacının talep edebilecekleri maddi tazminat hesaplanmasında — tarihinde destekçi —- vefatı sonrası, davacı eş —- eşini kaybetmesi sonucu toplam —– olduğunu, davalı sigorta sigorta şirketinin iş bu hesaplanan davacı eşin destek zararından sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalı sürücü —- kazanın oluşumunda %80 oranında kusurlu olduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinin davacının hesaplanan toplam —- maddi zararından —- sorumlu olacağı, davalı sigorta şirketinin sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu —-tazminat tutarından, —–tarihli ödemenin güncel değeri — tenzili ile , davacı müteveffanın eşi —-davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bakiye alacağının ——- olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan ek bilirkişi raporu davalının itirazlarını karşılar mahiyette olmuş, kusur durumunda indirim yapılarak ve 360 gün esaslı hesaplama yapılarak rapor tanzim edildiği anlaşılmış, her ne kadar davalı taraf ek rapora itirazında da yapılan hesabın bakiye ömürde yuvarlanarak yapıldığı, net olarak tespit yapılması gerektiği yönünde itiraz edilmiş ise de; yapılan yuvarlamaların matematiksel tekniklere uygun olarak yapıldığı, benzer nitelikteki davalarda alınan bilirkişi raporlarında da hesaplamanın yuvarlanarak yapıldığı, örneğin müteveffanın yaşı —— aylık olsa idi yukarı doğru yuvarlacağından —— yaşındaymış gibi bu defa desteklerin aleyhine hesaplama yapılacağı, bu yuvarlamanın dosya durumuna göre lehe ve aleyhe sonuç doğurabileceği, yine eldeki davada olmasa dahi küsuratların bazı yaşların hesaplamalarında sıkıntı çıkarabileceği anlaşılmakla rapor teknik yönden uygun bulunmuş ve rapora itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep edilen alacakların bilirkişi raporu doğrultusunda, müddeabihin ıslahı yolu ile— daha arttırılarak toplam —- hükmen tahsiline ayrıca sigorta şirketinin ödediği — güncel değerinin —–olduğunun belirtildiğini ve bu miktarın da kendilerine verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce ıslah dilekçesi taraflara tebliğ edilmiş, davalı ——-dosya kapsamına genel olarak itiraz etmiş ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiş ise de; yukarıda belirtilen gerekçeler ile rapor teknik yönden uygun bulunduğundan mahkememizce davalının itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı taraf her ne kadar sigorta şirketinin ödediği bedelin kendisine verilmesini talep etmiş ise de; talebin dosyaya uygun olmadığı, yapılan hesaplamada sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin güncel değerinin düşülmesi gerektiği, davacıya iadesi gereken bir miktar olmadığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.———gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ———— zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında vefat eden —— %20 oranında kusurlu olması, tarafların kusur durumları, sosyal ekonomik durumları, olayın ağırlığı, paranın satın alma gücü göz önüne alınarak her bir davacı yönünden talep edilen —– tazminat uygun bulunmuş, davanın tam kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davanın davacıların murisinin kullandığı — plakalı araç ile davalıların işleteni,sürücüsü ve sigortacısı olduğu —plakalı aracın —- tarihinde karıştığı kaza nedeniyle vefat eden —–geride kalan eşinin destekten yoksun kaldığı, eşi ve çocuklarının manevi zarara uğradığından bahisle açılan maddi manevi tazminat davası olduğu, davacıların murisinin %20 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın ölümü nedeniyle davacı eş —- halen bakiye —— destekten yoksun kalma tazminatı zararının bulunduğu anlaşılmış, bu zarar yönünden davalı sigorta şirketinin ödeme tarihi olan —- tarihinde temerrüde düştüğü, diğer davalıların ise kaza tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmış, davacının ıslah dilekçesi incelendiğinde faiz talebi bulunmadığından yalnızca —-yönünden faize hükmedilmiş, ancak Mahkememizce ıslah dilekçesinde faiz talebinin olmamasına ilişkin karar verilmeden önce yapılan içtihat araştırmasında———-Sayılı ilamı ile faiz işletilmemesi gerektiği kanaatine varılmış ise de; gerekçeli karar yazılırken ———gözden kaçırıldığı, davacının ıslah dilekçesinde faiz talep etmese bile, arttırılan talep bakımından dava dilekçesindeki faiz talebi ile bağlı kalınarak faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış, davacıların her bir için talep edilen —– manevi tazminat uygun bulunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Maddi tazminat istemi yönünden; Davacı —- destekten yoksun kalma tazminatının — davalılar —- kaza tarihi olan —-tarihinden diğer davalı —-temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, bakiye kısım olan — yönünden faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeksizin toplam —–davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat istemi yönünden;
-Davacı —-Davacı —- Davacı —- Davacı —- olmak üzere toplam—–manevi tazminatın kaza tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.292,54-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 153,70-TL harç ile, 60,03-TL ıslah harcı toplamından oluşan 213,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.078,81-TL harcın davalılardan ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 153,70-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı, 60,03-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 241,43-TL harç giderinin davalılardan———- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.253,70-TL yargılama giderinin davalılardan (41,00-TL’si manevi tazminat talebine ilişkin olduğundan davalı ——– yalnızca 1.212,70-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılarca yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi Tazminat talebi yönünden davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 3.425,88-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi Tazminat talebi yönünden davacı —— kendini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi Tazminat talebi yönünden davacı —- kendini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi Tazminat talebi yönünden davacı—- kendini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi Tazminat talebi yönünden davacı ——- kendini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.10/11/2020