Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/394 E. 2019/722 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1228 Esas
KARAR NO : 2019/669
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 09/11/2016
KARAR TARİHİ: 19/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin ——-arihli ——–sayılı kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edilmiş olduğunu, davacının daha önce aynı sebeple ihraç edildiğini, ancak Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— E. sayılı davası ile ihraç kararının iptal edildiğini, davacıya ihtarnamelerle gönderilen borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, kendisinin borçlu olmadığını, borcu olmadığı bir meblağı ödemesinin beklendiğini, gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığını, anapara ve faiz kalemlerinin ayrı ayrı gösterilmediğini, faiz tarihlerinin de oranlarının net olarak belirtilmediğini, anapara ve faiz miktarlarının ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğini, borcun ne zaman muaccel hale geldiğinin faizin hangi tarihlerinden itibaren hangi oranlarda uygulandığının gösterilmediğini, istenilen borcun muğlak olduğunu, davacının ortaklık haklarını kullanmasının engellediğini, kura çekimine ve genel kurullara davet edilmediğini, bu yönden kooperatif faaliyetlerinden haberi olmadığını, bu sebeple daha önce verilmiş bulunan ihraç kararının da mahkemelerce iptal edilmiş olduğunu, bu kere yönetim kurulu —– tarihli ———-sayılı ihraç kararının iptali gerektiğini belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline tebliğin usulsüz olduğunu, öğrenme tarihinin ———– olarak tesbit edilmesi gerektiğini, kooperatif yönetim kurulunun almış olduğu——- tarihli ———— sayılı ortaklıktan çıkartılma kararının hukuka ve Yargıtay kararlarına uygun olduğunu, davacının kooperatifin kurucu üyelerinden olduğunu, eski tarihlerde yöneticilik yaptığını, aidatlarını ödememekte ısrar ettiğini, kendisine aidat borcunun ödenmesi için gönderilen ihtarnamelerde borcun açıkça yazılı olduğunu, 1998 yılından beri borcunun bulunduğunu, bu sebeple kötü niyetli olduğunu, daha önce verilmiş bulunan ihraç kararının usul işlemlerine uyulmaması sebebi ile iptal edildiğini, ancak bu durumun davacının borcu olmadığı anlamına gelmeyeceğini, davacı borcunu ödememekle direndiği için kendisine yeni ihtarnameler gönderildiğini, borçlarının ödenmesi talep edildiğini, verilen yasal sürelere rağmen borcun ödenmediğini, bu sebeple ihraç edildiğini, ihtarnamelerin usulüne uygun tebliğ edildiğini, bu sebeple verilmiş bulunan ihraç kararının haklı olduğunu, ihraç sebebinin borcun ödenmemesinden kaynaklandığını, davacının sunmuş olduğu ödeme belgelerinin kooperatif kayıtlarında bulunmadığını, verilmiş bulunan ihraç kararının doğru olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyesi davacının, ihracına ilişkin kooperatif YK.nun aldığı ihraç kararının iptali taleplidir.
Davacı, daha önce de ihracına karar verildiğini ancak ihraç kararının iptal edildiğini, ihtarnamelerde ana para ve faizin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğini, faiz oranlarının belirtilmesi gerektiğini, ancak ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığını, istenilen borcun muğlak olduğunu, genel kurullara davet edilmediğini ileri sürerek YK’nun—–gün,——- sayılı davacının ihracına ilişkin kararın iptalini talep etmiştir.
Davalı kooperatif ise, davacının 1998 yılından beri borcunun olduğunu, daha önceki ihraç kararının usuli eksiklik nedeniyle iptal edilidğini, davacının aidatlarını ödememekte ısrarlı olduğunu ve kötüniyetli olarak bu davayı açtığını, ihraç kararında bir usulsüzlük olmadığını ileri sürmüştür.
HMK.nun 14/2 maddesine uygun şekilde kesin yetki kuralı çerçevesinde davalı kooperatif merkezinin Ataşehir/İstanbul olduğu, mahkememizin yetkili olduğu anlaşılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, Kooperatifler Kanunu 16 ve 27 maddesi ile kooperatif ana sözleşmesinin 14/2 maddesi uyarınca açılmış kooperatiften ihraç kararının iptali davası olup dava yasada öngörülen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, davalı kooperatifin kuruluşundan itibaren tüm genel kurul tutanakları, hazirun listeleri, yöneticilerinin isim ve imza sirküleri celbedilmiş, anadolu 17 ATM.nin ——Esas sayılı dosyası,——— Noterliğinin ———- ve ———– tarihli ihtarnameleri ve tebliğine ilişkin belgeler getirtilmiş, davalı kooperatifin defterlerinin bulunduğu yerde kayıtlar üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek bir kooperatif bilirkişisinden bilirkişisinden kök ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ——-tarihli kök ve——— tarihli ek raporunda özetle ihtarnamelerin yasanın ve Yargıtayın aradığı koşulları taşımaması nedeniyle ihraç kararınn iptal edilmesi gerektiğin mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporunun, tespitlerinin kooperatif kayıtları ile uyumlu olduğu, usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf davalı kooperatifin davacının üyelikten ihracına yönelik aldığı ——– tarihli ihraç kararının yasaya, eşitlik ilkelerine, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uygun olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Geçerli bir ihraç kararından söz edilebilmesi için kanunda iki ihtarname olması gerektiği, borcun hangi aylara ait olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiği, muaccel ayların borçlarının istenmesi gerektiği, ayrıntı içermeyen ihtarnamelerin usülsüz olduğu ve sonruç doğurmayacağı açıktır.———Yine birinici ve ikinci ihtarnamelerde istenen tutar aynı olmalı ve istenen uttarların genel kurul kararları ile uyumlu olması, genel kurulda karara bağlanmayan bir tutarın istenmemiş olması gerekir————
İhtanameler incelendiğinde, iki ihtarnamede aynı tutarın istendiği anlaşılmıştır. Ancak borçlarının hangi tarihten hangi tarihe kadar olduğu hususunun belirtilmediği gibi aidat ve gecikme faizi ay ve yıl olarak detaylı gösterilmediği, istenin tutraların de genel kurul kararları ile uyumlu olmadığı, aidat borçlarında sene belirtilmekle yetinildiği, faiz talep edildiği ancak oranının hargi genel kurul kararına dayandığı belli olmadığı gibi, denetlenebilir bir faiz talebinin de olmadığı, bu durumda usulune uygun olmayan ihtarnamelere dayanarak davacı hakkında alınan ihraç kararının yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne karar verilimiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
2-Davalı Tasfiye Halinde ————- gün,————— sayılı davacının ihracına ilişkin kararın İPTALİNE;
3- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL. başvurma harcı, 29,20 TL peşin harcın toplamı olan 58,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 903,70 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/06/2019