Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/347 E. 2020/182 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/347 Esas
KARAR NO: 2020/182 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı ile —— adet kapının teslimi hususunda anlaştıklarını, — tarihli sipariş formuna göre davalı şirketin — adet kapıyı —–tarihinde şehir dışı paketlemeli olarak teslim etmeyi taahhüt ettiğini, teslimi vaat edilen bu kapı bedeli olarak müşterisinden aldığı ————- Şubesindeki——– hesaptan — tarafından müvekkilinin müşterisi —– adına keşide edilen —- seri numaralı ——– bedelli çeki davalıya teslim ettiğini, söz konusu çekin davalıya teslim ettiği hususunun sipariş formuna da yazıldığını, davalının teslim tarihi olan ———– tarihinde kapıları teslim etmediğini, davalının kapıları teslim edeceğini beyanla müvekkilini oyaladığını, daha sonra davalının adresine giden müvekkilinin adresten taşındığını öğrendiğini, tüm aramalarına rağmen de bulamadığını, çekin tarihinin yaklaşmasına rağmen davalının teslim etmediği——- adet kapının bedelini çek olarak müvekkilinden aldığını, çek tahsil edildiği takdirde davalının müvekkilinin aleyhine sebepsiz olarak çek bedeli kadar zenginleşeceğini, bu bakımdan çekin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı mahiyetinde ödemeden men kararı verilerek bankaya bildirilmesine karar verilmesini, davanın kabulü ile davalının teslim etmediği –adet kapı nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, bedelsiz kalan ———– seri numaralı ——–TL bedelli çekin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesi mucibince tebligat yapılmış, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasında satım sözleşmesine konu malların teslim edilmediği iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasında borçsuzluğun tespiti talebinin yerinde olup olmadığının, davacının iddiasına istinaden dava konusu çekin iptali talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davalının dosya kapsamına alınan ———- kaydında şirket ortağı olarak ———- görülmektedir. İlgili bankalara yazılarak dava konusu;———Şubesine ait keşidecisi —–çek seri nolu— miktarlı — ibraz bilgileri sorulmuş, gelen cevabi yazıda ——–Tarafından ibraz edildiği bildirilmiş ve ibraz anındaki çek görüntüsü gönderilmiştir. Gelen kayıtta çek lehtarının ——— olduğu, bu kişi tarafından çekin davacıya ciro edildiği davacının da çeki —— ciro ettiği, bu kişinin de —— ciroladığı, davalının isminin ciro zincirinde bulunmadığı görülmüştür.
Davacı vekili ——- tarihli Celsede çek bedelinin haricen öğrendikleri bilgiye göre ödendiği, bu sebeple davaya istirdat davası olarak devam edeceklerini beyan etmiştir. Gelen banka cevabında da dava konusu çekin —– tarihinde çeki ibraz eden ————- ödendiği bildirilmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına ve rapor alınmasına karar verilmiş ve inceleme günü davalı tarafa tebligat Kanunun 35.maddesine göre tebliğ edilmiştir. ——— tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı vekili tarafından davalıya çekin verildiği tarihte götürü usulle iş yaptığı ve dolayısı ile ticari defter ve kayıtlarınrn bulunmadığını beyan ederek davalı tarafın ticari defterlerine dayandığı, davalı şirkete ticari defterlerini ibraz etmesi için tebligat yapıldığı, şirketin inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca çekin bir ödeme vasıtası olduğu, kambiyo senedi niteliğinde olup sebepten mücerret bulunduğu, keşideci davacının çeki imzalayarak üçüncü kişiler nezdinde kambiyo taahhüdünün varlığı hakkında görünüş yarattığı, davacının söz konusu çeki, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verdiğinin kabulünün gerekeceği, yasal karinenin aksini ispat yükünün davacıda olduğu ve davacının çek nedeniyle borçlu bulunmadığını yazılı delille ispatla yükümlü olduğu, dosyaya sunulan ve imzaları içeren sipariş formunun sözleşme olarak kabul edilmesi halinde, davacının davalıya borcunun bulunmadığının, söylenebileceği, ancak bu ihtimalde bile çekin arka kısmında davalıdan sonra 5 tane ciro bulunduğu görüldüğünden, cirantaların iyi niyetli hamil olup olmadığı konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalının ilgili döneme ait ba-bs formları ilgili vergi dairesinden getirtilmiş, davalının ——- kayıtları istenerek dosya tekrardan bilirkişiye verilerek ek rapor alınmıştır. ——– tarihli Ek Raporda; davalı tarafın sipariş formunda belirtilen —adet kapıyı davacıya teslim ettiğini ispat edemediğinin söylenebileceği, bu durumda davacının davalıya — TL tutarında borcunun bulunmadığının söylenebileceği, çekin arka yüzünde bulunan diğer cirantaların iyi niyetli olup olmadıkları bilinmediğinden, çekin iptal koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, çekin arka yüzünün incelenmesinden; davacı … tarafından sonra gelen cironun——isim ve imzasını içerdiği, —-kayıtlarında —– davalı çalışanı olmadığının görüldüğü, —- isim ve imzasından sonraki cironun —— ve imzasını içerdiğinin görüldüğü,———– davalı çalışanı olmadığının görüldüğü, ancak ——– davalı çalışanı olduğu görüldüğünden, ——— arasında akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığı konusunda takdirin Mahkemede olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davalının davacıya———- tarihinde şehir dışı paketlemeli olarak teslim etmeyi taahhüt ettiğini, buna karşılık olarak ——- Şubesine ait keşidecisi ——– çek seri nolu ——— verildiği, davalı tarafın sözleşme ile üzerine düşen edimi yerine getirmediği çekin karşılıksız kaldığı, çek dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti, çekin iptaline, davanın devamı esnasında çek bedelinin ödenmesi sebebiyle de ödenen çek bedelinin istirdadına ilişkindir. Davacı taraf sipariş formunu ve çek fotokopisini sunmuş ve kendi kayıtlarına dayanmıştır. Dosya sunulu sipariş formunun incelenmesinde, “alınan——- teslim tarihi ——-olarak, —————————— ifadeleri yazmakta ve — adet kapının ölçü ve özellikleri belirtilmekte olup sipariş formunun altında onaylayan bölümünde isimsiz imza bulunmaktadır.
Dosya kapsamında toplanan deliller, kurum kayıtları ve alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinde, davacı taraf davalı ile aralarında yapıldığını iddia ettiği satım sözleşmesinin varlığını ispat edememiştir. Gelen çek görüntüsünün incelenmesinde; Çek’in ——- tarafından keşide edildiği, çek lehtarının——- olduğu, bu kişi tarafından çekin davacıya ciro edildiği davacının da çeki ———— ettiği, bu kişinin —– ciroladığı, onun da ——— ettiği, bu kişinin —— onun da çeki bankaya ibraz eden———- görülmektedir. davalının ismi ciro zincirinde bulunmamaktadır. Davalı çeki ——– adlı kişiye ciro etmiş gözükmektedir.
Davacı taraf dosya kapsamında toplanan delillere göre ne davalı ile aralarında yapıldığını iddia ettiği satım sözleşmesini ne de dava konusu ettiği çeki bu sözleşme çerçevesinde davalı şirkete verdiğini ispat edebilmiş değildir.
Belirtilen sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilded hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL ‘den peşin olarak yatırılan 358,63-TL bakiye 304,23-TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne , davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/02/2020