Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/344 E. 2019/443 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/344 Esas
KARAR NO : 2019/443
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ 24/03/2016
KARAR TARİHİ: 25/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın davalı ile muhtelif kredi sözleşmeleri imzaladıklarını, davalının söz konusu sözleşme hükümlerine ve geri ödeme planına uymayarak tümü muaccel hale gelen borçlarını tüm uyarı ve ihtarnamelere rağmen ödememiş ve bunun üzerine İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün ———-E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı gönderilen icra emrine itiraz ettiğini, davalının tüm itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kötü niyetli olduğu yapılan yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile borçlu hakkında İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün ——– E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya, usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davalı dava dilekçesine cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; tüketici kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67 kapsamında iptali davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Dosya içerisinde bulunan sözleşmelerin tüketici kredisine ilişkin olduğu, davalının doktor olduğu, takibe konulan tüm alacak kalemlerinin de tüketici kredisi borcuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı bizzat krediyi çeken kişi olup, tacir olmadığı için dava nispi ticari dava ya da mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Davalı tüketici konumunda olup, davanın açıldığı tarih de dikkate alındığında kanun değişikliği nedeniyle tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı yasanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın 24/03/2016 tarihinde açıldığı dikkate alınarak mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.13/05/2019