Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/319 E. 2021/449 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/319 Esas
KARAR NO : 2021/449
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —–yetkili bayisi olan ——— başında müvekkili şirkete gelecek —- —– kapsayan paket teklifin müvekkili davacı şirketlere sunduğunu, müvekkillerinin bu teklife temkinli yaklaştığını, halen ——– olduklarını ve bir mağduriyet yaşamak istemediklerini davalı —- bildirdiklerini, ——- bulunan firmalardan ——- geçilmesi halinde ödenecek cezayı üstleneceklerini belirttiğini, bu nedenle sebep olduklarından teklif müvekkilince değerlendirildiğini ve —– taahhütnamesi ile —- — — aylık bedelle kullanmayı kabul ettiğini, imza esnasında ——— ettiğini, bu mutabakat üzerine davalı şirketin —- Tarifeleri gereğince müvekkili şirketler için aylık —— fatura gönderileceği ve sadece bu paranın ödeneceği firmaca taahhüt edildiğini, davalı şirketin verdiği taahhütleri hiç dikkate almadan ——- üzerinde fatura göndermeye başladığını, aylar ilerleyip faturalar taahhüt edilen miktarın üzerinde gelince durumun düzeltilmesi için yapılan görüşmelerde hata önce mobil hatlar sorumlusuna daha sonra sabit hizmetler —– atfedildiğini, — hatanın taahhüt edilen —– iskontonun yapılmamış olmasından kaynaklandığını bildirdiğini, durum iletildiğinde iskontonun hataen dikkate alınmadığı bu olumsuzluğun giderileceğini, iadenin yapılacağı şeklindeki söylemleri ile oyalama siyasetine geçtiklerini, bu esnada —- ortadan çekilerek —– çalışan müşteri ilişkileri yöneticisi olarak ortaya çıktığını, bu kişinin bu andan itibaren oyalama taktiğine girdiğini, —– bildirim üzerine taahhüt ettikleri tabloda —- altında —- yapılmadığını müvekkillerine taksitle faturaya ilave edilme koşulu ile verdikleri —– meydana geldiğini, —– edildiğini açıkladığı, bu açıklamalardan sonra müvekkilin dolandırıldığını anladığı, çünlü ocak ayında sözleşme esnasında —— sonrasında ——- tarafından aranacaklarını, arayan kişinin —– sorusuna aldık şeklinde cevaplamalarını bunun firma içinde —- olduğunu söylediğini, almadıkları telefonlardan dolayı borçlandırılan müvekkillerinin bunun dolandırıcılık olduğunu, hukuki yola başvuracaklarını tekrar etmeleri üzerine bu kişilerin zararın giderileceğini belirterek ayrıldığını, —tarihinde —– dilekçesi ekinde sunulan dilekçe ile gelerek bazı hatların indiriminden feragat ederek ve —- taahhütnamesi imzalanarak müvekkillerinin zararının ———ayda taksitler halinde karşılanacağını belirttiğini, müvekkillerinin bu tür oyunlara tevessül eden firmaya sözleşmeyi imzalamayacaklarını beyan ettiğini, bu durumu —- görevlendirdiği —– bildirdiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalılarca fazla tahsil edilen —— faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– tarafından sunulan hizmet ve ürünlerin satılması ve pazarlaması işini —– yaptığını, buna göre müvekkili şirketin kendi adına davacı tarafa bir taahhütte bulunmasının mümkün olmadığını, kendi adına hizmet ve ve ürün satmasının ve pazarlamasının da mümkün olmadığını, müvekkili şirketin bayisi olduğu —– tarafından sunulan hizmet ve ürünleri davacı firmaya götürmüş davacı firma tarafından bu hizmetler de kabul edildiğini, bunun üzerine davacı firma ile karşı tarafı —- sözleşmeler imzalandığını, bu sözleşmelerin kurumsal hat, kurumsal indirim ve taahhüt vs. Sözleşmeler olduğunu, bu sözleşmelerin imzalanması ile müvekkili şirketin görevi bitmiş olduğunu, sözleşmenin tarafları olan —– davacı arasında sözleşme şartları hüküm ifade etmeye başladığını, bu aşamadan sonra davacı tarafın davaya konu ettiği faturaları tanzim edip davacıya müvekkilinin göndermesinin de mümkün olmadığını, bu faturaların davacının ürünlerini ve hizmetlerini satın aldığı —- tarafından tanzim edilip gönderildiğini, bu durumda davacının davaya konu ettiği faturalar ile ilgili olarak müvekkili şirketin muhatap olmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sözleşmelerin imzalanmasında sadece aracılık ettiğini, bu aşamadan sonra müvekkili şirket tarafından davacı tarafa teslim edilmiş olan ——– müvekkil şirket tarafından bedeli ödenmek üzere satın alındığını, davacı yanın bu işle ilgili olarak müvekkil şirkete —- tarihinde fatura ile — sattığını, müvekkilinin de makine bedeli olan ——- tarihinde banka aracılığı ile nakden ödediğini, kendi istek ve iradesi ile sözleşme imzalayan davacının dolandırıldım demesinin davacı yanın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkili şirketin diğer davalının bayisi olarak üzerine düşen tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı—— Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında davacının —- bedellerinin müvekkili şirket tarafından karşılanacağına ilişkin yazılı yahut sözlü herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı hatlarının müvekkili şirkete taşınması karşılığında diğer —– bedelinin müvekkili firma tarafından karşılanacağı ve aradaki farkın cihaz verilerek kapatılacağının beyan edildiğini iddia ettiğini ancak davacı ile müvekkili şirket arasında ——– bedelinin müvekkili şirket tarafından karşılanacağına ilişkin herhangi bir anlaşma bulunmadığını, bu nedenle davacının cayma bedeli ücretinin müvekkili firma tarafından karşılanacağı ve ayrıca cihaz verileceğine ilişkin olduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu, davacının müvekkili şirket tarafından başlatılan kampanya kapsamında ——– satın aldığını ve anılan cihazların davacıya diğer davalı tarafından teslim edildiğini, bu nedenle davacının herhangi bir cihaz almadığı ve dolandırıldığı yönündeki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının kendi iradesi ile imzaladığı sözleşmeler, kampanya taahhütnamesi ve satın cihazların varığının dosya kapsamında sabit olduğu halde dolandırıldığını iddia ederek cihaz bedellerinin iadesini talep etmesinin açıkça kötü niyetli olduğu, bu nedenle davacının gerek sözleşme gerekse taahhütnamesi uyarınca müvekkil şirkete cihaz bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, izah edilen sebeplerle davacının kampanya taahhütnamesi uyarınca ödemiş olduğu cihaz taksit bedellerinin iadesine ilişkin talebinin ve açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı ile davalı—— arasında akdedilen diğer davalının sözleşmeye aracılık ettiği —– kapsamında faturaların kararlaştırılan bedel olan —— üstünde gelmesi sebebiyle fazla ödenen bedelin iadesi istemli alacak davasıdır.
Mahkememizce davalı —- ödemesine ilişkin banka kaydı ve ——celp edilmiş dosya mali müşavir ve telekomünikasyon konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti —– tarihli raporunda özetle; “Davalı —— incelenen ticari defterlerinde hizmet bedeli açıklamalı —— tutarında fatura bedelini ödediği bakiyenin sıfır olduğunun görüldüğü, — tarafından gönderilen —- yetkilisi tarafından imzalanmış—– ——- —– ödeme ile satın alınmasına ilişkin sözleşme bulunduğunu, taraflar arasında taahhütlerin yapılıp yapılmadığı, sözleşmelerin gerçekliği ya da aykırılıkların olup olmadığının hukuki meseleler olduğu, davalı —- iddialarının doğru kabul edilmesi durumunda davacının —- —- satmış olmasının gerekeceği, her ne kadar zaman zaman taksitle alınan cep telefonlarının spot piyasada peşin satılarak bir çeşit kredi kullandırılması yaygın olsa da satış fiyatlarının ödenen bedelin yarısı olamayacağı, hem ——- satışları için taahhütname imzalanması hem e-postadaki ifade ile davacının cihaz satışlarından haberdar olduğunun anlaşıldığı, ancak cihaz satışlarının gerçekten mi yapıldığının belirli olmadığı, basiretli bir tacir gibi davranıp davranmadıklarının hukuki bir konu olduğunu” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmişlerdir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi uyuşmazlık hukuki olarak değerlendirilmesi gerektiğinden ek rapor alınmaya gerek görülmemiştir.
Davacı taraf, davalı —– davacının daha önceki hattı olan ——cayma bedelinin ödeneceğini taahhüt ettiğini, davalı adına tanzim edilen faturanın cayma bedeli olduğunu ve davalı tarafça ödendiğini, kendisine hiç ——- teslim edilmediği halde ——- bedellerinin de faturaya yansıtıldığını ve —— üstünde fatura geldiğini beyan etmiş, davalı taraflar ise genel itibariyle; cayma bedelinin ödeneceğine ilişkin taahhütte bulunulmadığını, faturaların yüksek gelmesinin cihazlara ilişkin taahhütnameden kaynaklandığını ve ——— bedelinin ödenerek borcun kapatıldığını beyan etmişlerdir.
Dosyada mübrez mail yazışmalarından sözleşmenin kurulacağı zamana denk gelen —- tarihinde —-tarafından davacı yana: —– Firmanızla yapılan anlaşmaya nazaran hatlarınızın —- tamamlandıktan sonra mevcut —— çıkacak olan toplam cayma bedeliniz; yapılacak iskontolar karşılığınızda hatlarınıza tanımlanacak kontratlı —- cihazlarının tarafımıza iadesi karşılığında, firmanıza nakit olarak ödemesi yapılacaktır. Ödemeniz —– ceza faturanız tarafınıza kesilip faturalandırıltıktan sonra bize bildirmeniz halinde ödemesi gerçekleştirilecektir.” yazı içeriği ile mail gönderilmiştir. Yazı içeriğinden açıkça anlaşıldığı üzere davalı şirketin cayma bedelini ödeyeceği taahhüt edilmiş ancak bu cayma bedelinin taraflar arasında akdedilen sözleşmede yapılacak iskontolar karşılığında hatta tanımlanacak —– cihazlarının —-iadesi karşılığında ödeneceği bildirilmiştir. —- cayma bedeli ödemesi karşılıksız olarak davacıya taahhütte bulunulmamış, ——–verilmesi karşılığında bedelin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Yine bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı taraf —– hattına tanımlanmasına ilişkin sözleşme imzalamış, mail içeriğinden de anlaşıldığı gibi hatta yapılacak iskontoların kontratlı —- karşılığında yapılacağı bildirilmiştir. Bu durumda davacı ile davalı—– arasında yapılan —- sabit fatura bedeli içerir sözleşme; yanında kontratlı —- dolayısıyla faturaya bu bedelin de yansıtılması karşılığında yapılmış, yine davacı taraf davalı —– ile arasında akdettiği sözleşme gereği —– kalması karşılığında cayma bedelini tahsil etmiştir. Davacı da cayma bedelini tahsil ettiğini kabul etmektedir. Bu durumda taraflar arasında herhangi bir alacak-borç ilişkisinin kalmadığı, davacı tarafça başkaca bir iddiada da bulunulmadığına göre faturaların yüksek gelmesine ve dava açılmasına sebep olan ——- cihazlarının faturaya yansıtılmasına bir engel olmadığı açıktır.
Davacı taraf tacir olup her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir. Davacı sözleşmenin başkaca biçimde olduğunu iddia etmekte ise de; mail yazışmasından sözleşmenin yukarıda bahsedildiği gibi akdedildiği açıktır. Sözleşmenin davacıya sağlayacağı yarar veya zararın Mahkememizce tartışılacak bir husus olmadığı, zira davacıya zarar sağlaması halinde dahi davacının basiretli davranmamış olacağı ve bu duruma katlanması gerektiği açıktır. Öte yandan Davacı vekili davadan evvel, davalı —- vereceklerine dair teklifte bulunduğunu beyan ederek dosyaya bir takım deliller sunmuş ise de; davacının —- tarihinde —– indirimin iptalini ve tarafına fatura edilmesini talep ettiği, bunun üzerine davalının yeni bir taahhütname karşılığında faturaya —- yansıtılacağını bildirdiği görülmekle; mailin davalıların davacının iş bu davaya konu taleplerine ilişkin -ikrar anlamında- zararın geri ödemesini üstlendiklerini göstermemekte, talep üzerine —-yeni taahhütname karşılığında yeni bir fiyat belirleme işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı eldeki davaya konu alacağına ilişkin iddialarını ispatlayamamış, Mahkememizce dosyada mübrez tüm deliller incelenmek suretiyle sözleşmenin yukarıda bahsedildiği biçimde gerçekleştiği kanaati ile, davacıya geri ödenecek bedel olmadığı anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 148,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ——- tarafından yapılan toplam 130,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13. madde gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.23/03/2021