Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/258 E. 2021/523 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/258 Esas
KARAR NO : 2021/523 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- eşinin kardeşi —- tarihli ve —- bedelli, — tarihli ve —- bedelli,—- tarihli ve —bedelli, —– bedelli, toplam —- bedelli çekleri davalı ——– imzalayarak verdiğini, davacının ölüm kalım mücadelesi içinde tedavisine devam ederken ona ait bu çeklerin kullanıldığından haberi olmadığı, müvekkilinin, tedavisi ile ilgilendiğinden hem parası olmadığından hem de çeklerin kullanıldığından haberdar olmadığından çeklerin banka hesabında karşılıkları bulunmadığını, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkması ile davalı ve alacaklı konumunda olan ——- karşılıksız çek sebebi ile savcılığa başvuruda bulunduğu ve müvekkili aleyhine ceza davası açılmasını sağladığı hem de aleyhine ——- dosyası ile icra takibi başlattığını, Davacı —— devam ettiği için üzülmesin diye hem ceza davası ile ilgili gelen tebligatlar hem de icra dosyasından gelen tebligatların yakınları tarafından ona bildirilmediği, ceza dosyasında da imza inkarında bulunulduğunu, ceza davasının ——– dosyası ile görüldüğü ve beraatle sonuçlandığı, icra dosyasında itiraz etme süresi geçirildiği, ——- şekilde alış verişi olmadığı, onlara çek vermediği ve esas itibariyle de çeklerin altındaki imzaların kendisine ait olmadığı bu nedenle davacının, davalı ——– borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çeklere dayanarak ——— sayılı dosyasında davacı hakkında —–iddiasıyla şikâyetçi olunduğu ve ———- tarihli ilam ile davacının beraatine değil cezalandırılmasına karar verildiği, anılan dosyada davacı aleyhine adli para cezasına ve çek hesabı açma yasağına hükmedildiği, ancak sanığın (davacının) temyizi üzerine bozulan karardan sonra mahkemenin —- esasına kaydedilen dosyada yerel mahkeme çek asıllarının adliye taşınırken kaybolması sebebiyle yeterli delil olmadığından sanık hakkında idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, aynı zamanda davacı ——— takip dosyasında usulüne uygun şekilde mal beyanında bulunmayan borçlular hakkında ————-dosyasında şikayetçi olunduğu ve sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, ayrıca, davacının adresine hacze gidildiği, davacının bu aşamalardan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davanın ——– ihbarına, davanın reddine, davacının kötüniyeti sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, ———- dosyasında takibe konu — adet çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti, davacının çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddianın yerinde olup olmadığının tespiti, davalının savunmasına göre davacı ile dava dışı —–arasında vekalet ilişkisi olup olmadığının tespiti, davalı tarafın vekilinin zaman aşımı iddiasının yerinde olup olmadığına ilişkin bulunmaktadır.
——– sayılı dosyasının incelenmesinde; —– tarihli ve —- bedelli, —- tarihli ve—- bedelli, — tarihli ve — bedelli, — tarihli ve — bedelli, toplam — bedelli çeklere dayalı olarak — asıl alacak, ——- ihtiyati haciz masraf+vekalet ücreti, — çek tazminatı olmak üzere toplam —- davacı takip borçlusu —– tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile —- tarihinde takip yapıldığı görülmektedir.
————– dosyasına müzekkere yazılarak dava konusu çek asıllarının imza incelemesine esas olmak üzere Mahkememize gönderilmesi istenmiş ise de icra müdürlüğünün cevabi yazısında, dava ve takip konusu çeklerin adliyenin taşınması esnasında kaybolduğu, bunun da ———— tarihli Tutanakla tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafça eşinin kardeşi olan —— tarafından davacı adına imza atılmak suretiyle takip konusu çeklerin keşide edildiği iddia edildiğinden davacının imzasının bulunduğu belge asılları getirtilmiş, ancak yukarıda da belirtildiği üzere çek asıllarının adliyenin taşınması esnasında kaybolması ve bulunamaması sebebiyle toplanan belge asılları ve çek suretleri üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya —– gönderilmiştir. ——- hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı —- eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olmakla birlikte istem doğrultusunda çek fotokopileri üzerinde yapılan incelemede; İnceleme konusu çek fotokopilerinde atılı keşideci imzaları ile ——– mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel —- ürünü olmadığı ,mütalaa edilmiştir.
Davalı taraf itirazları dikkate alınarak dosya Grafoloji alanında uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmasına karar verilmiştir. —-tarihli Bilirkişi Raporunda; İnceleme konusu çek fotokopileri üzerinde yer alan keşideci ———– mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; tersim tarzı, ritim ve form, istif ,meyil, istikamet, seyir ve alışkanlıklar bakımından sebat eden farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına ——–eli ürünü olmadığının kabulü gerektiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında uyuşmazlık konusu —— Şubesine ait keşidecisi davacı —-olduğu, lehtarının—- olduğu — tarihli ve —- bedelli, —- tarihli ve —- bedelli, —- bedelli,——- bedelli çeklerdeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı, iddiasına dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali noktalarına ilişkin bulunmaktadır.
Dava konusu çekler TTK’nun 780 vd maddelerinde düzenlenmiş olup kambiyo senetlerindendir. Kambiyo senedine bağlanan borç illetten mücerretlik ilkesi gereği temel ilişkisinden bağımsız bir nitelik kazanmaktadır. Senede bağlanan her türlü alacağa karşı ileri sürülen iddianın yazılı delillerle ispatı gerekir.
Bununla birlikte çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak nitelikteki defiilerden olup davacı tarafça davalıya karşı da ileri sürülebilecektir. Her ne kadar çek asıllarına fiili imkansızlık sebebiyle ulaşılamamış ise de yapılan inceleme ile takip konusu çekler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Bu sebepler davacının kedisi tarafından tanzim edilmediği anlaşılan takip konusu çeklerden dolayı davalıya borçlu olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca davalı vekilinin, dava konusu çeklerin davacının eşinin kardeşi olun ——– vekaletname verilmek suretiyle bu kişi tarafından imzalandığı ve bu sebeple davacının dava konusu çeklerden sorumlu bulunduğu iddiası yerinde bulunmamaktadır. Zira böyle bir durumda kambiyo vasfında olan çekin üzerinde bu yönde bir belirtme yapılması ve çekin vekaleten veya temsilen imzalandığının belirtilmesi gerekmektedir. Halbuki söz konusu çekler üzerinde böyle bir ifade ya da belirtme bulunmamaktadır.
Esasen dava konusu çeklere dayalı olarak başlatılan icra takibinde, kanuni sürenler geçirilmek suretiyle takip konusu çeklerin zamanaşımına uğratıldığı ve kambiyo vasfının kalmadığı, takibin bu yönüyle de dayanaksız kaldığı görülmektedir.
Belirtilen sebeplerle davacının dava ve takip konusu çekler dolaysıyla borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesi gerekmiş, bununla birlikte davalının takip yapmakta kötüniyetli bulunduğu ispatlanamadığından davacının kötüniyet tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; takip konusu —-ait —- çek seri nolu —- tarih ve —- miktarlı, —çek seri nolu—- tarih ve —- miktarlı—-çek seri nolu — tarih ve —– miktarlı, ——–çek seri nolu — tarih ve—- miktarlı çekler dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
—————-dosyasından yürütülen icra takibinin iptaline,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3- Alınması gerekli 3.581,49- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 895,38- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.686,11-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 895,38- TL peşin harcın toplamı olan 924,58- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.115,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.615,90-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2021