Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/241 E. 2022/802 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/241 Esas
KARAR NO : 2022/802

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2016
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– İflas dosyasında yapılan 09,07.2014 Tarihli Olağanüstü Alacaklılar Toplantısında, 2009-2010 yılında dönemin İflas İdaresi eliyle—–ile aylık 200 bin Lira kâr garantisi maddesini içerir sözleşme yapılmış olmasına rağmen Müflis Firmanın 2010 yılı için 10,5 milyon Lira zarar beyan etmesi hususunda detaylı araştırma yapılması, anılan dönemde yapılmış olan usulsüz işlemler ile ilgili 16.05.2011 tarihli toplanmada karar altına alındığı üzere tüm sorumlu kişi ve kuruluşlar hakkında gerekli hukuki işlemlerin yapılıp yapılmadığının ——- tespit edilmesi, Müflis Firma ve dolayısı ile alacaklıların haklarının korunması adına eksik kalmış olan suç duyurusu, icra takibi vs. hukuki işlemlerin başlatılması ve takip edilmesine.” 12.Madde ile karar verildiğinden, müflis ——-İflas İdaresi vekili sıfatıyla, davalıların; davacı müflis——- fabrikasının ihtiyaç duyduğu ham maddeleri üçüncü kişilerden ucuza alarak, müflis şirkete fahiş fiyatla satması sonucunda davalıların mameleklerinde fahiş kar/kazanç oluşturulması, fahiş fiyatla satılan ham maddelerin kullanımı sonucu üretilen mamullerin yine, davalılar tarafından müflisten yok pahasına düşük fiyatla satın alınarak, mamulün son tüketicisi olan hastanelere kadar giden alım-satım sürecinde, bir önceki firmanın diğerine yüksek bedelli fatura kesmesiyle, ürünün piyasa fiyatına ulaşma sürecine kadar faturalar yoluyla, mamulün davalı şirketler üzerinden geçirilmesi suretiyle, gerçek bir alım-satımı olmaksızın davalıların mameleklerinde oluşturulan fahiş ve haksız kar/kazanç nispetinde müflis şirketin ve dolayısıyla ——-alacaklılarının mal varlığında meydana gelen maddi zararlardan; müflis —— ve dolayısıyla—– alacaklılarına verilen toplam maddi zararın tespiti, ——ve onun ——- olan —–ve organizasyonda yer alan diğer şirketlerin her biri tarafından meydana getirilen zararın bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, hem müflise mal sağlayan tedarikçi sıfatıyla hem de müflisten mal alan alıcı sıfatıyla davalılar veya dava dışı olsun her bir şirketin diğerine ve/veya Müflis —-şirketine ve 3.kişiye kestikleri faturalar üzerinden inceleme yapılmasını zorunlu kılındığını, bu nedenle, bilirkişi incelemesi yapılırken, organizasyonda yer alan davalıların ve dava dışı şirketlerin her birinin ayrı ayrı —— ve dolayısıyla—– alacaklılarına verdikleri maddi zararın tespitine, davalılardan —–organik bağ içinde bulunduğu —— oları ——- ile dilekçede adı geçen diğer şirketlerle birlikte, iktisadi ve mali bir bütünlük kurmak, birlikte karar alıp birlikte hareket etmek suretiyle müflis şirket üzerinden haksız ve fahiş kar/kazanç oluşturmak amacına yönelik organize biçimde gerçekleştirdiği bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde haksız ve fahiş kar/kazanç oluşturduğunun tespitine, oluşturulan bu haksız ve fahiş karın/kazancın miktarının tespitine, miktar olarak tespit edilen bu haksız ve fahiş kazanca muvazaalı fiilin gerçekleştiği (muvazaalı ilk faturanın kesildiği tarihten itibaren) tarihten başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle,——-alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, toplamda, mamelekinde, 3.750.000,00-TL.lık fahiş ve haksız kar/kazanç ve bu nispette müflis şirketin ve dolayısıyla——alacaklılarının mal varlığında maddi zarar oluşturduğunu düşünülen —— H.M.K.nun 109.maddesine istinaden, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, şimdilik, 374.500,00-TL.lık kısmını dava konusu yapılan bu miktardaki ——alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, davalılardan —— ile dilekçede adı geçen diğer şirketlerle birlikte, iktisadi ve mali bir bütünlük kurmak, birlikte karar alıp birlikte hareket etmek suretiyle müflis şirket üzerinden haksız ve fahiş kar/kazanç oluşturmak amacına yönelik organize biçimde gerçekleştirdiği bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde haksız ve fahiş kar /kazanç oluşturduğunun tespitine, oluşturulan bu haksız ve fahiş karın/kazancın miktarının tespitine, miktar olarak tespit edilen bu haksız ve fahiş kazanca muvazaalı fiilin gerçekle: (muvazaalı ilk faturanın kesildiği tarihten itibaren) tarihten başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, —— meydana getirdiği zarardan 1.derecede sorumlu olan ana Şirket —— alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, toplamda mamelekinde, 5.385.000,00-TL.lık fahiş ve haksız kar/kazanç ve bu nispette müflis şirketin ve dolayısıyla——- alacaklılarının mal varlığında maddi zarar oluşan ——-, H.M.K.nun 109.maddesine istinaden, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, şimdilik, 20.000,00-TL.lık kısmın dava konusu——- bu miktardaki—— alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, davalılardan——–ile dilekçede adı geçen diğer şirketlerle birlikte, iktisadi ve mali bir bütünlük kurmak, birlikte karar alıp birlikte hareket etmek suretiyle müflis şirket üzerinden haksız ve fahiş kar/kazanç oluşturmak amacına yönelik organize biçimde gerçekleştirdiği bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde haksız ve fahiş kar /kazanç oluşturduğunun tespitine, oluşturulan bu haksız ve fahiş karın/kazancın miktarının tespitine, miktar olarak tespit edilen bu haksız ve fahiş kazanca muvazaalı fiilin gerçekleştiği (muvazaalı ilk faturanın kesildiği tarihten itibaren) tarihten başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle,——-meydana getirdiği zarardan 1.derecede sorumlu olan ana Şirket ——alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, toplamda mamelekinde, 961.000,00-TL.lık fahiş ve haksız kar/kazanç ve bu nispette müflis şirketin ve dolayısıyla—— alacaklılarının mal varlığında maddi zarar oluşturduğu ——- H.M.K.nun 109.maddesine istinaden, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, şimdilik, 96.100-TL’lik kısmını dava konusu alacağın——-bu miktardaki——- alacaklarına takas ve mahsubuna, Davalılardan ——- ve dava dilekçesinde adı geçen dava dışı şirketlerle birlikte, iktisadi ve mali bir bütünlük kurmak, birlikte karar alıp birlikte hareket etmek suretiyle müflis şirket üzerinden haksız ve fahiş kar/kazanç oluşturmak amacına yönelik organize biçimde gerçekleştirdiği bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde haksız ve fahiş kar ve kazanç oluşturduğunun tespitine, oluşturulan bu haksız ve fahiş karın/kazancın miktarının tespitine, miktar olarak tespit edilen bu haksız ve fahiş kazanca muvazaalı fiilin gerçekleştiği (muvazaalı ilk faturanın kesildiği tarihten itibaren) tarihten başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, —— alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, toplamda, mamelekinde, 2.710.000,00-TL.lık fahiş ve haksız kar/kazanç ve bu nispette müflis şirketin ve dolayısıyla —— alacaklılarının mal varlığında maddi zarar oluşturduğu düşünülen ——-H.M.K.nun 109.maddesine istinaden, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, şimdilik, 271.000,00-TL.lık kısmını dava konusu yaptığımızdan, yukarıda belirtilen faiz ilkeleri çerçevesinde —— alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, ——girmesi gereken paranın girmemesinden kaynaklanan ——- ek zararlarının, bu kapsamdan olmak üzere; bu paranın faiz gelirleri kaybının, bu paranın bankaların ve/veya aracın kurumların fonlarında, sigorta şirketlerinde değerlendirilememesinden doğan kayıpların parasal değerinin tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar ——-vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin haksız fiil neticesi oluştuğunu iddia ettiği zarar tarihi 2009-2010 tarihleri arasında olduğunu, bu tarihler itibarı ile yürürlükte olan Borçlar Kanunu gereği haksız fiile dayalı dava açma süreleri öğrenmeden itibaren 1 yıl, 6098 sayılı Borçlar Kanununa göre 2 olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu pek çok rapora göre olduğunu iddia ettiği zararı öğrenme tarihinden itibaren hak düşürücü süreler içinde açmadığının net olduğunu, bu sebeple öncelikle davanın zaman aşımı sebebi ile reddedilmesinin gerektiğini, dava harcının tam olarak yatırılmadığını, davacının talebi ile vezneye yatırdığı harç arasında fark olduğunu, davacı tarafa harcın tamamlattırılması gerektiğini, harcın tamamlatılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.Diğer davalılara dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava müflis şirket tarafından, el ve işbirliği içinde hareket ederek davacıyı kasten zarara uğratan davalıların verdiği zararın tespiti ile haksız kazançlarının davacıdan olan alacağa mahsubu istemli tazminat davasıdır.Davacının iddiaları, 2009-2010 yıllarında davacı müflisin 10,5 milyon gibi çok büyük miktarda zarar ettiği, hiz girdi maliyeti ödememesi gerektiği halde, ——şirketinin maliyetleri müflise fatura ettiği, ayrıca kar taahhüdünü de yerine getirmediği, 2010 yılında 10,5 milyon zarar etmesine sebebiyet verdiği, davacı müflisin fabrikasında üretilen ürünlerin davalı dört şirket arasında el değiştirerek piyasaya sürüldüğü ve davacının kazanabileceği karın davalılarca kazanıldığıdır.Davalılardan ——-vekili cevap dilekçesi sunmuş, ilerleyen aşamalarda duruşmalara katılmıştır. Diğer iki davalı olan ——(21/03/2016 tarihinde) ise, dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi vermemiş, gelişen aşamalarda da duruşmaları takip etmemiş, rapora karşı beyanda bulunmamıştır. Bu davalıların da davanın reddini talep ettikleri kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
——kararla 05/03/2009 tarihinde davacı şirketin iflasına karar verildiği; iflas sayılı dosya ile ——iflas sayılı dosyasında tasfiyenin başladığı, fabrikanın 26/03/2019 tarihinde mühürlendiği bellidir.Davacı ile davalı ——-arasında 06/11/2019 tarihli sözleşme ile davacının üretim yapıp davalı —— satma, davalı——üretileni alma ve aylık 200.000 TL kar getirisi sağlama yükümlülüğü altına girdiği, bu üretimde kullanılacak tüm girdi maliyetlerinin de davalı ——– tarafından karşılanacağı kararlaştırılmıştır.Taraf teşkili sağlanmış, bildirilen deliller toplanmış, celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının iddiaları bakımından tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Bir ——- müşavir, bir ——bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyeti 06/04/2018 tarihli raporunda özetle, “——müflis ——-(01/07/2009-30/09/2009 döneminde 744.253,10 TL dönem ticari karı sağlamıştır. Yine müflis firma (01/01/2010-31.03.2010 ) döneminde 447.824,64 (01.04.2010-30.06.2010) döneminde 679.965,47 TL ticari bilanço karı (01.07.2010-30.09.2010) döneminde 4.072.171,79 ve (01.10.2010-31/12/2010) döneminde 7.544.986,07 ticari bilanço zararı beyan etmiştir. İflas kararı sonrası 01.04.2009-31.12.2010 tarihleri arasında müflis firmanın KDV hariç toplam 10.653.267,83 TL satın alım yaptığı bunun 3.731.922,50TL’sinin ——-firmalarından, 3.169.552,67 TL’sinin——-yaptığı, sadece bu iki firmadan alışlarının toplam alışlara oranının%64.8 olduğu tespit edilmiştir.——- firmaları inceleme döneminde müflis firmaya kendi konusu dışında (hammadde, ambalaj malzemesi, işçilik hizmeti,kırtasiye. çeşitli sarf malzemeleri, hırdavat malzemeleri, yangın tüpleri doldurma hizmetleri, torna freze işçilik bedelleri, elektrik işçiliği vb.) içerikli faturalar tanzim etmiştir. Faturaları toplamı 4.391.256,97 TL olup, bunun 856.554,35 TL tutarlı faturası müflis firmaca iade faturası şeklinde iade edilmiştir. ——-firmalarına bu dönemde 2.741.609,17TL ödeme yapılmıştır. İflas tarihi sonrası ——-firmalarının alacağı 798.093,45 TL olarak müflis firma kayıtlarında mevcuttur.İflas tarihinden önce bazı kalemlerde yapılan alımlarla ——- firmalarından yapılan alımlar fatura bazında karşılaştırılmış olup —— firmalarının yaptığı satışların —– %50,—— %37——kutusunda %25——- %62——-%68 gibi fahiş oranlarla karlarla müflis firmaya satışının gerçekleştirildiği tesbit edilmiştir.Hammadde ve malzemeler büyük oranda iflas öncesi çalışan tedarikçilerden yapılmış fakat mallara müflis firmaya değil —— firmalarına, oradan da %30-%200—— karı ile müflis firmaya fatura edilmiştir——- firmaları, müflis firmaya teslim ettiği ürünlerin faturalarını mali dönem atlayarak tanzim ettiği nedenlerle dönemsel maliyet hesapları sıhhatli olarak yapılamamıştır.—— firmalarının mali dönem atlama ve yüksek kar marjlı faturalarında 07/12/2009 tarih ve —— numaralı ——-tanzim ettiği klima faturası KDV dahil 13.178,24 TL iken—— bu faturayı 2’ye katlayarak KDV dahil 26.356,48 TL’ye müflis —— fatura etmiştir——-firmalarının müflis ——-tanzim etmiş olduğu tüm faturalar, karmaşık, gerçeği yansıtmayan faturalar olup gıda ürünlerinde bile %8 olması gereken KDV %18 olarak hesaplanmış ve tahsil edilmiştir.——- firmaları başkalarından aldığı mal ve hizmetler üzerine %62 kar koyarak müflis ——-satmıştır.——-müflis firma üzerinden kar transferi bu yolla 1.422.000,00 TL’dir. Müflis firmanın alımları ——— firmalarından 01/06/2010 tarihinde sonlanmıştır.
——-Üzerinden Yapılan Alımlar sebebiyle;
01/06/2010 tarihinden sonra tedarikler —–yönlendirilmiştir. Aynı zamanda ——alıcı konumundadır. ——, girdi maliyetlerinin tamamını karşılamayı sözleşme ile taahhüt etmiş ise de, bunların tamamını müflis firmaya fatura etmiştir. Bu süreçte alımlar —— firmaları üzerinden değil, —–üzerinden yürütülmüştür. Müflis firma adına alınmış malzemeler—— müflis firmaya belirlenmiş kar transferleriyle fatura edilmiştir.—— ecza deposunun müflis firmaya fatura ettiği malzemelerin toplam tutarı toplam 3.169.000,00 TL olup——tarafından 2.907.167,00 TL’ye mal edilmiş olup ——-bu transferlerden 396.074,00 TL haksız kazanç elde etmiştir.Stoklarda Yapılan Satışlar nedeniyle; Göreve gelen iflas idaresi, 26/03/2019 müflis firmanın üretim ve satış faaliyetlerine son vermiş olup, stokta bulunan malları——-, bir kısmını 439.579,87 TL bedelle yine —— devrederek bu alış ve satışlardan 180.585,87 TL kar elde ettiği bu ürünler üzerine tekrar kar koyarak hastahane satış fiyatlarıyla sattığı hesaplanırsa %115,20 fahiş kar marjına ulaşmış olur.——- toplam 682.561,06 TL tutarla satın almış olduğu malları bir kısım —– depolarına 1.338.091,53 TL tutarla satmış ve bu işten 655.530,47 TL kar elde etmiştir.—— bu işlemlerdeki karlılığı %96’dır.——- mamul malları faturaladığı, depolar nihai tüketici olmadığından, bunun üzerinden %15’e kadar olan kar marjı ile nihai tüketicilere satmışlardır.Müflis firmadan 502.004,76 TL tutarla satılmış ürünler üzerinden——- toplamda elde ettiği kar 1.185.751,30 TL’dir. Müflis firmanın zarar kalemlerinden birisi de budur.Üretilen Mamul Satışları sebebiyle; İlk iflas idaresi dönemi (16/11/2009-02/08/2010) bu dönemde üretilen tüm ürünler —— atılmıştır.
Bu dönemde ——0,715 TL birim fiyatlara—— satılmıştır. Değeri 5.301.547,20 TL’dir. Yine bu dönemde ——-0,114 TL birim fiyattan 41131412 adet ——-satılmış olup değeri 4.702.836,80 TL’dir.——- 0,418 TL ortalama birim fiyattan—— 256.768,10 TL’ye 0,073 TL birim fiyattan—— 245.236,70 TL’ye satılmıştır.
—— sorunlar birim ortalama satışla 0,693 TL’ye —— ise birim ortalama 0,110 TL’ye satılmıştır. Halbuki diğer satışlar —– ortalama birim maliyet 1,083 TL,—— birim ortalama maliyeti 0,199 TL’den yapılmıştır.Mamullerin iflastan önce hangi fiyatlarla satıldığı belli iken, müflis firmanın bu mamulleri iflas öncesi satış fiyatlarından %30-%70 daha düşük fiyatlarla satmış olması kar transferi olgusunu göstermektedir.İflas idaresi ile —–fatura edilmiştir.——tarafından 16/11/2019 tarihinden 21/04/2010 tarihine kadar satın alınmış olup, ürünlerin büyük çoğunluğunun aynı gün içerisinde ——- fatura edilmiştir. Bahse konu durumda müflis firma, iflas idaresince fatura edilmiş olan ürünlerin tutar olarak %73.2 kar oranı ile bir gün içinde 4 kez (fatura) el değişikliği tespit edilmiştir.Müflis firmadan 5.469.308,45 TL’ye çıkışı olan bu mamullerin ——– tarafından satın alındığı tutar 10.950.752,59 TL’dir. Bu demektir ki mamuller bir gün içinde el değiştirme ile %100 zamlanmıştır.İncelenen 1.dönem için ——toplam 3.992.523,34 TL, ——- 3.744.783,60 TL, ——- toplam 191.393,06 TL olmak üzere müflis firmadan 21/04/2010 öncesi fatura edilmiş ürünlerden firma dışında oluşturulan toplam kar transferi—— hariç olmak üzere 7.929.870,00 TL olarak hesaplanmıştır.
—– ile 01/06/2010-02/08/2010 dönemi çalışmalarında; ——, son kez 21/04/2010 tarihinde fatura kestiği, müflis firmanın 01/06/2010 tarihinden itibaren büyük çoğunlukla alış fiyatları ile ——–firmasına fatura edildiği tesbit edilmiştir.
Müflis firma satış fiyatlarının bu dönemde de düşük tutulduğu, yeni organizasyonda kar toplama merkezinin ——firması olarak değiştirilmiş olduğu faturalardan tesbit edilmiştir.
—— fatura ve satış listelerinden tesbit edildiği üzere, —– firmasına toplu halde satılan mamul mallar —– firması tarafından tamamına yakın ve partiler halinde olmak üzere —— satılmıştır. —— mamul ürünleri alış fiyatları üzerinden ——- firmasına fatura etmesi kadar aynı mamulleri 3 katına varan fiyatlarla geri alması, bu organizasyonun yine oluşacak kar müflis firma dışında oluşturmak amacı ile düzenlendiği aşikardır. —— firmasının organizasyonu finanse etmekte olduğu ihtiyaç duydukça malları diğer ——fatura ederek ana dağıtıcı rolünü üstlenmekte ve yüksek kar marjı kullandığı tespit edilmiştir.—— gibi mamul satışlarında tüm bu hareketler izlenebilmektedir.Anılan bu dönemde müflis firmadan düşük fiyatlar ile çıkarılmış olan ürünlerin gerçek piyasa değerlerinin, —— dışındaki müşterilere satmış olduğu ürünler için belirlemiş olduğu satış fiyatları kullanılarak hesap edilmesi ve müflis firmanın bu satış işlemlerindeki yaklaşık zararına ulaşılması mümkündür.Müflis firma iflas idaresinin bu durum içerisindeki —– fatura edilen mamulleri ——firmasının yapmış olduğu şekilde, satmış olması halinde müflis firmanın da kasasına sadece iki aylık bir süreçte en az 2.841.944,53 TL gibi bir tutarın girmiş olacağı tesbit edilmiştir. Sonuç olarak, işletici firmanın henüz sözleşme imzalanmadan fabrikanın stoklarında bulunan malları sattığı ve daha sonra stoklardaki süresi geçmemiş ürünleri çok düşük bedelle sattığı inceleme konusu ağırlıklı olarak müflis firmanın 2010 döneminde 10.5 milyon TL maddi zararının olduğu, davalı firmaların ve dava dışı firmaların müflis firmayı kendi aralarında kullanarak stoklarının düşük bedelle elden çıkarılmasına sebep ve aracı oldukları, müflis firmanın üretim yapması için dışarıdan sağlanan hammadde ve malzemeyi fiyat yükselterek (kar elde ederek) aralarında dolaştırdıkları ve nihayetinde müflis firmaya sattıkları, daha sonra pahalı girdi maliyetleriyle satılan hammadde ve malzemeler ile üretim yapıldığı, mamul ürünlerin çok düşük fiyatlarla davalılara (—-) satıldığı, yani müflis firmanın alırken ve satarken zarar ettirildiği, müflis firmaya her halükarda her ay 200.000,00 TL kar aktarmayı taahhüt eden ——bu transferleri hiçbir şekilde yerine getirmediği, ayrıca girdi maliyetlerinin büyük bölümünü de ödemediği tespit edilmiştir, Netice olarak davacı müflis—– 2010 yılı kurumlar vergisi beyanına göre 2010 yılında ticari işlemlerden dolayı 10.5 milyon TL maddi zararının bulunduğu, bu zararın davalıların raporda ayrıntısı açıklanan hukuka, ticari teamüllere aykırı, haksız eylem niteliği gösteren iş ve eylemlerinden kaynaklandığı, tazmininin davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilebileceğini” belirtmişlerdir.Rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 31/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, Davalılardan —— bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde 3.744.783,60-TLnin ilk faturanın kesildiği 21.07.2009 tarihinden itibaren başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, —–alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, Davalılardan—— bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde 4.648.053,81-TL’nin ilk faturanın kesildiği 16.11.2009 tarihinden itibaren başlayarak ticari temerrüt faizi ile ——alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, Davalılardan ——bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde 721.613.89-TL’nin ilk faturanın kesildiği 21.07.2009 tarihten itibaren başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, organik bağ içinde bulunduğu ——alacaklarına takas ve mahsup edilmesine, Davalılardan ——-ile birlikte, bir dizi muvazaalı eylem ve işlem sonucunda, mamelekinde 396.075-TL’nin ilk faturanın kesildiği tarihten itibaren başlayarak ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, organik bağ içinde bulunduğu ——- alacaklarına takas ve mahsup edilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesiyle eksik harcı da tamamlamıştır.
Celp edilerek incelenen ——- sayılı dosyası incelenmiştir. Anılan dosyada, davacı müflis, davalılar——şirketi olup, davanın konusunu—— şirketinin muvazaalı olarak —– şirketine 31/12/2010 tarihli 31/01/2011 vade tarihli 2.950.000 TL bedelli bono düzenlemesi ve kendi aleyhine takip başlatması, takibi usulsüz kesinleştirmesi ve mal beyanında müflise fatura edilen mallar sebebiyle alacak bildiriminde bulunulması ve——-şirketinin de davacı müflis şirkete ait fabrikada haciz işlemi uygulaması toplamda 1.304.723,09 TL tutarında ilacı haczettirdiği olup, talep sonucu davacının davalı —–şirketine bu faturalar sebebiyle borçlu olmayıp aksine alacaklı olduğunun tespiti tahsili ayrıca ——- şirketine borçlu olmadığının tespiti istemlidir. Yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporları alınmıştır. Bu raporlardan sonuncu hükme de esas alınmış, tüm raporlarda olduğu gibi son raporda da —— şirketi arasında organik bağ olduğu kabul edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda,—– tarafından —— şirketine düzenlenen bononun gerçek bir alacağa ilişkin olmadığı, davacı müflisin—— şirketine kendisine fatura ettiği mallar için borçlu olmadığı, davalı şirketlerin müflisi 10.030.899,20 TL zarara uğrattıkları, ancak dava dilekçesinde davacı bakiye alacağını 4.787,813,16 TL olarak açıkladığı, sonradan bunu artırmış ise de iddiasının genişletilmesine rıza gösterilmediği, müflisin kendisinin —— şirketinin cari hesaptan olan alacağını mahsup etmesi sebebiyle 2.833.339,79 TL alacaklı olduğu, —— şirketi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, —— şirketine açılan davada ise davalı—— ile arada bir borç ilişkisine dava dilekçesinde dayanılmadığı, ——- şirketinin pasif husumetinin olmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemenin bu kararı tarafların istinaf etmemesi üzerine 03/01/2022 tarihinde kesinleşmiştir.Yine ——sayılı dosyası incelendiğinde, davacısının müflis ——-şirketi, davalısının —— olduğu, talep sonucunun borçlu olunmadığının tespiti istemli olduğu, yapılan yargılama sonunda faturalar toplamının 1.990.316,88 TL olup, bunun 1.146.840,48 TL’lik kısmı önünden ——- sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi sebebiyle kesin hüküm dava şartı yokluğundan, 739.691,18 TL yönünden ise eda davası açmak mümkün iken tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Bu dava içeriğinde yapılan inceleme ve kabul edilen gerekçe de de muvazaanın varlığı, girdi olarak kullanılan malzemelerin fahiş fiyatla davacı müflis şirkete fatura edildiği, iflas idare memurlarının bu sebeple yargılandığı ve sorumlu da olduğu kabul edilmiştir.—— sayılı ceza dosyası incelendiğinde, yapılan yargılama sonunda, “Sanıklar —— katılan şirketin—— esas sayılı dosyasında 05/03/2009 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin ——esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, sanıklar —— 06/07/2009 tarihinde yapılan 1. Alacaklılar toplantısında ——- 29/04/2009 tarihli kararı ile iflas idare memuru olarak seçildikleri, sanıkların görevleri sırasında icra iflas kanunundaki ihale usulüne aykırı şekilde alış ve satışlar yaparak iflas idaresini zarara uğrattıkları, bu şekilde görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri, sanıkların beyanları, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlar, şikayet dilekçesi ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından sanıklar ——cezalandırılmaları cihetine gidilmiştir. Sanıklar savunmalarında ilaçların depolama koşullarının iyi olmadığını, ilaçların bir bölümünün miadının dolmak üzere olduğunu, satış ve alış öncesinde bilirkişi kurulları tarafından rapor alarak bu raporlar doğrultusunda satışlar ve alışlar yaptıklarını belirtmişler ise de, mahkememizce iki ayrı bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı, aldırılan bu raporların her ikisinde de ilaçların % 90’lık kısmının miadının 2012 yılı olduğunun ve piyasa fiyatının çok altında bir bedelle satıldığının, bununda zarara sebebiyet verdiğinin belirtildiği görülmüştür. İflas idaresi tarafından satışın ne şekilde yapılacağı İcra İflas Kanununun 241 . Maddesinde” Masaya ait mallar iflas idaresi marifetiyle açık artırma yahut alacaklılar karar verirlerse pazarlık suretiyle satılır. Üzerlerinde rehin hakkı bulunan eşya ancak rehin sahibi alacaklıların da muvafakati halinde pazarlık suretiyle satılabilir. ——- Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün halinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar bir bütün olarak paraya çevrilir.”şeklinde düzenlenmiştir. Sanıkların alış ve satış işlemlerinde açık ihale usulünü tercih etmedikleri, pazarlık usulü ile alış ve satış yaptıkları ancak alacaklılar toplantısında pazarlık usulü ile alış ve satış yapılabileceğine dair bir karar alınmadığı, alış ve satışların karar olmaksızın pazarlık usulü ile yapıldığı, bu şekilde ihale usulüne aykırı davranılması nedeniyle iflas idaresinin zarara uğratıldığı görülmüştür. Yine soruşturma aşamasında —— tarafından depolama şartlarının iyi olmadığı şeklinde tespit yapılmış ve sanıklar pazarlık usulü ile satış yapmalarının nedeni olarak depo koşullarının olumsuz olmasını göstermişler ise de; mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi alış ve satışların açık ihale usulü ile yapılması halinde ihale sürecinin 1-2 ay sürebileceği, yapılan satışlarında —— tarafından yapılan tespitten 6 ay sonra olduğu görülmüş, tüm bu açıklanan nedenlerle sanıkların savunmalarına itibar edilmemiştir. Sanıkların zarar miktarı da gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle 6086 S.K 1. Maddesi ile değişik TCK 257/1 maddesi gereğince cezalandırılması cihetine gidilmiştir. Sanıkların değişik zamanlarda yaptıkları alış ve satışlar nedeniyle iflas idaresini zarara uğrattıkları, eylemin zincirleme şekilde işlendiği görüldüğünden sanıklara verilen cezada TCK 43 maddesi uyarıca 1/4 oranda artırım yapılmasına, zarar giderilmediğinde CMK’nın 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığı” gerekçeleriyle sanık——görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine, erteli hapis cezası verilmesine; Sanıklar——-yargılama sırasında öldüklerinden davanın düşürülmesine, diğer sanıkların beraatlerine karar verilmiştir. Bu karar da 11/11/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davanın dayanağı davalılar arasında organik bağ olması ve birlikte hareket etmeleridir. Gerçekten de bilirkişi heyetinin raporunda ayrıntılı açıklandığı üzere, 06/09/2009 tarihinde ——şirketinin yetkilisi olduğunu, 28/05/2013 tarihine kadar müdürlük yaptığı, ——şirketinin——şirketinin de 05/04/2010 tarihinde—— şirketi ile 16/11/2009 tarihli borçların tasfiyesi ve alacağın temliki sözleşmesi imzalamış olan ——–şirketinin hissedarlarınca) kurulduğu, kurulduktan 4 gün sonra dava dışı alacaklı—— müflisten olan alacağını temlik alarak, müflisin alacaklısı haline geldiği, fabrika üzerinde——– rehin hakkı olması sebebiyle bu temlik ilişkisinin özel amaçla yapıldığı, 16/11/2009 tarihinde —— şirketinin, müflisten yeni üretilen malları almaya başladığı, —— 23/09/2011 tarihinde masa alacağını ——-şirketine temlik ettiği anlaşılmıştır.İncelenen dosyalar ile talep sonuçlarının ve dayanılan vakıaların farklı olduğu ve davalıların derdestlik iddiasının isabetli olmadığı görülmüştür.
Davacı vekili, 31/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile —— şirketinin 3.744.793,60 TL haksız kazancının 21/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte —— şirketinin——olan alacaklarından takas ve mahsubuna; —–şirketinin 4.628.053,81 TL haksız kazancının ilk fatura tarihi olan 16/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte—— şirketinin —— olan alacaklarından takas ve mahsubuna; ——721.613,89 TL haksız kazancının 21/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte—–şirketinin —— olan alacaklarından takas ve mahsubuna;——şirketinin 396.075 TL haksız kazancının 26/01/2020 tarihli dilekçesinde açıkladığı üzere 11/06/2020) ilk fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte—— olan alacaklarından takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——şirketi yönünden talep sonucu dava dilekçesinde, ——-alacaklarından takas ve mahsubu iken; ıslah dilekçesinde —— şirketinin alacaklarından mahsubu istenmiş; bu hususta tereddütün giderilmesi için davacı vekiline süre verilmiş; davacı vekili 07/04/2022 tarihli beyan dilekçesi ile ——- şirketinin alacaklarından takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
—- yazılan müzekkere cevabına göre müflisin sıra cetvelinde —— şirketinin ——- 11.838.249,67-TL, ——şirketinin 6.747.653,05-TL alacağının kayıtlı olduğu; ayrıca—— şirketinin alacaklarını temlik etmesi ile sıra cetvelinde alacaklı sıfatının kalmadığı, —–
Toplanan tüm bilgi ve belgelere, yukarıda açıklanan gerekçelere göre, her dört davalının, davalı——- şirketinin etrafında organize olarak hareket ettikleri, ve müflisi zarar ettirdikleri sabittir. ——– sayılı kararda da benimsenmiş ve bu karar kesinleşmiştir. —– asliye Ceza Mahkemesi kararında da iflas idare memurlarının ihale usulüne aykırı şekilde davalılar lehine hareket ettikleri benimsenmiştir.) Davalılar arasında organik bağ olduğu mahkememiz kabulünde olup, davacının uğradığı zararı organik bağ içindeki davalıların tümünden isteyebileceği gibi pek tabi dava dilekçesinde olduğu üzere bu alacakların ——şirketinin müflisten olan alacaklarından mahsubunu da isteyebilir. Bilirkişi raporunda zararın miktarına ilişkin eksik belirlemeler mevcutsa da, yukarıda özetlenen diğer dava dosyalarında da tespit edildiği üzere davacı müflisin zararının daha fazla olduğu, ancak ıslah dilekçesine göre, ek rapor almanın esasa etkisi olmayacağı, taleple bağlı kalınacağı nazara alınarak, mevcut rapor ile yetinilmiş, hükme esas alınmış, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davalı şirketler arasında organik bağ olduğunun TESPİTİ ile,
——-3.744.783,60 TL haksız kazancının 21/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı—– olan alacaklarından TAKAS ve MAHSUBUNA;
——4.648.053,81 TL haksız kazancının ilk fatura tarihi olan 16/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı—— olan alacaklarından TAKAS ve MAHSUBUNA;
——- 721.613,89 TL haksız kazancının 21/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ——-olan alacaklarından TAKAS ve MAHSUBUNA;—— 396.075 TL haksız kazancının 26/01/2020 tarihli dilekçesinde açıkladığı üzere 11/06/2020) ilk fatura tarihinden itibaren davalı ——- olan alacaklarına MAHSUBUNA;
2- Alınması gerekli 649.664,05 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 162.404,23-TL peşin ve tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 487.259,82-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL başvurma harcı 162.404,23-TL peşin harcın toplamı olan 162.433,43-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 4.944,10-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7——-davacı vekili için takdir olunan ——- nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı——- vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.