Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/205 E. 2020/884 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/205 Esas
KARAR NO : 2020/884 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2016
BİRLEŞEN —— DOSYASINDA;
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
BİRLEŞEN —– DOSYASINDA;
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari ilişkisi bulunduğu —–olan borcunu ödemek için ——- bağlı olarak, —çek numaralı — keşide tarihli —- bedelli, lehtarı —- olan çeki düzenlendiğini, söz konusu çekin lehtar şirkete gönderilmek üzere —– tarihli teslim edildiğini, — tarihinde teslim edildiğini, —- tarihinde çekin lehtar olan ———müvekkili şirketi arayarak çekin kendilerine ulaşmadığını bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkililerinin kargo şirketini arayarak gönderi hakkında bilgi istendiğini, kargo şirketinin, dava konusu çekin içinde bulunduğu kargo zarfının, ———- giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığını bildirdiklerini, bunun üzerine derhal —– durumun bildirildiği ve dava konusu çeki çalanların cezalandırılmaları istenildiğini, dava konusu çekin çalınmasıyla ilgili olarak halen ——-numaralı dosyasından soruşturma yürütülmekte olduğunu, söz konusu çekin, keşide tarihi olan —– tarihinde ibraz edildiği, ancak çek çalıntı olduğu için müvekkili şirket tarafından ödenmediğini, bankaya ibraz edilen çalıntı çekin arka yüzünden anlaşılmakta olduğu üzere, çeki çalan şahısların lehtar —- sahte bir kaşe düzenleyerek sahte imzayla çeki piyasa sürdüklerini, böylelikle çekin sahte hale gediğini, daha sonra bu çekin sırayla —-en son olarak da çeki bankaya ibraz eden—- ciro edildiğini, lehtar şirket ——-yetkililerinin imzası üzerinde yapılacak olan inceleme sonucu lehtar cirosunda yer alan kaşe ve imzanın sahte olduğunun ortaya çıktığını, Müvekkilinin söz konusu çalıntı çek nedeniyle borçlu bulunmadığını, bu nedenle lehtar adına sahte kaşe ve imza atılmak suretiyle piyasaya sürülen dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, dava konusu çalıntı çek nedeniyle cirantalar tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapılmaması için dava kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çekin çalıntı olduğu göz önüne alınarak tedbir kararının teminatsız olarak verilmesini, Mahkeme aksi kanaatte ise henüz müvekkili hakkında başlatılmış bir icra takibi olmadığı göz önüne alınarak çek bedelinin % 15 oranında teminatla tedbir karar verilmesini, dava konusu çek dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; —-davada taraf ahliyeti bulunmadığından davanın reddini, çekin ödeme aracı olduğunu, sebepten mücerret olduğunu, müvekkilinin sigorta acentesi olduğunu, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, çeki ciro yoluyla devretmiş olduğu —– çekin çalıntı olduğu iddiaları üzerine bedelini ödeyerek geri aldığını, kendisine ciro eden ——-iade ettiğini ve çek karşılığı kesmiş olduğu sigorta poliçesini iptal ettiğini, davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın, taraf ehliyeti yönünden ve taraf sıfatları bulunmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- ve dahili davalı ——dava dilekçesi tebliği edilmiş, ancak davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Birleşen —– davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ticari ilişkisi bulunduğu —- olan borcunu ödemek için —- keşide tarihli —- bedelli, lehdarı—-olan çeki düzenlediği, söz konusu çek lehtar şirkete gönderilmek üzere—- tarihinde teslim edildiği, teslim evrakı üzerinde kargo şirketi çalışanı —-tarafından teslim alındığı, —– giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığının bildirildiği, bunun üzerine —- durumun bildirildiği ve dava konusu çekin ——numarası ile yürütüldüğünü, söz konusu çekin keşide tarihi olan — tarihinde takasa ibraz edildiği ancak çek çalındığı için müvekkili şirket tarafından ödenmediğini, bankaya ibraz edilen çalıntı çekin arka yüzünden anlaşılmakta olduğu üzere, çeki çalan şahıslar lehtar —– adına sahte bir kaşe düzenleyerek imzayla çeki piyasaya sürdüğünü, bu sebeple müvekkilin keşidecisi olduğu —-hesap numaralı, — çek numaralı,—- bedelli lehdarı —- çek kimliği belirsiz kişilerce çalındığı, müvekkilinin mağdur olmaması için çek bedelinin % 15’i oranında takdir edilecek teminat karşılığında dava konusu çekin icra takibe konu edilemeyeceği yada yapılan icra takibi nedeniyle ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine takip yapılması halinde, kötü niyetli davalının İİK 67 madde gereği takip tutarının % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davalıların masraf ve yargılama giderlerine mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak —-hesap numaralı, — çek numaralı—–keşide tarihli ve —– bedelli çek yönünden müvekkile borçlu olmadığının tespiti davası ikame etmiş olduğunu, iş bu davada tarafların husumet yöneltilmeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili arasında alım -satım şeklinde ticari ilişki olup, davacının müvekkilinden mal aldığını ve bedelini nakit/çek ile ödediğini, müvekkili ile davalı arasında halen herhangi bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, aleyhine menfi tespit davası ikame edilmesinde herhangi bir hukuki yarar olmadığını, dava dilekçesindeki somut anlatımları ile sabit olduğu üzere, dava konusu çekin taraflarına hiç telim edilmediğini, davacı tarafın , söz konusu çekin —— uhdesindeyken, çalındığını iddia ettiğini, beyanla, haksız davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Birleşen —-davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından keşide edilen —tarihinde çalınan —-hesap numaralı —- keşide tarihli ——bedelli lehdarı ———çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve anılan çekin değir cirantaları hakkında taraflarından daha önce açılmış olan davada zuhulen unutulmuş davalı için açılmış olan iş bu davanın ivedilikle———-sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar erilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——- dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; Asıl dava yönünden —- tarihli —– nolu çekin çalındığı ve lehtarın çek arkasındaki kaşesinin ve imzasının sahte olduğu iddiasına dayalı olarak davacı keşidecinin cirantalara karşı yönelttiği menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı,
—– sayılı birleşen dosyası yönünden lehtar —— yönelik menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı,
Birleşen —- sayılı dosya yönünden ciranta —– yönelik menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı ,
Davalı —— savunmasına istinaden iş bu davada pasif husumetin olup olmadığına ilişkindir.
Mahkemenin —-tarihli ara kararı ile; ———– Esas sayılı icra takip dosyasında icra veznesine girecek paranın takip alacaklısına ödenmesinin %15 teminat mukabilinde tedbiren önlenmesine karar verilmiştir.
—– sayılı dosyası üzerinden , dava konusu çek dayanılarak———-tarafından davacı ——- davalı ——aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmıştır.
—– dosya içerisine alınan — sayılı dosyasında; davacı —- Tarafından davalı——–aleyhine açılan imzaya itiraz davasında, mahkemece dava ve takip konusu çek üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, inceleme konusu —- Şubesine ait —– keşide tarihli , —-çek seri nolu, —tutarlı çek aslı arka yüzünde—– okunur, kaşe izi üzerine atılmış ciro imzasının , mevcut mukayese imzalarına kıyasla ——- ürünü olmadığı belirlenerek Mahkemenin —-sayılı kararı ile ——– dosyasından yapılan takibin davacı şirket için durdurulmasına karar verilmiş ve mahkemece verilen bu karar kesinleşmiştir.
———- sayılı dosyasından dava konusu çek hakkında imza incelemesi yapıldığından ve mahkemesince de söz konusu bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle verilen karar kesinleştiğinden , Mahkememizce dava konusu çek hakkında imza incelemesi yapılmasına gerek kalmadığı değerlendirilerek davacı taraf ile birleşen dosya davalısı ——– ticari defterleri ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan Bilirkişi Raporunda; Davacının ve davalının kanuni ticari defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğu, Davacının, davalı —– olan borcuna karşılık ödeme yapmak üzere —- —- tarihinde gönderdiği çekin — tarihinde, dava dışı —– gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde, çalındığı ve davalı —- şirketine teslim edilemediği, davacının, davalı—- tarihine aynı tutarda çek keserek borcunu kapattığı, davacı ve davalı—-şirketinin birbiriyle olan karşılıklı hesaplarının sıfır olduğu, dava konusu çek üzerinde yazan —- tarihinde bankaya ibraz edilerek tahsilatı yapılmak istendiği, çek arkasında sırasıyla——– ciroları bulunduğu, çekin çalıntı olması nedeniyle davacı tarafından ödenmediği, Çekin ödenmemesi sonucunda çek üzerinde ciranta silsilesi bozularak—- eklendiği, —- tahsilatı için —–dosyasıyla davacı ve davalı —- şirketi hakkında haciz kararı aldırıldığı,—- dosyasıyla icra takibene girişildiği, Bilirkişi — tarafından yazılan —- tarihli bilirkişi raporu neticesinde dava konusu çek arkasında, davalı —- kaşesi üzerinden bulunan imzaların söz konusu şirket yetkililerine ait olmadığının tespiti yapıldığı, Bilirkişi raporu sonrasına —– sayılı dosyası ile —– tarihinde verdiği kararda, davaya konu çek arkasında davalı —- kaşesi üzerindeki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığı belirtilerek ——- sayılı dosyasından davalı —– şirketi adına yapılan takibin durdurulmasına karar verildiği, Dava konusu çekin —-tarafından hangi nedenle temin edildiğinin belirlenmemiş olup izaha muhtaç olduğu, Davacı tarafından tanzim edilen çekin çalınmış olması, davacının çalınan çek karşılığında aynı tutarda çek tanzim edilerek borcunu ödemesi, dava konusu çalınan çekin arkasında ilk ciranta olan, davalı——şirketinin, şirket kaşesi üzerindeki imzalarının şirketin yetkililerine ait olmadığının bilirkişi raporu neticesinde—- kararı ile sabit olduğu, dava konusu çekin —– tarafından nasıl temin edildiğinin izaha muhtaç olduğu nedenleri ile davacının dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, —-Şubesi —- keşide tarihli —-bedelli çekin,——– giren kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındığı iddiasına dayalı olarak, çekte lehdar olarak gözüken davalı —— çek arkasında şirket kaşesi üzerine atılı imzanın davalı Lehtar şirket yetkililerine ait olmadığı sahte kaşe ve imza atıldığı ciro zincirinin bozulduğu gerekçesi ile dava konusu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin bulunmaktadır.
Gerçekten de dava konusu çek arkasındaki kaşe üzerine atılı imzanın davalı çek lehtarı —yetkililerine ait olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve bu bilirkişi tespiti —- de hükme esas alınmış olup Mahkemece verilen ——– sayılı karar kesinleşmiştir.
Ancak TTK’nın 818.maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 677. maddesi uyarınca, poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebep dolayısıyla bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. İmzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar, geçersiz imza, ciro zincirini de koparmaz. “İmzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre, senedinlehtarının imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin (keşideci veya diğer cirantaların) senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; dava konusu çekte davacı çeki düzenleyen konumundadır. Davacı dava konusu çekteki imzasını inkar etmemiştir. Dava konusu çekte ciro zinciri görünüşüne göre muntazam bulunmaktadır. Dava konusu çek arka yüzündeki birinci ciro imzasının davalı lehtara ait olmaması, ancak davalı lehtar açısından dile getirilebilir ve davalı lehine bir hak sağlayabilir. Davacı taraf davalı lehtara ait imzanın sahte olduğundan bahisle kendisince düzenlenen çekten dolayı iyiniyetli üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğundan kurtulamaz. Bu durum davacı lehine bir hak sağlamaz. Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali (bağımsızlığı) ilkesine göre, lehdarın imzasının sahte olması hali davacı keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Belirtilen sebeplerle davacının—– açmış olduğu davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar dahili davalı —— kararla davaya dahil edilmiş ise de taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaması sebebiyle bu şirket hakkında ayrı bir dava açılıp Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi gerektiği ve Mahkemece verilen ara kararla bu şirketin davaya dahil edilmesinin usul kanununa uygun bulunmadığı değerlendirildiğinden bu şirket hakkında hüküm kurulmaması yoluna gidilmiştir.
Bununla birlikte davalı ——- hakkında açılan dava bakımından davalının dava konusu çek üzerindeki cirosu karalanmak suretiyle iptal edildiğinden, bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek davacının bu davalı hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Aynı husus dava konusu çek üzerinde cirosu iptal edilen davalı ——de söz konusu bulunmaktadır.
Ancak davacının davalı ——hakkında açmış olduğu dava bakımından, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile taraflar arasında alacak borç durumunun bulunmadığı, dava konusu çekten kaynaklı borç sebebiyle davacı tarafından davalıya aynı miktarlı ayrı bir çek verildiği ve borcun bu şekilde kapatıldığı gözetilerek davacının bu davalı hakkındaki davasının kabulüne, davacının dava konusu çek dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle asıl davada; davacının davalı —- hakkında açtığı davanın reddine, Davacının ——hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Birleşen —–sayılı dava yönünden davacının davasının reddine, Birleşen———-sayılı davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada ;
a) Davacının davalı ——hakkında açtığı davanın REDDİNE,
b) Davacının——- hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin alınan 193,26-TL ‘den mahsubu ile bakiye 138,86- TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı—— vekili için takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bakiyesi bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
BİRLEŞEN ——- SAYILI DOSYASINDA;
1-Birleşen —-sayılı davacının davasının kabulüne ile, davacının —–çek seri nolu —– tarih ve —– miktarlı çek yönünden davalı —— borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 773,01-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 193,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 579,75-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı ve davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ——— SAYILI DOSYASI
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 193,26-TL harçtan mahsubu ile bakiye 138,86-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2020