Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/18 E. 2021/22 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/18 Esas
KARAR NO : 2021/22 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ: 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin, davalı şirket ile yaptığı anlaşma nedeniyle personel taşıma ve servis vb. işlemleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini,—- tarihli—- nolu — bedelli,— tarihli —nolu — bedelli, — tarihli — nolu —bedelli, —- tarihli — nolu — bedelli, —- tarihli — nolu — bedelli, — tarihli — nolu — bedelli,— tarihli — nolu — bedelli, — tarihli —-nolu —- bedelli –adet fatura tanzim edildiğini, son iki adet faturaya ilişkin davalı şirketçe sadece — ödeme yapıldığını, bakiye —–ödenmediğini, bunun üzerine——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında akdi ilişki bulunmadığını, davacının —- tarihli faturadan doğduğunu iddia ettiği alacağına ilişkin kaydın müvekkili şirket defterlerinde yer almadığını, bunun defter incelemesi ile ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davacıya —– borcu bulunmadığını, talep edilen % 40 icra inkar tazminatının yasal mevzuata aykırı olduğunu belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,———- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Tarafların bağlı oldukları ——- müzekkere yazılmış, ——Şubesine müzekkere yazılarak davacı vekilinin bildirdiği hesaba ilişkin kayıtlar istenmiştir. Davacı vekili tarafından, davacı tarafça davalıya çekilen——— yevmiye nolu İhtarnamesinin onaylı örneği dosyaya sunulmuştur. Sunulan kayıtların incelenmesinde ihtarnamenin muhtarlığa tebliğ olduğu görülmektedir.
İcra dosyasının incelenmesinde; dava konusu içinde bulunan—–sayılı dosyası incelendiğinde,—- aleyhine ——- tarihinde ;— asıl alacak ,—-işlemiş faiz olmak üzere toplam—- alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak 3095 sayılı Yasa uyarınca—- kısa vadeli kredilere uyguladığı —- için yıllık—- avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK m. 100 maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemeler öncelikle faiz ve giderlere mahsubuyla tahsili istemidir. Açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, ödeme emrinin borçluya—- tarihinde tebliği edildiği, borçlu vekili tarafından—– tarihinde ;borca , faize ve borcun ferilerine tümüyle itiraz ediyoruz, açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak üzere alacaklı /davacı tarafından itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır.—- tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacının ticari defterlerini sunduğu, incelenen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini sunmadığı, incelenen davacı taraf ticari defterlerine göre, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı bulunmadığı, davalı tarafından — tarihli ve —ödemenin davacı kayıtlarında yer almadığı, bu ödemenin de kayıtlara işlenmesi halinde davacının dava tarihi itibariyle davalıya —- borçlu olacağı, davacı tarafından—- tarihinde davalı lehine yanlışlıkla alacak kaydı olarak işlendiği iddia olunan ve daha sonra yanlışlık fark edilerek—- tarihinde davalıya borç kaydı olarak olrak işlenen — kayıtlara kabulü halinde davacının, davalıdan—- alacaklı olacağı, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan bir alacağı bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmesi üzerine düzenlenen —- Ek Bilirkişi Raporunda da bilirkişi tarafından aynı görüşe olunduğu belirtilmiş ve davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle bir alacağının bulunmadığı yinelenmiştir.
Davacı vekilinin itirazları da dikkate alınmak suretiyle dosya farklı bir bilirkişiye verilmiş ve — tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafın —-seneleri yevmiye defteri incelemeye sunulmuş olup, noter açılış ve kapanış tasdiki yerine getirildiği, daha önce dosyaya sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda ise, davacıya ait —— seneleri tüm ticari defterler incelenmiş olup, noter açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yerine getirildiği, Daval—— ait ticari defterler , inceleme günü sunulmadığı için incelenemediği, Davacının kayıtları incelendiğinde, icra takip tarihi itibariyle ve dava tarihi itibariyle davalıdan bir alacağının olmadığı, —- tarihli bilirkişi raporunda, davacının yapmış olduğu —-tarihli düzeltmeler ile davacıdan —— alacaklı hale geldiği, ancak bu işlemin dayanağı bir belge olmayıp, düzeltme işleminden ibaret olduğu ve dava tarihinden sonraki bir tarihe denk geldiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, davalıdan alacaklı olduğu görülmemesine rağmen, davacının alacak talebi ve defter kayıtlarının daha sonra düzeltilmiş olması, sunulan defter kayıtlarının fiili durum ile uyuşmadığı ve mali yönden taraf lehine delil niteliğinde olamayacağı, Davacının —– tarihinde defterlerine işlemiş olduğu —- kaydın, davalıdan bu tutarın nakit olarak tahsil edilmiş olduğuna ilişkin olduğu, daha sonra yapılan düzeltme işleminin dava tarihiden çok sonra olduğu, Mahkemece davacının —- alacaklı olduğuna kanaat getirilir ise avans faiz oranı üzerinden —- hesaplandığı şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalara dayalı bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi kök ve ek raporları denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı tarafın, ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağı bulunmadığı bilirkişi tespitleri ile ortaya konulmuş bulunmaktadır. Davacı taraf —– tarihinde davalıdan nakit olarak tahsil etmiş olduğunu kayıtlarına işlemiş bulunmaktadır. Davacı tarafın alacak iddiası kendi kayıtları ile çelişmektedir. Davacının dava açıldıktan sonra ——- tarihinde ticari defter ve kayıtlarında herhangi bir belgeye dayanmaksızın düzeltme yapması ve davalı aleyhine borç oluşturması takip konusu alacağını ispat etmesi konusunda bir sonuç doğurmayacaktır. Davacı taraf, davalıdan takip konusu tutar kadar alacaklı olduğunu yazılı deliller ile ispatlayamadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30- TL harcın peşin alınan 482,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 423,10-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen 45,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.990,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2021