Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/17 E. 2020/228 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/17 Esas
KARAR NO: 2020/228
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının üreticisi olduğu ——— plastik hammaddesinin davalıya verilen sipariş üzerine, ———— tarihli fatura ile de — olmak üzere toplamda—– müvekkili şirket tarafından, plastik boru üretiminde kullanılmak üzere satın alındığını, söz konusu bu hammaddenin bir kısmının müvekkili şirket tarafından üretime alındığını ve binalarda şap altı kılıflı sistem ve yerden ısıtma sistemlerinde kullanılmak üzere ———– metre plastik boru üretilerek, müvekkili şirketin tüm —— bulunan bayilere dağılımının yapıldığını, ancak, imal edilen boruların kullanılan hammaddeden kaynaklanan maddi ayıplar taşıdığının tespit edildiğini, bu durumun derhal sözlü ve yazılı olarak davalıya bildirildiğini, ancak, davalı tarafından “hammaddede bir sorun olmadığı ve hammaddenin ayıpsız olduğu ” şeklinde belirtildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ————- hammaddenin analizi için başvuru yapıldığını, üniversite tarafından hazırlanan ———– tarihli raporda hammadenin kusurlu olduğunu, anılan hammadde ile üretilen boruların kullanım özelliğini ortadan kaldırdığını, gizli ayıp taşıdığı, boru üretimi sırasında tespit edilmesinin mümkün olmadığını,” hususlarının tespit edildiğini, bu rapor üzerine davalı ile yapılan müteaddit görüşmeler ve yazışmalar neticesinde, davalı tarafından hammadenin kusurlu olduğunun sözlü ve yazılı olarak kabul edildiğini, bu süreç içinde hammededen üretilen ve müvekkili tarafından imal edilip bayilere satılan tüm boruların piyasada dağıtılara binalarda kullanıldığını, bu nedenle döşenen boruların ileride patlama ihtimali karşısında ortaya çok büyük zararlar çıkacağından, davalı tarafla çeşitli müzakereler yapılarak bu zararların önlenmesi ve giderilmesinin talep edildi ise de davalı tarafla nihai çözüme ulaşılamadığını, bu durum karşısında ileride müvekkilin ticari itibarını sarsacak ve ekonomik geleceğine büyük zarar verecek olayların önüne geçilmesi ve çok büyük miktarlara ulaşılabilecek maddi tazminat taleplerine muhatap olmamak ve yine ileride ortaya çıkabilecek büyük miktardaki kaçınılmaz zararların önlenmesi adına müvekkili binalara döşenmiş durumdaki kusurlu buruların değiştirilmesi amacıyla birçok bayii ve firma ile sözleşmeler yaparak, ulaşabildiği bir kısım ayıplı boruları sağlam borularla değiştirmek zorunda kaldığını, ne var ki, bu zorlu süreçte davalı her şeyin bilgisi ve kabulü dahilinde olmasına rağmen hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmadığını ve müvekkiline yardımcı olmadığını, maddi ve manevi zararlar ile müvekkilini baş başa bırakıldığını, müvekkili tarafından. —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——–E. Sayılı dosyası üzerinden maddi ve manevi zararların karşılanması talebiyle davalı aleyhine, üretilen borulardan kaynaklanan ve kaynaklanacak zararlara ilişkin toplam—– maddi ve —– manevi tazminat talepli olarak alacak davası açıldığını, yargılama sırasında——- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — sayılı dosyası üzerinden düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda, bazı konuların tespit edildiğini. —— Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- Sayılı kararında hüküm oluşturulduğunu ve hükmün mahkeme kararı ile deracattan geçecek kesinleştiğini, bu nedenle, ilk olarak davalı şirketin İstanbul’da bulunan adresine —Noterliği’nin —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile — bulunan adresine de — Noterliği’nin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek açıklanan zararın tazminin istendiğini, ancak davalı tarafından, söz konusu hammaddenin ayıplı olduğunun kabul edildiğini ve — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———Sayılı ilamında miktarı belirlenen söz konusu zararların gerçekleşme ihtimalinin çok güçlü olduğunun belirtildiğini, yani kesinleşen mahkeme kararının kesin delil olduğu bilindiği halde müvekkili şirketin zararlarına yönelik alacak talebinin karşılandığını, müvekkilinin zararları sürekli artarken, diğer yandan davalı ile temasını sürdürerek zararlarının ve alacak kaleminin ödenmesini talep ettiğini, ancak davalının ödemeye yanaşmadığı gibi, avrupa plastik hammadde üreten 3 firmadan birisi olmasından dolayı bu gücünü hammadde temininde müvekkiline baskı unsurunu kullandığını, bunun üzerine, müvekkili şirketin zararların tazmin edilmesi ve alacağının ödenmesi amacıyla, ayıplı hammaddeden üretilen boruları değişimi için müvekkili tarafından, ödemesi yapılan —— faturada belirtilen zarara ilişkin alacak talebiyle —- İcra Dairesinin — Sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, davalı mahkeme kararı ile de sabit olduğu üzere, her şey açıkça ortada olmasına rağmen icra takibine ve borca itiraz ettiğini, diğer yandan ——- farklı şehirlerinde, boru değişimi nedeniyle hem müvekkilinin bayileri ve hem de kendisi önemli satış kayıpları yaşandığını, bu durumun dalga dalga yayılarak, potansiyel müşteriler üzerinde ———- markalı ürünleri tercih etme konusunda caydırıcı etki yaptığını, —— her yerinde ve inşaat sektöründe — marka boruların ayıplı ve kalitesiz olduğunun konuşulur olduğunu, bir çok müteahhidin piyasadan duyduğu için —–markalı ürünleri kullanmakları kaçındıklarını, davalı kusuru nedeni ile müvekkilin üreltiği ürünlere olan talep ciddi biçimde düştüğünü, müvekkilinin pazar payını büyük ölçüde yitirdiğini, satış cirolarının azaldığını ve bayiler ve kullanıcılar nezdindc önemli ölçüde ticari itibar kaybı yaşandığını, hatta bazı bayilerinin iflas etmek ve bayiliği bırakmak durumundu kaldığını, bütün bunların davalı tarafından görmemezliklen gelinmesi, haksızlığını ve iyiniyetli olmadığı açıkça ortaya koyduğunu belirterek ——–İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu hammaddenin —- yılında peyderpey şekilde davacıya teslim edildiğini, oysa ki davacı tarafından — Noterliği kanalıyla gönderilen ve— yevmiye numaralı ihtarnamenin ————— olduğunu, gönderilen ödeme emrinin ise ———— tarihli takibe vc aynı tarihle düzenlenen ödeme emrine dayandığını, öte yandan müvekkile ikame edilen davanın ise ————— tarihli olduğunu, dolayısıyla müvekkili aleyhine başlatılan hiçbir girişime, zamanaşımı süresi içerisinde başvurulmadığını, davacı tarafça müvekkiline yöneltilen talebin, böylesi fahiş bir tutara ulaşmasının bizzat davacının kasıtlı davranışından ileri geldiğini, davacı ——- tutarındaki hammaddeden üretilen boruların standardın gerektiği muayene ve testleri yapmadan piyasaya sürdüğünü, dağılımda bulunduğu bayi ve distribütörleri zamanında uyarıp hatalı boruların toplatılmasını sağlamadığı için — Asliye Ticaret Mahkemesinin ——tarihli dosyada verdiği —- tarihli karar ile hükmedilen zararın—— olduğunu, davacının işbu eldeki dava ile bu sefer müvekkilinden hatalı boruların değişimi, malzeme ve işçilik sebebiyle —– TL talepte bulunduğunu, davacı tarafından piyasaya sürülen borulardaki ayıbın, müvekkili tarafından hammaddeye ait olduğu hususunun belli olmadığını, davacının çelişkili beyanlarına dayanılarak müvekkiline sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacı dava dilekçesinin muhtelif kısımlarında, müvekkili tarafından temin edilen hammaddenin gizli ayıp taşıdığının ifade edildiğini ne var ki davacının beyanlarıyla bilirkişinin tespillerinin çeliştiğini, davacı tarafından piyasaya sürülen borulardaki ayıbın müvekkili tarafından hammaddeye ait olduğu husususun belli olmadığını, davacının bayilere kesmiş olduğu yalnızca hatalı boruların değişimi, malzeme ve işçilik ibaresini içeriği fahiş tutarlı faturaların yargılamaya esas teşkil etmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla yargılamanın aydınlatılması ve sağlıklı bir şekilde yapılması için mahkemece anılan şirketlerin ticari defterlerini incelemesi ve müvekkili şirket tarafından sağlanan hammadde ile üretilen boruların ne kadarının hangi tarihte, hangi bayilere ve hangi tüketicilere gönderildiğinin, dava konusu faturalara konu edilen pex boruların müvekkili şirket tarafından sağlanan hammadde ile üretilen borular olup olmadığının, işbu boruların tamamının mı yoksa bir kısmının mı değiştirildiğini, bir kısmı değiştirildiyse ne kadarlık kısmının değiştirildiğinin, tespit edilmesi gerekliğinin belirtildiğini, boruların üretim süreci ve takibe konu edilmiş faturalarla ilgili açıklığa kavuşturulması gereken noktalar olduğunu, davacının borularının üretim sürecine ilişkin beyanlarının çelişkili olduğunu, davacının maldaki ayıbı fark etmiş olmasına rağmen ilgili boruları üretmeye ve müşterilerine salmaya devam ettiği hususunun mahkemeye sunulduğunu, davacı hammaddenin ayıplı olduğunu ileri sürerek, kendisine atılı sorumluluktan kurtulmaya ve müvekkilini sorumlu tutmaya çalıştığını, takibe konu edilmiş fatura alacağı adedi ile, işbu alacakların dayanağı olan senetlerin adetlerinin birbirinden farklı olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan olduğu takibe konu —- adet faturayı dayanak gösterdiğinin görüldüğünü, davacının davasına dayanak yaptığı faturaları, takibe konu—- adet fatura ve ekleri ibaresiyle dosyaya sunmasının mümkün olmadığını, davacı davasına dayanak yaptığı her bir faturatının numarası ve tarihleri içerir listeyi delil listesi ile hiçlikte sunması gerektiğini, davacının talebiyle, talebine dayanak gösterdiği fatura sayısı arasında hir tutarsızlık bulunduğunu, davacının hatalı boruların değişimi, malzeme ve işçilik masrafları talebiyle açmış olduğu işbu davanın, temelde —Asliye Ticaret Mahkemesinin ———-Sayılı dosyasında verdiği ayıplı mallara ilişkin karara dayandığını, iş bu kararın — tarihli olduğunu, davada ise: davacının talebine dayanak olarak gösterdiği faturaların genel itibariyle —–tarihli, en son tarihli faturanın ise — tarihli olduğunu, ne var kı davacının tüm bunlara karşın müvekkili aleyhine takip yapmak için———– yılına kadar beklediğini, bu cihetle ikame edilen işbu davanın her halükarda zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından dosyaya sunulan faturaların bir kısmının okunaksız olduğunu, sunulması gereken ———–sıra numaralı okunaksız faturaların davacının iddia ettiği alacağa dayanak olarak sunulmasının mümkün olmadığını, davacının faiz hesaplamasının kabul edilmeyeceğini, davacı müvekkiline gönderdiği ödeme emri ile asıl alacağı, işbu asıl alacağa yıllık ——— oranında işletilecek ticari faiz ile birlikle talep ettiğini, davacının belirttiği alacak tutarlarına, anılan faiz işletildiğinde, davacının hesapladığı tutara da ulaşılamadığını, davacının işlenmiş olan faizin ——– olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin sorumlu olmadığına ilişkin açıklamaları halel gelememek kaydıyla işlenmiş olan faiz, ———- olarak hesapladığını belirterek, davanın zamanaşımı yönünden reddine, zamanaşımı ihrazının kabul edilmediği halde, her halükarda davanın esastan reddine, davacının işbu davayı ikame etmek bakımından ahlaksız ve kötü niyetli olduğunun tespiti ile mahkemece hüküm olacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptalidir.
Davalının üreticisi olduğu————- plastik hammadedisinin davacı tarafça satın alınarak boru imal edildiği, boruların ayıplı çıktığı, ayıbın davalının sattığı lupolen hammaddesinden kaynaklandığı iddiası ile davacının boruların değiştirilmek zorunda kalınmasından kaynaklanan zararın tazimni talep edilmiştir.
Taraflar arasında aynı uyuşmazlığa ilişkin —– ATM.nin ——– sayılı dosyada yargılama yapıldığı, davalının yaptığı hammeddenin ayıplı olduğu, davacının değiştirdiği boruların bedelini isteyebileceği kararı verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada davacı, değiştirilmeyen borularda da ileride çok yüksek zararlar doğmasının önüne geçmek amacıyla davacının temmuz ——- tarihine kadar dava dışı ——– sözleşme yapaması ve bu şirkete hatalı bu boruları değiştirtmiş olması nedeniyle düzenlenen faturalardır. Sözleşme incelendiğinde, konusunun —– hammeddeden üretilen — değiştirilmesi, yenisinin takılması işi olduğu, işin metrekaresinin ——— yapılacağı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan sözleşme, BA BS formalrı ve tarafların kabulünden davaya konu plastik boru hammaddesinin davalı … tarafından üretildiği ve davalı—— aracılığıyla davacıya satıldığı hususları ihtilafsızdır. ——— ATM.nin kesinleşen kararı ile hammaddenin ayıplı olduğu da sabittir.
Burada üzerinde durulması gereken davacının davaya konu icra takibi ile talep ettiği ——— adet faturanın davalının sattığı hammaddeden kaynaklı boru değişimi olup olmadığı; başka bir sebeple kendi borularını değiştirip değiştirmediğidir.
Bilirkişi marifetiyle yapılan incelemeler neticesinde takibe konu tüm faturalar incelenmiştir. Mali müşavir bilirkişiler —- tarihli raporlarında davacının — adet fatura nedeniyle alacaklı olduğunu,————–TL de işlemiş faiz isteyebileceğini mütalaa etmişlerdir. Davalı tarafın itirazı üzerine kimya mühendisi bir bilirkişi marifetiyle değiştirilen boruların tam da davalının ürettiği hammadeden yapılıp yapılmadığı incelenmek üzere bir kimya mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi ——-tarihli raporunda — adet faturanın tamamının davalıdan alınan hammaddeye göre üretilen borulara ilişkin olduğunu, boruların sökme bedelinin kadri maruf olduğunu mütalaa etmiştir.
Yapılan incelemeler sonucunda bilirkişilerin raporlarının usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mali bilirkişi raporunun sonuç kısmındın – nolu bendinde — adet faturanın toplamı olarak sehven ———— olarak yazıldığı görülmüş, sonuç kısmının — nolu bendinde bu husus düzeltildiği gibi, maddi hata yapıldığı çok açık olduğundan ——- adet faturanın toplamı mahkememizce de hesaplanarak sonuç teyit edilmiştir. Özetle davacının davalının kusurundan kaynaklı zararı davalıdan tahsil talepli iş bu davasında haklı olduğu anlaşılmış; işlemiş faizler yönünden kısmen kabul edilerek neticeten davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
——— İcra Müdürlüğüne—- sayılı dosyasına yapılan takibe itirazın kısmen iptali ile, takibin
— tarihli fatura yönünden —– asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden— asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
—tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — TL işlemiş faiz,
—– tarihli fatura yönünden ——- işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, — işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden —- asıl alacak, —-işlemiş faiz,
–tarihli fatura yönünden ——- asıl alacak, ——- işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden — asıl alacak, ——- işlemiş faiz,
——- tarihli fatura yönünden —- TL asıl alacak, —— işlemiş faiz
—- tarihli fatura yönünden ——— asıl alacak, ——- işlemiş faiz,
—— tarihli fatura yönünden — TL asıl alacak, —— işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden —– asıl alacak, —TL işlemiş faiz,
— tarihli fatura yönünden – asıl alacak, —– işlemiş faiz,
1- tarihli fatura yönünden ——— asıl alacak, ——- işlemiş faiz olarak devamına;
2-Fazlaya ilişkin kısmın reddine;
3-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
4-Takibe konu 22 adet fatura bedelinin toplamı olan ——–icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Alınması gerekli 254.045,02TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 45.793,20TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 208.251,82TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20TL başvurma harcı, 45.793,20TL peşin harcın toplamı olan 45.822,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacı tarafından sarfedilen toplam 7.314,10TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%98,08 kabul, %1,92 ret oranında) olmak üzere 7.174,03 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen toplam 66,30TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%98,08 kabul, %1,92 ret oranında) olmak üzere 1,27TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden davacı vekili için takdir olunan 125.815,02TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 10.239,31TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/02/2020