Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1453 E. 2021/1223 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1453 Esas
KARAR NO: 2021/1223
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı —- yönüne seyahat etmek üzereyken davalı şoför——— çarpıştığını, bu kaza neticesinde hurdaya dönen araçtan en ön koltuklarda oturan müvekkillerinin sağ olarak kurtulmayı başardıklarını bu elim kaza nedeniyle davacı —– sağ koluna araç camının batması nedeniyle—— ihtiyacının doğduğunu hastaneden taburcu olduktan sonra defalarca hastaneye pansuman yaptırmaya gittiğini, —– kaybolduğunu, kaza anının sürekli gözü önüne geldiği için —– korkusunun oluştuğunu uzun süre başkasının yardımı ile ihtiyacını görmesi her işini kendi görmeye alışık olan müvekkilinin canını daha da acıttığını davacı —– yaşadıklarını belirterek —-maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ——– kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faizi ile birlikte davalılardan alınmasına ayrıca her bir müvekkili için ayrı ayrı —- manevi tazminatın kaza anından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—–firmasına başvurmuş olsalar idi bu zararlarının giderilmiş olacağını —– firmalarının her yolcusu için trafik kazalarına karşı sigorta yaptırdığını —– yapmış olduğu çalışmalar sonrası olay yerine yeterli uyarı levhası asmadığını davacıların istediği bedelin fahiş olduğunu bahsi geçen kazadan sonra işten çıkarıldığını istenilen parayı ödemesinin mümkün olmadığını belirterek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesinde huzurdaki davayı ikame etmeden önce sigorta şirketlerine yazılı olarak başvurduklarına dair hiçbir beyan ve belge sunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini ancak davacıların ileri sürdüğü maddi ve manevi tazminat talebinin belirlenebilir nitelikte olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete atfı kabil herhangi bir kusurun bulunmadığını, davanın öncelikle esasa girilmeksizin zaman aşımı, husumet, yetki, hukuki yarar yokluğu ve dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle yaralanan davacıların, sürücü ve işletene karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
TTK. nun 4. Maddesi gereğince “her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılmış”, 6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir. Ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir, Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleri olup, bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda Ticaret Mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemelerce resen gözetilmesi gereken hususlardandır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, TTK 4. maddesinde haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olarak kabul edilmemiştir.
Bu nedenle her iki tarafı tacir olmayan haksız fiile dayalı uyuşmazlıklarda HMK 2. maddesi uyarınca genel görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli ve yetkilidir. Mahkemelerin göreve ilişkin kuralları kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından resen nazara alınması gerekir.
Bu durumda davanın açıldığı tarih itibari ile de, dava konusu uyuşmazlık haksız fiile dayalı olup, davacı ve davalı araç sürücüsünün gerçek kişi olmalarına, aracın trafik kayıt maliki olan davalı tüzel kişi ise de, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamasına, mutlak ticari davalardan olmamasına, sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlık bulunmamasına, sigorta şirketinin iş bu davacı yönünden davada taraf olmamasına, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması dikkate alınarak görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —— Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı——— yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021