Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/145 E. 2021/36 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/145 Esas
KARAR NO : 2021/36
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/02/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının trafik kazasından kaynaklı —– alacağı ile ilgili kesinleşmiş hakem kararı bulunduğunu, bu hakem kararındaki maluliyet raporuna da bilirkişi raporuna da gerekçeli karara da davalı tarafından itiraz edilmediğini, artık kesin hüküm bulunduğunu, bilirkişi raporunda kusur indirimi yapılması gerektiği şeklindeki kanaat gereği rakamın az hesaplandığını ve kendilerine o az rakama göre fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla ıslah yapıldığını, ıslahtan sonra —– kararı, bilirkişi raporunda indirim yapılmaksızın tazminat ödenmesi gerektiğini, ancak ıslahın bu rakamdan az olduğu için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilerek, ıslahın rapordaki indirimli rakama göre olduğu için bilirkişi raporundaki indirimli rakam olan —- biraz fazla taleplerinin —– olduğunu, karar üzerine iki ay geçmesine rağmen ödemeyi yapmadığı için davalı aleyhine—— dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun kesinleşmiş hakem kararı olmasına rağmen kötü niyetli olarak bu ———-sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, davalının ısrarla ödeme yapmaktan kaçındığı bu zaman zarfında, hakem kararındaki hesaplamalara esas ekonomik verilerin değiştiğini, asgari ücretin arttığını, hakem kararından sonra asgari ücretin artmış olmasından kaynaklanan , hakem kararında belirtilen ve icra takibinde yer alan rakama ilaveten bir alacaklarının doğduğunu, bu alacak miktarının hesaplanması, bilirkişi tarafından—— —– göre bulunması gerektiğini, bu rakamın tahminlerine göre —civarında olduğunu, yaklaşık —daha alacaklarının olduğunu, bu bakiye alacağın ne miktar olacağı, bilirkişi raporu ile belirlenebileceğinden şimdilik icra takibindeki alacağa ilaveten ———- talep ettiklerini, neticeten icra takibine vaki itirazların iptali ile, yeni bir bilirkişi raporu alınarak hakem kararında belirtilen indirimsiz rakamla arasındaki farkın tespiti ile bu miktar için alacağa hükmedilmesini, takibin devamına, %20’den az olmamak inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan dava konusu tarafları ve olay itibariyle kesin hüküm mevcut olduğunu, sözü edilen karara karşı artık bütün olağan yasa yollarının kapandığı anlamına geldiğinden, uyuşmazlığın esasına girilmeden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde hem itirazın iptali, hem de çıkacak rakama göre ıslah edilecek alacak ibarelerine yer verildiğinden HMK m. 31 gereğince davacıdan talebini açıklamasının istenmesi gerektiği, itirazın iptali kararı takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince ıslah yoluyla bile takip dayanağı değiştirilemeyeceğinden takip konusu miktarı artırıma yönelik taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, hatır için karşılıksız taşıma ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, her halükarda takip tarihindeki haklılık durumu gözetilerek, takibe konu edilen alacak likid olmamakla, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, takip tarihindeki haklılık durumu, likid olmayan ve hayali mülahazalarla açılan takibe itirazlarının haklı ve yerinde olduğu gözetilerek davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla avans faizi talebinin ve bilirkişi tazminat hesabının kesinleştiği tarihten öncesine yönelik faiz başlangıç tarihi tespitine yönelik taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle — davacının yolcu konumunda bulunduğu —— plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralanması sonucu başvurulan—-davasından kaynaklı bakiye alacak için başlatılan takibe itirazın iptali ve asgari ücretin —– kararından sonra artarak davacının zararının da arttığı iddiasıyla açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce hasar dosyası, savcılık dosyası, icra dosyası celp edilmiştir. Mahkememizce—–dosyası celp edilmiş olunup, incelenen dosyada alınan bilirkişi raporuna göre davacının alacağının —-olarak hesaplandığı, alınan raporda kask indirimi yapılarak bakiye zararın —- olarak hesaplandığı, davacının kask indirimi yapılmaması gerektiği yönünde rapora itiraz ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması talebi ile alacağını —— olarak ıslah ettiği, hakem heyetinin kararında kask takılıp takılmadığının belirsiz olması karşısında indirimsiz olarak karar verilmesi gerektiği görüşü ile davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu ve——– üzerinden tazminata karar verildiği, tarafların itiraz yoluna başvurmamış olması sebebiyle kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
—– kararlarının kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı ve davacının sonradan artan asgari ücret dolayısıyla yeni bir zararının olup olmadığı noktasındadır. —– tarafların aralarındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi için yaptıkları anlaşma çerçevesinde, devlet tarafından denetlenen, kararları kesin hüküm teşkil eden ve mahkeme kararları gibi icra edilebilen özel bir yargı faaliyetidir.——– bağlı tazminat istemine ilişkindir. —- komisyonunca verilen karar, hakem kararı niteliğinde olup maddi anlamda kesin hükme elverişlidir. Bir başka anlatımla hakem kararı kesinleşince, mahkeme kararları gibi kesin hüküm niteliğini haizdir. Zira hakem kararları da kazai yetkiyi haiz mahkeme kararları kuvvetinde uyuşmazlığı nihayete erdirip, çekişmeyi bitirir.” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir. ——— ilamında: “Daha önce ——- yapılan başvuruda davalı olarak gösterilen kişi; aracın ——–olup eldeki bu davanın tarafları ise aracın maliki ve sürücüsü olup kesin hüküm olarak kabul edilen önceki davanın taraflarından farklıdır. Bu durumda mahkemece aracın sürücüsü ve işleteni olan bu davadaki —–yönünden bu dava için kesin hüküm olduğu nitelendirilen anılan——— dosyasının tarafları ile bu davanın taraflarının farklı olduğu gözetilerek davalılar———- yönünden işin esasına girilip tarafların iddia, savunma ve delilleri toplanarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile sigorta şirketi yönünden mahkemece verilen kesin hüküm kararı hakkında bozma kararı vermemiştir. Hal böyle olunca—–kararlarının kesin hüküm niteliğinde bulunduğu tartışmasızdır. Her ne kadar davacı tarafça asgari ücretlerin arttığı iddiasıyla alacak davası açılmış ise de; davacının zararının—–kararının verilmesi ile o tarihteki asgari ücretlere göre belirlendiği, sonradan kesinleşmiş karara rağmen —— sırf asgari ücretlerin arttığı iddiasıyla tazminat davası açamayacağı kanaatine varılmıştır. Aksi takdirde tüm trafik kazası dosyalarında verilen hükümlerin taraflar arasında bir sonuç doğurmayacağı, sürekli değişen asgari ücret karşısında sigorta şirketlerinin yeni davalarla muhatap olacağı tartışmasızdır. Her ne kadar alacak davası yönünden mahkememizce rapor alınmış ve rapora itirazlar kapsamında maluliyet raporu alınmak için dosya ——– tevdi edilmiş ise de; uyuşmazlığa ilişkin kesin hüküm bulunmakla bu aşamada artık davacının asgari ücretler değiştiğinden bahisle yeniden alacak davası açamayacağı kanaatine varılmış ve bu istemi reddedilmiştir. Davacı vekili —- tarihli ıslah dilekçesi ile, alacak davasına ilişkin taleplerini — arttırarak —– yükseltmiş ve davalı taraf ıslaha karşı beyanda bulunmuş ise de; davacının bu alacağı reddedildiğinden itirazlara değinmeye gerek görülmemiştir.
Eldeki itirazın iptaline yönelik dava ise esasen—–kararına bağlı ek dava niteliğindedir. —- kararında davalının asıl sorumlu tutulduğu ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, —- alacaktan taleple bağlı kalınarak davalının sorumluluğuna karar verilen —alacağın düşülmesi sonucu bakiye —- alacak için davacının —- üzerinden takip başlattığı ve —–avans faizi talep ettiği anlaşılmaktadır. Davalının bu talebe ilişkin itirazı ise kesin hüküm bulunduğu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündedir. —- kararında davacı tarafın rapora açıkça itiraz etmesi ve——–kurulunun da itirazı yerinde görerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması karşısında artık davacının —- alacağının bulunduğu sabittir. Davalı taraf karara süresi içerisinde itiraz etmeyerek kesinleştirdiğinden, alacak da miktar itibariyle kesinleşmiştir. Hal böyle olunca; Mahkememizce alacağın varlığı ve miktarı yönünden yeniden inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. Her ne kadar müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği beyan edilmiş ise de; alacağın miktarının kesinleşmesi, tahkim davasında ileri sürülmeyen hususların bu davada da artık ileri sürülemeyeceği ve davacı lehine usuli kazanılmış hak olduğu kanaatine varılmakla davacının —- üzerinden başlattığı takibe davalının itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının davalıdan avans faizi isteyip isteyemeyeceği noktasındadır. Davalıya sigortalı aracın hususi kaydının bulunduğu anlaşıldığından yerleşik —- gereği yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davalının ödeme yaptığı —- tarihinden sonra temerrüde düştüğü ve davacının da takip talebindeki işlemiş faiz istemini—- tarihinden itibaren hesapladığı anlaşılmakla; Mahkememizce yapılan hesaplamada takip tarihine kadar asıl alacağa toplam —- faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmış, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, —– alacak yönünden bilirkişi raporu alınması gerekmediğinden alacak likit ve belirlenebilir bulunmuş ve talep gibi icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niye tazminatına hükmedilmemiştir. Hal böyle olunca davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak, —– işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam—— üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %9 yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin faiz istemin esastan ve alacak davasının kesin hüküm nedeniyle reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli 2.482,55-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 154,83-TL harç ile, 55,00-TL ıslah harcı toplamından oluşan 209,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.272,72-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 154,83-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı ve 55,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 239,03-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 823,70-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%64,00 Kabul %36 Ret) 527,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından harcanan 150,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%64,00 Kabul %36 Ret) 54,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.451,37-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/01/2021