Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1441 E. 2021/1265 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1441
KARAR NO : 2021/1265
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin—– çeşitli emtiaları irsaliye düzenleyerek — ulaştırılması amacıyla davalı — isimli şirkete teslim ettiğini, sipariş tarihi —ve irsaliye tanzim tarihinin de — olduğunu, müvekkilinin — sipariş tarihli ve— tanzim tarihli sevk irsaliyesindeki ürünlerin davacı şirket tarafından üç hafta gibi geç bir sürede irsaliye olmadan müvekkilinin – ulaştırıldığını, —-yetkililerince ürünlerin hasarlı olduğunun tespit edilmesi üzerine kargonun teslim alınmayarak iade edildiğini, iade edilen ürünlerin ise ürünleri gönderen — ulaştırıldığını, yapılan incelemede ürünlerin hasarlı, eksik ve hem de irsaliyesiz ulaştırılması üzerine teslim alınmadığını, bu aşamadan sonra davalı yetkilileri ile iletişime geçilmeye çalışıldığını ancak sonuç alınamadığını, —yevmiye no’lu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen de herhangi bir ilerleme kaydedilemediğini beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kavdıyla taşıma sırasında meydana gelen eşyalarda oluşan hasarlara ilişkin olarak olay tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizle birlikte şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kargonun müvekkili şirket tarafından alıcısına usulüne uygun olarak süresinde teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından üzerine düşen edimlerin gereği gibi yerine getirildiğini, davacı tarafından dava konusu emtiaların müvekkili şirkete tam ve hasarsız olarak teslim edildiğinin ayrıca söz konusu malzemelerin süresinde alıcısına ulaştırılmadığının kesin delillerle ispat edilmesi gerektiğini, fakat davacının tek taraflı iddiaları dışında kesin bir delil bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu taşıma nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; taşıma sözleşmesi kapsamında davacıya ait emtianın davalı tarafından yapılan taşıma esnasında hasarlandığı iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Taraflar arasında taşıma ilişkisine dair herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. uyuşmazlık; taşımada ürünlerin tam olarak teslim edilip edilmediği, hangi ürünlerin teslim edildiği, hasarlı ve eksik olan ürünlerin olup olmadığı, eksik ve hasarlı ürün var ise tazminat hesabı, faiz hesabı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı Tanığı —- beyanında; “—– —- çalışıyorum. Bana 01/07/2016 tarihindeki sipariş ile ilgili okumuş olduğunuz olayı hatırlıyorum. Biz o zaman şirket —– bulunan yine kendi şirketimizden bir takım ürünler istedi. Bunlar——- Aradan zaman geçtiği için markalarını net hatırlamıyorum ancak —– olabilir. Biz bu ürünlerin taşımacılığını —- ile yaptık. Ürünler kolilerin içinden geldi. Biz bu kolileri — personeli ile birlikte açtık. Kolileri açtığımızda içerisindeki ürünlerin bir kısmı ezilip patlamış, — dışarıya çıkmış ve birbirine karışmış durumdaydı. Bir kısım ürün ise içindeki ürün sağlam dı ancak dışı ezikti. Biz bu ürünlerin sağlam olanlarını aldık. Patlamış olan ürünleri tutanak altına aldık. Resimlerini çektik. Buna ilişkin tutanak dosya içinde mevcut olabilir. Resimlerde yine mevcut olabilir. Ben ne kadar ürün zararı oldu net tutar olarak bilemem ancak gelen kolilerin içindeki ürünlerin neredeyse yarısı zarar görmüş haldeydi. Patlak olan kullanılamayacak halde olan ürünleri biz tekrar —- teslim edip geri gönderdik. Biz bu kolileri açarken —- kolileri getiren elemanı da yanımızdaydı. Hatta tutanak da onun da imzası mevcuttur. Biz de başka yerlere koli gönderiyoruz. Bu kolileri gönderirken gönderilen eşyanın niteliğine göre gerekli hassasiyeti gösterip tekniğine uygun olarak kolileme işlemini yapıyoruz. Biz gelen koliyi açtığımızda da gönderilen ürünlerin muhafazalı bir şekilde tekniğine uygun olarak gönderildiğini gördük. Ben davacı firmada maaşlı olarak çalışıyorum.” şeklinde,
Davacı tanığı —– beyanında; “Dava konusu olayla ilgili bilgim ve görgüm yoktur” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosya mali müşavir ve taşımacılık alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek 12.06.2020 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınmıştır. Raporda özetle; dosya içerisinde bulunan tutanağın ise davacının — düzenlendiği, davacının — emtianın hasarlı olduğuna dair bir tutanağın düzenlenmediği, TTK 882. maddesi gereğince sorumluluk üst sınırı dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu 6.275,00 TL olacağı, emtianın alıcısına hasarlı veya noksan teslim edildiğine ve tazminat bağlamında sorumlu olduğuna dair dair tevsik edici bir belgenin olmadığı şeklinde rapor düznelenmiştir.
Davacının ticari defterlerinin——Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesinde alınan 17.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ticari defterlerinin kendisine sunulmadığından inceleme yapılamadığını, TTK 882. maddesi gereğince sorumluluk üst sınırı dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu 6.275,00 TL olacağı rapor edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınarak dosya bilirkişi raporu sunan heyete tevdi edilerek 18.06.2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda özetle; kök rapordaki görüşü değiştirecek bir hususun bulunmadığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; TTK 873.maddesi uyarınca, taşıyıcı eşyayı kararlaştırılan sürede, belli bir süre öngörülmemiş ise makul sürede teslim etmek yükümlülüğü altındadır. Aynı Kanunun 874/1.maddesinde, eşya taşıma süresini izleyen 20 gün içinde teslim edilmez ise hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir, düzenlemesi mevcuttur. Anılan Kanunun 875.maddesi gereği, Taşıyıcı, eşyanın teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek sürede eşyanın ziyaından, hasarından veya geç tesliminden sorumludur. Kanunun 879.maddesi uyarınca, taşıyıcının kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmesi sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu bulumaktadır. Aynı Kanunun 880.maddesinde; taşıyıcı eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Kanunun 882. maddesinde; Gönderinin tamamının ziyaı ve hasarı halinde 880 ve 881 maddeler uyarınca ödenecek tazminatın, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar kadar olduğu belirtilmiştir. Ancak aynı Kanunun 886.maddesi uyarınca; zarar kasten veya pervasızca bir bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinci ile işlenmiş bir fiilin veya ihmalin neticesinde meydana gelmiş ise taşıyıcı sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaktır.
Belirtilen kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesinin mevcut olduğu, taşıma ilişkisi konusunda herhangi bir ihtilafın olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hasarın meydana gelip gelmediği ve hasardan kimin sorumlu olacağı hususunda olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişiler tarafından hasarlanan emtianın dava konusu taşıma ilişkisinde hasarlandığına dair tevsik edici belge olmadığı belirtilmiş ise de; dava konusu emtianın davacıya ait —-müdürlüğünden——gönderildiğinin, —– müdürlüğünde emtianın teslim alınmaması nedeniyle emtianın —- müdürlüğüne geri götürüldüğü sabittir. Her ne kadar —- müdürlüğünde emtianın hasarlı olduğuna ilişkin tutanak tutulmamış ise de; davacı tarafından— müdürlüğünde hasarlı emtianın teslim alınmadığı, emtianın tekrar gönderen adrese geri gönderildiği dikkate alındığında tutanak tutulmamasının hayatın olağan akışına aykırı olmadığı, emtiayı gönderen —– müdürlüğü tarafından emtianın tekrar geri alınması esnasında tutulan hasar tutanağının ise hasarı ispatlar nitelikte olduğu, davalının taşıyıcı sıfatı ile emtiayı eksiksiz ve hasarsız teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, zira taşıyıcının yüke özen sorumluluğu gereğince taşıma esnasındaki hasardan sorumlu olacağı, davalının emtiayı hasarsız teslim ettiğini ispat edemediği, davalının bu nedenlerle hasardan sorumlu olduğu, ancak sorumluluğunTTK 882. Maddesi gereğince, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar kadar olduğu, bu kapsamda bilirkişi raporunda tazminat miktarının 6.275,00 TL olarak belirlendiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 6.275,00 TL’nin 08.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 428,65-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 257,87-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç toplamı olan 199,98-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.957,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.483,01 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harç dışında harcanan 64,85 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 24,16 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden — göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden — göre davalı vekili için takdir olunan 3.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.