Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1440 E. 2020/110 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1440 Esas
KARAR NO : 2020/110
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2016
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete toptan olarak —— gıda ürünlerini sevk irsaliyeleriyle muhtelif tarihlerde teslim ettiğini, faturaları kestiği fakat borçlu davalının işbu malların muaccel hale gelmiş olan bedellerini ödemekten imtina ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca güncel vade ——– gün olup, davacı şirket alacağını muhataptan tahsil edemediği halde iyiniyetli davranarak, yine de siparişlerini göndermeye devam ettiğini, fakat buna rağmen davalı şirketin neredeyse tek yükümlülüğü olan ödeme yükmünü bile yerine getirmezken, haksız yere davacı şirkete —– adı altında ceza bedeli kestiğini, bunun üzerine davacı şirket davalıdan muaccel hale gelmiş olan alacağını talep ettiğini, hem de ——- -TL bedelli ——– iadesini gerçekleştirdiğini, davalı borçlu şirketin buna rağmen davacı şirkete ödeme yapmadığını, davacı şirketin bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığı ancak davalının takibin bir kısmına itiraz ettiğini, davacı şirketin davalı borçludan asıl alacağının ——- TL olup, ————- TL de ticari temerrüt faizi işletildiğini, fakat borçlu şirketin itirazında borcun sadece——- TL kısmının kabul edildiğini, geri kalan kısmına ise itiraz edildiğini, bunun üzerine ödenmeyen kısım hakkında takibin durduğunu, likit alacağın, miktarı belli veya borçlu tarafından hesaplamak suretiyle belirlenecek bir alacak olduğunu, davalının davacı tarafından yapılmış olan icra takibinden önce noterden gönderilmiş bulunan ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünü, borçlu tarafın itirazının haksız olduğunu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan ——— TL alacaklı olduğunu, bunun likit bir alacak olduğunu, davalı tarafın kısmen reddettiği borcun işlemiş faizine, faiz oranına ve bu tutarın fer’ilerine şeklinde temerrüt faizine yaptığı itirazın da haksız olduğu, inkar tazminatı talepli, ——-TL değerli itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte davacı firmanın vadesinin dolduğunu,——- TL alacağı olduğundan ———- TL davacı firmaya ödeme yapıldığı, icra takibine konulan —– kısmın ise; icra takibine konulan tarihte vadesi dolmadığı için bu kısma ve bu kısma ilişkin işlemiş faize, faiz oranına ve bu tutarın tüm ferilerine itiraz edildiği, davacı yanın——–TL bedelli faturayı kabul etmediklerini, iade ettiklerini beyan ettiği, davacı yanın iş bu beyanlarının kabul edilmediğini, bu ticari ilişki boyunca tarafların aralarında yapmış oldukları görüşmeler sonucunda davacı yanın tüm faturaları kabul ettiklerini bildirdiklerini, geç teslimat açıklamalı fatura karşılığı tutarın, davacının sipariş teslim performansından kaynaklanan yıllık fiili durum değerlendirilerek hesaplanan bedel olduğunu, sonuç olarak, davalı şirketin tanzim etmiş olduğu işbu faturanın taraflar arasında imzalanan ——— uygun olduğu ve bunun davacı yan tarafından kabul edilmemesinin mümkün olmadığını, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan —— İcra Müdürlüğünün ——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davalı tarafça takibe kısmen itiraz edilmiş, ———-TL asıl alacak ve ——TL işlemiş faiz yönünden takip kesinleşmiş ve davalı tarafça kesinleşen miktar yönünden ödeme yapılmış olunup, uyuşmazlık dava konusu bakiye —– yönünden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İncelenen icra takibinde takibin konusunun —— tarihli cari hesaba ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce tarafların ticari defterlerin incelenmesi için gün verilmiş, davacı taraf belirlenen gün ve saatte defterlerini ibraz etmiş, bu süreçte davalı şirket ise iflas etmiştir. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişi — tarihli raporunda özetle: “Davacı yana ait ———– yıllarına ait ticari defterlerinin takdiri mahkemeye ait olmak üzere sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalıdan ödenen miktarın düşülmesi sonucu ——-TL alacaklı olacağını, davacı firma cari hesap kayıtlarında her ne kadar noter ihtarnamesi ile faturanın ——dahil kısmına itiraz edilmiş ise de; davalı firma tarafından davacı adına keşide edilmiş ——–TL’lik faturanın kayıt altına alındığı ve kabul edilmeyen kısma yönelik iade faturası düzenlenmediği, ilgili faturanın tamamının kabul edilmiş olduğu, davalı tarafından düzenlenen sevk edilmeme veya geç teslime ilişkin faturayı kabul etmemesi halinde davacı firmanın davalı firmadan ——–.-TL cari hesap bakiyesi + ——TL alacaklı olabileceği, taleple bağlılık ilkesi gereği –TL alacaklı olabileceği,
tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunun sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememizce davalı firmanın iflas kararının kaldırılması ve bu süreçte defterlerinin incelenmemesi sebebiyle davalı defterlerini incelenmek üzere ara karar oluşturulmuş, davalı şirket belirlenen gün ve saatte defterlerini ibraz etmemiştir. Öte yandan davacı ile davalı arasında dava tarihinden sonra gerçekleşen mail yazışmaları ve davalının cari hesabının bir örneği sunulmuş olmakla, bilirkişiden dosyada bulunan davalı cari hesap kaydının incelenmesi amacıyla ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin —— tarihli ek raporunda özetle: “Davalı yanın göndermiş olduğu mutabakat e-postasında belirtilmiş olan ——tarihi itibariyle davacı yana ——- TL borçlu olduğu, takip tarihi ———– tarihi itibariyle davalının davacı yana kaydının———TL olduğunu, bu rakamın davalı yanın icra takibine yaptığı itirazında kabul ettiği miktarla aynı olduğunu, ——-. İcra dairesinin ——– tarihli kapak hesabında takipte kesinleşen miktarın ——– TL olduğunu, ve bu bedelin ödendiği üzere, davalı yan tarafından itiraz edilmeyen kısmın ödenmiş hali ile davacıya takip tarihi itibariyle bakiye borcunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur.
HMK’nın 222. Maddesi gereği davacı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil teşkil etmesi için davalı tarafın aynı şartlarla uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter ve kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmış olması gerekir. Öte yandan fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin davalı tarafça teslim alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Mahkememizce davalı yana defterlerini sunması için usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş inceleme günü davalı defterlerini sunmadığından davalının takip tarihi itibariyle davacı yana dava değeri kadar borçlu olup olmadığı tespit edilememiştir. Davacı taraf davalı tarafça tanzim edilen faturanın kısmen iade edildiğini belirtmiş olup, kendi defter ve kayıtlarında ise iade ettiğini belirttiği faturanın tamamının kayıtlı olduğu ve takibin ve davanın da bu kayda rağmen ———TL alacak talebi ile harçlandırıldığı anlaşılmakla esasen taraflar arasında bu fatura konusunda uyuşmazlık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan davacı tarafça davalı yanın göndermiş olduğu mutabakatname sunulmuş olup, incelenen mutabakatnamede davalı tarafın ————TL borcunun bulunduğu belirtilmiş ise de; sunulan cari hesap kayıtları ile mutabakatname birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın kabul ettiği borcun ——- Aralık ayı sonu itibariyle olduğu, takip tarihi itibariyle ise ———-TL borçlu göründüğü uyuşmazlığın ——— yılı cari hesap kapanışlarında meydana gelen ———TL farktan kaynaklandığı dosya kapsamında bu farkın neden kaynaklandığına ilişkin hiçbir kayıt bulunmadığı, davacı tarafın da bu fark nedeniyle alacaklı olduğunu ispat eder sevk irsaliyesi, mutabakatname vb. Sunmadığı, sunulan mutabakatnamenin ———– aralık ayı sonunu kapsadığı, takibin ——— cari hesabını kapsadığı, itirazın iptali davalarının takiple sıkı sıkıya bağlı olması, bu kapsamda davalı tarafça kabul edilen borcun dava ve takip konusu ile ilgisinin olmadığı daha sonradan devam eden ticari ilişki kapsamında ortaya çıkan bir borç olduğu, bu alacağın ayrı bir takip ve davanın konusu edilmesi gerektiği anlaşılmış, açıklanan sebeplerle davanın reddine dair karar vermek gerekmiş davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafça davalı yana takibe geçildiği, davalı tarafça takibe kısmen itiraz edildiği anlaşılmış, alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın her iki tarafın cari hesap kaydının ———-yılında ———–TL fark vermesinden kaynaklı olduğu anlaşılmış, davalı taraf defter ve kayıtlarını sunmadığından ve dosya kapsamında davacı tarafça bu farka ilişkin alacaklı olduğuna yönelik somut hiçbir delil sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan mutabakatnamenin takipten sonra taraflar arasında devam eden ilişki kapsamında oluşan bakiye alacağa ilişkin olduğu ve takiple davanın konusu olmadığı anlaşılmış, alacak tespitinin takip tarihi itibariyle yapılmasının gerekliliği, itirazın iptali davalarının takiple sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle mutabakatname Mahkememizce hükme esas alınamamış, ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esastan reddine,
2-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 126,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 71,84-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 14,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/02/2020