Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1438 E. 2022/679 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1438 Esas
KARAR NO : 2022/679
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar 20/04/2016 tarihinde yaya geçidinden karşıdan karşıya geçtiği esnada motosikletin çarpması sonucu —- yaralandığı, eşi —- ile birlikte motosiklet sürücüsünün de kaza sonucunda hayatını kaybettiğini, söz konusu kazada kusurun motosiklet sürücüsünde olduğu, davalılardan —– söz konusu aracın maliki ve motosiklet sürücüsününde mirasçısı olduğu, yine aynı şekilde diğer davalı— müteveffa motosiklet sürücüsü—– yani mirasçısı olduğunu, bu sebeple davanın motosiklet sahibi ile mirasçılara yöneltildiğini, ilgili motosikletin ZMMS sigortacısının diğer davalı—– olduğunu, ilgili kazada kusurlu motosiklet sürücüsü olduğundan dolayı davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacı —tarafından hastane giderleri olan —- ödediğini, açıklanan bu sebeplerden dolayı davacı —- sağlık giderlerinin yapıldığı günden itibaren faizleri ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, yine davacı —- açısından eşi—– kaybetmesi sebebiyle 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına kaza tarihinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalıların taşınır taşınmaz tüm malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, yargılama giderleri ile vekalet ücreti ite tüm bu alacakların müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalılar —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacıların kaza neticesinde hastane masraflarının tahsili için — başvuruda bulunduklarını beyan ettiklerini, kazanın oluşumundan sonra —- hastanın sevki ile ilgili bilgi ve belgelerin celbini talep ettikleri, davacıların hastane ve — masrafları için dava açmakta hukuki yararın olmadığını, davacıların kazada tüm kusurun motosiklet sürücüsünde olduğunu kabul etmediklerini, kusurun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi ve keşif yapılması gerektiğini, kazanın oluşumunda davacı ile müteveffanın yaya geçidinden yaklaşık 3,5-4 metre gerisinde olduğunun tespit edildiği, müteveffa—— destekten yoksun kaldığının ispatı gerektiğini, açıklanan bu sebeplerden dolayı öncelikle yetki itirazının kabulü ile yetkili mahkemeye tevdine karar verilmesini, davaya konu kazanın oluşmasına davacılardan———— kendi kusurları ile sebebiyet verdikleri olayda davalıların oğlu motosiklet sürücüsünün de vefatına neden oldukları bundan dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davacılar Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; mahkemenin yetkili olduğunu, ——— hastane masraflarının karşılanması hususunda başvurulduğunu ancak ——- tarafından başvurunun reddediliğini, cevap dilekçesinde davacı ile müteveffanın yaya geçidinin gerisinden geçtiği beyanının gerçeğe aykırı olduğu, kaza tespit tutanağında bu hususun belirlendiğini, kazanın meydana geldiği noktada —– olmadığının belirtildiği, aynı tutanakta — aydınlatmanın bulunduğu, görüşe engel herhangi bir cismin bulunmadığı, yayaların tamamının açık renkte giysiler giydiğini, görüşe engel olacak herhangi bir şeyin bulunmadığını, davalı tarafın iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatıyla ilgili olarak müteveffa — davacı — eşi olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığı yargıtay içtihatlarında da belirtildiği, açıklanan bu sebeplerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesine talep ettiği görülmüştür.
Davalılar — Vekili 2. Cevap Dilekçesinde Özetle; yetki itirazlarını tekrar ettiklerini, karşıdan karşıya geçişlerde yayaların kurallara uymadığını, adı geçen —–hızını artırdığı yönündeki beyanlarını kabul etmediklerini, davacıların maddi tazminat taleplerini açıklamalarını ve buna ilişkin tüm yasal delillerinin tebliğini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı ——Şirketi Cevap Dilekçesinde Özetle; dava konusu kazaya ilişkin — sorumluluğu araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, ölüm başına azami teminatının 310.000,00 TL olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı var ise kusur oranı —- dairesinde belirlenmesi gerektiği, müteveffa —- vefatı sebebiyle talep edilen destek yoksun kalma tazminatı bakımından10/09/2015 tarihinde —— yaptırıldığını, dolayısıyla o tarihte yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları teminat kapsamı konusunda belirleyici olacağını, davalı sigorta şirketin tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, tedavi giderlerinin mesuliyet sigortası ve—– teminatlarından çıkarıldığını, bu harcamaların hepsinin —- tarafından karşılanacağı hükme bağlandığını, kanun değişikliği geçmişe de yürür şeklinde çıkarıldığını, sağlık kuruluşlarında yapılan harcamalarla ilgili olarak aleyhe tazminat hükmedilemeyeceği, davacının olay tarihinden itibaren faiz talep emesinin yasal mesnetten yoksun olduğunu, açıklanan bu nedenlerden dolayı davanın reddine vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; —— tarihinde meydana gelen ve davacı — yaralanması ve—ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle davacıların davalılardan tedavi gideri ve destekten yoksun kalma tazminatı talep etme şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu noktasında toplanmıştır.
Dava konusu kazaya karışan motosikletin trafik kayıtları, —–, tüm hastane kayıtları—-ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin müzekkere cevabı, kaza tespit tutanağı vs. tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Davacıların manevi tazminat talebine ilişkin davanın ——— Sayılı dosyasında görüldüğü, bu dosyada 2 ayrı kusur raporu alındığı, bir raporda sürücünün %100 kusurlu olduğu, diğer raporda ise sürücünün %60, yayaların %40 kusurlu olduğu şeklinde raporlar olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu trafik kazasından dolayı—soruşturma sayılı dosyasında soruşturmanın yürütüldüğü, soruşturma dosyasında 2 ayrı kusur raporu alındığı, birinci raporda sürücünün asli, yayaların tali kusurlu olduğu, ikinci raporda ise seçenekli rapor düzenlendiği, 1. seçeneğe göre sürücünün asli, yayaların kusursuz olduğu, 2. Seçeneğe göre sürücünün asli, yayaların tali kusurlu olduğu, 3. Seçeneğe göre sürücünün asli,——-tali kusurlu olduğu, müteveffa —- kusursuz olduğu şeklinde raporlar sunulduğu, savcılık sürücünün ölmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır.
— dosyasında dosyamız davalıları tarafından dosyamız davalılarına karşı tazminat davası açtıkları, bu davada alınan bilirkişi raporunda da, sürücünün %80, yayaların %20 kusurlu olduklarına ilişkin rapor sunulduğu anlaşıldı.
Davacı — davalılardan talep edebileceği tedavi gideri bulunup bulunmadığının tespiti ve dava konusu kaza kusur oranlarının—- Mahkemesinden alınan raporlar göz önünde bulundurularak tespit edilmesi için doktor bilirkişi ve trafik kazalarında kusur konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 12/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “..Davalı motosiklet sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, yayalar müteveffa —— ve dava dışı — her birinin kendi adına kusursuz oldukları, olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, —— yaya geçidi ———- bulunduğu, ayrıca yer işaretleri ile de yaya geçidinin belirtildiği, yayaların orta ayrıcı kısıma geçişlerini tamamlamak üzere oldukları, çarpma noktasının yaya geçidine 3,5-4m mesafede tespit edildiği de dikkate alındığında, —Dairesi tarafından— hitaben” hazırlanan 14/05/2020 tarihli rapordaki kusur durumuna uyulduğu,(Bu raporda; sürücü — %100 ( yüzde yüz ) oranında KUSURLU olduğu, yayalar —- —— kusursuz oldukları belirtilmiştir.), tedavi giderlerinin değerlendirilebilmesi için hastane evraklarının eksiksiz olarak gönderilmesinin gerektiği…” şeklinde rapor edilmiştir.
Eksiklikler giderilmiş, hastane kayıtları celp edilmiş, dosya daha önce rapor sunan doktor bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, 27/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…20.04.2016 tarihinde trafik kazasında yaralanan —Kusur Yönünden 20.04.2016 tarihinde trafik kazasının meydana gelmesinde, davalı tarafa sigortalı yönetimindeki — motosiklet sürücüsü maktul — %100 oranında kusurlu olduğu, yayalar müteveffa —-, davacı —-ve dava dışı ——- yaralanmalarında ayrı ayrı kusursuz oldukları, tedavi giderleri, —— kazada yaralanması ile ilgili——- bakım için——malzemeler için, ———dahil —– ——— giderleri için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam —— tedavi gideri olduğu…” şeklinde rapor sunulmuştur.
Öncelikle davacılardan——- aktif dava ehliyetinin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Haksız fiil nedeniyle açılacak tazminat davalarında davacı olma ehliyeti (aktif dava ehliyeti) haksız fiil nedeniyle zarara uğrayan kişiye aittir. Bu kişi adına ödemeler yapılmış olması ödeme yapana davacı olma ehliyeti kazandırmaz. Somut olayda davacı —- tedavi masraflarının diğer davacı —— tarafından ödenmiş olması —— aktif dava ehliyeti kazandırmayacağından bu davacı yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davalılar her ne kadar yetki itirazında bulunmuş iseler de; davalıların birden çok olması halinde davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceği, davalılardan ——- yargı çevremiz içerisinde olduğu anlaşıldığından yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı —-destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını bu nedenle bu talebinden feragat ettiğine ilişkin öninceleme duruşmasında beyanda bulunduğu anlaşıldığından bu talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle sadece tedavi masraflarına ilişkin talebinin olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu trafik kazası nedeniyle birden çok yargı mercisi tarafından kusur raporu alınmış ve birbirinden farklı kusur oranlarının belirlendiği tespit edilmiştir. Bu kusur raporlarının tümü dosya içerisine alınarak, kusur raporlarındaki çelişkiler giderilecek mahiyette kusur raporu düzenlenmesi bilirkişiden istenilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sürücünün %100 kusurlu olduğu, yayaların kusurunun olmadığı şeklinde rapor sunulmuştur. Olay mahallinin ——- bulunduğu,———– bulunduğu, ayrıca yer işaretleri ile de yaya geçidinin belirtildiği, yayaların orta ayrıcı kısıma geçişlerini tamamlamak üzere oldukları, çarpma noktasının yaya geçidine —– tespit edildiği de dikkate alındığında yayaların kazanın oluşumunda kusurlarının olmadığı, sürücünün ise kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı —- tedavi ve ulaşım masrafları husunda uzman bilirkişi tarafından rapor düzenlenmiş, raporda davacının toplam 97.204,40 TL tedavi ve ulaşım giderinin bulunduğu rapor edilmiştir. Davacının ——- sevkinin sağlanması ve —– yapılmasından kaynaklı yapmış olduğu masrafları talep etmesinin haklı olduğu ve davalıların bu masraflardan sorumlu olduğu anlaşıldığından tedavi giderlerine ilişkin talebin kabulüne karar verilerek aşağıdaki, gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davacı—– yönünden aktif husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davacı —-destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı — tedavi giderlerine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile; 97.204,40 TL’nin davalılar — yönünden kaza tarihi olan —–tarihinden itibaren diğer davalı —-. yönünden ise dava tarihi olan 27.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 6.640,03 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ve 1.643,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.672,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.967,83 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 1.643,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.701,40 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.689,60 TL bilirkişi ve tebligat giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden (tedavi giderlerine yönelik talep yönünden)—–göre davacı —- vekili için takdir olunan ——vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar —–kendilerini vekille temsil ettirdiğinden (destekten yoksun kalma tazminatı yönünden) ——-göre davalıların vekilleri için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalılar———verilmesine,
11-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden — Tarifesine göre davalıların vekilleri için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı—- alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.