Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1411 E. 2018/734 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1411 Esas
KARAR NO : 2018/734
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, davalı banka ile tüm bankacılık işlemlerini ………Şubesi kanalıyla gerçekleştirdiğini, bu güne kadar sorunsuz şekilde birlikte çalışmakta iken, 2015 yılı Mart ekstresi incelendiğinde, 2015 yılı Şubat ayında 385.000-TL.lik kredi hareketi olduğunun fark edildiğini, durumdan şüphelenen ve kendi banka kayıtlarında bu hareketleri göremeyen müvekkili şirket yetkililerinin, durumu davalı bankanın…… Şubesi müşteri Temsilcisi……. sorulduğunu, kendisi tarafından “sehven hata yapıldığını, ama gereken düzeltmeleri yaptığını ve de şube müdürü . . durumdan haberdar olduğu” beyanı alındığını, daha sonra…..Hanım’ın şubesi değiştirilmiş, yeni müşteri temsilcisinden de bilgi alınırken sehven kullanıldığı iddia edilen kredinin düzeltilmesinin yapılmadığının öğrenildiğini, müvekkili şirketin hiçbir bilgisi ve talebi olmadan kullandırılan 385.000-TL’lik kredi dışında ayrıca daha önce müvekkili şirketin banka ile iskonto kredisi olarak anlaştığı kredilerin de rotatif kredi kullandırıldığını sonradan öğrenmiş olduğunu, bu durumda yine müvekkilinin haksız yere fazladan bankaya borçlandırıldığını, tüm bu işlemler dışında, ayrıca müşteri temsilcisinin yine müvekkili şirket adına başka bir kredi hesabı açtığını ve de o hesaptan çeşitli krediler kullanıp hiçbir ticari ilişki halinde bulunmadığı sair şirket ve şahıslara havaleler ve Eftler yapıldığının öğrenildiğini, bu hesabın ekstrelerinin de davalı bankadan defalarca istenmesine rağmen müvekkili şirkete her defasında farklı bahaneler sürülerek iletilmediğini, konu ayrıntılı şekilde defalarca davalı bankaya iletildiğini, banka teftiş Kurulundan 2 Müfettişin çağrıldığını, toplantılar yapıldığını, banka tarafından durumun kendi hataları olduğu ve de en kısa zamanda halledileceğinin söylendiğini, ayrıca yine bankanın talebi üzerine konu ile ilgili 17.06.2016 tarihli soru-cevap şeklinde tutanak tutulduğunu ve …… Şubesi’ne iletildiğini, tüm konuşma, toplantı, ….. ve yazışmalar sonucunda herhangi bir olumlu gelişme alamayan müvekkili şirket tarafından haksız ve mesnetsiz olarak ödenen faiz ve masrafların iadesi ve 385.000-TL.’Iik kredinin müvekkili şirketin hesabından silinmesi talebiyle, …… Noterliği’nin…..Yevmiye Sayılı ihtarname keşide edildiğini, …..’da davalı bankaya tebliğ edilen ihtarnameye karşın, bankaca herhangi bir cevap verilmediğini veyahut söz konu kredide herhangi bir düzeltme yoluna gidilmediğini, iş bu yukarıda belirtilen aşamalardan sonra iş bu hukuka aykırı durum karşısında hiçbir kusuru olmadığı halde, ödememesi durumunda yasal ve kanuni takiplerle karşı karşıya kalmamak için bankaya haksız ödemelerde bulunan müvekkili şirket adına taraflarınca davalı banka aleyhine, İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyası ile Kredi çeşidinin farklılığından kaynaklanarak haksız olarak ödenen tutarların talep edildiğini, davalı banka vekillerince, mevcut icra takibine itirazda bulunulduğunu, ödeme emrinde belirtilen 14.11.2016 tarihi konu ile ilgili ihtarnamenin davalı bankaya tebliğ tarihi olup, banka bu tarihte temerrüde düştüğünden, iş bu tarihten itibaren faiz işletildiğini belirterek öncelikle icra dosyasına yatırılan, 200,72-TL peşin harcın İİK gereğince itirazın iptali davasında alınacak harçtan mahsubuna, borçlunun itirazının iptaliyle 40.143,14 TL üzerinden takibin devamına, davalı borçlu takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğinden ayrıca alacak likit olduğundan takip miktarı üzerinden %20’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK. 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkindir
Davacı vekili 13/08/2018 tarihli dilekçesi ile ve 02/10/2018 tarihli duruşmadaki beyanında, davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili de 02/10/2018 tarihli duruşmadaki beyanında, feragat doğrultusunda karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Vekaletnamenin kontrolünde davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı yasanınn 309 maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL harcın peşin alınan 484,83-TL harcın mahsubu ile artan 448,93-TL harcın, talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
5-Davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf yolu kabil olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2018