Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1335 E. 2022/984 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1335 Esas
KARAR NO : 2022/984
DAVA: Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2016
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü — sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı aracı ile müvekkiline çarptığını, aracın davalı —– tarafından sigortalı olduğunu, müvekkiline — —– tazminat ödemesi yapıldığını, söz konusu ödemenin eksik olduğunu, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile toplam ——- daimi maluliyet — tazminatının davalı ———– şirketine başvuru tarihi olan—– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya maluliyet sebebiyle ödeme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini, sürücünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, bakiye poliçe limitinin ————- olduğunu, davanın reddedilen kısımları açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davalı tarafından ödeme yapılmış ise de, sayın Mahkemenizce aktüerya hesap bilirkişisine yaptırılacak hesap ile müvekkilinin daimi maluliyet tazminatı alacak miktarının daha fazla olduğu ve yapılan ödemenin eksik olduğunun ortaya çıkacağını, sürekli maluliyet halinde malul kalan kişinin zararının kesin karine olduğunu aksinin ise ispatla yükümlü olduğunu, trafik kazası nedeniyle ———tarafından aylık bağlanması halinde kurumun bu durumda sigorta şirketine rücu hakkının kanunen olmadığını, kaldı ki kurum tarafından müvekkiline bağlanan herhangi bir aylık ya da tazminatın olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, davacıya —– plakalı aracın çarpması neticesinde davacıda sürekli maluliyet oluşup oluşmadığı, oluştu ise oranın ne olduğu, tedavi süresinin ne olduğu, davalı —— yapılan ödemenin davacının zararının karşılayacak nitelikte olup olmadığı ve bu kapsamda ibraname iptali mahiyetindeki davacının talebinin yerinde olup olmadığı, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ne olduğu faiz oranının ve başlangıç tarihinin ne olduğu noktalarında toplandığı belirlenmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosyanın —- gönderilerek tarafların kusur oranları yönünden rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, —– raporunda özetle; “..Sürücü ——-, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Müşteki yaya ——-, kusursuz olduğu…” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosyanın ——— gönderilerek tüm tetkik ve tedavi evrakları ile birlikte davacıda sürekli yahut geçici maluliyet oluşup oluşmadığı, maluliyet oluşmuşsa oranı ve tedavi süresinin tespiti hususunda rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, —— raporunda özetle;——— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının ———yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle ———– oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” şeklinde rapor edilmiştir.
Dosyanın kusur ve aktüerya bilirkişiden oluşacak heyete tevdi edilerek bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü, dava dışı —— oranında kusurlu olduğu, davacı yaya ——– kusursuz olduğu,
——tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak davacı ———- Geçici İş Göremezlik ve Sürekli Maluliyet maddi zararının seçenekli olarak hazırlandığı, davacının sürekli iş göremezlik oranlarının birinci seçenekte %4,2 olduğu, ikinci seçenekte ——- olduğu, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının birinci seçenekte ——- olduğu, ikinci seçenekte —–olduğu, davacının bakiye ömründe sürekli iş göremezliği sebebiyle gerçek ve maddi zararının birinci seçenekte —- olduğu, ikinci seçenekte —— olduğu, davacının toplam maluliyet maddi zararının birinci seçenekte —— olduğu, ikinci seçenekte —- olduğu, davalı———— tarihinde yapmış olduğu —- güncel değeri olan —– indirimi ile davacının gerçek ve nihai zararı kalanın birinci seçenekte ——-olduğu, ikinci seçenekte — olduğu, davalı —– Yönünden temerrüt başlangıç tarihi —– tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyada ————-tarihli meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit yönetmeliğine göre hesaplanan 2 ayrı maluliyet raporu olduğu anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi için dosyanın ———- gönderilerek her iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik dikkate alınarak maluliyet raporu aldırılmasına karar verilmiş olup,———hükümlerine göre hesaplandığında; ————-olduğu, E cetveline göre %4.2 (yüzde dört nokta iki) meslekte kazanma güç kaybı oranının olduğu, tıbbi iyileşme süresi dikkate alındığında 9 (dokuz) ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, başka birinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç olmadığı…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın aktüerya bilirkişisine gönderilerek—- uygulanmak suretiyle hesap raporu aldırılmasına ( %4 maluliyet oranına göre) karar verilmiş olup, —-tarihli bilirkişi raporunda özetle; —– tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle ——- %100 kusurlu olduğu, davacı tarafın %4 maluliyetinin bulunduğu ve davacı tarafından sürekli iş göremezlik zararı talep edilmiş olduğu dikkate alınarak; davalı— ödeme yaptığı ——gürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Davalı — tutarındaki sürekli iş göremezlik tazminatının —- ödeme tarihi itibari ile davacı tarafın maddi zararını karşıladığı hususu Sayın Mahkeme’nin takdirlerindedir. Sayın Mahkeme tarafından zararın karşılanmamış olduğu kanaatine varılması halinde; güncel verıler ——- yöntemi esas alınarak; davacı —– ödenebilir ek tazminat tutarı ———–olarak hesaplanmıştır. İncelemelerim sonucunda yukarıda belirtilen değerlendirmelere varılmış olup…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; KTK’nın 111. maddesi gereğince tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. Dosyaya sunulan belgelerden davacının aldığı tazminat sonucu davalı ———- tarihinde ibra ettiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava da KTK’nın 111. maddesinde düzenlenen iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde ——- tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacıya yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki verilere göre yetersiz veya fahiş olup olmadığı değerlendirilerek, ibranamenin makbuz hükmünde olup olmadığının bilirkişice yapılan hesaplama neticesinde mahkememizce tespiti gerekmektedir. Davacının sürekli maluliyeti hususunda çelişkiyi gideren———— maluliyetin olduğu kabul edilmiş, denetime elverişli bir şekilde düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davalı tarafından yapılan ödemenin zararın tamamını karşıladığı, zararın karşılanmasında açık bir nispetsizlik bulunmadığı, bu nedenle davacının tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar davacının güncel geliri dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılmasını talep etmiş ise de; sigorta tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesinde ödemenin yapıldığı tarih dikkate alınacağından, yapılan incelemede davacının ödeme tarihindeki geliri asgari ücret düzeyindedir. Bu nedenle bilirkişi tarafından ödemenin yeterli olup olmadığı hususunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapması doğru kabul edilmiş ve yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiş davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından yatırılan toplam 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 51,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinden bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa karar kesinleştikten sonra iadesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, miktar itibariyle KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/12/2022