Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1334 E. 2020/1031 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1227 Esas
KARAR NO : 2021/4
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket aleyhine ———– dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, davacı şirket yetkilisince ödeme emri ve ekindeki çek fotokopisi incelendiğinde çek bedelinin ödendiğinin tespit edildiğini,—-keşide tarihli ———– keşidecisi olduğu çekin ——— lehine düzenlendiğini, daha sonra lehtar şirket tarafından davacıya ciro edildiğini ve davacı şirketin de ———–ciro ettiğini, davacının çek bedelini ———– ödediğini, söz konusu çekteki ciro zincirine bakıldığında davalının yetkili hamil sıfatıyia çekin karşılıksız olduğuna dair işlemin yapılmasını talep ettiği ve muhatap tarafından bu yönde işlem yapıldığının görüleceğini, icra takibine konu çekin son ciranta olan————-tarafından davalı bankadan kullanılan kredi karşılığında bankaya verildiğini, bankaların kullandırdıkları krediler nedeniyle müşterilerinden ciro yoluyla edindikleri çeklerin temlik veya tahsil cirosu olmadığını, takibe konu çeki davalı bankanın borçlu şirketten teminat olarak aldığını ve çek bedelinin davacı şirketçe borçlusuna ödendiğini beyanla,———–sayılı takibin davacı yönünden iptali ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının çek bedelinin ödendiği iddiasını herhangi bir makbuz veya dekontla kanıtlayamadığını, çek bedelini ödeyen kişinin çeki geri almamış olmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne uymadığını, çek bedelinin ödendiği ve çeki geri almadığı iddialarına ilişkin açılmış bir menfi tespit davasının da olmadığını, söz konusu çekin ödendiği itirazının kişisel defi olması nedeniyle iyi niyetli olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, kambiyo senetlerinde ——– esasının olduğunu, senette imzası bulunan herkesin hamile karşı müteselsilen sorumlu olacağını, davalı bankanın dava konusu çeki rehin cirosu ile değil temlik cirosu ile iktisap ettiğini, söz konusu çekin teminat olarak devredildiği ile ilgili dosyada herhangi bir somut belgenin de mevcut olmadığını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ettiği görüldü.
Davacı—————- Dilekçesinde Özetle; Davalı tarafın cevap dilekçesinde çek bedelinin ———–ödendiğine dair makbuzun olmadığını iddia ettikleri, —- tarihli delil dilekçesinin ekinde ————– ödemeye ilişkin makbuz sunulduğunu, davalı taraf cvap dilekçesinde söz konusu çekin her ne kadar temlik cirosu ile ciro edildiğini beyan etmiş ise de dava dilekçesinde belirttiği ——— ışığında bankalara edilen ciroların esasen teminat cirosu olabileceği kabul edildiği, ———– davalı bankadan kullanmış olduğu kredi veya kredilere ilişkin dosya ve evraklar davalı bankadan isteildiğinde cironun esasen temlik cirosu olmadığının anlaşılacağı, ——– dava konusu takibe dayanak çeki davalı bankaya teminat amacıyla verdiğine ilişkin belgelerin dava dilekçesinin ekinde olduğunu, davalı banka söz konusu temlik cirosu ile elde etmiş ise de bu durumda ——–bankaya olan mevcut borcunun silinip silinmediğininin aydınlatılması gerektiği, çekin dava dışı ——- karşılık temlik cirosu ile ciro ederek çeki davalı bankaya vermiş ise bu durumda bankaya olan borcundan bu bedelin düşürülerek çekin tahsili aşamasında borçlu duruma düşmesinin gerektiğini beyan ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalı tarafından davacı aleyhine———– dosyası ile icra takibine konu edilen çekle ilgili borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, dava devam ederken davacı tarafından icra dosyasına ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğü ve icra dosyasına yapılan ——- ödemenin İstirdatına ilişkin dava olduğu tespit edilmiştir.
Davalı temlik ———– temlik sözleşmesi dosyaya sunulmuştur. Temlik sözleşmesinin eki incelendiğinde dava dosyamıza konu alacağın listede olmadığı belirlenmişi, temlik alan vekiline eksikliği tamamlaması için süre verilmiş, temlik alan davalı vekili tarafından ——- tarihli dilekçesinin ekinde dava dosyamıza konu alacağında temlik alındığına dair belge sunduğu anlaşılmış, usulüne uygun temlik nedeniyle davalı olarak———- Davalı olarak davaya kabul edilmiştir.
Tarafların bildirdiği dosya içerisine alınmış, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ——- tarihli bilirkişi heyet raporu alınmıştır. Bilirkişi heyet raporunda özetle; çek borçlusunun çek bedelini çeki elinde bulunduran kişiye ödenmesi esas olup, çek bedeli ile ilişkilendirilen ve cirantaya yapılan ödemenin çeki elinde bulunduran meşru hamile karşı ileri sürülemeyeceği, davacının davalı bankaya —— icra takip tarihi itibariyle çek sorumluluk bedelinden tahsilat sonrası bakiye ———–borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından dava konusu çekin ödenmiş olması nedeniyle davalı tarafından başlatılan icra takibi ve çek dolayısı ile borçlu olmadığının tespitini istediği, dava devam ederken ödeme yapmış olması nedeniyle davaya istirdat davası olarak devam edildiği, davacı her ne kadar davalının çeki teminat senedi olarak aldığını belirtmiş ise de, bu hususu ispat edememiştir. Davalı———-çekin yetkili hamilidir. Çek ile ilgili ödemeler çekili elinde bulunduran hamile ödenmelidir. Davacı her ne kadar dava konusu çek ile ilgili dava dışı şirkete ödeme yaptığını belirtmiş ise de; bu iddiası çeki elinde bulunduran yetkili hamile karşı ileri sürülebilemez. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davalının takip miktarı kadar alacağının olduğu belirlendiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Koşulları oluşmadığından davalı tarafın icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 435,29-TL harçtan mahsubu ile artan 375,99-TL harcın davacının talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadğına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00 -TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/01/2021