Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1333 E. 2019/608 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1333 Esas
KARAR NO : 2019/608

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 24/08/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket yetkilisi ——— ile davacı arasında Beyoğlu ——. Noterliği nin —- Tarih ve —- Yevmiye numaralı ———– Devri Sözleşmesi ile 120 adet paya karşılık 120.000.00 TL sermaye payını davacıya devrettiğini, ve Beyoğlu ————. Noterliğinin 26/02/2016 Tarih ve ——– Yevmiye numaralı ———— Yönetim Kurulu Kararı ile de hisse devrinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine dair kararın tasdik edildiğini, adı geçen hisseler üzerinde hiçbir hak ve alacağının kalmadığını da beyan edildiğini,davacı tarafça —- Müdürlüğüne hisse devrinin tescilinin ilan edilmesine yönelik talep yazısı gönderildiğini, ancak dilekçesindeki talebinin şirket müdürü tarafından talep edilebileceği belirtilerek talebinin reddedildiğini,Beyoğlu —— Noterliğinin 09.06.2016 tarih ——————– Sayılı ihtarnamesi ite tescil talebinii davalıya iletmek istediğini, fakat tebligatın alınmayarak iade edildiğini,daha sonra tekrar Beyoğlu —– Noterliğinin 22/06/2016 Tarihinde —– Sayılı İhtarname ile toplamda tçıkarılan 4. İhtarname olarak tebligat yapıldığını, tebliğ tarihinden iki ay gibi bir süre geçmesine rağmen cevap verilmediğini ve tescilin de yapılmadığını, yine bu süreç içerisinde şifahi olarak bazı araştırmalar yaptığını vc şirketin yönetiminin kötüye kullanılarak bir takım suç teşkil eden eylemler içerisinde olunduğunu, şirkete verilecek zararların önlenmesi amacıyla şirketin sahip olduğu tüm menkul ve gayrimenkul mallar üzerine tedbir konulması talep ettiğini, açıklanan nedenlerle tarafına tescili gereken ve devre ilişkin tüm yasal şartlarını yerine gelirdiğini %10’luk paya denk gelen 120 adet payın şirket pay defterine işlenerek ve ilan edilerek tescilinin yapılmasını, olası hak kaybının önlenmesi açısından şirket malları üzerine devrin önlenmesine yönelik tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taraf sıfatı olmadığını ve husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirket hakkında İstanbul Anadolu———-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1210 E. Sayılı dosyası ile iflas erteleme davası açıldığını, mahkemenin 25/12/2015 tarihinde tedbir kararı verdiğini ve kayyım ataması yaptığını, şirketin tüm işlerinin kayyım denetimine tabi olduğunu, hisse devir sözleşmesinde ve yönetim kurulu kararında kayyım onayı bulunmadığını, bu nedenle tüm işlemlerin yok hükmünde ve geçersiz olduğunu, davacının müvekkili şirketin iflas erteleme talebinde bulunduğunu bildiğini, öte yandan davacı ve ——————– arasındaki sözleşmenin kendilerini bağladığını, şirketi bağlamadığını, davacının diğer iddialarının da kabul edilmediğini, davacının hisse devir bedeli ödemediğini, devir bedeli ödemeden tescil talebinde bulunamacağını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, anonim şirket pay sahibi olduğnun tespiti, bu kararın pay defterine işlenmesi ve tescili taleplidir.
Davacı, davalı şirketin yetkilisi —– davalı şirketteki 120 payını noterde 25/02/2016 tarihli pay devri sözleşmesi ile kendisine devrettiğini, pay devrine ilişkin yönetm kurulunun karar aldığını ancak, pay defterine durumun işlenmediğini ve sicile tescilinin yapılmadığını ileri sürmüştür.
Davalı şirket cevaplarında, davalı şirketin Anadolu —- ATM.nin — Esas sayılı dosyasında iflas erteleme davasının sürdüğünü, 25/12/2015 tarihinden bu yana iflas ertelme tedbirlerinin söz konusu olduğunu, şirketin tüm işlemlerinin kayyım onayına tabi olduğunu, 25/02/2016 tarihli devir sözleşmesinin de kayyım onayı olmadığı için geçersiz olduğunu, davacının kendisini zengin olarak tanıttığını, şirket hissesini almak istediğini ancak kararlaştırılan bedeli ödemediğini, bu nedenle kayyımın da onay vermediğini ileri üsrerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı irketin ticari defter ve kayıtları ile dosyaya sunulan evraklarda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi, 14/12/2018 tarihli raporunda özetle dava konusu hisse devrinin pay defterine kaydedilmesi olduğunu, pay devri yapıldığını, şirkete bildirildiğini, yönetim kurulu tarafından kabul edildiğini, payını devreden kişinin davalı şirketin %100 oranındaki hissesine sahip tek ortağı olduğunu yönetim kurulu başkanı ve münferit imza yetkilisi olduğunu, Hisesinin %10’luk kısmını davacıya devretmekle, bildirim ve diğer hususları kabul ettiğini, anonim şirketlerin hisse devri ticaret sicilinde tescile tabi olmadığını, sadece 3. Kişilere duyurulması için ———– ilan verilebileceğini, buna göre hisse decrinin pay defterine işlenmesi gerektiği görüşünü mütalaa etmiştir.
Noterde düzenlenen pay devri sözleşmesi incelendiğinde — 180.000 TL bedel karşılığında 120 adet paya denk gelen 120.000 TL sermaye payını devrettiğini, pay üzerinde hiç bir hak ve alacağının kalmadığını beyan etmiştir.
Davacı pay devri için ödeme yaptığını noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile ortaya koyduğuna göre, davalı davacının kararlaştırılan hisse bedelini ödemediği iddiasında ise, bunu ispatlaması gerekir. Kayyımın hisse devri sözleşmesine onay vermemiş olması tek başına bu sözleşmeyi geçersiz hale getirmez. İflas erteleme davasında atanan kayyım denetim kayyımıdır. Yönetici sıfatıyla atanmamıştır. İflas erteleme talep eden şirketin iş ve işlemlerine nezaret etmek, hileli işlemler yapılmasının önüne geçilmek amacıyla mahkeme iki kişiyi denetim kayyımı atanmıştır. Nitekim 25/12/2015 tarihli ara kararda “şirketin faaliyetlerinin” Bu nedenle davalının, selt iflas erteleme sürecinde olması, tedbir kararı verilmiş olması, kayyım onayı alınmamış olması nedeniyle devrin geçersiz olduğu iddiası, dinlenebilir bir savunma değildir.
Sunulan belgelere göre, davacının payı devraldığı, aksinin de ortaya konamadığı anlaşılmıştır.
Anonim şirketlerde pay devri, anonim şirketlerin hisse devri ticaret sicilinde tescile tabi olmayıp, sadece 3. kişilere duyurulması için Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan verilebileceği şekilde olur.
Mahkeme, şirketin yönetim organı gibi hareket edip, pay devrenin deftere işlenmesine karar veremez, pay devrinin tespiti ve tescili ile yetindiğinden, açıklanan sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının, İstanbul Ticaret Sicil Müdürülüğüne —— sicil no ile kayıtlı davalı ————– Şirketinin, 120 adet paya karşılık gelen 120.000,00 TL sermaye payını devralarak iktisap ettiğinin TESPİTİNE;
2-Kararın kesinleşmesi halinde ticaret siciline tescil ve ilanına;
3-Mahkeme, şirketin yönetim organının yerine geçemeyeceğinden pay defterine işlenmesi talebinin reddine;
4- Alınması gerekli 8.197,20 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.049,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.147,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL. başvurma harcı, 2.049,30 TL peşin harcın toplamı olan 2.078,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.225,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 12.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.