Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1315 E. 2023/407 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/760 Esas
KARAR NO : 2023/323
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/11/2021 tarihinde müvekkiline ait ——plakalı aracı park halinde iken davalı şirketçe sigortalı davalıya ait oan davalı sürücü —-sevk ve idaresindeki—— plakalı ticari kamyon park yapmak amaçlı manevra yaptığı esnada geri geri gelerek müvekkilinin aracına çarptığını, çarpma sonucu maddi hasar meydana geldiğini, ——plakalı otomobilin onarım bedelinin 12.053,00 TL olduğu ve davacının sigortası tarafından ödendiği ancak, özel rapor ile değer kaybının 3.746,00 TL olduğunun tespit edildiği ve 200,00 TL eksper ücreti ödendiği, değer kaybının davalı sigorta şirketinden talep edildiği ancak reddedildiği, açıklanan nedenlerden dolayı 3.746,00 TL değer kaybının 1.000,00 TL kısmının kaza tarihi 07/11/2021 itibariyle yasal faizi ile, 200,00 TL eksper ücretinin tüm davalılardan tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olduğu, bu sebepten reddine karar verilmesinin gerektiğini, davaya konu kaza sonucu davacı yanın kasko sigortacısına müvekkili şirket tarafından 28/12/2020 tarihinde toplam hasar bedeli olan 12.052,94 TL ödeme yapıldığını, ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirket aleyhine açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, araç üzerinde kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında mülkiyet değişikliği olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, araç daha önce hasara uğradı ise bir araç birden fazla kez değer kaybına uğramayacağından değer kaybına yönelik taleplerin her halükarda reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerden dolayı, usulden yetkisizlik nedeniyle, esasına girilmesi halinde ödemede bulunarak sorumluluğu yerine getirmesi nedeniyle, konu talebin teminat kapsamında olmaması nedeniyle, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması, aksi halde celp edilmesi gereken delillerin toplanmasına, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Diğer davalılara usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise;07/11/2020 tarihinde davacıya ait — plakalı araç ile davalı — işleteni olduğu, davalı —-sürücüsü olduğu ve davalı —- zorunlu trafik sigortacısı olduğu —— plakalı araçlar arasında meydana gelen trafik kazasında sürücülerin kusur durumu, davacı aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı ve değer kaybı olmuş ise miktarı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Eldeki dava, —–Asliye Hukuk Mahkemesi—–Esas, —– Karar sayılı görevsizlik kararıyla mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, dosyanın mahkememiz 24/03/2022 tarihli —- nolu celse —– nolu ara kararı gereği, makine mühendisi bilirkişiye tevdine karar verilmiş, 31/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı sürücü —– %100 kusurlu olduğu, diğer davalı —–müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı—–plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, oluşan kazada —– plakalı araçta 500,00 TL değer kaybının davalı——kaza tarihi 07/11/2020 itibari ile, davalı sigorta şirketinden KTK 99 gereğince temerrüt tarihi 10/03/2021 itibariyle yasal faiz talep edebileceği, 177 TL değer kaybı belirleme ekspertiz ücretinin tüm davalılardan talep edebileceği..” şeklinde rapor sunulmuştur.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 07/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait —— plakalı aracın hasarlandığı, davalı araç sürücüsünün park halindeki aracı göremeyerek çarpmasından dolayı %100 kusurlu olduğu, davacı sürücünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde —— sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay —–Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih —— sayılı kararı). Her ne kadar poliçe tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar yürürlükte olsa da Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir. Yargıtay içtihatlarına göre değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Bu belirlemeler ışığında davacının aracında meydana gelen değer kaybı ile ilgili bilirkişi raporundaki belirlemeler denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmış, davacının aracında 500,00 TL değer kaybının olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ekser ücreti yargılama gideri olarak değerlendirilmiş, ıslah ile dava değerinin düşürülemeyeceğinden davacının buna yönelik talebi dikkate alınmamış, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 500,00 TL değer kaybının davalı —— kaza tarihi olan 07.11.2020 tarihinden itibaren, davalı —— Şirketi’nden KTK 99 gereğince temerrüt tarihi olan 10.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, dava açılırken yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.193,20 TL tebligat, bilirkişi vs ücreti ile 177,00 TL eksper ücretinin toplamı olan 1.370,20 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%50 Kabul %50 Ret) 685,10 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcının toplamı olan 118,60 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar ——- Şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —— Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Kanun m. 18/A-13 uyarınca—- tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%50 Kabul %50 Ret) 660,00 TL davalılardan müştereken ve müteselsilen, 660,00 TL davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, miktar itibariyle KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.