Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1300 E. 2020/220 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1300 Esas
KARAR NO: 2020/220 Karar
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında——– plakalı müvekkiline ait araca ilişkin ———–vadeli ———- plakalı araç sürücüsü ——– müvekkiline ait araca alkollü olarak çarptığını, ilgilinin olayda —–kusurlu olduğunu,olayda müvekkiline ait ——— plaka sayılı aracın hasar gördüğünü, ——- tarihli eksper raporunda; araç hasar bedelinin iskontolu olarak ——– olarak hesaplandığını, olay öncesi araç bedelinin ——— olduğunun kabulüyle onarım bedelinin ———hariç %60 altında kaldığı için —- olmayacağı, kısmi hasarlı olarak kabul edildiğini, halbuki ———- Sulh Hukuk Mahkemesince atanan bilirkişi raporunda aracın tamir edilmesinin ekonomik olmayacağı kanaatinin belirtildiğini, müvekkiline bilgilendirme yapılmadan —————- kesildiğini, sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ilgili yönetmelik gereği bilgilendirme formunun imzalatılmadığını, aracın tam hasarlı sayılması için——- hariç onarım masrafının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerinin ——— aştığının eksper raporu ile tespit edilmesi gerektiğine ilişkin Poliçede yer alan hükmün haksız şart niteliğinde olduğunu, değişik iş dosyasından alınan bilirkişi raporu ile anılan eksper raporunun birbiriyle çeliştiğini, aracın ——— sayılmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —————- tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı —————cevap dilekçesinde özetle; Aracın——– sayılabilmesi için ——— hariç onarım bedelinin olay tarihindeki araç rayiç değerinin %60 ını aştığının eksper raporuyla tespit edilmesi gerektiğini, onarım masrafının daha az olması halinde aracın kısmi hasarlı sayılacağından tazminat ödemesi yapılamayacağını, davanın reddedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili Dilekçesinde; Dava dilekçesinde bahsi geçen ——————– plaka sayılı araç, müvekkil şirket tarafından ————— tarihleri arasında geçerli olmak üzere —— numaralı————- ile sigorta teminatı altına alındığını, davacı tarafça ———– tarihinde meydana gelen kaza sonucunda ———–plakalı araç üzerinde oluşan —————– sayı ile ———– davacının iddiasını ispat edememesi nedeniyle ——– sayılı karar ile davacının talebi reddedildiğini, daha sonra ——- sayı ile yine ———— başvurulduğunu, başvurunun bir önceki karar göz önüne alınarak —————- bu konuda daha önce verilmiş ——bulunması nedeniyle usulden reddedildiğini, davacı tarafın ————- ile itiraz etmişse de, bu itiraz ————– ile kesin olarak reddedildiğini, davalının ödeme yapması haline davacının haklarına hale olacağından anılan hakem kararı sebebiyle müvekkiline rucü edemeyeceğini, beyan etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—– tarihinde meydana gelen kaza dolayısıyla kazada hasar gören —— plakalı aracın tam hasarlı sayılıp sayılamayacağı, bu çerçevede taraflar arasında —— tarihinde —- poliçe nolu ———————– kapsamında davacının davalıdan talepte bulunup bulunamayacağına, davalı sigortanın bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, taraflar arasındaki sözleşme hükmünün geçerli bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
—– Sulh Hukuk Mahkemesinin ——– D.iş sayılı dosyası dosyamın içerisine alınmıştır. Anılan dosya kapsamında alınan ——– tarihli Bilirkişi Raporunda; Tespiti istenilen aracın tescil bilgileri doğrultusunda çalışır yürür durumda olan muadili araçlar üzerinde yapılan piyasa, oto galeri, internet fiyat araştırılmalarımda ortalama ————- fiyat aralıklarında olduğu, tespiti istenilen aracın tamir edilmesi aşamasında şuanda tespit edilemeyen ve çıkabilecek tamir ve parça masraflarının eklendiğinde, aracın tamir edilmesinin ekonomik olmayacağı, tespiti istenilen aracın hali hazırdaki durumu ile piyasa eder değerininin yapılan piyasa, oto pertci fiyat araştırmalarında ———— bedel ile alıcı bulunmasının mümkün olacağı, tespiti istenilen aracın tamir masrafının ——– olduğu, belirtilen ——– bedel ile ve artısının da çıkabileceği düşünüldüğünden aracın tamir edilmesinin ekonomik olmayacağı aracın hali hazırdaki durumu ile ——— bedel ile satılıp yerine muadili başka bir aracın satın alınmasının ekonomik olacağı, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Dosya konusunda uzman Makine Mühendisi bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda Dava konusu ——–plaka sayılı araçta bu olay sonucu meydana gelen hasar bedelinin d ıştan görüldüğü kadarıyla ——— olduğu, onarıma geçildiğinde başka hasarlı parçların ortaya çıkması nedeniyle muhtemelen bu rakamın da üzerine çıkabilme durumunun söz konusu olduğu, bu denele aracın hasarlı haliyle ——–sayılmasının uygun olacağı, dava dışı sürücü ————- kusurlu olduğu, davacı talebinin uzmanlık alanı dışında sigorta bilirkişisinin uzmanlık alanına girmesi nedeniyle takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
————— Tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda aracın piyasa bedeli ——- onarım masrafının ise ——- olacağı belirlenmiştir.
Dosya makine mühendisi ve sigortacıdan oluşan bilirkişi heyetine verilerek ————– tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; aracın — onarım tutarının, bedelin ——– una takabül ettiği,———- olarak sayılamayacağı, hasar toplamı —olarak hesaplandığında, onarım tutarının, bedelin ——- tekabül ettiğini, ——— sayılacağını, araç değerinin ———— olduğu, ikinci el satın almalarda aracın değer kaybının çok daha fazla olması sebebiyle yorumsal olarak aracın ————-hariç %60’dan daha fazla oranda hasarlı olduğunun kabul edilmesi gerektiği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde Mahkemece dosya makine mühendisi ve sigortacı bilirkişiden oluşan bir başka heyete verilerek ——– tarihli Bilirkişi raporu alınmıştır. Bu Raporda; meydana gelen kazanın aracın ilk kazası olduğu, aracın kaza tarihi itibariyle ———, rapor tarihi itibariyle ———değere sahip olduğu, hasar bedeli+—– aracın onarım masraflarının, araç bedelinin %65’ine denk geleceği ve aracın ——— sayılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Dosya makine mühendisi bir başka bilirkişiye verilerek ——–tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; dava konusu aracın dıştan göründüğü kadarıyla hasar bedelinin —- olduğu, ——- sayılması gerektiği mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz ———- numaralı celsesinde, dosyanın dosyaya rapor sunan bilirkişi yanında görevlendirilecek olan sigorta alanında uzman bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir. —- tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda; dava konusu olayda , davacının ——— plakalı aracında meydana gelen hasar tutarının —hariç olmak üzere toplam ——- olduğu, davalı tarafından düzenlenen ————-şartlarında meydana gelen hasar sonrası onarım masrafının —- hariç tutarının, aracın rayiç değerinin —–altında kalması durumunda, kısmi hasar olarak niteleneceği ve sigorta kapsamında olmayacağının belirlendiği, buna göre araç rayiç değeri olarak sigorta tekniği açısından ———- olarak bulunan değerin kabul edilebileceği, bu durumda da hasar onarım masraflarının — hariç şekilde aracın rayiç değerine oranının —— olduğu, heyetin teknik bilirkişi üyesinin hesaplamasına göre rayiç değerin — olarak kabul edildiğinde, oranının —– olduğu ve her iki hesaplama sonucunda da poliçe özel şartları gereği, meydana gelen hasarın kısmi hasar olarak kabul edileceği ve poliçe teminat kapsamında olmayacağı, davalı sigorta şirketinin TTK’nun 1423’ncü maddesinin 2.paragrafı gereğince davacı sigortalıya yazılı olarak bilgilendirme yaptığına dair ispat külfetine yerine getirmediği, yukarıda detayları verilen sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmeliğin 7’inci maddesi hükmünce, davacı sigortalının, davalı sigorta şirketinden zararını tazmin talebinde bulunabileceği şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, davacıya ait —– plakalı aracın, ——- tarihinde tarihinde meydana gelen kazada hasara uğraması sonucunda, taraflar arasında—– tarihinde ————-kapsamında davacının davalıdan talepte bulunup bulunamayacağıdır. Dosya kapsamında alınan——— tarihli Bilirkişi Raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Taraflar arasında, — tarihinde düzenlenen —————-numaralı ——– bulunmaktadır. Anılan Poliçenin ————başlıklı kısmında; Aracın tam hasarlı sayılması için çalınmış ve süresi içinde bulunamamış olması veya ———- hariç onarım masraflarının, sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerinin %60,ını (yüzde altmışını) aştığının eksper raporu ile tespit edilmesi gereklidir. Onarım masrafının bu oranın altında kalması halinde araç kısmi hasarlı olarak kabul edilir ve bu poliçe kapsamında herhangi bir tazminat ödenmez.” şeklinde hüküm bulunmaktadır. Taraflar anılan sözleşme hükmü ile bağlı bulunmaktadır.
Davacı taraf davalı sigortanın bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Sigorta poliçesi kapsamındaki şartın haksız şart niteliğinde olduğunu iddia etmektedir.
6102 sayılı TTK’nun “Aydınlatma Yükümlülüğü” başlıklı 1423.maddesinde; “Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. ————- çeşitli ülkelerin ve özellikle ———düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” şeklinde düzenleme yeralmaktadır.
——————— yayımlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5.maddesi; “Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü, sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirilir. Bilgilendirmenin yanlı olarak yapılması esastır. Ancak, telefon, çağrı merkezi, internet ve benzeri iletişim araçları kullanılarak uzaktan pazarlama yöntemleriyle yapılan sigorta sözleşmelerinde olduğu gibi sözleşme taraflarının fiziki olarak karşı karşıya gelmesinin ve işin gereği olarak yazılı bilgilendirme yapılmasının söz konusu olmadığı hâllerde yazılı bilgilendirme şartı aranmayabilir. Ancak, sigortacı asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlüdür. Bu kapsamda yer alan işlemlerin niteliği ile yapılacak bilgilendirmenin şekline ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir. Bilgilendirme yükümlülüğü, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlar ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam eder. Sigortacı, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde; sözleşmenin müzakeresi, kurulması ve devamı sırasında sigorta ettirene, sigortayla ilgili teknik konularda yardımcı olmak, yapılacak veya yapılmış sigortacılık işteminin özellikleri ve sözleşmeye konu sigorta teminatı ile sigortanın işleyişi hakkında gerekli her türlü bilgiyi sözlü ve yazılı olarak sağlamak ve sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hâl ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” şeklindedir.
Kanun hükmünde, sigortacının yazılı olarak bilgilendirme yükümlülüğünden bahsetmekte birlikte, bu bilgilendirmenin yapılmaması halinde, sigorta ettirenin ondört gün içinde itiraz edebileceği, belirlenen sürede itirazda bulunulmaması halinde sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağı belirtilmektedir. Anılan düzenleme ile sigorta ettirene poliçede yer alan hususlara herhangi bir itirazının bulunması halinde bu itirazını belirtilen süre içerisinde sigortacıya bildirmesi öngörülmüştür. Davacı tarafça,———– başlıklı kısmında yer alan; “aracın tam hasarlı sayılması için çalınmış ve süresi içinde bulunamamış olması veya——— hariç onarım masraflarının, sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerinin %60,ını (yüzde altmışını) aştığının eksper raporu ile tespit edilmesi gereklidir. Onarım masrafının bu oranın altında kalması halinde araç kısmi hasarlı olarak kabul edilir ve bu poliçe kapsamında herhangi bir tazminat ödenmez.” şeklindeki sözleşme hükmüne itiraz ettiğine ilişkin bir delil sunulmamıştır. Kanunda öngörülen süre itirazsız geçirilmek suretiyle poliçede yer alan hususlar davacı tarafça kabul edilmiş durumdadır.—————–
Anılan poliçeye göre primler ödenmiş ve davalı sigorta tarafından riziko üstlenilmiştir. Aksi durumun değerlendirilmesi halinde daha yüksek prim ödemek suretiyle geniş kapsamlı kasko poliçesi yaptıran ile daha az prim ödeyen davacı aynı güvenceden yararlanacak, davalı sigorta ise daha az sigorta primi alarak öngörülenden daha yüksek bir rizikoyu üstlenmiş olacaktır.
Belirtilen sebeplerle davacı tarafın, sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, poliçede yer alan hükmün hukuka aykırı olduğu, haksız şart niteliğinde bulunduğu iddiaları yerinde bulunmamıştır.
Bu çerçevede dosya kapsamında alınan en son bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler de dikkate alınmak suretiyle, —————— tarihinde meydana gelen dolayısıyla oluşan hasar tutarının ——hariç olmak üzere toplam ——-TL olduğu, davalı tarafından düzenlenen ——– özel şartlarında meydana gelen hasar sonrası onarım masrafının —– hariç tutarının, aracın rayiç değerinin—– altında kalması durumunda, kısmi hasar olarak niteleneceği ve sigorta kapsamında olmayacağının belirlendiği, buna göre araç rayiç değerinin kaza tarihi itibariyle ——- olduğu, bu durumda da hasar onarım masraflarının —— hariç şekilde aracın rayiç değerine oranının – olduğu, yine heyetin teknik bilirkişi üyesinin hesaplamasına göre rayiç değerin —— olarak kabul edildiğinde, bu halde de hasar oranının ——– olduğu ve her iki hesaplama sonucunda da poliçe özel şartları gereği, meydana gelen hasarın kısmi hasar olarak kabul edileceği ve poliçe teminat kapsamında olmayacağı, kanaatine varılmış olup açıklanan gerekçelerle davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL ‘den peşin olarak yatırılan 85,39-TL bakiye 30,99-TL ‘nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 134,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin, İhbar olunan vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/02/2020