Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1282 E. 2020/209 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1282 Esas
KARAR NO : 2020/209
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2016
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ——– yevmiye nolu temliknamesi ile dava dışı———— davalı borçlu —— bulunan alacaklarından —- devir ve temlik ettiğini, söz konusu temliknamenin davalıya ——— tarihinde tebliğ edildiğini, davalıya borcu ödemesi hususunda ihtarname tebliğine rağmen davalı borçlunun ödeme yapmaması üzerine, davalı aleyhine——- İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu, dava dışı şirketin davacıya temlik etmiş olduğu alacak miktarının faturaya dayalı cari hesap ekstresinden kaynaklandığını, davalının temlik tarihi itibariyle dava dışı firmaya cari hesap muhteviyatı uyarınca ——TL borçlu olduğunu, dava dışı firmaya ödemede bulunan davalı şirketin borçtan kurtulamayacağını, davalının dava dışı firmaya toplam ———-TL ödemede bulunduğunu, alacağın temliki alacaklı ile üçüncü kişi arasında karşılıklı iradelerin uyuşması ile tek tarafa kazandırıcı ivazlı ya da ivasız yapılabilen, şekle bağlı, borçlunun rızasının aranmadığı bir tasarruf işlemi olduğunu, BK m. 183 ve devamı uyarınca alacağın temlikinin ve hükümlerinin düzenlendiğini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça gönderilen —– Noterliğinin ——– yevmiye nolu temliknamesinden önce davalı şirkete —— İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyasından ——— tutarlı İİK m. 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, haciz ihbarnamesinde belirtilen şirketleri yapılan tespitler sonucunda grup şirketler olduğunun anlaşıldığını, dava dışı ————- davacı ve aralarında organik bağı bulunan diğer grup şirketlerin muvazaalı şekilde arka planda farklı bir amaç uğruna anlaştığın ve davalıdan para tahsil etmeye çalıştıklarını ve halen çalışmaya devam ettiklerini, daha sonraki süreçte davalı şirket nezdindeki faturaların girişlerinin şirket sitemine işlenmesinden sonra dava dışı —- firmasının cari hesap bakiyesinin ———olduğunun anlaşıldığını, bu paranın işin arka planında farklı bir amaç olduğunun farkına varılması ve işbu şahıs ve şirketlerin 3.kişi yararına mal kaçırma veya başkaca haciz tehditleri ve sair diğer durumlar karşısında kalmamak amacıyla dava dışı——— şirketine ödendiğini, davalının ———–firmasına hiçbir borcunun bulunmadığını, ancak herhangi bir şekilde borcu kabul etmemekle birlikte mahkemece bir borç tutarı tespit edilse dahi işbu borçtan dolayı öncelikle alacaklı davacının değil —–TL tutarlı taraflarına gönderilen haciz dosyasından olduğunu, İşbu sebeple —— İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasına ve dava dışı ——— davanın ihbarının gerektiğini, dava dışı ——– arka planda herhangi bir gerçek ticari ilişki içerisine girmediği şahıslar ve şirketler ile görünürde temlik İşlemi yapmakta ise de, tahsil etmiş olduğu tutarların muvazaalı şekilde tekraren tahsil etmeye ve bu şekilde uhdesinde haksız maddi kazanç temin etmeye çalışıldığını beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalı ile dava dışı——— arasında bulunan cari hesap ilişkisine istinaden davalının dava dışı şirkete——- tutarındaki borcunun davacı yana ——- tarihinde temlik edilmesi bu kapsamda davalının temliknameye rağmen borcu davacıya ödememesi sebebiyle başlatılan ———- İcra Müdürlüğü’nün —— E. Sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosya kapsamından, davacı ile dava dışı—— arasında —– tarihinde alacağın temliki sözleşmesinin akdedildiği, bu kapsamda davalıdan olan toplam —–tutarındaki alacağın davacı yana temlik edildiği, iş bu temliknamenin —— tarihinde tebliğ eden firma tarafından davalı şirkete gönderildiği ———Noterliğinin ——-yevmiye nolu noter evrakından anlaşılmaktadır. Davacının——– Noterliği aracılığıyla temlikname konusu alacağın taraflarına ödenmesi için ihtarname çektiği, ihtarnamenin —– tarihinde davalı yana tebliğ edildiği, davalı yanın temlik eden şirkete ——– tarihlerinde toplam——– tutarında ödeme yaptığı sabittir. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında temlikname konusu alacak miktarı ve ——- tutarındaki ihtarname ücreti olmak üzere toplam ——-TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin ————- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça — günlük itiraz süresi içerisinde borca, faize itiraz edildiği, davacı tarafça bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı şirkete 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderildiği icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı tarafın dava dışı ———-borcuna yönelik gönderilen 89/1 ihbarnamesine———– tarihinde dosya borçlusunun müvekkili olan firmadan herhangi bir alacak hakkının olmadığına yönelik itiraz ettiği anlaşılmıştır.
——– kapsamında davalının dava dışı firmaya temlik tarihi itibariyle olan borcunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce bu kapsamda öncelikle talimat yazılmış, talimat mahkemesince dava dışı ———- ticari defterleri incelenmiştir. Bilirkişinin——— tarihli raporunda özetle:” Dava dışı ——————- ticari defterlerine göre, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında ——– yılı içinde ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiye istinaden dava konusu alacağın dayanağı olan —– tarihli temlik tarihi itibariyle dava dışı şirketin bakiye —— TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğunu, dava konusu alacağın dayanağı olan borcunun ———– TL’lik kısmının alacağı temlik alan davacıya ödenmeyip dava dışı şirketine ödendiği şekilde tespit edildiği, dava dışı şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki kaydının olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur. Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin ——–tarihli raporunda özetle: “Davalı şirketin incelenen ———–takvim yılı kanuni ticari defterleri kendi adına delil vasfına haiz olmadığına, ——– tarihinde davacı tarafından davalıya gönderilen ve davalı tarafından ———– tarihinde tebliğ alınan davaya konu temlik işleminden sonra, davalı şirket temlik alana ödemesi gereken —— TL’yi temlik eden dava dışı ———- ödendiğini, davalı ile dava dışı ———- cari hesapları incelendiğinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunudğu, ticari ilişki neticesinde —- temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı —————- borçlu olduğu, davalı şirketin temlikname tarihinden sonra dava dışı şirkete iade faturası düzenlediği ayrıca iki ayrı ödeme yaptığı ve cari hesapta borcunu sıfırladığı görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememizce alınan her iki bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, bilirkişi raporlarında temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı firmaya ———– borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf rapora itirazlarında ise dava dışı temlik edenin faaliyet konusunda şirket alacaklarının temlikine yer verilmediğini, temliknamenin iki kişinin katılımı ile düzenlenmesi gerekmesi sebebiyle geçersiz olduğunu belirtmiş ancak bu iddiaları iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında ileri sürülemeyeceğinden gerekçede ayrıca değerlendirmede bulunulmamıştır. Davalı taraf cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesinde özetle, dava dışı ———— firmasının davalıdan olan alacağına yönelik müvekkiline 89/1 ihbarnamesi gönderildiği, bu nedenle ödeme yapılacak ise öncelikle icra dosyasına ödeme yapılması gerektiğini, 89/1 ihbarnamesinde belirtilen şirketlerin arasında organik bağ olduğu, grup şirketlerinin muvazaalı olarak para tahsil etmeye çalıştığını, davacı ile dava dışı temlik eden arasında gerçek bir ticari ilişki olup olmadığının araştırılması gerektiğini, cari hesap alacağının temlik konusu edilemeyeceğini belirtmiş olup aşağıda belirtilen sebeplerle itirazları yerinde görülmemiştir.
Öncelikle davalı ile dava dışı temlik eden arasında TTK hükümleri uyarınca yazılı şekilde yapılması gereken cari hesap ilişkisinin bulunduğu dosya kapsamında sabit değildir. Taraflar arasında açık hesap ilişkisinin de bulunabileceği davalının cari hesap ilişkisini ispat edemediği anlaşılmaktadır. Temlik eden ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin varlığı ispat edilse bile, cari hesap alacağının temlik edilmesine engel bir düzenleme de olmadığı bu kapsamda bu savunmanın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan davalı vekili ödeme yapması gerektiği takdirde öncelikle 89/1 ihbarnamesi gönderilen icra dosyasına ödeme yapması gerektiğini beyan etmiş gerçekten de ihbarnamenin temlik sözleşmesinden önce olduğu tespit edilmiş, ancak ilgili icra dosyasına davalı yanca süresinde itiraz edildiği bu kapsamda davalı aleyhine herhangi bir tazminat/ceza davası da açılmadığı, davalı yanın icra dosyasına ödeme yapmadığı ve süresinde itiraz ile icra dairesindeki borçtan kurtulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu savunmasına da itibar edilmemiştir. Yine dava dışı temlik eden şirket ile takip borçlusu ve ihbarname gönderilen şirketler arasında organik bağlantı bulunduğu ve muvazaa olduğu iddiasının eldeki davayla ilgisinin olmadığı anlaşılmıştır.
Alacağın temliki TBK 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur. Devrin bildirilmesi , iyi niyetle eski alacaklıya ifa ile borçtan kurtulma imkanını tamamen ortadan kaldırmaktadır. Alacağın temliki sebepten soyut bir işlem olup, hukuken geçerli bir sebebin varlığına bağlı değildir. Sebep hukuken geçerli olmasa, gerçekleşmemiş bulunsa dahi temlik yine geçerlidir. Ancak bu hallerde, sebepsiz iktisap hükümlerine göre geri istenmesi mümkün olacaktır. Temlikte söz konusu olan borç ilişkisi değil, onun içinde yer alan alacak hakkıdır.———————–Alacağın temlikini gerçekleştiren işlem, alacağı devreden ile devralan arasında yapılacak temlik aktinden ibarettir. Temlik akdi bir tasaruf işlemidir. Yoksa borç doğuran akitlerden değildir. Baskın görüşe göre temlik akdinin bu önemli özelliğinin soyut ———–mahiyette olması, sebebe bağlı bulunmamasıdır..Bu görüş doğrultusunda temlike esas olan sebep geçerli olmasa veya ortadan kalkmış bulunsa bile temlik hükümsüz değildir.——————Bu nedenle davalının davacı ile dava dışı temlik eden arasında gerçek bir ilişkinin var olup olmadığına yönelik talep ettiği araştırma, alacağın temlikinin sebepten soyut ve ivazlı ya da ivazsız olması sebebiyle uygun görülmemiş, temlik eden ile temlik alan arasındaki ilişki ayrıca araştırılmamıştır. Öte yandan temlik edenin temliknameyi davalıya göndermesinden sonra yapılacak ödemelerin temlik edene yapılması gerektiği ancak davalı yanın bildirime rağmen dava dışı temlik edene ödeme yapması nedeniyle borçtan kurtulmayacağı, artık iyi niyetli ifada bulunma imkanının ortadan kalktığı sabittir. Bu kapsamda temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı temlik edene ——– borcunun bulunduğu, davacının temlik edilen alacak miktarı olan —— tutarında davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmış ve asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Nitekim benzer mahiyette —————- Sayılı ilamı da mevcuttur.
HMK 323. Madde uyarınca Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler yargılama giderlerinden olup, davacı tarafça da davalı yana gönderilen ihtarname masrafı olan ———– tutarındaki alacak icra takibine ve davaya konu edilmiştir. Talep edilen bu meblağ yargılama giderlerinden olup kabul ret oranına göre tahsili gerektiğinden Mahkememizce yalnızca asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş, ihtarname masrafı ise icra takip talebinden çıkartılarak yargılama giderlerine eklenmiştir. ——————-Ne var ki bu miktar tamamen reddedilmeyip yalnızca yargılama giderine eklendiğinden davalı lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile dava dışı şirket arasında akdi ilişki bulunduğu bu kapsamda dava dışı şirketin davacı yana alacağını devrettiği buna rağmen alacağın davalı yanca ödenmemesi sebebiyle takip başlatıldığı anlaşılmış, bilirkişi raporları ve içtihatlar uyarınca davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, reddedilen kısım ihtarname masrafı olup yargılama giderlerine eklenmesi gerektiğinden yargılama giderlerine eklenmiş, bu kapsamda davalı lehine ayrıca yargılama gideri, vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, ———İcra Müdürlüğü’nün ——– E. Sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptaline takibin———— asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacak tutarı üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Reddedilen kısım yönünden koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesi talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 16.300,92-TL harçtan peşin alınan 2.884,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.416,43-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.884,49-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.913,69-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan ihtarname masrafı dahil toplam 1.947,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgilisine iadesine,
9-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 25.154,21-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.25/02/2020